Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1928 E. 2023/1705 K. 01.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1928 Esas 2023/1705 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1928
KARAR NO : 2023/1705

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ… 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/10/2021
NUMARASI : 2019/491 Esas 2021/727 Karar
DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 28/04/2021
KARAR TARİHİ : 01/12/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2023

Taraflar arasındaki şirketin ihyası istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı birleşen dosya davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …. Tic. Ltd. Şti’nden alacağının tahsili için açtığı davada şirketin tasfiye edildiğinin anlaşılması üzerine taraflarına anılan şirketin ihya davası açmak üzere yetki ve süre verildiğini belirterek …. Tic. Ltd. Şti’nin ihyasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; asıl dava dilekçesinde yer alan iddialarını tekrar ettikten sonra asıl davada tasfiye memuru aleyhine de dava açmak üzere taraflarına süre verildiğini belirterek …. Tic. Ltd. Şti’nin ihyasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP
Davalı temsilcisi asıl davada cevap dilekçesinde özetle; müdürlükleri tarafından yapılan tasfiye girişi ve kapanışı işlemlerinin kanuna uygun olarak gerçekleştirildiğini, müdürlüğün yasadan doğan yasal hasım olduğunu, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili birleşen davada cevap dilekçesinde özetle; ihyası talep edilen şirket tarafından davacı aleyhine 2 adet faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, davacının herhangi bir mal varlığına rastlanmadığından icra dosyasındaki alacakların tahsil edilemediğini, iki adet fatura alacağına karşılık sözleşmeye dayalı cezai şart alacağına ilişkin olarak davacı tarafından başlatılan icra takibine itiraz ettiklerini, itirazın iptali için dava açıldığını, davanın takip edilmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiğini, ihyası talep olunan şirketin ortaklar kurulunun tasfiye kararı aldığını, gerekli ilanların yapıldığını, herhangi bir müracaat olmadığından şirket tasfiyesinin tamamlandığını, dayanak davanın tasfiyeden sonra açıldığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacı tarafından ihyası talep olunan şirket aleyhine açılan davanın ihyası istenen şirketin ticaret sicilinden terkin edildiği tarihten sonra açıldığı, dava dilekçesinin tasfiye memuruna ticaret sicil gazetesindeki ilandan sonra tebliğ edildiği, ilgili dosyada taraf teşkili için sicilden terkin edilen şirketin yasal hasım haline getirilmesi gerektiği, davanın niteliğine göre talebin zamanaşımına uğramayacağı, davacının mahkeme ara kararı gereği mahkemeden verilen yetki ile dava açtığı kabul edilerek davalının bu konudaki itirazlarının kabul edilmediği, tasfiye memurunun esasa ilişkin savunmalarının dayanak davada değerlendirilmesi gerektiği, davacının açtığı derdest davadan ötürü şirketin ihyasını istemekte hukuki yararı bulunduğu, şirketin ihyası gerektiği, Ticaret Sicil Müdürlüğünün yasal hasım olup, dava açılmasına sebebiyet vermediği, davalı tasfiye memuru tasfiye işlemini usulünce tamamlamış olup, davacının 6 aylık ilan süresi içinde tasfiye memuruna alacağını yazdırmadığı, tasfiyeden sonra alacak davası açtığı, anılan davalının dava açılmasına sebebiyet vermediği gerekçesiyle davanın kabulüne, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün 111351 sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Şirketinin Aksaray 2. Asliye Hukuk Mah. 2018/190 Esas sayılı dosyasında taraf teşkili tamamlanmak, yargılama va infaz süreci sonuçlanıncaya kadar devam etmek üzere ihyasına, tasfiye memuru olarak şirketin önceki tasfiye memuru …’in atanmasına, tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına, kararın tescil ve ilanına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Birleşen dosya davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı aleyhine, ihyası talep olunan şirket tarafından icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, davacının herhangi bir mal varlığına rastlanmadığından icra dosyasındaki alacakların tahsil edilemediğini, iki adet fatura alacağına karşılık sözleşmeye