Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1882 E. 2023/1637 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1400 Esas 2023/1631 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1400
KARAR NO : 2023/1631

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/06/2021
NUMARASI :2019/468 Esas 2021/414 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR
DAVA : Rücuen Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/09/2019
KARAR TARİHİ : 15/11/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2023

Taraflar arasındaki rücuen tazminata ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 1983 yılında kurulduğunu, cam imalatı alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin paydaşlar arası ihtilaflar yaşanması nedeniyle 2015 yılı Eylül ayından itibaren kısmi bölünmeye gidildiğini ve 15 Haziran 2016 yılında tamamlandığını ve kapanış sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmede davalıların …’ın ve …’nın 01.09.2015 tarihinden önceki dönemlere ilişkin ticari faaliyetleri sonucunda doğacak her türlü kamu alacağı, vergi, SGK pirim ve borçları, gümrük idari para cezaları dahil tüm idari ve kamu soruşturma ve cezalarından doğabilecek borçlara payları oranında müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının olduğunun taahhüt altına alındığını, şirketin İstanbul yolundaki fabrikasının mülkiyetinin aynı paylarla bölünmenin zorunluluğu olarak Şubat 2019’da kurulan …. ve Tic. A.Ş.’ye bırakıldığı, pay devir sözleşmesiyle bu şirketteki … payları davalılar …, … ve …’a devredildiği, fabrikanın her türlü ekipman ve sair üretim unsurlarıyla, 300 civarında çalışanın yeni iş yerine resmi kurumlar nezdinde ve fiili olarak nakliyle ilgili sürecin tamamlanmasının doğal olarak ve haklı sebeplerle 1 yıllık süreyi gerektirdiği için davacı şirket ile …. ve Tic. A.Ş. arasında 16.06.2016 tarihinde yapılan pay devrine ilişkin görüşmelerde boşaltmanın en fazla 1 yıl gerektirdiğini, tahliyeye değin ödenecek kira bedelinin 60.000 TL+ %18 KDV şeklinde sözlü olarak anlaşıldığını, bu hususun kapanış sözleşmesinde ve pay devir sözleşmesinde, yönetim kurulu kararlarında niyet olarak aynen zikrcdildiği, kapanış sözleşmesinde bilahare yazılı hale getirilmesi açıkça irade beyanı dolayısıyla hükme bağlandığını, söz konusu kira sözleşmesini hazırlayan davalı tarafın müvekkil şirkette yetkisiz oldukları tarihte sözleşmeyi hazırladıkları ancak imzayı sözleşmeye yetkili oldukları tarihte attıklarını, 15.06.2016 tarihli kapanış sözleşmesinde geleceğe yönelik taraflar arasında kira sözleşmesi imzalanacağı şeklinde ibare konulduğunu, kira sözleşmesinin 31.05.2016 tarihinde imzalanmadığını, söz konusu kira sözleşmesinde yalnızca ilk ayın kira bedeline ilişkin bir maddenin özel olarak düzenlendiği ve bir günlük temerrüt hükmü konulduğunu, hükme göre kira bedelinin 2016 yılı temmuz ayının ilk günü ödenmediği takdirde 12 aylık kira bedelinin muaccel olacağını, böyle bir maddeyi hiç kimsenin kabul edemeyeceğini, söz konusu kira sözleşmesine göre, kira bedelinin belirlenen vade içinde ödenmemesi halinde %5 gecikme faizinin hiçbir ihtara hacet kalmaksızın tahakkuk edeceğini, davacı yanın dokuz ayın kirası için 637.200 TL ödediğini, BAM’ın kararı ile yenilenen takibin ardından 1.472.723,33TL ödemeyi Ankara İcra Dairesine yaptığını, bunun sonucunda davacı tarafın Kapanış Sözleşmesinin 12. maddesi ile taahhüt ettikleri şirketi borç altına sokmama ve zarara uğratmama hükmünü ihlal ettiklerini, kapanış sözleşmesinin atıf yaptığı 11. madde hükmüne göre müvekkili şirketin ödemenin yapılması akabinde durumu derhal davalılara bildirdiği ve noter aracılığıyla davalıların Kapanış Sözleşmesindeki yasağa uymadıklarını ihtar ettiği ve paylarına düşen sorumlulukları ödemesi gerektiğini iddia ederek pay devir, özellikle kapanış sözleşmesi hükümleri ve diğer düzenlemelere göre sorumlu oldukları ve taahhüt ettikleri dönemle ilgili fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacı şirket tarafından dava dışı … A.