Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1953 E. 2022/378 K. 28.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1953 Esas 2022/378 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1953
KARAR NO : 2022/378

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/07/2018
NUMARASI : 2016/1521 Esas 2018/589 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/09/2016
KARAR TARİHİ : 28/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce verilen kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesince bozulması üzerine duruşma açılarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini belirterek davalıların icra takibine itirazlarının iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, genel kredi sözleşmesinde müvekkilinin eş rızasının bulunmadığını, kefaletin geçersiz olduğunu, borcun asıl borçlu şirket tarafından ödendiğini, dava konusu icra takibine konu edilen sözleşmenin müvekkilinin kefaletinin bulunmadığı, 300.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi olduğunu, müvekkilinin borçtan sorumluluğunun bulunmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar … ve … Mobilya San Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; davacı bankanın kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunun dosya içeriğine uygun olduğu, alınan bilirkişi raporu ile icra takibine konu borcun davacı banka ile davalı şirket arasında imzalanan, davalı …’ın müteselsil kefil olduğu, davalı …’ın ise kefalet imzasını içermeyen 15/04/2014 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, bu nedenle anılan davalının borçtan sorumlu olmadığı, icra takip tarihi itibarıyla borç miktarının tespit edildiği gerekçesiyle davalı … hakkında açılan davanın reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, davalıların icra takibine itirazlarının, … nolu ticari artı para kredisinden dolayı; 9.838,90 TL asıl alacak, 641,37 TL akdi faiz, 300,23 TL temerrüt faizi ve 47,08 TL BSMV olmak üzere toplam 10.827,58 TL üzerinden, … nolu ticari … Kredisinden dolayı; 67.600,00 TL asıl alacak, 4.067,16 TL akdi faiz, 558,26 TL temerrüt faizi ve 292,87 TL BSMV olmak üzere toplam 72.518,29 TL, üzerinden; 100006 nolu ticari … Kredisinden dolayı; 72.400,00-TL asıl alacak, 4.077,94 TL akdi faiz, 553,72 TL temerrüt faizi, 292,48 TL BSMV ve 195,98-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 77.520,12 TL olmak üzere genel toplamda (10.827,58-TL + 72.518,29-TL + 77.520,12-TL=) 160.233,56 TL’den takip tarihinde 48.800,00 TL miktarlı araç rehni mevcut olduğundan asıl borçlu davalı … Mobilya San. Tic. Ltd. Şti.’nden bu miktar düşüldüğünde bu davalı şirketin 111.433,56-TL toplam borçtan, davalı …’ın ise tahsilde tekerrür olmamak üzere 160.233,56 TL toplam borcun tamamından sorumlu olduğundan icra takibinin devamına, itirazın iptaline karar verilen 160.233,56 TL’nin takdiren %20’si oranında (davalı … Mobilya San. Tic. Ltd. Şti.’nin 111.433,56-TL’nin takdiren %20’sinden sorumlu olması koşulu ile) davalılar … Mobilya San. Tic. Ltd. Şti. ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, takip tarihinden itibaren … nolu kredide 9.839,90-TL asıl alacağa yıllık %30,24 oranında, … nolu kredide 67.600,00 TL asıl alacağa yıllık %34,38 oranında ve … nolu kredide 72.400,00 TL asıl alacağa yıllık %32 oranında temerrüt faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı …’ın 19/02/2013 tarihli genel kredi sözleşmesinde kefaleti bulunduğunu, bu nedenle borcun tamamından sorumlu olduğunu, müvekkilinin asıl borçlu şirket ile yeni bir genel kredi sözleşmesi imzalamasının anılan davalının sorumluluğunu sona erdirmeyeceğini, borcun davalının kefalet imzası bulunan sözleşmeden kaynaklandığını, mahkemenin kabulünün hatalı olduğunu, hesap kat ihtarının anılan davalıya gönderildiğini, mevcut krediler ödeninceye kadar kefalet limiti dahilinde davalının sorumluluğunun devam edeceğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda taleple bağlılık kuralının yanlış değerlendirildiğini, taleplerinin 164.111,05 TL üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini, mahkeme tarafından uygulanan faiz oranlarının kabulünün mümkün olmadığını, Merkez Bankası tarafından yayınlanmış olan faiz oranlarından daha düşük olup, taraflar arasında kabul edilen faiz miktarının esas alınmamasının yerinde olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Kayseri 6. İcra Müdürlüğünün 2016/12356 sayılı icra takip dosyası, genel kredi sözleşmeleri suretleri, hesap kat ihtarı, davalı …’a gönderilen ihtarname sureti, rehinli araç satışına ilişkin ihale belgeleri, yargılama aşamasında bankacı bilirkişiden alınan 12/04/2017 tarihli bilirkişi raporu, bankacı, bankacı bilirkişilerden oluşan heyetten alınan 12/03/2018 tarihli bilirkişi raporu, dosya içerisinde yer almaktadır.