dayalı cezai şart alacağına ilişkin olarak davacı tarafından başlatılan icra takibine itiraz ettiklerini, itirazın iptali için dava açıldığını, davanın takip edilmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiğini, ihyası talep olunan şirketin ortaklar kurulunun tasfiye kararı aldığını, gerekli ilanların yapıldığını, herhangi bir müracaat olmadığından şirket tasfiyesinin tamamlandığını, dayanak davanın tasfiyeden sonra açıldığını, şirketin ihyası için gerekli yasal şartların oluşmadığını, mahkemece buna rağmen şirketin sınırlı olarak ihyasına karar verdiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; şirketin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nun 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabı, ihyası talep olunan şirkete ilişkin tasfiye ilanları, tasfiyeye ilişkin ortaklar kurulu kararları, Aksaray 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/190 Esas sayılı dosyasının Uyap’tan gelen sureti dosya içerisinde yer almaktadır.
Aksaray 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/190 Esas sayılı dosyasında davacı tarafından ihyası talep olunan şirket aleyhine dava açıldığı, açılan davanın 25/04/2019 tarihli duruşmasında davacı vekiline davalı … …. Şti’nin ihyası davası açması için yetki ve süre verildiği görülmüştür.
Ticaret sicil kaydının incelenmesinde; ihyası istenen …. Tic. Ltd. Şti’nin 01/08/2017 tarihli genel kurul kararı ile şirketin tasfiyesine karar verildiği, tasfiye memurluğuna birleşen dosyada davalı …’in atandığı, tasfiye kararının Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edildiği, şirketin 29/06/2018 tarihli genel kurul kararı ile tasfiye kapanışına, tasfiye memurunun ibrasına, şirketin ticaret sicilinden silinmesine karar verildiği, davalı … Sicil Müdürlüğünce 10/07/2018 tarihinde şirketin ticaret sicilinden silindiği anlaşılmıştır.
Birleşen dosya davalı vekilinin istinaf itirazlarına gelindiğinde; 6102 sayılı TTK’nun “Ek Tasfiye” başlıklı 547. maddesinde; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirmesi halinde şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verileceği ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirileceği düzenlemeleri yer almaktadır.
Somut olayda; ihyası istenen …. Tic. Ltd. Şti’nin davalı, …’ün davacı olduğu davanın Aksaray 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/190 Esas sırasında kayıtlı bulunduğu, yapılan yargılama sırasında 25/04/2019 tarihli celsede anılan şirketin ihya davası açması için davacı vekiline kesin süre verildiği görülmüştür.
Şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
İhyası talep olunan şirketin ortaklar kurulunca 01/08/2017 tarihinde tasfiye kararı alınmış, … tasfiye memuru olarak atanmış, tasfiye sonu kararı alınarak tasfiye memurunun yaptığı işlemlerden dolayı ibra edilmesine karar verilmiş ve şirketin 10/07/2018 tarihi itibariyle tasfiye nedeniyle sicilden terkini gerçekleştirilmiştir. İhya davasına dayanak Aksaray 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/190 Esas sayılı dosyası şirket tasfiye karar tarihi olan 01/08/2017 tarihinden sonra, şirketin tasfiye nedeniyle ticaret sicilinden terkin tarihi olan 10/07/2018 tarihinden önce 04/07/2018 açılmıştır.
Bu durumda mahkemece Aksaray 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/190 Esas sayılı dosyasının ihyası talep edilen şirketin terkin tarihi olan 10/07/2018 tarihinden önce açıldığı, açılan davanın derdest olduğu, ilgili mahkemece davacı vekiline şirketin ihyasına yönelik dava açma hususunda süre verildiği, davacı tarafın derdest davasından ötürü şirketin ihyasını istemekte hukuki yararının bulunduğu ve şirketin ek tasfiye için ihyası gerektiği, birleşen davada ileri sürülen esas davaya ilişkin hususların eldeki davada değerlendirilemeyeceği, birleşen davanın tasfiye memuruna yöneltilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik görülmediğinden birleşen dosya davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Birleşen dosya davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL’nin birleşen dosya davalısından tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Birleşen dosya davalısı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/12/2023

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.