Ş.’ye ödenen bedelden şimdilik kaydıyla …’dan 10.000,00TL, …’dan 10.000,00TL. …’dan 10.000,00TL alınarak ödeme değilse temerrüt ihtar tarihi olan 12 Temmuz 2019’dan yürütülecek aylık %5 faiziyle birlikte davalıların payları oranınca müşterek ve müteselsil sorumluluk kapsamında değilse bireysel sorumlulukları çerçevesinde davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 20/04/2021 tarihli ıslah dilekçesinde; davalı … yönünden 10.000,00TL ile açmış oldukları alacak davasının asıl alacak yönünden 155.518,15TL artırılarak ıslahla birlikte 165.518,15TL ve 85.753,34TL işlemiz faiz olmak üzere toplamda 251.271,49 TL, davalı … yönünden 10.000,00TL ile açmış oldukları alacak davasının ana alacak yönünden 30.261,17TL artırılarak ıslahla birlikte 40.261,17TL ve 20.919,87TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 61.181,40TL, davalı … yönünden 10.000,00TL ile açmış oldukları alacak davasının ana alacak yönünden 12.367,32TL artırılarak ıslahla birlikte 22.367,32TL ve 11.656,00TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 34.023,32TL, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı tutulmak kaydıyla, toplamdaki ana alacaklarının her üç davalı açısından 09.11.2020 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekillerinin uzun yıllardır oto cam imalatı, üretimi, ticareti yaptığı, sektöründe bilinen saygı duyuları tacirler olduğunu, uzun yıllar … ile … şirketinde faaliyet gösterdiği ve şirketin Türkiye’nin sayılı şirketlerinden olmasına katkıda bulunduğunu, davacı şirket pay sahipleri tarafından şirketteki hissedarlık yapısının kısmi bölünme yoluyla değiştirilmesine karar verildiğini, kısmi bölünme sürecindc …. Tic. A.Ş.’nin kurulduğunu, Mart 2017’de davacı şirket mülkiyetindeki …’ ndaki fabrikanın … Otomotive devredildiğini, davacı şirket ile pay sahipliği ilişkilerinin sona erdiğini, pay devir sözleşmesi sürecinde tüm ortakların bilgisi dahilinde davacı şirketin yönetim kurulu tarafından 31.05.2016’da alınan karara göre maliki … ile 01.07.2016’da başlamak üzere 1 yıl süreli aylık 60.000 TL+ KDV bedelli kira sözleşmesi düzenlendiğini, bu hususun ticaret sicil kayıtlan ile sabit olduğunu, kira sözleşmesine taraf …’in yönetim kurulunda … ve …’un da yer aldığı ve imzalarının bulunduğunu, kira sözleşmesinin unsurlarının belirlenmesinde iradelerinin olduğunu, kira sözleşmesinin … tarafından usulüne uygun vergi dairesine ibraz edildiğini, kira sözleşmesine göre kiralayanın kira bedelini her ayın en geç 3. gününde yatıracağını, kira bedelinin herhangi birinin ödenmesinde temerrüde düşülmesi halinde geri kalan tüm bedellerin muaccel olacağını, açılacak davaya ve takibe esas teşkil edeceğinin kararlaştırıldığını, işyerleri kiralarında muacceliyet şartı karşılaştırılması hususunda sözleşme serbestisi bulunduğunu, davacı şirketin temmuz ayı kira bedelini vadesi geldiği halde ödemediğini, …’in davacıya temmuz ayı kirasına ilişkin açıklamalı fatura gönderdiği ancak davacının belirlenen vadede kirayı ödemediğini, ağustos ayı kira bedelini de vadesinde ve tam olarak