Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1849 E. 2021/1531 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2021 (Ara Karar)
NUMARASI …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/12/2021

İhtiyati tedbire itirazın reddine yönelik olarak verilen karara karşı ihtiyati tedbire itiraz eden davalılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir talep eden dilekçesinde özetle; davacı ile davalı …’ün evli olduğu, davacının %49 pay ve davalı …’ün %51 pay ile davalı “…”nin ortakları oldukları ve şirket müdürlüğü görevini davalı …’in yerine getirdiğini, davalı …’in, davacıya yıllardır şirket ile ilgili bilgi vermediğini, kâr payı ve ücret ödemediğini, davacı ile eşi arasında Ankara 4. Aile Mahkemesinin …. sayılı dosyasından açılan boşanma davasının devam ettiğini, davalı … tarafından boşanma davasının açılmasıyla birlikte şirketin zarar eden pozisyonda gösterildiğini iddia ederek TTK m.630 gereğince şirket müdürünün yetkilerinin sınırlandırılarak davalı şirkete kayyım atanmasını ve şirketin feshine karar verilmesini, davalı şirkete dava sonuna kadar tedbiren kayyım atanmasını talep ve dava edilmiştir.
İTİRAZ
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; limited şirketin feshi için gerekli olan haklı sebebin davada bulunmadığını, davacı şirketin ortaklıktan çıkmasına izin verilmesini talep ettiklerini, davacının şirkette çalışmasının olmadığını, müvekkilinin, para transferinin bulunmadığını, davacının imzası ile kredilerin alındığını ve davacının şirketin mali durumunu bildiğini bildirerek davanın reddine, aksi takdirde davacının şirketten çıkarılmasına, kayyım atanması talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece 05/10/2021 tarihli ara karar ile; davalı …. …. onay ve denetim kayyımı atanmasına, davalı …’ün müdürlük yetkilerinin kayyımın onay ve denetimine bırakılmasına, şirket müdürü sıfatıyla şirket adına gerçekleştirilecek şirket aktifini azaltıcı tüm iş ve işlemlerin dava sonuçlanıncaya kadar kayyımın onay ve denetimine tabi tutulması yönünde TTK m.636, f.4 gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesine, şirketin feshi talepli iş bu davada TTK m.636, f.4 gereğince takdiren teminat alınmasına yer olmadığına, onay ve denetim kayyımı olarak Sn. Av. …’ın atanmasına, kayyıma aylık net 1.500,00 TL ücret ödenmesine, ücretin davalı şirket gelirlerinden karşılanmasına karar verilmiş bu ara karara karşı davalılar vekilinin itirazı üzerine 02/11/2021 tarihli duruşmada ise davalılar vekilinin ihtiyati tedbir kararına yaptıkları itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbire itiraz eden davalı …. vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbirin koşullarının oluşmadığını, denetim ve onay kayyımı tayininin şirketin olağan idaresini zorlaştırıcı ve ölçüsüz nitelikte olduğunu, davacının beyanlarının gerçek dışı olduğunu bildirerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir.
İhtiyati tedbire itiraz eden davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirkete kayyım atanması şartlarının oluşmadığını, verilen tedbirin şirket faaliyetlerinde ciddi gecikmelere neden olacağını, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati tedbir isteminin kabulüne ilişkin 05/10/2021 tarihli ara karara karşı yapılan itiraza ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Anayasanın 141/III maddesi, “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.”
HMK’nun 297/1-c maddesi “Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,”
HMK’nın 299/1 maddesi “Hüküm sonucu tefhim edildikten sonra gerekçeli karar imzalanmadan, hâkim ölür veya herhangi bir sebeple imzalayamayacak hâle düşerse, yeni hâkim, tefhim edilen hükme uygun olarak gerekçeli kararı bizzat yazarak imzalar. Toplu mahkemelerde böyle bir durumun gerçekleşmesi hâlinde, hüküm diğer hâkimler tarafından imzalanır ve başkan veya en kıdemli hâkim tarafından, hükmün altına diğer hâkimin imza edememesinin sebebi yazılarak imza olunur.” hükümlerini içermektedir.
HMK 391 maddesinde de tedbir kararında olması gereken hususlar açıklanmıştır.
Gerekçe, kararın denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenebilmesi açısından önemli bir işlev görür.
Davalılar vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine ilişkin kararının gerekçesi usul ve yasaya uygun olarak yazılmamıştır.
6100 sayılı HMK’nın 394/5. maddesi uyarınca, karşı taraf kendisi dinlenmeden (yokluğunda) verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edebilir. İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Ancak istinaf edilen bir kararın Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelemesinin yapılabilmesi için öncelikle kararın taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ve süresi içerisinde istinaf yoluna başvurulmuş olması; ayrıca verilen kararın HMK kapsamında gerekçeli karar şeklinde yazılması gerekmekte olup, esasen istinaf denetiminin de gerekçeli karar üzerinden yapılması mümkündür. 1982 Anayasası’nın 141. maddesine göre, tüm mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerekmektedir. İstinaf yoluna konu edilen kısa karar, bu hususları kapsamadığından, istinaf denetimi mümkün değildir. Bu durumda, mahkemece, ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine dair karar verilmesi üzerine, HMK hükümleri uyarınca usulüne uygun şekilde gerekçeli karar yazılmamış olduğundan dosyanın anılan eksikliğin giderilmesi için mahal mahkemesine geri çevrilmesi gerekir.
Diğer taraftan HMK 395/4 maddesine göre itiraz üzerine verilen karara karşı kanun yoluna başvuru düzenlenirken sürenin başlangıcı ve başvuru süresi belirtilmemiştir. Bu durumda istinaf kanunun yoluna başvuru süresi HMK 345. maddesine göre gerekçeli kararın usulen tarafların her birine tebliğinden sonra başlayacaktır. Anılan madde hükmüne göre de istinaf kanunu yoluna başvurunun geçerli olup olmadığı da gerekçeli karar yazımı ile irtibatlıdır.
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine ilişkin 02/11/2021 tarihli ara karar hakkında HMK’nın 297 ve 391. maddelerine uygun şekilde gerekçeli kararın yazılması ve taraflara tebliği ile istinaf süresi geçtikten sonra dosyanın Dairemize gönderilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalılar vekilinin 02/11/2021 tarihli ara kararına ilişkin gerekçeli kararın HMK’nın 299. maddesi de gözetilerek yazılması için dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
2- Yazılacak gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda HMK’nın 352. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/12/2021


Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.