Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1822 E. 2021/1663 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1822 Esas 2021/1663 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1822
KARAR NO : 2021/1663

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :24/03/2021
NUMARASI : 2020/650 Esas 2021/239 Karar
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Ticari Şirket (Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkı İhlali)
DAVA TARİHİ : 25/12/2020
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2021

Taraflar arasındaki bilgi alma ve inceleme hakkı ihlaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin %80 sermayesinin … ailesine, %10 sermayesinin … ailesine, %10 sermayesinin ise … ailesine ait olduğunu, davalı şirket tarafından 24/03/2020 tarihinde Olağan Genel Kurul yapıldığını ve müvekkilleri adına vekaleten katıldıklarını, genel kurul gündeminde okunan; 2. Madde, 3. Madde, 4. Madde ve 5. Maddeye ilişkin muhalefet şerhi konulduğunu, çoğunluk sermaye ve oy hakkına sahip olan … ailesinin sürekli olarak azınlık haklarını ihlal edici kararlar aldıklarına, bu süreçte taraflarınca 3, 4, 5, ve 6. Gündem maddelerine ilişkin Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/257 E, sayılı dosyası ile Genel Kurul Kararının iptali davası açıldığını, absürt meblağlarda seyahat giderleri, temsil ve ağırlama giderleri ile araç tahsisi giderlerinin azaltılmadığını, şirket paydaşlarından … … A.Ş’ye sağlandığı düşünülen personel gideri, seyahat gideri, temsil ve ağırlama gideri, araç tahsisi, özel şoför tahsisi, borçlanma menfaati sağlandığını, bu konu ile ilgili 20/03/2020 tarihli genel kurulda açıkça ve yeterli cevaplar verilmediğini, müvekkillerinin fiili durum karşısında yaklaşık 2 yıldır şirket kar dağıtımı gelirinden mahrum kaldıklarını, bu sebeple 20/11/2020 tarihinde davalı şirkete İzmir 15. Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamesiyle TTK 437. Maddesi gereğince 2016-2019 yıllarına ait defter ve belgeler üzerinde bilgi alma ve inceleme talebinde bulunduklarını, ilgili ihtarname ile ilgili, davalı şirket 03/12/2020 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarname ile 2020 yılına ait belgelerin genel kurul öncesi incelemeye açıldığını ve 2019 yılına ilişkin finansal tabloların ise hala şirket nezdinde olduğu ve inceleme yapılabileceğinin belirtildiğini, müvekkillerinin 2015-2019 yıllarına ait tüm defter ve belgelerin incelenmesini talep ettiklerini, davalı şirket tarafından bu talebin reddedildiğini iddia ederek TTK 397 m uyarınca davalarının kabulünü, müvekkillerinin şirketin tüm ticari defter ve kayıtları üzerinde bilgi edinme ve inceleme yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 1966 yılında limited şirket olarak kurulduğunu, 2000 yılında nevi değişikliğe gidilerek anonim şirkete dönüştüğünü, şirketin kurulduğu tarihten 2007 yılına kadar davacılardan …’in müvekkili şirketin limited şirket olduğun dönemde şirket müdürü, anonim şirket olduğu dönemde de yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığını bahsi geçen davacının müvekkil şirket müdürü sıfatı ile hareket ederken 1985 yılında kendi borçları için müvekkil şirketi kefil olarak gösterdiğini, alacaklı olan … … ve … … tarafından yapılan icra işlemleri ile müvekkili şirketin varlıkları üzerine haciz konulduğunu, haciz işleminin ardından dönemin yönetim kurulu başkanı olan … …’ın duruma müdahale ettiğini, iflasın önüne geçebilmek adına …’in alacaklıları ile 03/05/1985 tarihli protokol imzalandığını, …’in borçlarının … … tarafından tasfiye edildiğini ve şirketin iflas tehlikesinden kurtulduğunu, davacı …’in 2007 yılında şirket yönetiminden azledildiğini, huzurdaki davanın davacılara sağlayacağı hukuki ve maddi yarar olmadığını, davacıların talepleri üzerine şirket kayıtlarının özel denetçilerce incelendiğini, denetçilere ihtarname ile özellikle incelenmesini istedikleri hususların bildirildiğini, raporlarda olumsuz bir tespit yer almadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacılar tarafından keşide edilen 20.11.2020 tarihli noter bildiriminde 2015-2019 dönem şirket kayıt defter ve belgelerinin incelenmesi talep edilmekle birlikte inceleme talebi somutlaştırılmadığı ve incelemenin hangi konularda yapılacağının belirtilmediği, ölçüsüz ve konusu belirsiz inceleme talebinin şirket tarafından reddedilmesi veya cevapsız bırakılması bilgi alma ve inceleme hakkının ihlali olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamındaki taleplerinin şirket tarafından sürüncemede bırakıldığını, azınlık haklarını ihlal edici nitelikte kar dağıtımını yapmamaya yönelik tavır gösterdiğini, şirketin hakim paydaşlarının menfaat sağladığını, her pay sahibini sınırlama olmaksızın şirket kayıtlarına erişmesi gerektiğinin Yargıtay içtihatlarında belirtildiğini, davalı tarafından eşit işlem ilkesine aykırı davranıldığını, hakkın kötüye kullanıldığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; TTK 437/5 maddesi uyarınca bilgi alma ve inceleme talebi istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nun 437/(5).maddesinde; bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilceği, başvurunun basit yargılama usulüne göre inceleneceği, mahkeme kararının, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebileceği, mahkeme kararının kesin olduğu düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı tarafça davalı şirketin kayıtlarının incelenmesi ve bilgi alınmasına yönelik olarak 6102 sayılı TTK’nın 437/5.maddesi gereğince işbu dava açılmış, mahkemece açılan davanın reddine karar verilmiş ve davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de, 6102 sayılı TTK’nın “Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkı” başlıklı 437/5.maddesi uyarınca istemin kabulüne yahut reddine ilişkin mahkeme kararları kesin niteliktedir. Kesin olan kararlara karşı HMK’nun m.346/1 hükmü uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, HMK’nun 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme neticesinde Bölge Adliye Mahkemesince de bu yönde karar verilebilir. Bu karar usule ilişkin nihai bir karardır. (Tolga Akkaya, Medeni Usul Hukukunda İstinaf sayfa 247) (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 14/03/2017 tarih 2015/13744 Esas 2017/1501 karar sayılı emsal içtihadı)
Tüm bu nedenlerle HMK’nun m.352’deki düzenleme gereğince mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesi hükmü 6102 Sayılı TTK’nun 437/5.maddesi gereğince kesin olduğundan davacılar vekilinin istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-Davacılar tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcı ile 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 221,40 TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6102 sayılı TTK’nın 437/5. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 30/12/2021

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi-…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.