ödemediğini, bu nedenle tüm kira bedellerinin muaccel hale geldiğini, bu sebeple Ankara 7. İcra Müdürlüğünde 2016/14968 E. sayılı dosya ile tahliye talepli icra takibi başlatıldığını, davacının kötü niyetle takibe itiraz ettiğini ve 30 günlük ödeme süresinde borcunu ödemediğini, yapılan itiraza karşılık itirazın kaldırılmasına yönelik davacı şirkete dava açıldığını, yapılan yargılamanın istinafa gittiğini, istinaf mahkemesinden davacı şirketin itirazının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verildiğini, Ankara BAM 15. Hukuk Dairesi ilamınca taraflar arasında geçerli ve ayakta kira sözleşmesi bulunduğu hüküm altına alındığını, yeni alacak kalemleri eklenerek ilamlı icra takibine geçildiğini, icra takibindeki toplam tutar davacı tarafından ödenerek dosya borcu kapatıldığını, huzurdaki davanın kira bedelini ödemede temerrüde düşülmesi neticesinde vuku bulduğunu, açılan davanın hukuki temelden yoksun ve kötü niyetli olduğu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davalıların, 31.05.2016 tarihli Kira Sözleşmesini imzalayarak Kapanış Sözleşmesinin 12. maddesinde yer alan davacı … A.Ş.’yi borç ve taahhüt altına sokmama yükümlülüğüne aykırı davrandıklarına kanaat getirilmesi halinde; davacının aşağıda yer alan tutarları 09.11,2020 tarihinden tahsil tarihine kadar geçecek sürede avans faizi ile birlikte talep edebileceği, buna göre; 09.11.2020 ödeme tarihi itibariyle, davalı …’ ın 165.518,15TL anapara ve 85.753,34TL işlemiş faizden sorumlu olduğu, davacının 165.518,15 TL anapara alacağını 09.11.2020 tarihinden tahsil tarihine kadar geçecek sürede avans faizi ile birlikte talep edebileceği, 09.11.2020 ödeme tarihi itibariyle, davalı …’ın 40.261,17 TL anapara ve 20.919,87 TL işlemiş faizden sorumlu olduğu, davacının 40.261,17 TL anapara alacağını 09.11.2020 tarihinden tahsil tarihine kadar geçecek sürede avans faizi ile birlikte talep edebileceği, 09.11.2020 ödeme tarihi itibariyle, …’ın 22.367,32TL anapara ve 11.656,00TL işlemiş faizden sorumlu olduğu, davacının 22.367,32TL anapara alacağını 09.11.2020 tarihinden tahsil tarihine kadar geçecek sürede avans faizi ile birlikte talep edebileceği gerekçeleriyle davanın kabulü ile 165.518,15 TL anapara alacağının 09/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ve 85.753,34 TL faiz alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, 40.261,17 TL anapara alacağının 09/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ve 20.919,87 TL faiz alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, 22.367,32 TL anapara alacağının 09/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ve 11.656,00 TL faiz alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağından hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, dava konusu sözleşmeye istinaden düzenlenen kira sözleşmesinin … şirketi tarafından vergi dairesine bildirildiğini, kira sözleşmesi imzalanması hususunda hem davacı şirket hem de … şirketinin yönetim kurullarında karar alındığını, … yönetim kurulu üyesi olan … ve …’un hali hazırda davacı şirketteki yönetim kurulu üyeliğinin de devam ettiğini ve imzalanan kira sözleşmesinden haberdar olduklarını, davacı şirketin kira bedelini ödemede temerrüde düşmesi nedeniyle kira bedelinin tahsili ve tahliye davası açıldığını, eldeki davanın kabulü nedeniyle davacı şirketin kira sözleşmesine konu taşınmazı bedelsiz olarak kullanmış olacağını, kira sözleşmesinin usul ve yasaya uygun şekilde akdedildiğini, her iki şirketin de kira sözleşmesi akdedilmesine ilişkin yönetim kurulu