Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/18 E. 2022/1217 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi .
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : .
KARAR NO : .

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ : 16/09/2020
NUMARASI : …
DAVA TARİHİ : 10/11/2017
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2022

Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin ortağı olduklarını, müvekkili …’in annesi olan …’e herhangi bir toplantı daveti yapılmadığını, müvekkillerinin buna rağmen 25/10/2017 tarihli toplantıya katıldığını, toplantı öncesinde müvekkillerine davalı şirket faaliyeti, bilanço, kar ve zarar hesaplarıyla ilgili hiçbir bilgi verilmediğini, toplantı sırasında gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmesinden sonra faaliyet raporu ve bilançoların müvekkillerine verildiğini, verilen bilançoların kapsamlı olduğunu, bu belgeleri incelemedikçe görüş bildiremeyeceklerini belirterek müvekkillerinin gündemin 4. ve 5. maddelerinin görüşülmesinin ertelenmesini talep ettiğini, müvekkillerinin talebinin reddedildiğini, şirket bilanço ve gelir tablolarının okunmasına geçildiğini, müvekkillerinin somut duruma uygun olarak bilgilendirilmek istediklerini, şirketin resmi muhasebecisinden bilgi alınabileceği belirtilerek tutanağa muhasebecinin adı ve telefonunun yazıldığını, raporların okunmasından vazgeçildiğini, 6. maddenin görüşülmesine başlandığını, şirketin durumu, faaliyetleri, kar zarar durumu hakkında bilgi verilmeden müvekkillerinin red oyları ile oy çokluğuyla kabul edildiğini, gündemin 7. maddesi kapsamında geçmiş yıllara ait işlemler ve hesaplar konusunda bilgilendirme yapılması istenilmesine rağmen bu bilgi verilmeden açılan davalar ve Cumhuriyet Savcılığına yapılan şikayete rağmen şirket müdürünün oy çokluğu ile ibra edildiğini, gündemin 10. maddesinin görüşülmesi sırasında müvekkili …’in söz alma talebinin divan başkanı tarafından kabul edilmediğini, doğrudan oylamaya geçildiğini, oy çokluğu ile kabul edildiğini, gündemin 11. maddesi kapsamında müvekkili …’in söz alma talebinin kısıtlandığını, müvekkilinin açıklamalarının ve gerekçelerinin tutanağa geçirilmeyerek müvekkilinin teklifi özetlenerek, müvekkillerinin muhalefetine rağmen oy çokluğu ile kabul edildiğini, müvekkilinin bilgi alma, inceleme ve denetim haklarının yasal sınırlar aşılarak sınırlandırıldığını belirterek davalı şirketin 25/10/2015 tarihli olağan genel kurul toplantısında gündemin 6, 7, 10 ve 11. maddelerinde alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında dava konusu olağan genel kurul toplantısının 25/10/2017 tarihli genel kurul olduğunu yazılı olarak beyan etmiştir.
CEVAP
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı davaya süresinde cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, limited şirketler hakkında da uygulanması gereken, azınlık hisse sahiplerine tanınmış hakkı düzenleyen TTK’nun 420. maddesindeki emredici nitelikteki düzenlemeye göre genel kurulun erteleme konusunda takdir hakkı bulunmadığı, genel kurul kararları ile pay sahiplerinin bilgi alma hakkını engelleyecek nedensellik bağının bulunma şartı ve azınlığın da erteleme istemine gerekçe gösterme zorunluluğu olmadığı, davacıların %35 pay oranı ile şirket azlık hakkına sahip ortak sıfatı ile genel kurulda oylamalara katıldığı, finansal tablolar görüşülmeye başlanmadan önce genel kurulun ertelenmesini talep ettiği ve genel kurulda alınan dava konusu kararlara olumsuz oy kullanarak muhalefet şerhini toplantı tutanağına yazdırdığı, emredici yasal düzenlemeye rağmen genel kurulda davacının genel kurulun ertelenmesi istemi reddedilerek, finansal tabloların, faaliyet raporu, bilanço ve gelir tablolarının ve buna bağlı yönetim kurulunun ibrası, şirket müdürünün ibrası, şirket müdürlerinin seçimi ve müdürlerin ücretinin