Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1844 E. 2022/1712 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1844 Esas 2022/1712 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1844
KARAR NO : 2022/1712

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ :14/07/2021
NUMARASI :2021/382 Esas 2021/483 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 24/06/2021
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/12/2022

Taraflar arasındaki şirketin ihyasına ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakanlıkca …. A.Ş.’ne… ihale kayıt numaralı Bakanlık Kurumsal Halkla İlişkiler Danışmanlığı ve Yönetim İşinin Yapılması işinin ihalesi sürecinde fazla ödeme yapıldığının tespit edildiğini ve Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesinde alacak davası açıldığını, şirketin tasfiye halinde olup olmadığının tespiti için yazılan müzekkereye cevaben Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısı ile şirketin terkin edilmiş olduğunu ve tasfiye memurluğuna …’nın atandığının anlaşıldığını, mahkemece taraflarına şirketin ihyası için dava açmak üzere bir haftalık kesin süre verildiğini iddia ederek …. A.Ş.’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı ticaret sicil müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; sicil müdürlüklerinde … sicil numarası ile kayıtlı…. …. A.Ş.’nin 03/06/2013 tarihinde kurulduğunu, 04/05/2018 tarihli genel kurulda şirketin tasfiyeye girme kararı aldığını, tasfiye memurluğuna …’nın seçildiğini, üçüncü ilanın 05/06/2018’de yapıldığını, bu tarihten itibaren 1 yılı aşkın süre geçtikten sonra 07/06/2019 tarihli şirketin tasfiyesinin sonlandığına dair aldığı genel kurul kararının 20/06/2019’da tescilinin yapıldığını ve şirketin 24/06/2019 tarih, … sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde terkinin ilan edildiğini, şirketin terkin tarihinde derdest davalarının, alacak ve borçlarının müdürlükleri tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, dava açılmasına sebebiyet vermediklerini, kanunda öngörülen usullere uygun şekilde sicilden silinen şirketin sonradan borçları veya sonuçlandırılması gereken hukuki ilişkilerinin gerektirmesi durumunda TTK’nın 547.maddesi uyarınca ek tasfiyeye ilişkin hükümlerin esas alınması gerektiğini ve yapılamayan tasfiye işlemlerini tamamlamak üzere tasfiye memurunun atanması gerektiğini, müdürlüklerinin bu davalarda yasadan doğan zorunlu hasım durumunda olduklarını bildirmiştir.
Diğer davalı tasfiye memuru … vekili 14/07/2021 tarihli oturumda beyanında; müvekkilinin kaydı silinen şirketin ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, süreç içerisinde genel kurul toplantısında tasfiye kararı alındığını, müvekkilinin de tasfiye memuru olarak seçildiğini, yasal prosedürlere uygun olarak ilanlar da yaptırılarak tasfiye kapanışının 07/06/2019 tarihinde yapıldığını ve 20/06/2019 tarihinde sicilden kaydının silindiğini, yasal prosedürlere uyularak tasfiyenin tamamlandığını, herhangi bir borç veya alacak da atlanmayarak tasfiyenin sonlandırıldığını, müvekkilinin hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan ve işbu davaya dayanak olan davada tazmin raporunun 27/02/2020 tarihli olduğunu yani tasfiye kapanışından sonra olduğunu, önceye ilişkin olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; şirketin yeniden sicile kaydedilmesinin ve ek tasfiye yapılmasının gerekleri içerisinde şirketin bir davada davalı olarak bulunması veya aleyhine icra takibi yapılmasının da söz konusu olabileceği, dosya kapsamı itibariyle Ankara Ticaret Sicil Memurluğunda … sicil numarası ile kayıtlı…. …. A.Ş.’nin tasfiye kapanışı yaparak 20/06/2019 tarihinde sicilde kaydının silindiği ancak davacı tarafından…. …. A.Ş. hakkında tasfiye öncesine ilişkin alacağa dayalı olarak rücuen alacak istemiyle dava açıldığı, davalı Ticaret Sicil Memurluğu davanın niteliği gereği davada yasal hasım olduğundan davacı yargılama gideri ve davacı vekalet ücretinden sorumlu olmadığı gerekçeleriyle davanın kabulü ile sicilden kaydı silinen…. …. A.Ş.’nin ek tasfiye için ihyasına, tasfiye memuru olarak silinmeden önceki tasfiye memuru …’nın atanmasına, kararın ticaret sicil müdürlüğünde tescil ve ilanına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; tasfiye koşullarının gerçekleştiğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; sicilden kaydı silinen…. …. A.Ş.’nin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ticaret Sicil Müdürlüğünce gönderilen belgeler, Ankara 12. Hukuk Mahkemesinin 2021/10 Esas sayılı dosyasına ilişkin bilgiler vs deliller dosya arasında mevcuttur.
İhyası istenilen şirketin ticaret sicil özetinin incelenmesinde; … sicil numarası ile ticaret sicil müdürlüğünde tescil edildiği, şirketin 18/05/2018 tescil tarihi itibariyle genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiği, …’nın tasfiye memuru olarak atandığı, önceki yetkilinin de … olduğu, şirketin tasfiye kapanışı yapıp sicil kaydının 20/06/2019 tarihinde silindiği anlaşılmıştır.
Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/210 esas sayılı dosyasına ilişkin kayıtların UYAP üzerinden incelenmesinde, davacı T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından sicilden kaydı silinen …. A.Ş. hakkında fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla 98.670,02 TL’nin ödeme tarihi olan 05/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili için dava açıldığı, mahkemece ihya için ilgili işlemlerin yapılmasına yönelik ara karar oluşturulduğu görülmüştür.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Nitekim 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 547.maddesinde “(1)Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemleri yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya bir kaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir” hükmü düzenlenmiştir.Şirket tüzel kişiliğinin ihyası davasında, husumet tasfiyeyi sağlayan memur ile ticaret sicil müdürlüğüne düşer (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 08/10/2019 tarih ve 2019/3602 Esas 2019/6319 Karar sayılı ilamı).
Somut davada, dava dışı şirketin 18/05/2018 tarihli genel kurulunda tasfiye kararı alındığı, tasfiye memuru olarak davalı …’nın seçildiği, bu kararın Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilan edildiği, şirketin tasfiyeye girdiğine dair alacaklılara gerekli ilanların yapıldığı ve 07/06/2019 tarihinde şirketin tasfiyesinin sonlandığına dair alınan genel kurul kararının tescilinin 20/06/2019 tarihinde yapıldığı, davacı tarafından ihyası istenen …. A.Ş. hakkında açılan alacak davası nedeniyle davacı tarafın şirketin ihyasını istemekte hukuki yararı bulunduğu ve şirketin ihyasının gerektiği,husumetin tasfiyeyi sağlayan memur ile ticaret sicil müdürlüğüne yöneltilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin ihyaya ilişkin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan,tasfiye sürecinde tasfiyenin eksik bırakılmasından ve gereği gibi yapılmamasından davalı tasfiye memurlarının sorumlu olması ve 6100 sayılı HMK’ nın 326. maddesinde yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği düzenlemesi nedeniyle mahkemece davalı tasfiye memuru aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı tasfiye memurlarının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 59,30 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/12/2022

Başkan- Üye – Üye Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.