kararları mevcut iken davacının yönetim kurulu kararlarında belirtilen şartlar altında akdedilen kira sözleşmesinin kabul etmediği yönündeki iddiasının çelişkili ve kötü niyetli olduğunu, davacı şirketin kira sözleşmesine konu taşınmazı kullanım süresi içinde şirket merkezi olarak fiilen kullandığını, bu nedenle davacının sözleşmeden haberinin ve bilgisinin olmadığı iddiasıyla geçersizliğinin ileri sürmesinin, fabrika niteliğindeki taşınmazı, kira sözleşmesi veya hiçbir hukuki sebebe dayanmaksızın hukuka ve mülkiyet hakkına aykırı şekilde işgal etmesi anlamına geleceğini, müvekkillerinin kapanış sözleşmesinde yer alan yükümlülüklerine uygun hareket ettiklerini ve şirketi zarara sokacak herhangi bir davranışta bulunmadıklarını, kira sözleşmesinin şirketin menfaatleri doğrultusunda akdedildiğini, müvekkillerinin pay devir sözleşmesi ile davacı şirketteki hissedarlık ve yöneticilik ilişkisinin sona ermesine müteakip davacı şirketin ortaklarının tek yetkili olarak şirketi yönetmeye başladıklarını, ancak davacı şirket ve/veya yetkililerinin basiretli tacir gibi davranma yükümlülüklerini ihlal ederek kira bedelini ödemediklerini ve şirketi zarara uğrattıklarını, şirketin zarara uğramasında müvekkillerine atfedilebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığını, mahkeme kararında mürekkep faize neden olacak şekilde hüküm kurulduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, taraflar arasındaki kapanış sözleşmesinde düzenlenen borçlandırıcı işlem yapma yasağını ihlal ettiği iddia edilen davalılardan davacı şirketin uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
10/06/2016 tarihli pay alım sözleşmesi, 15.06.2016 tarihli Anonim Şirket Pay Devirleri İle İlişkili Tasarrufların Düzenlenmesine Dair Nihai Sözleşme (Kapanış Sözleşmesi), ticaret sicil kayıtları, davacı şirket ile dava dışı … A.Ş.’nin yönetim kurulu kararları, 31/05/2016 tarihli kira sözleşmesi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 07/05/2019 tarih 2019/232 Esas 2019/992 Karar sayılı kararı, Ankara 7. İcra Müdürlüğünün 2019/7552 Esas sayılı takip dosyası, Ankara Ticaret Odası Ticaret Sicil Müdürlüğünün 24.09.2019 tarihli yazısı, taraflar arasındaki ihtarnameler vs deliller dosya arasında mevcuttur.
10.06.2016 tarihli Pay Alım Sözleşmesinin incelenmesinde; davacı …. ve Tic. A.Ş. pay sahipleri … ve … ile davalılar …, …, … arasında, davalıların davacı şirkette sahibi bulundukları toplam %51 oranındaki hisselere tekabül eden 18.895.783 TL bedelli hisselerinin tamamını … ve …’a devretmeleri amacıyla düzenlendiği görülmüştür.
15.06.2016 tarihli Kapanış Sözleşmesinin incelenmesinde; …, …, …, … ile …, … A.Ş… … … A.Ş. ve … Gayrimenkul Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında imzalandığı, davacı şirket …. ve Tic. A.Ş. ile davalılar …, …, … ile dava dışı şirketler … … A.Ş., …. ve Tic. A.Ş. arasında, sözleşmeye konu şirketlerin paylara bölünmüş sermayesindeki birtakım payların sözleşmeye taraf olan gerçek kişiler arasında karşılıklı satım ve devir alınması için gerekli diğer edimlerin tanımlanması, ifa zamanı ve ifa şeklinin belirlenmesi amacıyla düzenlendiği,
Sözleşmenin “Tarafların Beyan ve Taahhütleri” başlıklı III/1. maddesinde; davalılar …, …, …’ın …. ve Tic. A.Ş.’in kayıtlı 37.050.555 TL bedelli sermayesini temsil eden ve adlarına tescil edilmiş olan bu şirket paylarından %51’ine karşılık gelen paylan … ve …’a satıp ciro yoluyla da devrettikleri, bu devir ve satım işlemleri … ve … nominal pay değerleri üzerinden yapılmışsa da taraflar bir sonraki maddede belirtilen taşınmazların devri yoluyla mali olarak pay devir karşılıklarını elde ettiklerinden, birbirlerinden herhangi bir hak ve alacak talep etmeyecek, bu devir ve satım sebebiyle birbirlerini en geniş anlamda sözleşme kapsamında gayri kabil-i rücu şekilde ibra ettiklerinin belirtildiği,
