Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1854 E. 2021/1576 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ :ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :02/11/2021 (ARA KARAR)
NUMARASI ….
TALEP TARİHİ :20/10/2021
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/12/2021

İhtiyati tedbire itirazın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava konusu ticari uyuşmazlık ile ilgili arabuluculuk yoluna başvurmadığını, bu nedenle dava şartı yokluğundan bu tedbirin reddi gerektiğini, davacı taleplerine en önemli sebep olarak sermaye artırımı öncesinde yeminli mali müşavir raporu ile sermayenin ödendiğinin tespit edildiği iddiası ile birlikte, kendisinin yönetim kurulu toplantısına davet edilmemesini gösterdiğini, ancak bu sebeplerin hiçbirisinin hukuken bir anlam ifade etmediğini, bir sermaye artırımının yapılabilmesi için zaten önceki sermayenin tamamının ödendiğinin mali müşavir raporu ile teyit edilmesi gerektiğini, mahkemenin “davacının ıskat prosedürünün işletilmemesi yönünde talebinde haklılığı bulunduğu anlaşıldığından” şeklindeki gerekçe ile ihtiyati tedbir kararı verilmişse de bu gerekçenin çok genel bir çıkarım olduğunu, bu nedenle de kabulünün mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla talepte bulunan davacının HMK. 393 madde gereği teminat göstermeksizin ihtiyati tedbir kararı verilmesinin yerinde olmadığını, davacının talebinin hiç bir hukuki sebebe dayanmadığını, ihtiyati tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu, şayet devamına karar verilecekse, HMK 393. maddesi gereği teminat gösterilmesinin zaruri olduğunu bildirerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece 02/11/2021 tarihli karar ile, davacının davalı şirketin %50 hisse ile kurucu ortağı olduğu, davalı şirketin 01/06/2021 tarih (01) sayılı ve sonra 21/06/2021 tarihli (02) sayılı yönetim kurulu kararlarını aldığı 21/06/2021 tarih (02) sayılı yönetim kurulu kararında “…ödeme yapılmaması durumunda TTK 482 ve 483 maddeleri ile diğer maddelerde belirtilen ıskat dâhil tüm müeyyidelerin uygulanmasına ve buna yönelik tüm işlemlerin yerine getirilmesine oy birliğiyle karar verilmiştir”. kararının alındığı, somut olayda, sözü edilen yönetim kurulu kararlarının butlanına ilişkin olup, yönetim kurulu kararlarına dayanak alınan hususun …tarafından davalı şirket adına düzenlenmiş 88.186 USD tutarında şirket isminin yazılı olduğu çek gönderilmesi, çekin 22/02/2017 tarihinde tahsil edildiği, bu çekin yönetim kurulu başkan yardımcısı …’e sorulduğunda kendisine ait olduğunu söylediği ve çek bedeli 320.783,23 TL’nin cari hesabına kaydedildiği, süreç içinde araştırma yapıldığında yetkisi olmadığı halde … … adına gayrimenkul aldığı, kullandığı ve sattığının anlaşıldığından bahisle cari hesaptaki düzeltmeler neticesinde toplam 2.384.033,23 TL’nin davalı şirket tarafından 24/03/2016 ve 15/05/2017 tarihlerinde yapılan sermaye artışlarında sermaye borcuna mahsup edilerek bakiyesinin cari hesapta kalması, olduğu; ancak, yapılan bu işlemlerin/kabullerin taraflar arasında uyuşmazlık konusu olduğu ve yargılamayı gerektirdiği, 21/06/2021 tarihli ve 2021/02 sayılı kararın uygulanması halinde hak kaybına uğrama ihtimali olduğu, dosya kapsamında verilecek kararın kesinleşmesine kadar TTK 482.madde gereğince ıskat prosedürünün işletilmemesi yönünde talepte haklılığı bulunduğu gerekçesiyle yasal koşulları bulunduğundan takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, yerinde görülmeyen itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389/1. maddesi uyarınca davacının ihtiyati tedbir talebine ilişkin koşullar oluşmadığını, davacının hakkını elde edebilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkasız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, verilen ihtiyati tedbir kararının doğrudan şirketin zararına sebep olacak nitelikte olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesince verilen tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep: ihtiyati tedbir kararına itiraz istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
HMK’nun 389/1. maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, HMK’nun 390/2. maddesinde de hakimin talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verebileceği hüküm altına alınmıştır. HMK’nun 390/3. maddesinde ise tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
Somut olayda ihtiyati tedbir talep davacı yan, davalı şirketin 01/06/2021 tarihli 2021/01 sayılı yönetim kurulu kararı ile 21/06/2021 tarihli…. sayılı yönetim kurulu kararı ile başlatılan ıskat prosedürünün uygulanmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece 14/10/2021 tarihli karar ile ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş, istinafa konu 02/11/2021 tarihli ara karar ile de, davalı karşı taraf şirket vekilinin ihtiyati tedbire itirazının hükümde yazılı gerekçe ile reddine karar verilmiş olup, dosya kapsamındaki belgeler ve mahkemenin gerekçesi gözetildiğinde yazılı şekilde geçici hukuki koruma kararı verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir kararına itiraz eden vekilinin istinaf başvurusun reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığından lehine ihtiyati tedbir kararı verilen davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi.22/12/2021

….

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.