Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/186 E. 2023/513 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/186 Esas 2023/513 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/186
KARAR NO : 2023/513

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 29/09/2020
NUMARASI : 2019/161 Esas 2020/419 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/07/2015
KARAR TARİHİ : 05/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/04/2023

Taraflar arasındaki tazminata ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili nezdinde …… Ltd. Şti adına 14/02/2013- 14/02/2014 tarihleri arasında genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalı olduğu halde 18/01/2014 tarihinde … sevk ve idaresindeyken rögar kapağı üzerinde geçisi sırasında kapağın yerinden çıkması neticesi araçta maddi hasar oluştuğunu, bu durumun trafik kaza tespit tutanağında belirlendiğini, onarım için 11.955,23 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin yapılan ödeme nedeniyle bu kez sorumlu davalıdan rücuen tahsili için iş bu davayı açtığını, kaza nedeniyle sorumluluğun davalıya ait olduğunu, ticari iş niteliğinde bulunan davada rücuya ilişkin taleplerin ticaret mahkemesinde ileri sürülmesi gerektiğini açıklamış sonuç olarak davanın kabulu ile 8.966,42 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza ile ilgili herhangi bir ihbar alınmadığını, arıza raporunun düzenlenmediğini ve ilgili yerde arıza çalışması yapılmadığını, bu yol güzergahı üzerindeki baca ve armatürlerin başka kurumlara da ait olabileceği kaldı ki kazanın şehir içi hız limiti 50km/s olmasına rağmen sürücünün kaç km/s hızla seyirettiğinin ve alkollü olup olmadığının tespiti gerektiği rögar kapağının üstünden geçerken açılmasının mümkün bulunmadığının, rögar kapağına çarpıldığına dair hiç bir fotoğraf ve delil sunulmadığının, yol bakım onarım ve yapımından büyükşehir belediyesi fen işlerinin sorumlu olduğunu, davacının kendi kusuruyla meydana gelen zarardan tazmin istenemeyeceği gibi rücu talebinde de bulunulamayacağını, müvekillinin kusursuz olduğunu, haksız açılan davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; yapılan keşif sırasında … ‘ye ait olduğu açıkça görülen rögar kapağına aracın gece vakti çarpmasını takiben aracın gidiş yönüne göre sol tretuvara çarparak hasarlandığı ve çarpma esnasında araçta hasar meydana geldiği,belirlenen hasar miktarı toplamı olan 8.966,42 TL ‘nin TTK ‘nın 1472.maddesi gereğince sigortalısı haklarına halef sıfatıyla açılan işbu davada davalının kusurlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile 8.966,42 TL’nin 5.612,55 TL’sinin 05/03/2014 tarihinden kalan 3.353,87 TL’sinin 07/03/2014 tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;müvekkili idarenin hukuki sorumluluğunun olabilmesi için zararın bulunması ve buzaraında oluşumuna idarenin sebebiyet vermiş olması gerektiğini, idare kendi üzerine düşen görevi yerine getirerek rögar kapaklarının düzenli bir şekilde kontrol ederek kullanışlı hale getirdiğini, konu ile ilgili olarak yapılan inceleme söz konusu yerde rastlanılan bir arıza kaydının olmadığı, kırılmadan veya çalınmadan dolayı herhangi bir baca kapağı değiştirme işlemi yapılmadığı, kazadan dolayı olay günü Bölge Şube Müdürlüğü’ne herhangi bir ihbarda bulunulmadığını, kurumlarını ilgilendiren böyle bir kazada personellerinin imzasının bulunduğu bir tutanağın olmadığının tespit edildiğini, araç sürücüsü ise aracının hızını yol, trafik ve görüş durumunun gerektirdiği şartlara uydurmayarak dava konusu trafik kazası sonucu oluşan hasarın artışına sebebiyet verdiğini, Kara yolları Trafik Kanunun 52. maddesinin b bendi uyarınca Araç sürücüleri; “ Hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmakla yükümlü olduğunu, oysaki araç sürücüsü görüşe açık yolda, aracının hızını yol ve trafik durumunun seyrine göre ayarlamaksızın, kısa mesafede frenle durabilecek bir hızla seyretmeyerek Karayolları Trafik Kanunun 52. Maddesinin b bendine aykırı davrandığını, dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde araç kullanmak suret ile dava konusu kaza sonucunda oluşması muhtemel hasarın artışına sebebiyet verdiğini, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava;TTK’nın 1472.maddesine dayalı olarak açılan kasko sigorta poliçesi kapsamında yapılan ödemenin zarar sorumlusu olduğu iddia edilen davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.