Sözleşmenin “Tarafların Beyan ve Taahhütleri” başlıklı III/l 1. maddesinde; …, … ile … birlikte (müştereken) …’ın ve …’nın 01.09.2015 tarihinden önceki dönemlerine ilişkin ticari faaliyetleri sonucunda doğacak her türlü kamu alacağı, vergi, SGK prim ve borçlan, gümrük, idari para cezalan dahil tüm idari ve kamu soruşturma ve cezalarından ve aynca …’ın ve …’nın 01.09.2015 tarihinden önceki dönemlerine ilişkin mali ve finansal kayıt ve belge olmayan şahsi ve kurumsal alacak taleplerinden doğabilecek borçlardan Kapanış Sözleşmesi ve pay devirleri öncesi …’daki ve …’daki pay oranlan ile müşterek ve müteselsil sorumluluk kapsamında sorumlu olacaklarının bu sorumluluktan çerçevesinde ise 6.000.000,00 TL tutarında bir taahhütname düzenleyerek …’a teslim edeceklerini, taahhütnamenin ise 31.12.2020 tarihine kadar geçerli olacağının, bu tarihten sonra hükümsüz olacağını beyan, kabul ve taahhüt ettiklerinin, yukarıdaki konulara ilişkin herhangi bir ödemenin … ve … tarafından yapılmasını takiben derhal durumun …, … ile …’a bildirileceğinin, bildirim tarihinden itibaren 7 gün içinde …, … ile …’ın ilgili şirketlere ödeyeceklerinin düzenlendiği,
Yine, sözleşmenin “Tarafların Beyan ve Taahhütleri” başlıklı III/12. maddesinde; …, … ile …; … 2015 yılı Olağan Genel Kurul toplantısının yapıldığı 16 Mayıs 2016 tarihinden işbu Sözleşmenin imzası tarihine kadar …’da sahip oldukları temsil ve ilzam yetkilerini söz konusu yetkiler kaldırılana kadar hiçbir olay ve şart altında kullanmadıkları/kullanmayacaklarının, Şirketi borç ve taahhüt altına sokmadıklarını/sokmayacaklarını kabul, beyan ve taahhüt ettiklerinin, …, … ile … yukarıda 11. bentte taahhüt ettikleri teminat kapsamında değerlendirilmek üzere; bu maddedeki taahhütlerin ihlali veya ihlalinin ortaya çıkması halinde aynı şekilde müştereken ve müteselsilen … ve …’nın zarar ve ziyanını tazmin edeceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Dosyada mevcut ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde; 15.06.2016 tarihli Kapanış Sözleşmesi düzenlenmesinden önce 12.02.2016 tarihi itibariyle davalılardan …’ın davacı şirketin %37,00, …’ın %9,00 ve …’ın ise %5,00 oranındaki hissesine ortak oldukları, davacı … yönetim kurulunun 13.06.2016 tarih ve 2016/11 sayılı kararında şirket hissedarlarından …, beheri 1.00 TL nominal bedelli toplam 13.708.705 adet hissesini toplam 13.708.705.00 TL karşılığında gayrikabili rücu olarak …’a devrederek ortaklıktan ayrılmasına karar verildiği, davalı …’ın beheri 1,00 TL nominal bedelli toplam 1.852.528 adet hissesini toplam 1.852.528,00 TL karşılığında gayrikabili rücu olarak …’a, 1.482.022 adet hissesini ise toplam 1.482.022,00 TL bedel karşılığında …’a gayrikabili rücu olarak devrederek ortaklıktan ayrıldığı, davalı …’ın beheri 1,00 TL nominal bedelli toplam 1.852.528 adet hissesini toplam 1.852.528,00 TL karşılığında gayrikabili rücu olarak …’a devrederek ortaklıktan ayrıldığı, böylelikle 15.06.2016 tarihli Kapanış Sözleşmesine konu şirket yönetim kurulunun 13.06.2016 tarihli ve 2016/11 sayılı karan ile davalılardan …’ın davacı şirketin %37,00, …’ın %9,00 ve …’ın ise %5,00 oranındaki hissesini diğer iki ortağa devrederek şirket ortaklığından ayrıldıkları anlaşılmıştır.