belirlenmesine ilişkin gündem maddeleri görüşülerek oylanmasının doğru olmadığı, şirket müdürünün ibraya ilişkin 6 ve 7. maddelerin oylamalarına katılarak, TTK’nun 619. maddesine aykırı davrandığı, davalı şirketin 25/10/2017 tarihli genel kurulunda alınan faaliyet raporu, bilanço ve gelir tablolarının ve buna bağlı yönetim kurulunun ibrası, şirket müdürünün ibrası, şirket müdürlerinin seçimi ve müdürlerin ücretinin belirlenmesine ilişkin dava konusu 6,7,10 ve 11 numaralı kararların açıkça Kanuna ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı şirketin 25/10/2017 tarihli genel kurulunda alınan dava konusu 6,7,10 ve 11 numaralı kararların iptaline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu olağan genel kurul toplantısının ticaret sicil müdürlüğü tarafından tescil edilmediği, yürürlüğe girmediğini, geçerli bir toplantı olmadığını, bilirkişi tarafından da bu durumun tespit edildiğini, sadece bu nedenle dahi davanın reddi gerektiğini, şirket müdürünün ibrada oy kullanmasının tek başına verilen karar açısından bir değişiklik yaratacak konumda olmadığını, bu kişinin oyunun nisaba bir etkisi bulunmadığını, divan başkanının söz hakkı vermediğine ilişkin davacı iddiasının da mahkeme gerekçesinde yer aldığını, böyle bir durum söz konusu olmadığını, davacının şirketin bilanço, gelir tablolarını teslim aldığını, toplantıya katıldığını, toplantıda söz hakkı dahil tüm haklarını kullandığını, mahkemenin kararını gerekçelendirmediğini, dosyada alınan bilirkişi raporunda mali müşavir bilirkişinin de belirttiği üzere belirlenen müdür ücretlerinin normal olup, iptali gerektirecek bir husus bulunmadığını, bu maddenin de iptal edildiğini, davacının TMK’nun 2. maddesine aykırı hareket ettiğini, toplantıda alınan kararların ticaret sicil memurluğu tarafından onaylanmadığını, yürürlüğe girmediğini bildiği halde dava açtığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; davalı limited şirketin 25/10/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında gündemin 6., 7., 10., ve 11. maddeleriyle alınan kararlarının iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Dava konusu 25/10/2017 tarihli davalı şirket olağan genel kurul toplantı tutanağı, hazirun cetveli, davalı şirket ticaret sicil kaydı, davalı şirket bilanço ve yıllık faaliyet raporu, Ankara 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/2778 Esas 2004/1947 Karar sayılı kararı, Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/77 Esas sayılı dosyasının Uyap üzerinden gelen sureti, hisse devir sözleşmeleri, 25/10/2017 tarihinde yapılacak olan 2015 ve 2016 yılları olağan genel kurul toplantısına ilişkin elden evrak alma listesi, davalı şirket 17/03/2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantı tutanağı, yargılama aşamasında mali müşavir bilirkişiden alınan 30/04/2019 tarihli kök, 04/02/2020 tarihli ek rapor dosya içerisinde yer almaktadır.
Dava konusu davalı şirketin 25/10/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında gündemin 4. maddesinin görüşülmesi sırasında yönetim kurulu faaliyet raporlarının okunduğu, davacı … … ile diğer davacı velisi …’in faaliyet raporunun toplantı açıldıktan sonra gündem maddesinin görüşülmesine geçildiği sırada verildiğini, belgelerin kapsamlı olduğunu, incelemeden görüş bildirmelerinin mümkün olmadığını, incelemek için süre verilmesini, gündem maddesinin görüşülmesinin ertelenmesini talep ettiklerinin tutanağa geçirildiği, erteleme talebinin oy çokluğuyla reddedildiği, gündemin 5. Maddesi ile şirket bilanço ve gelir tablosunun 2015-2016 yılları okunduğu, davacı … …’in bilanço ve gelir tablosu içeriğine ilişkin sorularının mali müşavirden bilgi alınabileceği belirtilerek karşılandığını, bu konuda somut duruma uygun olarak bilgilendirilmek istediklerini, belgelerin okunması, görüldüğü ve bilgi verildiği anlamına