Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1848 E. 2022/1531 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1848 Esas 2022/1531 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1848
KARAR NO : 2022/1531

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/06/2021
NUMARASI : 2019/307 Esas 2021/439 Karar
DAVACILAR :
VEKİLİ :
MÜTEVEFFA DAVALI :
MİRASI REDDEDEN
DAVALILAR :. -…
VEKİLLERİ :
DAVA : Şirketin Feshi ve Şirket Ortaklığından Çıkarılma
DAVA TARİHİ : 19/06/2019
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/12/2022

Taraflar arasındaki şirketin feshi ve şirket ortaklığından çıkarılma istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı mirası reddeden davalılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 09/04/2002 tarihinde 10 ortaklı olarak kurulduğunu, kurulduktan sonra … 3.262,69 m2 arsa alınarak üzerine ahır yapıldığını, davalı şirket amacı doğrultusunda iş yapamayınca 23/01/2014 tarihinde ticaret sicilinden resen silindiğini, 17/11/2015 tarihinde Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde açılan dava üzerine 24/02/2016 tarih 2015/760 esas ve 2016/82 karar nolu ilamı ile yeniden ihya edilerek 02/01/2017 tarihinde yapılan ortaklıklar genel kurulunda şirketin faaliyetlerinin devamına karar verildiği ve şirket müdürlüğüne davalı …’ün seçildiğini, şirket yetkilisi olarak genel kurulda seçilen davalı …’ün ortaklar kurulu kararlarını ticaret sicil müdürlüğünde ihtarnamede şirketin ihyasının ticaret sicil müdürlüğüne bildirilmesi, kâr yapılıp yapılmadığının bildirilmesi ve varsa kâr payı dağıtılması aksi halde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, davalının ihtarnameye cevap vermekten imtina ettiğini, yine davacıların Ankara 25.Noterliği … yevmiye nolu 28/05/2018 tarihindeki ihtarı ile de müdürlük faaliyetlerinin yerine getirilmesi talep edilmiş, şirket gayrimenkullerinin davalının şahsı çıkarları doğrultusunda kullanıldığını, bu nedenlerle şirket faaliyetlerinin de devamının mümkün olmadığını, şirketin tasfiyesi için 02/12/2017 tarihinde yapılan ortaklar genel kurulunda, şirketin faaliyetlerinde devam kararı verildiği ve şirket yetkilisi olarak …’ün seçildiği ancak o tarihten itibaren işlem ve zorunlulukların yerine getirilmediği getirildi ise bilgi verilmesi talep ve ihtar edildiğini, ancak bu ihtara da bir cevap verilmediğini, davalı taraf ile davacılar arasında bu nedenlerle husumet oluştuğunu, davacıların bilgi alma ve inceleme hakları ihlal edildiği bu nedenlerle şirket ortaklığı davacılar açısından çekilmez bir hal aldığını, davalının şirketi tamamen kendi çıkarları doğrultusunda kullanarak şirketi zarara uğrattığını, taraflar arasında güven ilişkisinin zedelendiğini, bu nedenle şirketin feshine karar verilmesini, şirketin haklı nedenle feshinin kabul görmemesi halinde ise davacıların TTK’ nun 638.maddesi düzenlemesi ve yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince şirketten çıkarılmasına ve bu çıkarma doğrultusunda kâr payının ve ayrılma akçesinin tespit edilerek dava tarihi itibariyle şirketin mal varlığının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değeri ile şirketin mal varlığının rayiç bedel üzerinden hesaplanarak müvekkillerine verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davanın tüm ortaklara karşı açılması gerektiğinden husumete itirazının olduğunu, şirketin 2002 yılında kurulmuş ve hayvancılık faaliyetinde bulunan bir şirket olduğunu, davalı şirketin mülkiyetinde olan …280 m2 kapalı net alanı ağıl ve müştemilatın kaba inşaatını 2002 yılına davalının ortaklar kurulunun almış olduğu karar ile yetkilendirildiğini, buna göre ağıl iç dış kaba ve son kat sıvaları demir doğrama işlemleri, elektrik tesisatı ve çevre düzenlemesi davalı tarafından yapılmış olduğunu, davacılardan …’na imza karşılığında faturalar ve gider carisi verildiğini, inşaat giderlerinin maliyeti yasal faiz hariç 18.575,00 TL olup davalı tarafından katlanıldığını ve bu harcamanın davalıya verilmediğini, şirket ortaklar toplantısında ortaklarca davalıya maddi harcamayı ödeme yerine hisse verilmesi kararı alındığını, toplantıdaki