6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı vekili kasko sigortalı aracın davalıya ait rögar kapağına çarpması nedeniyle meydana gelen hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, davalının kusurlu olduğunu belirterek sigortalıya ödenen hasar bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiş, davalı … vekili, kazaya neden olan rögar kapağının davalıya ait olmadığını, diğer altyapı kuruluşlarına ait olabileceğini savunmuştur.
Trafik kaza tespit tutanağında … idaresinde bulunan aracın rögar kapağının üzerinden geçişi sırasında rögar kapağının kalktığı, araca çarptığı, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği ve yaya kaldırımına çarpıp duruşa geçtiği olayda rögar kapağının bakım ve onarımından sorumlu ilgili kuruluşun asli, sürücünün tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece tarafların kusur oranları ve hasar miktarının belirlenmesi için kusur ve hasar uzmanı bilirkişi ile sigorta hukuku konusunda uzman hukukçu ve inşaat mühendisine tevdii edilerek rapor alınmış, rögar kapağından sorumlu olan kurum ve kuruluşun zararın ortaya çıkmasında %100 kusuru bulunduğu, ancak bu kapağın sorumluluğunun hangi kuruma ait olduğunun tespitinin gerektiği belirtilmiş, mahkemece bilirkişilere gerektiğinde yerinde inceleme yapma yetkisi verilerek yerinde yapılacak tespit ile kapağın hangi kuruma ait olduğunun incelenmesi yönünde ek rapor tanzimi istenilmiş bilirkişi heyetinin ek raporunda kapağın … ‘ye ait olduğunu tespit ederek fotoğrafını çekmiş ve davalının tam kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ve yargılama aşamasında kazaya neden olan rögar kapağının davalıya ait olmadığını, başka kuruluşların da rögar kapaklarının olduğunu savunmuştur.
İlk derece mahkemesince 30.05.2017 tarih 2015/1230 Esas 2017/376 karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiği davalı vekilinin istinafı üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26.Hukuk Dairesinin 21.02.2019 tarih 2018/349 Esas 2019/279 Karar sayılı ilamı ile”mahkemece kazaya neden olan rögar kapağının davalıya ait olup olmadığının belirlenmesi için usulüne uygun keşif kararı verilerek taraflara bildirilmesi, hakim tarafından bizzat mahallinde keşif yapılarak bilirkişi raporu alınması gerektiği halde keşif yapılmadan bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilerek karar verilmesi doğru görülmediğinden kararının kaldırılmasına”karar verilmiştir.
Mahkemece yapılan keşif sonrası düzenlenen 02.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle,mahallinde yapılan 31/01/2020 günlü keşif sırasında 1329. Sokak üzerinde bulunan ve kazaya neden olan rögar kapağının davalı … Genel Müdürlüğüne ait olduğu ve bağlantı noktalarının ise halen kopuk durumda bulunduğunun tespit edildiği,çekilin resimlerin rapora eklendiği,davalı … Genel Müdürlüğünün herhangi bir arıza ihbarını beklemeden mevzuatın yüklediği sorumluluk gereğince mazgal kapaklarının sağlam, montajlarının düzgün, zaman içerisinde bağlantı noktalarının aşınıp aşınmadığını kendiliğinden denetlemek zorunda olduğu olay mahallinde yapılanı keşif sırasında da rögar kapağının bağlantısının kopuk olduğunun görüldüğü, rögar kapak montajını düzgün yapmayan, denetlemeyen ve aşınmış olan kapaklar için gerekli tedbirleri almayan davalı idarenin olayın meydana gelmesine neden olduğundan % 100 oranında asli kusurlu olduğu,davalıya ait rögar kapaklarının denetimi kendisine ait bulunduğundan dolayı başka bir kurum ve kuruluşa atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı,davacı sigorta şirketince görevlendirilen … Ltd. Şti. tarafından tanzim edilen 27/02/2014 günlü kasko ekspertiz raporunda; yedek parça bedeli 5.288,78 TL, işçilik bedeli 5.470,00 TL olmak üzere hasarın 10.758,78 TL, 951,98 TL yedek parça KDV”si ile hasarın 11.710,76 TL olduğu, 07/03/2014 günlü ek raporda; lastik bedelinin 270,13 TL olduğunun belirtildiği, onarıma ilişkin olarak …. ve Tic. A.Ş. tarafından tanzim edilen30/01/2014 gün ve 410850 sayılı faturada; parça bedelinin 4 918,89 TL, 17/02/2014 gün ve 412015 sayılı faturada; parça bedelinin 301,84 TL, 10/02/2014 gün ve 411505 sayılı faturada; parça bedelinin 851,82 TL, …. Ltd. Şti. tarafından tanzim edilen 21/02/2014 gün ve 094139 sayılı faturada; parça bedelinin 168,21 TL olduğunun belirtildiği araçta parça ve işçilik bedelinin 11.700,00 TL olduğu, gerçek zararın 11.955,23 TL olduğu, talepte bağlılık ilkesi gereği zararın 8.966,00 TL’sini talep edebileceği belirtilmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 1472. maddesinde halefiyet usulü düzenlenmiş olup, düzenlemeye göre sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tanzim edilen bedel kadar sigortacıya intikal edeceği belirtilmiş olup düzenleme ile birlikte somut olayda değerlendirildiğinde, davacı sigorta şirketince kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın maddi hasarlı trafik kazası sonucu hasar bedelinin sigortalıya ödendiğinden bahisle rücuen alacak istemine ilişkin dava açılmıştır. Kusur ve hasar uzmanı makine mühendisi ile İnşaat mühendisi bilirkişi heyetinin dosyaya sunduğu gerekçeli ve denetim ve hüküm kurmaya elverişli raporda da belirtildiği üzere davacı yana kasko sigortalı … plakalı araç sürücüsü … sevk ve idaresindeki aracı ile 1329. sokağı takiben Serhat istikametine seyir halinde iken, olay yeri 1325. sokak kavşağına yaklaştığında, rögarın üzerinde geçtiği sırada, gevşek olan kapağın yerinden çıkarak aracın alt kısmına çarparak hasar gördüğü meydana gelen olayda … sorumluluğunda bulunan rögar kapağının sebebiyet verdiği, meydana gelen olayda davalı …’nin tamamen kusurlu olduğu; dava dışı sigortalı araç sürücüsünün olayda kusurunun bulunmadığı, meydana gelen kaza sonucu sigortalı araçta 11.668,86 TL hasar meydana geldiği ancak davacının 8.966,00 TL ödeme yaptığı ve bu miktarı talep ettiği anlaşıldığından açılan davanın kabul yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 612,50 TL harçtan peşin alınan 153,13 TL harcın mahsubu ile bakiye 459,38 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/(1)-a.6 ve 362/(1)-g.maddeleri uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/04/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.