gelmeyeceğini beyan ettiği, divan başkanının gerekli cevapların verildiğini belirterek muhasebecinin cep telefonunun raporların okunmasından sonra verildiğinin tutanağa geçirildiği, dava konusu olan gündemin 6. maddesi ile 2015-2016 yılı yönetim kurulu faaliyet raporu, bilanço ve gelir tablosuyla şirket müdürünün ibrasının davacılar tarafından kabul edilmediği, oy çokluğuyla ibra edildiği, dava konusu olan gündemin 7. maddesi ile 2015-2016 ve geçmiş yıllar işlem ve hesaplarında şirket müdürlerinin ayrı ayrı ibra edilmesi maddesi hakkında söz alan davacılar tarafından ibranın kabul edilmediği, oylamaya geçildiği, geçmiş yıllar işlem ve hesaplarda şirket müdürünün oy çokluğuyla ibra edildiği, dava konusu olan gündemin 10. maddesi ile iki ayrı kişinin süresiz olarak müdür seçilmesine geçildiği, …’in söz almak istediği, divan başkanının söz vermeyeceğini söylediği, doğrudan oylamaya geçilerek oy çokluğuyla kabul edildiği, dava konusu olan gündemin 11. maddesi ile şirket müdürlerinin maaşlarının mevcut şekliyle devamına, her yeni yılın Şubat ayında %100’e kadar ücretlerde artış yapılmasına oy çokluğuyla karar verildiği görülmüştür.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi kök ve ek raporuyla, şirket müdürü …’nun müdürün ibrası maddesine ilişkin gündemin 6. maddesindeki oylamada oy kullanmasının TTK’nun 619. maddesine aykırı olduğu, gündemin 7. maddesinde anılan şirket müdürünün müdürün ibrasında da oy kullanmasının kanuna aykırı bulunduğu, gündemin 10. maddesinde divan başkanının söz hakkı vermemesinin hukuki değerlendirmesinin mahkemece yapılması gerektiği, gündemin 11. maddesinde şirket müdürlerinin belirlenen maaşların kabul edilebilir seviyede olduğu, dava konusu olağan genel kurul toplantısının ticaret sicil müdürlüğü tarafından tescil edilmediği tespit edilmiştir.
Davacı vekili 25/04/2018 tarihli yazılı beyan dilekçesinde davanın 25/10/2017 tarihinde yapılan genel kurula yönelik olarak açıldığını, alınan kararlardan tescile tabi olan hisse devri, müdür seçimi hususlarında şekil şartlarına uyulmadığından, ayrıca hisse oranlarının düzeltilmesi gerektiğinden tescil yapılmadığını, eksik hususların tamamlanması açısından belirlenen yeni gündemle 17/03/2018 tarihinde yeni toplantı yapılıp, şirkete müdür atanması, hisse devri ve pay oranlarının düzenlenmesi hususunda yeni kararlar alınmış ise de, şirket müdürünün ibrası, 2015-2016 ve geçmiş yıllar işlem ve hesapları konusunda müvekkilleri bilgilendirilmeksizin ibra edildiği belirtilmiştir.
Yargılama aşamasında davalı şirketin 17/03/2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısını yaptığı, gündemin 2. maddesi ile şirket müdürü …’nun yetkilerinin aynen devamına, …’nun müdürler kurulu başkanı olmasına, aksi karar alınana kadar münferit temsil yetkileri bulunmasına oy çokluğuyla karar verildiği, gündemin 3. maddesi ile … ve …’nün hisse devirlerinin kabulüne, ortaklıktan ayrılmalarına, şirketin ortaklık yapısının 52 pay karşılığı …, 17,5 pay karşılığı …, 10,5 pay karşılığı … olarak şirketin ortaklık yapısının şirket defter ve kayıtlarında yer olmasına oy çokluğuyla karar verildiği, davalı şirket pay durumunun dava tarihinden sonra şirketin 28.000 adet hissesi bulunduğu, dava dışı …’nun 18.200 pay, …’in 6.125 pay, …’in 3.675 pay sahibi olduğu görülmüştür.
Davacıların 25/10/2017 tarihinde faaliyet raporu, bilanço ve gelir tablosunu elden aldıklarına dair evrak alma listesinde imzaları bulunmaktadır.
Davacı vekili 18/04/2018 tarihli duruşmada iptalini istedikleri genel kurulda alınan kararların ticaret siciline kaydedilmediğini haricen öğrendiklerini beyan etmiştir.
Taraflar arasında Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/77 Esas sayılı dosyası ile 30/06/2004 tarihli ortaklar kurulu kararının sahte ve butlanla sakıt olduğunun tespitine yönelik dava bulunduğu görülmüştür.