Davacı … yönetim kurulunun 31.05.2016 tarih ve 2016/09 sayılı kararının incelenmesinde; davacı şirketin ticari faaliyetlerini yürüttüğü “… adresindeki taşınmazın maliki … Gayrimenkul Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile 01.07.2016 tarihinden başlamak üzere, 12.02.2016 ile 01.07.2016 tarihleri arasındaki geçiş dönemi gözetilerek ve dahil edilerek 1 yıl süreli aylık 60.000,00 TL + KDV kira bedelli kira sözleşmesi düzenlenmesine oybirliği ile karar verildiği, kararın altında yönetim kurulu başkanı olarak davalı …’ın, yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak davalı …’ın ve yönetim kurulu üyesi olarak davalı …’ın imzasının bulunduğu görülmüştür.
Dava dışı …. ve Tic. A.Ş. yönetim kurulunun 31.05.2016 tarih ve 2016/02 sayılı kararının incelenmesinde; …. ve Tic. A.Ş.’nin maliki olduğu “… adresindeki taşınmaza ilişkin olarak şirket ile davacı … arasında 01.07.2016 tarihinden başlamak üzere, 12.02.2016 ile 01.07.2016 tarihleri arasındaki geçiş dönemi gözetilerek ve dahil edilerek 1 yıl süreli aylık 60.000,00 TL + KDV kira bedelli kira sözleşmesi düzenlenmesine oybirliği ile karar verildiği, kararın altında yönetim kurulu başkanı olarak davalı …’ın, yönetim kurulu başkan yardımcısı …’ın, yönetim kurulu üyesi olarak davalı …’ın, yönetim kurulu üyesi olarak hali hazırda davacı şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi olan …’un ve yönetim kurulu üyesi olarak hali hazırda davacı yönetim kurulu üyesi olan …’un imzasının bulunduğu görülmüştür.
Kiraya veren … San. ve Tic. A.Ş. ile kiracı … arasında … adresinde bulunan taşınmaza ilişkin olarak düzenlenen 31.05.2016 tarihli Kira Sözleşmesinin incelenmesinde;
“Sözleşmenin Başlangıcı ve Süresi” başlıklı 3. maddesinde kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin 01.07.2016 ve süresinin 1 yıl olduğu,
‘’Kira Bedeli ve Ödeme Şekli” başlıklı 4. maddesinde kiracının fabrika binası ve eklentileri için ilk ayın kira bedeli olan 60.000,00 TL + KDV’yi 01.07.2016 tarihinde mesai bitimine kadar Kiraya Veren …. ve Tic. A.Ş.’nın hesabına ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt ettiği, kira bedellerinin belirlenen vade içinde ödenmemesi halinde %5 gecikme faizinin hiçbir ihtara hacet kalmaksızın tahakkuk edeceği, kiracının kira bedellerinden herhangi birini ödemekte temerrüde düşmesi halinde geri kalan tüm kira bedellerinin muaccel olacağı ve yapılacak takip ya da açılacak davaya ve temerrüde esas teşkil edeceğinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 07.05.2019 tarihli 2019/232 E., 2019/992 K. sayılı kararının incelenmesinde; kiracı tacir olduğundan sözleşmede kararlaştırılan muacceliyet şartının geçerli olduğu ve tarafları bağladığı, sözleşmedeki muacceliyet şartı nedeniyle davacının davalı hakkında 28.07.2016 tarihinde başlattığı icra takibi ile birlikte muaccel olan dönem sonuna kadar kira bedellerinin tahsilinin istenmesinde bir sorun bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kabulü ile davalının Ankara 7. İcra Müdürlüğü’nün 2016/14968 Esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın kaldırılmasına ve takibin devamına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamından, davalılar …, … ve …’ın davacı …. ve Tic. A.