Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/184 E. 2023/627 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/184 Esas 2023/627 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/184
KARAR NO : 2023/627

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2019
NUMARASI : 2018/865 Esas 2019/935 Karar
DAVACI : ….-…
VEKİLİ
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … -… …
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2018
KARAR TARİHİ : 27/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/04/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı … şirketi arasında akdedilen Kredi Genel Şözleşmesi kapsamında davalı şirkete kredi kullandırıldığını, davalı …’ın mütesilsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzalayarak borcun tamamı için sorumluluk altına girdiğini, kredi hesaplarının 28/09/2018 tarihinde kat edildiğini, borçlulara 08/10/2018 keşide tarihli ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye rağmen davalıların borcunu ödemediğini, davalılar hakkında Ankara 25.İcra Müdürlüğünün 2018/13025 esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalıların borcun tamamına itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek davalının icra dosyasına yapmış oldukları haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP
Davalıların usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; genel kredi sözleşmesine istinaden davacı tarafından davalı şirkete verilen kredilerden dolayı toplam 563.271,74 TL asıl alacak ve feriler nedeniyle alacaklı olduğu, bu miktar yönünden davanın kısmen kabulü ile tüm davalılar hakkında itirazın iptali ile ticari kredi kartı ile ticari kredili mevduat hesabından kaynaklanan 4.264,59 TL’lik kısım için takip tarihinden itibaren yıllık %33 ve dönemlere göre değişen TCMB kredi kartı ve kredili mevduat azami gecikme faizi oranları üzerinden hesaplanan faiz ile %5 BSMV, rotatif kredi, teminat mektubu kredisi ve komisyonundan kaynaklanan 500.595,43 TL’lik kısım için takip tarihinden itibaren yıllık %48,10 ve davacı bankanın dönemlere göre değişken kredi temerrüt faizi oranları ile %5 BSMV uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalılar haksız olarak takibe itiraz edip davacının zamanında alacağına ulaşmasına engel olduğundan İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas 25.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda iki türlü hesaplama yapıldığını, ilk hesaplama “sözleşme gereğince hesap kat tarihinden itibaren temerrüt faizi işletileceğinin kabulü halinde geçerli olacak hesaplama” başlığı altında yapıldığını, söz konusu hesaplamanın kanun ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, davalı tarafların ise bu sözleşmeyi imzalayarak anılan hükmü ve tüm sözleşme şartlarını kabul ettiğini, dolayısıyla müvekkili bankanın, davalıları ayrıca temerrüde düşürmek üzere ihtarname keşide edilmesinden önce yani kat tarihi itibariyle temerrüt faizi işletmesi kanun ve sözleşme şartlarına uygun olduğunu, ayrıca söz konusu bilirkişi raporunda “rotatif kredi ile teminat mektubu kredisi ve komisyonu bakımından” uygulanacak yıllık temerrüt faiz oranı %48,10 olarak hesaplanmışken gerekçeli kararda bu oran %48 olarak belirtildiğini, yerel mahkeme hükme esas bilirkişi raporuna karşı itirazlarının ve beyanlarının dikkate alınmadığını, raporda yapılan ikinci hesaplama doğrultusunda karar verildiğini, yerel mahkemenin bu şekilde kurduğu hüküm usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerektiğini, yerel mahkemenin kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda yeniden karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;

Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2018/13025 sayılı icra takip dosyası, genel kredi sözleşmeleri, hesap kat ihtarı, yargılama aşamasında bankacı bilirkişiden alınan rapor, dosya içerisinde yer almaktadır.
Dava konusu Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2018/13025 sayılı icra takip dosyası ile davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine toplam 584.961,45 TL alacağın tahsili istemi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalılara 10/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalıların 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde olacak şekilde 12/11/2018 tarihinde takibe konu borca itiraz ettikleri, işbu itirazın iptali davasının itiraz dilekçesinin alacaklı yana tebliğ tarihinden itibaren başlayacak olan 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde 04/12/2018 tarihinde açıldığı dosya içeriği ile sabittir.
Davacı banka ile davalı şirket arasında 13/01/2015 tarihli 3.750.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmeleri imzalandığı, diğer davalının sözleşmede aynı miktarla müteselsil kefil sıfatıyla imzasının yer aldığı görülmüştür.