Dairemizce yapılan istinaf incelemesi üzerine 14/11/2019 tarih ve 2018/1778 Esas 2019/1402 Karar sayılı karar ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun davalı … hakkındaki karar gerekçesi yönünden kabulüne, sair istinaf itirazlarının reddine, ilk derece mahkemesi kararının davalı … hakkındaki davanın reddi kararının gerekçesi yönünden kaldırılmasına, davalı … hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Anılan karara karşı davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 22/11/2021 tarih 2020/4395 Esas 2021/6452 Karar sayılı kararıyla; “… davanın hangi kısmı ile ilgili olursa olsun, istinaf isteminin kısmen bile kabulüne karar verilecek olsa dahi, şayet yeniden hüküm kurulacak ise, ilk derece mahkemesi kararının tamamen kaldırılması ve tüm hükümlerin yeniden kurulması gerekir. Aksi halde, aynı dosyada infazı kabil birden fazla kararın ortaya çıkması tehlikesine ve HMK 297. maddesine aykırı olarak infazda tereddüte sebebiyet verilebilecektir. Keza, somut olayda olduğu gibi, ilk derece mahkemesi kararı hakkında istinaf istemlerinin kısmen esastan reddine, kısmen kabulüne verilip, sadece istinaf istemi kabul olunan kısım yönünden kararın kaldırıldığı hallerde, böyle bir kararın bozulması halinde bozma sonrası davaya bakacak mahkeme konusunda da belirsizlik ortaya çıkabilecektir. Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından sadece davalı … yönünden yeniden hüküm kurulurken, diğer davalılar yönünden yeniden hüküm kurulmaksızın istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş” gerekçesiyle Dairemiz kararının bozulmasına hükmedilmiştir.
Bozma üzerine yapılan yargılama sırasında usul ve yasaya uygun olan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Dava konusu Kayseri 6. İcra Müdürlüğü’nün 2016/12356 sayılı icra takip dosyası ile davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine, davalı şirket yönünden toplam 115.311,05 TL, diğer davalılar yönünden ise toplam 164.111,05 TL alacağın tahsili istemi ile genel kredi sözleşmesine dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlulara bila tebliğ edildiği, davalı borçlular şirket ve … vekilinin 26/09/2016, diğer davalı vekilinin ise 23/09/2016 tarihinde takibe konu borca itiraz ettiği, itirazın 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapıldığı, davacı alacaklı vekiline itirazın tebliğ edilmediği, iş bu itirazın iptali davasının, itiraz dilekçesinin alacaklı yana tebliğ tarihinden itibaren başlayacak olan 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde, 30/09/2016 tarihinde açıldığı dosya içeriği ile sabittir.
Davacı yan genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağı bulunduğunu, davalıların icra takibine itirazının haksız olduğunu iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalı … hakkında açılan davanın reddine, diğer davalılar hakkında açılan davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacı banka ile davalı şirket arasında akdedilen 19/02/2013 tarihli, 250.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinde diğer davalıların 250.000,00 TL limitle kefil oldukları, 15/04/2014 tarihli, 300.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinde ise davalı …’ın 300.000,00 TL limit ile müteselsil kefil olduğu, davalı …’ın kefaletinin bulunmadığı hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık dava konusu icra takibine konu alacağın davacı banka ile davalı şirket arasında akdedilen hangi genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, kefaletin şekil koşullarına uygun olup olmadığı, takip tarihi itibarıyla davacı bankanın alacağının bulunup bulunmadığı, alacak var ise miktarı, davalıların icra takibine itirazının haklı olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde, davacı banka tarafından dosyaya iki ayrı genel kredi sözleşmesi ibraz edilerek, davalıların icra takibine konu borçtan sorumlu oldukları ileri sürülmüştür.
Dosyaya ibraz edilen 19/02/2013 tarihli genel kredi sözleşmesinde davalı …’ın müteselsil kefil olarak imzası bulunmaktadır. Kefalet tarihinde davalı kefil …’ın evli olduğu dosya içerisinde yer alan nüfus kaydı ile sabittir. Sözleşme tarihi (19/02/2013) itibarıyla 6455 sayılı yasanın 77. Maddesi ile eklenen TBK’nun 584. maddesine eklenen 3. fıkra yürürlükte bulunmadığından (değişikliğin yürürlük tarihi 28/3/2013) en geç kefaletin kurulması anında eş rızasının bulunması kefaletin geçerlilik koşuludur. Davalı …’ın eş rızası ise bulunmamaktadır. Bu durumda davalı …’ın 19/02/2013 tarihli genel kredi sözleşmesinde yer alan kefaleti eş rızasının bulunmaması nedeniyle geçersizdir.
Davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 15/04/2014 tarihli genel kredi sözleşmesinde ise, davalı …’ın müteselsil kefil olarak yer aldığı, kefaletin yasanın aradığı şekil koşullarına uygun olduğu, diğer davalı …’ın ise kefaletinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar karşısında dava konusu borcun kaynağı, davacı tarafından ibraz edilen sözleşmelerden hangisinden kaynaklanırsa kaynaklansın davalı …’ın icra takibine konu borçtan sorumlu olduğu söylenemeyecektir. Kaldı ki davacı banka tarafından davalı şirketin hesabının katına ilişkin 26/07/2016 tarihli hesap kat ihtarnamesinde davalılar … ve şirket muhatap olarak yer almakta olup, davalı …’ın muhatap olarak ismi bulunmamaktadır. Anılan hesap kat ihtarında kefil olan …’ın sorumlu olduğu kefalet limiti 300.000,00 TL olarak gösterilmiştir. Yargılama aşamasında alınan 12/03/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile de dava konusu icra takibine konu alacağın davalı …’ın kefalet imzası bulunmayan 15/04/2014 tarihli sözleşmeden kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Hal böyle olunca mahkemece davalı …’ın kefaletinin geçerli olmadığı da gözetilerek anılan davalı hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında gerekçe yönünden isabet görülmemiştir.
Diğer davalılar hakkındaki istinaf sebeplerine gelince, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplamaya esas alınan akdi ve temerrüt faiz oranları, dava konusu icra takibinde 1 nolu kredi dışındaki diğer kredilere uygulanan akdi ve temerrüt faiz oranları ve 1 nolu krediye uygulanan akdi faiz oranı ile uyumludur. 1 nolu kredi yönünden icra takibinde % 48,48 temerrüt faiz oranı uygulanmış, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise 1 nolu krediye % 30,24 temerrüt faiz oranı uygulanmıştır. 1 nolu kredinin kredili mevduat hesabına ilişkin ticari artı para kredisi olduğu, bu nedenle mevzuat hükümleri gereğince bu krediye merkez bankasının kredi kartı faiz oranlarının uygulanması gerektiği bilirkişi tarafından da tespit edilmiştir.
Ayrıca dava konusu icra takibinde ana para, işlemiş akdi faiz, temerrüt faizi ve BSMV kalemleri her bir kredi yönünden ayrı ayrı kalemler halinde yazıldıktan sonra toplam alacak miktarı belirtilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da, her bir kredi yönünden anılan kalemler ayrı ayrı hesaplandıktan sonra, her bir alacak kalemi dava konusu icra takip talebi ile karşılaştırılmış, davacı talebini aşan kısımlar yönünden takip talebinde yer alan alacak kalemi esas alınmak suretiyle toplam alacağın tespiti yoluna gidilmiştir. Bu durumda mahkemece ayrıntılı, dosya kapsamına uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyeti raporu hükme esas alınmak suretiyle diğer davalılar hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması isabetlidir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davalı … hakkındaki davanın reddi kararının gerekçesinde isabet görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun davalı … hakkındaki davanın reddi kararının gerekçesi yönünden kabulüne, sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiş, Yargıtay bozma ilamı gözetilerek tüm davalılar hakkında takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun davalı … hakkındaki davanın reddi kararının gerekçesi yönünden KABULÜNE, sair sebeplere dayalı istinaf isteminin esastan reddine,
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/07/2018 tarih ve 2016/1521 Esas 2018/589 Karar sayılı kararının davalı … hakkındaki davanın reddi kararının gerekçesi yönünden KALDIRILMASINA,
2-Davacının, davalılar … Mobilya San. Tic. Ltd. Şti. ve … hakkındaki davasının KISMEN KABULÜNE, Kayseri 6. İcra Müdürlüğü’nün 2016/12356 sayılı takip dosyasına anılan davalıların vaki itirazlarının KISMEN İPTALİ ile;
a-… nolu ticari artı para kredisinden (kredili mevduat hesabından) dolayı; 9.838,90 TL asıl alacak, 641,37 TL akdi faiz, 300,23 TL temerrüt faizi ve 47,08 TL BSMV olmak üzere toplam 10.827,58 TL
b-… nolu ticari … Kredisinden dolayı; 67.600,00 TL asıl alacak, 4.067,16 TL akdi faiz, 558,26 TL temerrüt faizi ve 292,87 TL BSMV olmak üzere toplam 72.518,29 TL,
c-… nolu ticari … Kredisinden dolayı; 72.400,00 TL asıl alacak, 4.077,94 TL akdi faiz, 553,72 TL temerrüt faizi, 292,48 TL BSMV ve 195,98 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 77.520,12 TL olmak üzere genel toplamda (10.827,58 TL + 72.518,29 TL + 77.520,12 TL=) 160.233,56 TL’den takip tarihinde 48.800,00 TL miktarlı araç rehni mevcut olduğundan asıl borçlu davalı … Mobilya San. Tic. Ltd. Şti.’nden bu miktar düşüldüğünde davalı şirketin 111.433,56 TL toplam borçtan, davalı …’ın ise tahsilde tekerrür olmamak üzere 160.233,56 TL toplam borcun tamamından sorumlu olması koşulu ile İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA,