Ş. nin ortakları iken 10.06.2016 tarihli Pay Alım Sözleşmesi ve bu sözleşmenin akdedilmesinin ardından pay devirleri ile ilişkili birtakım tasarruf ve yan edimlerin düzenlenmesi amacıyla 15.06.2016 tarihli Anonim Şirket Pay Devirleri İle İlişkili Tasarrufların Düzenlenmesine Dair Nihai Sözleşme (Kapanış Sözleşmesi) ile davalıların davacı şirketteki hisselerini diğer ortaklara devrettikleri, bu devirlerden sonra davacı …. ve Tic. A.Ş.’nin … adresinde 68095 sicil numarası ile faaliyet gösterdiği, şirket sermayesinin 40.000.000,00TL olduğu, 40.000.000,00TL’lik sermayenin 26.400.000,00TL’lik kısmının …’a, 6.800.000,00TL’lik kısmının … …’a ve geriye kalan 6.800.000,00TL’lik kısmının ise… …’a ait olduğu, devirlerden sonra dava dışı …. Ve Tic. A.Ş. (kiraya veren) ile … (kiracı) arasında “…” adresinde bulunan taşınmaza ilişkin olarak 31.05.2016 tarihli Kira Sözleşmesi düzenlendiği, kira sözleşmesinin başlangıç tarihi 01.07.2016 olarak belirlendiği, sözleşmenin 4. maddesi ile kiracının Fabrika binası ve eklentileri için ilk ayın kira bedeli olan 60 000,00TL + KDV’yi 01.07.2016 tarihinde mesai bitimine kadar Kiraya Veren …. ve Tic. ’nin hesabına ödemeyi kabul ettiği, kira bedellerinin belirlenen vade içinde ödenmemesi halinde %5 gecikme faizinin hiçbir ihtara hacet kalmaksızın tahakkuk edeceği, kiracının kira bedellerinden herhangi birini ödemekte temerrüde düşmesi halinde geri kalan tüm kira bedellerinin muaccel olacağı ve yapılacak takip ya da açılacak davaya ve temerrüde esas teşkil edeceğinin düzenlendiği, davacı şirketin kira sözleşmesine konu taşınmazı şirket merkezi olarak kullanmaya devam ettiği ve kira sözleşmesi kapsamında davacı …. ve Tİc. A.Ş. tarafından davadışı … A.Ş.’ye 637.200,00TL ödendiği, davacı yanca Ankara 7. İcra Müdürlüğünün 2019/7552 Esas sayılı takip dosyasına 09.07.2019 tarihinde borçlu …. ve Tic. A.Ş.’den toplam 912.723,33TL ve 560.000,00TL olmak üzere toplamda 2.109.923,33 TL ödendiği anlaşılmıştır.
Davacı yanca, davalıların taraflar arasında imzalanan 10/06/2016 kapanış sözleşmesinin 12.maddesinde düzenlenen, davalıların 16/05/2016 tarihinden kapanış sözleşmenin imza tarihine kadar davacı şirkette sahip oldukları, temsil ve imza yetkilerinin söz konusu yetkiler kaldırılana kadar hiçbir olay ve şart altında kullanmadıklarını/kullanmayacaklarına, şirketi borç ve taahhüt altına sokmadıklarını/sokmayacaklarına dair hükme aykırı hareket ederek ve davacı şirketin haberi olmaksızın davacı şirket adına 31/05/2016 tarihli kira sözleşmesine konulan 4.maddedeki “kira bedellerinin belirlenen vade içinde ödenmemesi halinde %5 gecikme faizinin hiçbir ihtara hacet kalmaksızın tahakkuk edeceğine” ve “kira bedellerinden herhangi birinin ödenmesinde temerrüde düşülmesi halinde geri kalan tüm kira bedellerinin muaccel olacağına” dair düzenleme nedeniyle davacı şirketin zarara uğradığını iddia edilerek uğranılan zararın tazmini amacıyla eldeki dava açılmıştır.