Davacı banka tarafından davalılara gönderilen 08.10.2018 keşide tarihli ve… yevmiye no.lu ihtarnamede; banka İle muhataplar arasında imzalanan sözleşme uyarınca şirkete krediler kullandırıldığını davalı …’ın müteselsil kefil sıfatıyla borçtan sorumlu olduğunu, kredi hesaplarının 08.10.2018 tarihinde kat edildiğini, toplam borcun temerrüt faiziyle birlikte ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 1 gün içinde ödenmemesi halinde muhataplar hakkında yasal yollara başvurulacağının ihtaren bildirdiği ihtarnamenin davalı … …. Şti. ile müteselsil kefil …’a 10.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Yargılama aşamasında banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılmak suretiyle alınan bilirkişi raporunda,Sözleşme gereğince hesapların kesilmesi ile muacceliyete bağlı olarak ihtarname gönderilmesine gerek kalmadan temerrüt faizi işletileceğinin kabulü halinde;davacı takip alacaklısı bankanın, Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2018/13025 esas sayılı dosyasındaki takip tarihi itibarıyla 504.860,02 TL asıl alacak, 74.160,66 TL işlemiş faiz, 1.311,03 TL temerrüt faizinin gider vergisi ve 782,85 TL ihtar masrafı olmak üzere davalı takip borçlularından müteselsilen toplam 581.114,56 TL alacaklı olduğu,hesaplanan asıl alacağın ticari kredi kartı ile ticari kredili mevduat hesabından kaynaklanan 4.264,59 TL’lik kısmı için:takip tarihinden itibaren yıllık % 33,00 ve dönemlere göre değişken TCMB
kredi kartı ve kredili mevduat azami gecikme faizi oranları üzerinden faiz işletilebileceği ve faizin % 5,00’i oranında BSMV tahakkuk ettirilebileceği; hesaplanan asıl alacağın rotatif kredi, teminat mektubu kredisi ve teminat mektubu komisyonundan kaynaklanan 500.595,43 TL’lik kısmı için takip tarihinden itibaren yıllık %48,10 ve davacı bankanın dönemlere göre değişken kredi temerrüt faizi oranları üzerinden faiz işletilebileceği ve faizin % 5,00’i oranında BSMV tahakkuk ettirilebileceği, Fazladan talep edilen toplam alacak miktarının 3.846,89 TL olduğu,hesaplanan 581.114,56 TL tutarındaki alacağın % 20’sinin 116.222,91 TL olduğu İhtarnamede verilen ödeme süresinin dolmasından itibaren temerrüt faizi işletilmesi durumunda ise,davacı takip alacaklısı bankanın, Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2018/13025 esas sayılı dosyasındaki takip tarihi itibarıyla 504.860,02 TL asıl alacak, 57.167,50 TL işlemiş faiz, 461,37 TL temerrüt faizinin gider vergisi ve 782,85 TL ihtar masrafı olmak üzere davalı takip borçlularından müteselsilen toplam 563.271,74 TL alacaklı olduğu,hesaplanan asıl alacağın ticari kredi kartı ile ticari kredili mevduat hesabından kaynaklanan 4.264,59 TL’lik kısmı için takip tarihinden itibaren yıllık % 33,00 ve dönemlere göre değişken TCMB kredi kartı ve kredili mevduat azami gecikme faizi oranları üzerinden faiz işletilebileceği ve faizin %, 5,00’i oranında BSMV tahakkuk ettirilebileceği; hesaplanan asıl alacağın rotatif kredi, teminat mektubu kredisi ve teminat mektubu komisyonundan kaynaklanan 500.595,43 TL’lik kısmı için takip tarihinden itibaren yıllık % 48,10 ve davacı bankanın dönemlere göre değişken kredi temerrüt faizi oranları üzerinden faiz işletilebileceği ve faizin % 5,00’i oranında BSMV tahakkuk ettirilebileceği,fazladan talep edilen toplam alacak miktarının 21.689,71 TL olduğu, hesaplanan 563.271,74 TL tutarındaki alacağın , %20’sinin 112.654,35 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı yan genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağı bulunduğunu, davalıların icra takibine itirazının haksız olduğunu iddia etmiş, davalılar ise davaya cevap vermemişlerdir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda bankacı bilirkişiden alınan rapor hükme esas alınmak suretiyle yukarıda özetlenen kararda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında genel kredi sözleşmeleri akdedildiği, davalıların kredi borcunu ödememesi üzerine davacı bankanın kredi hesabını kat ettiği, alacağın tahsili talebiyle dava konusu icra takibini başlattığı, davalıların icra takibinde borca itiraz ettiği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, takip