Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1884 E. 2021/1633 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1884 Esas 2021/1633 Karar

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1884
KARAR NO : 2021/1633

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/06/2021
NUMARASI : 2021/341 Esas 2021/438 Karar
DAVACI :
DAVALI :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 09/06/2021
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/01/2022

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; bankada bulunan mevduat hesabından başka bir hesaba yaptığı havale işleminin içeriğinde yer alan valör tarihine uymayarak havale olunan parayı valör tarihinden bir gün önce havale alıcısının kullanımına açtığını, bu şekilde zarara uğradığını belirterek şimdilik 30.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 12/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalıya dava dilekçesi tebliğe çıkarılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalı bankaya ait banka hesabından davacının bilgisi ve rızası dışında davacının bildirdiği valör tarihinden önce 200.000,00 TL havale edildiği, bu paranın süresinden önce havale alıcısı hesap sahibinin kullanımına açılarak kaçırılmasına imkan verildiğinden bahisle zararın tazmininin talep edildiği, dava tarihi itibariyle 6502 sayılı Kanunun yürürlükte olduğu, dava konusu davalı bankaya ait banka hesabının davacının özel amacı için açıldığı, davacının tüketici, taraflar arasındaki banka hesabının açılmasına ilişkin bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, davaya bakmakla tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; havale işleminin TBK’da düzenlendiğini, havaleden doğan bir uyuşmazlığın ticari yargıda görülebilmesi için havale işleminin bu işleme katılan kişilerden sadece birinin ticari işletmesiyle ilgili olmasının yeterli bulunduğunu, TTK’nun 4/c maddesi uyarınca asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; mevduat hesabından yapılan havaleye ilişkin havale talimatına aykırılık nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı yan davalı bankada bulunan mevduat hesabından havale yapılmasına ilişkin havale talimatı verdiğini, davalı bankanın havale talimatında yer alan valör tarihine aykırı hareket ederek valör tarihinden önce havale edilen bedeli havale alıcısının kullanımına açtığını, bu nedenle zarara uğradığını iddia etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davaya bakmaya görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/k. maddesine göre; “Tüketici: ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi” ifade eder. Tüketici işlemi ise Kanunun 3/l. maddesinde tanımlanmış olup, buna göre; “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” kapsar. Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK’nun 4. ve 5. madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur. Kanunun 83/2.maddesine göre; “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer konularda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez”. Kanunun 73/1. maddesinde ise;” Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemeleri görevlidir” düzenlemesi yer almaktadır.
Anılan yasa hükümleri karşısında somut olaya gelindiğinde, taraflar arasındaki ilişki bankacılık işlemi, havale yapılan hesap davacının mevduat hesabı, davacı ise ticari ve mesleki amaçlı hareket etmediğinden tüketici konumunda olup dava tarihi itibariyle bu tür davalarda tüketici mahkemesi görevlidir.
6100 sayılı HMK’nun 114. maddesinde dava şartları açıkça sayılmış, 115. maddesinde ise dava şartlarının yargılamanın her aşamasında re’sen araştırılacağı hükme bağlanmıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece dava konusu davalı bankaya ait banka hesabının davacının özel amacı için açıldığı, davacının tüketici, taraflar arasındaki banka hesabının açılmasına ilişkin bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, davaya bakmakla tüketici mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddi yönündeki kararında usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK’nun 362/(1)-c. maddesi gereğince kesin olmak üzere tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 30/12/2021

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.