Mahkemece davalıların 10/06/2016 tarihli kapanış sözleşmesinin 12.maddesinde yer alan şirketi borçlandırmama ve taahhüt altına sokmama yükümlülüğüne aykırı davrandıkları, davacı şirketin 31/05/2016 tarihli yönetim kurulu kararında kira sözleşmesinin detaylarına ilişkin bilgiler almadığı ve davacı şirketin ortakları olan … ve …’un 31/05/2016 tarihli kira sözleşmesinde yer alan hükümlere ilişkin bilgiler olduğu yönünde dosya kapsamında belgeye rastlanmadığı gerekçesiyle ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, davalılarca karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Yine 6102 sayılı TTK.nun 561.maddesinde “sorumlular aleyhinde şirketin merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinde dava açılabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, davacı şirket tarafından şirket ortağı ve yöneticileri olan davalılara karşı tazminat davası açılmış olup, TTK’nın 561. m. uyarınca davacı şirketin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde dava açılması ve yargılama yapılmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığından davalılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Bununla birlikte, 31/05/2016 tarihli kira sözleşmesinin kiracı sıfatıyla tarafı olan davacı … yönetim kurulunun 31.05.2016 tarih ve 2016/09 sayılı kararında şirketlerinin ticari faaliyetlerini yürüttüğü “…” adresindeki taşınmazın maliki … Gayrimenkul Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile 01.07.2016 tarihinden başlamak üzere, 12.02.2016 ile 01.07.2016 tarihleri arasındaki geçiş dönemi göstererek ve dahil edilerek 1 yıl süreli aylık 60.000,00TL + KDV altında yönetim kurulu başkan ve üyeleri olarak davalıların imzası bulunmakta olup, kira sözleşmesinin kiraya veren sıfatıyla tarafı olan dava dışı …. ve Tic. A.Ş. yönetim kurulunun 31.05.2016 tarih ve 2016/02 sayılı kararında şirketlerinin maliki olduğu “…” adresindeki taşınmaza ilişkin olarak şirketleri ile … arasında 01.07.2016 tarihinden başlamak üzere, 12.02.2016 ile 01.07.2016 tarihleri arasındaki geçiş dönemi gözetilerek ve dahil edilerek 1 yıl süreli aylık 60.000,00TL + KDV kira bedelli kira sözleşmesi düzenlenmesine dair yönetim kurulu kararında da yönetim kurulu başkan ve üyeleri olarak davalılar ile birlikte kira sözleşmenin düzenlendiği tarihte aynı zamanda davacı şirketin ortağı ve yönetim kurulu üyesi … ve …’un imzası bulunmaktadır. Öte yandan, sözleşmenin yapıldığı tarihte davacı şirketin yönetim kurulunun kira sözleşmesinin imzalanmasına ilişkin karar aldıkları, kira sözleşmesinde tüm yönetim kurulu üyelerinin imzasının bulunduğu ve kira sözleşmesine dayanak yönetim kurulu kararının mahkeme kararı ile iptal edilmediği, Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 07/05/2019 tarih 2019/232 Esas 2019/992 Karar sayılı kararı ile de belirlendiği üzere taraflar arasındaki kira sözleşmesi yürürlükte ve geçerlidir. Nitekim, kira sözleşmesi sonuna kadar davacı şirketçe kiralanan taşınmazın şirket merkezi olarak kullanıldığı dosya içeriğiyle sabittir.
Hal böyle olunca, kira sözleşmesinin imzalandığı tarihte davacı şirketin ortağı ve yönetim kurulu üyesi olan … ve …’un ve dolayısıyla davacı şirketin sözleşmenin 4.maddesindeki düzenlemeden haberdar olmadıklarına ilişkin savunmalarına itibar edilmesi mümkün olmadığından ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şeklide hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2- Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/06/2021 tarih ve 2019/468 Esas 2021/414 Karar
sayılı kararının HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 512,33 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 242,48‬ TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödemesine,
5-Kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
C)1-İstinafa başvuran davalı tarafından yatırılan 5.926,94‬ TL istinaf maktu karar harcının kararın kesinleşmesi ve talep halinde davalı tarafa iadesine,
2-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf başvuru gideri ve 60,50 TL dosya gönderme ücreti olmak üzere toplam 222,60 TL istinaf giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/11/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.