Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1932 E. 2023/1831 K. 20.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

…C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1932 Esas 2023/1831 Karar
…C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1932
KARAR NO : 2023/1831

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2019
NUMARASI : 2018/120 Esas 2019/584 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/02/2018

KARAR TARİHİ : 20/12/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesi ile davalı …. Ltd. Şti. arasında imzalanan 27/07/2012 tarih 1.500.000 TL ve 17/04/2013 tarih 2.500.000 TL tutarlı kredi çerçeve sözleşmelerine istinaden kredi kullandırıldığını, diğer davalıların müteselsil kefil olarak sözleşmelere imza attıklarını, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle Beşiktaş 17. Noterliği’nin 12/01/2017 tarih ve 01313 yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini ve Ankara 7. İcra Müdürlüğünün 2017/22582 Esas sayılı takip dosyasından icra takibi yapıldığını, davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini iddia ederek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, hesap kat ihtarının tebliğ edilmediğini ve müvekkilinin temerrüde düşmediğini, faiz oranına itiraz ettiklerini, müvekkilinin bankada teminat çekleri bulunduğunu ve teminat çeklerinden alacağın tahsilinin mümkün olduğunu bildirerek davanın reddi ile %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar …. Ltd. Şti. ile … vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, hesap kat ihtarının tebliğ edilmediğini ve müvekkillerinin temerrüde düşmediğini, faiz oranına itiraz ettiklerini, müvekkilinin bankada teminat çekleri bulunduğunu ve teminat çeklerinden alacağın tahsilinin mümkün olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davalı gerçek kişi kefillerin kefalet limitleri 4.000.000,00 TL olup, borcun tamamından sorumlu oldukları, uyuşmazlığın banka kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, nakdi alacak “likit” olduğundan, davacının icra inkar tazminatı talebi yerinde görüldüğü, gayrinakdi alacak yönünden tazminat isteminin koşulları bulunmadığı, reddedilen kısım yönünden takibin haksız olmakla birlikte kötüniyet saptanmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davalıların Ankara 7. İcra Müdürlüğünün 2017/22582 Esas sayılı takip dosyasında vaki itirazının taleple bağlı kalınarak 1.974.339,98 TL asıl alacak, 775.082,38 TL işlemiş faiz, 2.749.422,36 TL alacak üzerinden iptaline ve takibin devamına, asıl alacağa, takip tarihinden itibaren yıllık %52,00 ve değişen oranlarda temerrüt faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmedilen alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 549.884,47 TL icra inkâr tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalıların, koşulları bulunmayan tazminat istemlerinin reddine, çek yaprakları tutarlarının depo talebi yönünden asıl borçlu şirket hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 6 adet çek yaprağı sorumluluk bedeli olan 8.460,00 TL’nin davacı bankada açılacak faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmek üzere davalı …. Ltd. Şti.’nden tahsil edilmek üzere takibin devamına, 1 adet çek yönünden konusuz kalan istem için karar verilmesine yer olmadığına, davalı … ile … … yönünden çek yapraklarından sorumluluğa ilişkin sözleşmede açık hüküm bulunmadığı gerekçesiyle koşulları bulunmayan istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; … Şubesi ile Davalı …. Ltd. Şti. arasında imzalanan 27/07/2012 tarih 1.500.000 TL ve 17/04/2013 tarih 2.500.000 TL tutarlı kredi çerçeve sözleşmelerine istinaden kredi kullandırıldığını ve diğer davalıların müteselsil kefil olarak sözleşmelere imza koyduklarını, davalı kefillerin de sözleşme kapsamında depo talebinden sorumlu olduklarını, aksi yönde bir ihtirazı kayıt koymadıklarını, kredili mevduat hesabına uygulanan faiz oranının hatalı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline keşide edilen kat ihtarnamesi ekinde hesap ekstresinin bulunmadığını, uygulanan faizin fahiş olup bankanın fiili olarak uyguladığı en yüksek faiz oranına göre belirlenmesi gerektiğini, bankanın teminat çekleri ile alacağını tahsil edebilecekken kötüniyetli olarak henüz muaccel olmamış borç için fahiş faiz ve faiz oranlarıyla takip başlatıldığını, mahkemece verilen teminatların değerlendirilmediğini, bilirkişi raporuna itirazları değerlendirilmeden eksik inceleme ve hatalı bilirkişi raporuna dayanarak karar verildiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalılar … ve …. Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline keşide edilen kat ihtarnamesi ekinde hesap ekstresinin bulunmadığını, uygulanan faizin fahiş olup bankanın fiili olarak uyguladığı en yüksek faiz oranına göre belirlenmesi gerektiğini, bankanın teminat çekleri ile alacağını tahsil edebilecekken kötüniyetli olarak henüz muaccel olmamış borç için fahiş faiz ve faiz oranlarıyla takip başlatıldığını, mahkemece verilen teminatların değerlendirilmediğini, bilirkişi raporuna itirazları değerlendirilmeden eksik inceleme ve hatalı bilirkişi raporuna dayanarak karar verildiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davalılar vekilleri tarafından mahkemece istinaf nispi karar harcının ve başvuru harcının yatırılması için çıkarılan muhtıraya cevaben adli yardım isteminde bulunularak istinaf harçları yatırılmamıştır. Adli yardım talebi Dairemizin 10/10/2019 tarih ve 2019/1436 Esas sayılı ara kararı ile HMK’nın 334. maddesi gereği reddedilmiştir. Davalılar vekili tarafından Dairemiz ret kararına yapılan itiraz Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 20/11/2019 tarih ve 2019/10 D.İş Esas 2019/10 Karar sayılı kararı ile reddedilmek suretiyle adli yardım talebinin reddi kararı kesinleşmiştir.
Bunun üzerine Dairemizce 6100 sayılı HMK’nun 344. maddesi gereğince istinaf kanun yoluna başvuru esnasında alınması gerekli olan 46.953,26 TL nispi karar harcı ile 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının ikmali için gereği yapılmak üzere ilk derece mahkemesine müzekkere yazılmış, anılan müzekkere üzerine işlem muhtırasının davalılar vekiline 08/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, ancak verilen bir haftalık kesin sürede muhtıra ile bildirilen istinaf harçlarının yatırılmaması üzerine Dairemizin 21/10/2021 tarih ve 2019/1436 esas 2021/1207 karar sayılı ilamı ile, “davacının adli yardım talebinin reddine ilişkin Dairemizin verdiği ilamın kesinleştiği, istinaf harç ve giderlerinin yatırılması için mahal mahkemesince çıkartılan muhtıra gereğinin davalılar tarafından yerine getirilmediği, bu durumda mahkemece davalıların istinaf istemi hakkında 6100 Sayılı HMK.nun 344.maddesi gereğince bir karar verilmesi için geri çevrilmesine” karar verildiği, ilk derece mahkemesinin 18/11/2021 tarihli ek kararı ile de davalılar tarafından süresi içerisinde harç ikmalinin yapılmadığı anlaşıldığından davalıların istinaf isteminin ayrı ayrı reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Beşiktaş 17. Noterliği’nin 12/01/2017 tarih ve 01313 yevmiye no’lu ihtarnamesinin incelenmesinde; ihtar edenin T. … A.Ş., muhataplarının …. Ltd. Şti., … … ve … olup, 1 gün içinde 2.078.177,91 TL tutarındaki nakdi alacağın ödenmesi ve 40.730 TL tutarındaki çek bedelinin depo edilmesinin ihtar edildiği, ihtarnamenin muhataplara 16/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, temerrüdün 18/01/2017 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Ankara 7. İcra Müdürlüğü’nün 2017/22582 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının T. … A.