Davacı yan davalı şirketin 25/10/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında erteleme taleplerinin kabul edilmediğini, şirket müdürünün kendi ibrasında oy kullandığını, şirketin faaliyetleri konusunda bilgilendirilmediklerini, söz alma taleplerinin divan başkanı tarafından kabul edilmediğini, açıklama ve gerekçelerinin tutanağa geçirilmediğini, bilgi alma, inceleme ve denetim haklarının kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandırıldığını iddia etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda dava konusu 25/10/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında azlık hakkına sahip davacı ortakların erteleme talebi konusunda genel kurulun takdir hakkı bulunmadığı, dava konusu kararlara davacıların olumsuz oy kullanarak muhalefet şerhini toplantı tutanağına yazdırdığı, şirket müdürünün ibrada oy kullandığı, faaliyet raporu, bilanço ve gelir tablolarının, buna bağlı yönetim kurulunun ibrası, şirket müdürünün ibrası, şirket müdürlerinin seçimi, müdürlerin ücretinin belirlenmesine ilişkin kararların kanuna ve dürüstlük kuralına aykırı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, davalı şirketin 25/10/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında gündemin 6, 7, 10 ve 11. maddeleriyle alınan kararların iptal koşullarının oluşup oluşmadığı hususundan kaynaklanmaktadır.
Davalı vekilinin istinaf itirazı incelendiğinde; TTK’nun 420/1. maddesi “Finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konular, sermayenin onda birine, halka açık şirketlerde yirmide birine sahip pay sahiplerinin istemi üzerine, genel kurulun bir karar almasına gerek olmaksızın, toplantı başkanının kararıyla bir ay sonraya bırakılır. Erteleme, 414 üncü maddenin birinci fıkrasında yazılı olduğu şekilde pay sahiplerine ilanla bildirilir ve internet sitesinde yayımlanır. İzleyen toplantı için genel kurul, kanunda öngörülen usule uyularak toplantıya çağrılır.” hükmünü içermektedir.
Davacı … … ile … velisi … dava konusu genel kurul toplantısında gündemin 4. maddesinin görüşülmesine geçildiği sırada bilanço ve faaliyet raporlarına ilişkin belgelerin kapsamlı olduğunu belirterek gündem maddelerinin görüşülmesinin ertelenmesini talep etmiş, bu talep toplantıda yapılan oylama sonucu oy çokluğuyla reddedilmiştir.
Davacılar davalı şirkette %35 pay oranına sahiptir.
6102 sayılı TTK’nun 420. maddesi gereğince sermayenin 1/10’una sahip ortaklar tarafından finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konuların ertelenmesi talep edildiğinde genel kurul başkanının başkaca hiçbir işlem yapmaksızın bu konuların görüşmesini bir ay sonraya bırakması gerekmektedir. Şirket müdürünün ibrası, yeni müdür seçilmesi finansal tabloların müzakeresi maddesiyle ilgili sayılmalıdır. Dolayısıyla finansal tabloların müzakeresinin ertelenmesi talep edildiğinde, TTK’nun 420. maddesinin amir hükmü karşısında genel kurul başkanı tarafından başka hiçbir işlem yapılmadan finansal tabloların görüşülmesinin ertelenmesi gerektiği gibi, buna bağlı gündem maddelerinin görüşülmesinin de ertelenmesi gerekir (Emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 04/06/2018 tarih 2016/11091 Esas 2018/4259 Karar sayılı ilamı).
Hal böyle olunca, mahkemece TTK’nun 420. maddesindeki emredici nitelikteki düzenlemeye aykırı olarak davacıların genel kurulun ertelenmesi talebi reddedilerek finansal tabloların, faaliyet raporu, bilanço ve gelir tablolarının ve buna bağlı yönetim kurulunun ibrası, şirket müdürünün ibrası, şirket müdürlerinin seçimi ve müdürlerin ücretinin belirlenmesine ilişkin gündem maddeleri görüşülerek oylanmasının usul ve yasaya aykırı bulunduğu gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Öte yandan, dava konusu genel kurul toplantısında alınan ve tescile tabi olan hususlarda ticaret sicil müdürlüğünce tescil işleminin yapılmamış olması iptal davasının reddi sonucunu doğurmayacaktır.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/10/2022

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.