3-Takip tarihinden itibaren … nolu kredide 9.839,90 TL asıl alacağa yıllık %30,24 oranında, … nolu kredide 67.600,00 TL asıl alacağa yıllık %34,38 oranında ve … nolu kredide 72.400,00 TL asıl alacağa yıllık %32 oranında temerrüt faizi işletilmesine,
4-İtirazın iptaline karar verilen 160.233,56 TL’nin takdiren %20’si oranında hesaplanan 32.046,71 TL (davalı … Mobilya San. Tic. Ltd. Şti.’nin 111.433,56 TL’nin takdiren %20’si olan 22.286,71 TL’sinden sorumlu olması koşulu ile) davalılar … Mobilya San. Tic. Ltd. Şti. ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının, davalılar … Mobilya San. Tic. Ltd. Şti. ve … hakkındaki fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE,
6-Davalı … hakkındaki davanın REDDİNE,
7-Davalı … hakkındaki davanın reddi nedeni ile alınması gereken 35,90 TL harcın peşin alınan 1.982,05 TL harçtan mahsubuna,
8-Davanın kabul edilen kısmı yönünden alınması gereken 10.945,55 TL karar harcından peşin alınan ve mahsuptan sonra kalan 1.946,15 TL harcın ve icra dosyasında alınan 820,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.178,84 TL harcın 5.643,39 TL’lik kısımın davalılar … ve … Mobilya San. Tic. Ltd. Şti.’nden müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına, kalan 2.535,44 TL’lik kısmın davalı …’dan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
9-Davacı tarafından davalı … yönünden yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, bunun dışında yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 1.535,00 TL posta giderleri ve bilirkişi ücreti toplam 1.564,20 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranı gözetilerek 1.517,27 TL’lik kısmının davalılar … ve … Mobilya San. Tic. Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Peşin alınan ve mahsuptan sonra kalan 1.946,15 TL peşin harç, icra dosyasında alınan 820,56 TL harç olmak üzere toplam 2.766,71 TL’nin davalılar … ve … Mobilya San. Tic. Ltd. Şti.’nden tahsil edilerek davacıya verilmesine,
11-Davacı vekille temsil olunduğundan hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 15.564,01 TL vekalet ücretinin 10.739,16 TL’lik kısmının davalılar … ve … Mobilya San. Tic. Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya ödenmesine, bakiye 4.824,85 TL’lik kısmının ise davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
12-Davalı … vekille temsil edildiğinden 15.796,66 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a ödenmesine,
13-Davalılar … ve … Mobilya San. Tic. Ltd. Şti. vekille temsil edildiğinden 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalılara ödenmesine,
14-Davalı … tarafından yapılan ve kullanılmayan 50,00 TL gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde bu davalıya iadesine,
15-Davalılar … ve … Mobilya San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
16-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
B)1-Davacı tarafından peşin yatırılan 35,90 TL maktu istinaf karar harcının davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davalılar … ve … Mobilya San. Tic. Ltd. Şti.’den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 208,60 TL yargılama giderinin davadaki haklılık durumu gözetilerek 203,67 TL’sinin davalılar … ve … Mobilya San. Tic. Ltd. Şti.’den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … tarafından istinaf aşamasında posta ve tebligat gideri olarak yapılan 35,00 TL yargılama giderlerinin, davadaki haklılık durumu gözetilerek, davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
5-İstinaf aşamasında birden fazla duruşma yapılmış olmakla kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin, davadaki haklılık durumu gözetilerek davalılar … ve … Mobilya San. Tic. Ltd. Şti.’den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-İstinaf aşamasında birden fazla duruşma yapılmış olmakla kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin, davadaki haklılık durumu gözetilerek davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
7-İstinaf aşamasında birden fazla duruşma yapılmış olmakla kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar … ve … Mobilya San. Tic. Ltd. Şti. yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin, davadaki haklılık durumu gözetilerek davacıdan alınarak anılan davalılara verilmesine,
Dair, temlik alan davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekillerinin yokluğunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/03/2022

Başkan – Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.