Ş. borçlularının …. Ltd. Şti., … … ve … olup, kredi çerçeve sözleşmeleri, ihtarname ve hesap ekstresinden kaynaklanan 1.975.966,97 TL asıl alacak, 775.082,38 TL işlemiş faiz ve 12.516,70 TL masraf olmak üzere toplam 2.763.566,05 TL alacak ile 9.275,00 TL çek yapraklarının depo edilmesine yönelik olarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Bankacı bilirkişi …’den alınan rapor ve ek raporda özetle; davacı banka ile davalı …. Ltd. Şti. Arasında 27/07/2012 tarihli 1.500.000,00 TL, 17/04/2013 tarihli 2.500.000,00 TL limitli iki ayrı genel kredi sözleşmesi imzalandığını, her iki sözleşmede de davalı borçluların kefalet imzası bulunduğunu, davalı şirkete kredi kullandırıldığını, kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, kat ihtarında 1 günlük ödeme süresi verildiğini, ihtarnamenin 16/01/2017 tarihinde asıl borçlu ve kefillere tebliğ edildiğini, 18/01/2017 tarihi itibariyle davalıların temerrüte düştüğünü, sözleşmenin 4.2.maddesinde temerrüt faizine ilişkin düzenleme bulunduğunu, ticari kredilerde temerrüt faizinin 26/05/2017 tarihine kadar %72, bu tarihten sonra ise temerrüt faizinin ise %52 olacağını, ticari kredili mevduat hesabı için uygulanması gereken akdi ve temerrüt faizinin ticari kredi kartları için TCMB tarafından yayımlanmış azami akdi ve gecikme faiz oranlarına göre belirlenmesi gerektiği, TCMB 10/01/2017 tarihi itibariyle ilan edilen akdi faizin aylık %1,84, yıllık %22,08, gecikme faizinin ise aylık %2,34, yıllık %28,80 olacağını, bu oranlar dikkate alınarak takip tarihi itibariyle davacı banka alacağının tespiti gerektiğini, takip tarihi itibariyle 1.974.339,98 TL asıl alacak, 775.082,38 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.749.422,36 TL alacaklı bulunduğunu, davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerde davalıların kefaletinin bulunduğunu, ancak sözleşmelerde kefillerin mer’i çek yaprakları yasal garanti tutarının depo talebinden sorumlu olacağına dair açık hüküm bulunmadığını, asıl borçlunun depo talebinde sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Somut olaya gelince; davacı banka ile davalı …. Ltd. Şti. arasında iki ayrı genel kredi sözleşmesi imzalandığı ve davalı şirkete kredi kullandırıldığı, diğer davalı borçluların aynı limitle sözleşmenin müşterek ve müteselsil kefili oldukları, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlu ve kefiller hakkında Ankara 7. İcra Müdürlüğü’nün 2017/22582 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, davalıların takibe itirazı üzerine takibin durdurulduğu, bankacı bilirkişiden alınan gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli rapor ve ek raporda da belirtildiği üzere davacı banka tarafından davalı asıl borçlu şirkete imzalanan genel kredi sözleşmeleri kapsamında ticari kredi ile KMH kullandırıldığı, imzalanan sözleşmenin 4.2.maddesinde temerrüt faizine ilişkin düzenleme yapıldığı, KMH kredisi yönünden ise ticari kredili mevduat hesabı için uygulanması gereken akdi ve temerrüt faizinin ticari kredi kartları için TCMB tarafından yayımlanmış azami akdi ve gecikme faiz oranlarına göre belirlenmesi gerektiği, TCMB 10/01/2017 tarihi itibariyle ilan edilen akdi faizin aylık %1,84, yıllık %22,08, gecikme faizinin ise aylık %2,34, yıllık %28,80 olacağından bu oranlar üzerinden yapılan hesaplama sonucu davacı bankanın davalılardan 1.974.339,98 TL asıl alacak, 775.082,38 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.749.422,36 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesince nakdi alacağa yönelik davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik kararı usul ve yasaya uygundur.
Öte yandan, bankacı bilirkişinin rapor ve ek raporunda da belirtildiği üzere taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinde davalı kefillerin mer’i çek yaprakları yasal garanti tutarının depo talebinden sorumlu olacaklarına ilişkin özel bir düzenleme bulunmadığı anlaşılmakla davalı gerçek kişiler yönünden depo talebinin reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararı da usul ve yasaya uygun olmakla davacı vekilinin buna yönelik istinaf başvurusuna itibar edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabul kısmen reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 269,85 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 225,55 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 20/12/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.