tüm ortakların huzurunda bu durum oya sunulmuş olup o dönem şirket müdürü olan …’ın şirket defterini bulamadığını, defterleri bulunduğunda karar alınarak ortakların borçlarına karşın hisse oranlarının belirlenerek gazetede yayımlanacağını beyan ettiğini, davalı kararın gazetede yayımlanması için Ankara Ticaret Odasına yıllık aidatlarını ödediğini ve bunu ortaklara ibraza hazır olduğunu, davacıya keşide edildiğini, davacıların beyanının aksine davalı söz konusu şirketi kendi çıkarları için kullanmadığını, davalının kedisine verilen yetki ve tüm işlemleri ve görevlerini eksiksiz ve tam teşekkülü olarak ifa ettiğini, tüm ortaklara ve hissedarlara bu konuda bilgi verildiğini, davacı …’ın şirkete ait tüm demirbaşları ve resmi evrakları kendi uhdesinde tuttuğunu, sonrasında ise şirket ortaklarına evrakları kaybettiğini, 7 şirket ortağı davalıya hisse devir evrakları verildiğini, diğer ortakların şirketin feshini istemediklerini, davalı ortağın haklı sebepler ile şirketten çıkarılması için alınmış bir genel kurul kararının bulunmadığını, davalının şirket müdürlüğü yetkilerinin davacı tarafından alınması ve şirket faaliyetlerinin gerek davacının kendisi tarafından gerekse atanacak yeni bir müdür tarafından devam ettirilebileceği gözetildiğinde şirketin feshinin talep edilmesinde davacının hukuki yararı bulunmadığını belirterek davacıların davasının reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekilince 15/02/2021 tarihinde sunulan dahili dava dilekçesi ile davalı müteveffa … mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davacıların davalı …. Ltd. Şirketinin ortakları, diğer davalının ise; Şirket müdürü olduğu, davacıların davalı Şirketteki bilgi alma ve inceleme haklarının kullandırılmadığını ve ayrıca kendilerine kâr payı ödenmediği için öncelikle Şirketin fesih ve tasfiyesi talebinde bulundukları, bu bağlamda dosyaya sunulan ve Mahkememiz’ce de benimsenen bilirkişi heyeti raporu ve ticaret sicil kayıtları dikkate alındığında; davalı Şirket müdürünün Şirketin yukarıda değinilen Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararı ile ihya edilmesinden sonra yapılan 07/12/2017 tarihli Genel kurul kararı ile 5 yıl süre ile Şirketin tek yetkili temsilcisi ve müdürü olarak seçilmesine rağmen sözkonusu kararın ticaret siciline tescil ve ilanı için gerekli işlemleri yaptırmadığı, bu konuda ve ayrıca kâr payı dağıtımı ve Şirket faaliyetlerinin gelişimi konularında bilgi verilmesi talepleri ile davacılar tarafından keşide edilen Ankara 25.Noterliği’ne ait 23/05/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve Ankara 17.Noterliği’ne ait 08/04/2019 tarih ve 03749 yevmiye numaralı ihtarnamelerinin davalı Şirket müdürüne tebliğine rağmen ihtarnamelere cevap verilmediği gibi gereklerinin de davalı Şirket müdürü tarafından yerine getirildiğine ilişkin olarak dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı, dosyamızda davalı Şirketin ticari defterleri ve vergi kayıtları da temin edilemediğinden davacı Şirketin kar elde edip etmediği ve davacıların kâr payı talep haklarının doğup doğmadığının tespit edilemediği, davalı Şirket müdürünün değinilen ihtarnamelere cevap vermemesinin davacı Şirket ortaklarının TTK 617.maddesinde düzenlenen Şirket faaliyetlerine yönelik bilgi ve inceleme haklarını ihlal edici mahiyette olduğu, ayrıca aynı sebeblerle taraflar arasındaki Şirket ortaklığının idamesi ve ortaklık amacına yönelik ekonomik ve ticari faaliyetlerin gerçekleştirilmesi için korunması zorunlu güven ve ortak amaca yönelik işbirliği duygusunun da zedelendiğinin sabit olduğu, bu durumda ise; davacı şirket ortaklarının şirket ortaklığından çıkartılarak Şirketin devamına, fesih ve tasfiye isteminin reddine karar verilmesi halinde Şirketin ticari defterleri sunulmadığından kâr ve çıkma payı alacaklarının hesaplanmasına yönelik olarak araştırma yapılmasına ve hesaplama için bilirkişi ek raporu alınmasına fiilen ve hukuken olanak da bulunmadığı gözetildiğinde; davacı ortakların davalı şirket ortaklığından çıkartılmalarının uygun çözüm olmayacağı ve açıklanan gerekçelerle TTK 636.m. gereğince