dayanağı genel kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan ticari kredi kartı,rotatif kredi,teminat mektubu kredisi ve komisyonu ve ticari kredili mevduat nediyle davacının davalılardan takip tarihi itibarıyla bir alacağının bulunup bulunmadığı, alacak var ise miktarı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davacı vekilinin istinaf itirazı incelendiğinde,davalılara hesap kat ihtarnamesi tebliğ olmuştur. Davacı vekili kredi şartlarının yerine getirilmemesi halinde alacağın muaccel olduğunu, temerrüt hükümlerinin uygulanacağını ileri sürmüş ise de, davacı tarafından hazırlanıp, davalı borçlulara gönderilen ve kredi borcunun ödenmesi için davalı borçluya atıfet tanıyan hesap kat ihtarnamesi düzenlemek ile davacı artık kredi borcunun ödenmesi yönünde davalılara yeniden bir süre hakkı tanımıştır. Hesap kat ihtarnamesinin davalılara tebliğ edildiği ve verilen atıfet süresinin sonunda temerrüt oluştuğundan davacı vekilinin bu husustaki istinaf nedenlerine itibar edilmemiştir.
Davacı vekilinin diğer istinaf nedeninin değerlendirilmesinde,hüküm altına alınan temerrüt faiz oranları taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi hükümlerine uygun olduğu gibi takip talebinde yer alan oranlarla aynı doğrultudadır. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda temerrüt faizi yıllık %48,10 olarak hesaplandığı gibi mahkemece gerekçede temerrüt faizinin yıllık % 48,10 oranında kabul edildiği belirtildiği halde hüküm fıkrasında temerrüt faizinin yıllık % 48 olduğu belirtilerek hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.Her ne kadar ilk derece mahkemesince davacı bankanın dönemlere göre değişken kredi temerrüt faizi oranları uygulanmak suretiyle takibin devamına karar verilmiş ise de, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Tüm bu nedenlerle, mahkemece davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararda temerrüt faiz oranı yönünden isabet görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının temerrüt faiz oranı yönünden kaldırılmasına, davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının reddine, davanın kısmen kabulüne, karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun temerrüt faiz oranı yönünden KISMEN KABULÜNE,
2-Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/12/2019 tarih ve 2018/865 Esas 2019/935 Karar sayılı kararının temerrüt faiz oranı yönünden KALDIRILMASINA, davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının reddine,
B)1-Davacı tarafından davalılar aleyhine Ankara 25. İcra Dairesinin 2018/13025 esas sayılı dosyası ile yapılan takibe davalıların vaki itirazının 504.860,02 TL asıl alacak, 57.167,50 TL işlemiş faiz, 461,37 TL BSMV, 782,85 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 563.271,74 TL yönünden iptali ile ticari kredi kartı ile ticari kredili mevduat hesabından kaynaklanan 4.264,59 TL yönünden takip tarihinden itibaren yıllık %33 ve dönemlere göre değişen TCMB kredi kartı ve kredili mevduat azami gecikme faizi oranları üzerinden hesaplanan faiz ile %5 BSMV, rotatif kredi, teminat mektubu kredi ve teminat mektubu komisyonundan kaynaklanan 500.595,43 TL’lik kısım için takip tarihinden itibaren yıllık %48,10 faiz ve %5 BSMV uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında hesaplanan 112.654,34 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 38.477,09 TL karar ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 259,35 TL tebligat posta gideri ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.259,35 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 1.212,65 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, geri kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 36.480,87 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
C)1-Davacı harçtan muaf olup, yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcı ve 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 165,00 TL posta ve tebligat giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/04/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi- …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.