haklı sebebin varlığı sabit olmakla şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesine; davalı şirket aleyhine açılan davanın kabulü ile Şirketin fesih tasfiyesine, şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin davada davalı şirkete husumet yöneltilmesi gerekli olup davalı şirket müdürünün ve yasal mirasçılarının pasif husumetinin mevcut olmadığı dikkate alınarak davalı şirket müdürü … aleyhine açılan davanın ise; HMK 114/1-d m. delaleti ile 115/2.m. gereğince usulden reddine, davalı …’ün genel kurul kararı ile seçilmesine rağmen şirket müdürü olarak ticaret siciline tescil ve ilam edilmediği gibi yargılama sürecinde vefat ettiği de dikkate alınarak daha önce tescil edilen davalı Şirket müdürü olarak görev yapan …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına gerekmekle davacıların davalı şirket aleyhine açtıkları davanın kabulüne Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı … Limited Şirketinin fesih ve tasfiyesine, … T.C.nolu …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, davacıların davalı … mirasçıları aleyhine açtıkları davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle HMK 114/1-d ve 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Mirası reddeden bir kısım davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; şirketin feshinin talep edilmesinde davacı yanın hukuki yararı bulunmadığını, ilk derece mahkemesinin kararının müvekkilleri davalı … mirasçıları yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan reddi kararının yerinde olduğunu, ancak yargılama sırasında kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı mirasçılara verilmesi şeklinde hüküm kurulması gerekirken bu hususta karar verilmesinin hatalı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; TTK’nun 636/3.maddesi gereğince haklı sebeple davalı şirketin fesih ve tasfiyesine aksi takdirde diğer davalı ortağın şirket ortaklığından çıkartılmasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı yan işbu davada, haklı nedenle limited şirketin feshini talep etmiştir. Şirketin ticaret sicil özetine göre davacı …’ın 5 yıl süreyle kuruluş tarihinden itibaren davalı şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı, davalı şirketin tescil edilmeyen 02/12/2017 tarihli genel kurulunda ise ortaklar müteveffa …’ün 5 yıl süreyle müdür olarak seçildiği, ancak yargılama sırasında müteveffa …’ün 20/09/2020 tarihinde vefa ettiği dosya kapsamıyla sabittir.
Dosya kapsamından, ilk derece mahkemesince gerekçeli kararın davalı …. Ltd. Şti.’ne dosya kapsamına göre müdür seçilen …’ın davacı olması ve diğer müdürün de yargılama sırasında ölmüş olmasından ötürü şirkete yeni müdür seçilip seçilmediği araştırılmadan davalı şirketin yetkili temsilcisine kararın tebliğ edilmesi gerekirken Tebligat Kanunu’nun 35.maddesi gereğince usule aykırı şekilde davalı …. Ltd. Şti.’ne gerekçeli kararın tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, gerekçeli kararın davalı …. Ltd. Şti.’ne yeni müdür atanıp atanmadığı araştırılarak atanmış ise yetkili müdüre, atanmamış ise şirkete açılan işbu davada temsil edilmek üzere temsil kayyımı atandıktan sonra şirketin hak ve menfaatlerinin temini açısından gerekçeli kararın davalı …. Ltd. Şti.’ne tebliğ edilerek HMK’nın 345. Maddesi gereği yasal iki haftalık istinaf süresi beklenildikten sonra, adı geçen davalı …. Ltd. Şti. tarafından istinaf yoluna başvurulması halinde istinaf dilekçesinin HMK’nın 347. Maddesi gereği davacı vekiline tebliğ edildikten sonra yeniden istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi amacıyla dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Gerekçeli kararın davalı …. Ltd. Şti.’ne usulüne uygun olarak tebliğ edilerek istinaf süresi beklenildikten ve istinafa başvurulması halinde istinaf başvuru dilekçesinin davacı vekiline tebliğ edilerek yasal istinaf süresi beklenildikten sonra dosyanın Dairemize gönderilmek üzere mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda HMK’nın 352. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/12/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.