Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/177 E. 2023/1718 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/177 Esas 2023/1718 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/177
KARAR NO : 2023/1718

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2020
NUMARASI : 2005/316 Esas -2020/542 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 05/09/2005
KARAR TARİHİ : 06/12/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/12/2023

Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … şubesi müşterilerinden davalı …’ın, tespit tarihi 23.05.2005 itibariyle sahte ve tahrifatlı belgeler hazırlayarak bankaya ibraz etmek suretiyle krediler kullandığını ve anılan şubeyi 659.000.YTL zarara uğrattığını, … semtinde kaporta-boya işi ile uğraşan … Tic. Ltd. Şti’nin büyük ortağı ve yöneticisi olan davalının şubeye taşıt kredisi kullanmak isteyenleri yönlendirdiğini ve (20) farklı isim altında ilgili şubeye sahte veya tahrifatlı(noter satış sözleşmeleri, araç ruhsatlan, vekâletnameler, rehin belgeleri) belgeleri ibraz etmek suretiyle gerek taşıt kredisi ve gerekse tüketici kredileri aldığının ve kullandığının şubeyi teftiş eden müfettiş tarafından tespit edildiğini, taşıt kredilerinin 17 tanesinin noter satış sözleşmeleri sahte iken, tamamının rehin belgeleriyle ruhsat fotokopilerinin sahte ya da tahrifatlı olduğunu, bir kredi de sahte vekaletname ibraz edilmek sureti ile alındığını, davalının yukarıda ifade edilen yöntemlerle … şubesinden 746.000,000 TL tutarında krediyi sahte evrakla kullanarak Bankayı dolandırdığını, dava tarihi itibari ile bankanın kredi cari risk bakiyesinin 582.679, 25.YTL olduğunu, bu riskin … şubesince kapatılarak … şubesine aktarıldığını, ayrıca, davalı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2005/57663 soruşturma sayılı evrak üzerinden üzerinden başlatılan hazırlık soruşturulmasında kamu davası açıldığını ileri sürerek tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla müvekkili banka riski 582.679,25 YTL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 108 temerrüt faizi ve BSMV’si ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı bankanın … Şubesi müşterisi olduğu, davanın haksız, yersiz ve mükerrer bir dava olduğunu, her ne kadar davacı “tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla” demekte ise de mükerrer açılan bu dava nedeni ile müvekkilinin gerek masraf, faiz ve ücreti vekalet açısından zarar uğratılmak istendiği ortada olduğunu, davalının tutuklanıncaya kadar kullandığı kredilerin tamamını ödediğini, yeni aldığı kredileri de ödemeye devam ettiğini, halen de ödenen kredilerin mevcut olduğunu, davada istenen para ile tespit tarihinde uğranıldığı iddia edilen zarar arasındaki 76.320.75 YTL!lik farkın da bu ödemelerin devam ettiğinin bir delili olduğunu, müvekkilinin gerek kendi adına gerekse tanıdıkları adına aldığı kredilerde dolandırıcılık amacı olmadığını, açılan ceza davasında sahtecilik suçundan da beraat ettiğini ve dava dosyasının Yargıtay aşamasında olduğunu, bu kredilerin gerek müvekkili tarafından gerekse adına kredi alınan kişiler tarafından ödendiğini, davacı Bankanın şikâyeti üzerine tutuklanınca ödemelerde de bir aksama olduğunu, davacının kötü niyetle, alacağı için kredi sözleşmelerine dayanarak başlattığı icra takipleri kesinleştiği halde aynı alacaklar için bu sefer bu davayı açmış olmasının kötü niyetinin kanıtı sayılması gerektiğini, davacı müvekkilinin gerçek adresini bildiği halde, dava tarihi itibari ile müvekkilinin ilgisinin olmadığı bir adres gösterdiğini, dava dilekçesinden yeni haberdar olmaları nedeni ile zamanında cevap veremediklerini, davacının talep ettiği alacak miktarının da gerçek alacak miktarı olmadığını, alınan krediler vadeli krediler olup bunların vadelerinde ödenmeye devam eden krediler olduğunu, bu nedenle davacının bunları ödenmemiş gibi gösterip bunlar için faiz talep etmesinin yersiz ve hukuka aykırı olduğunu, yasal düzenlemeler ortada iken %108 temerrüt faizi talep edilmesi de fahiş bir talep olup tahsil edilen alacaklar için faiz istenmesi de yasalara aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi kök ve ek raporlarına, ceza dosyası içeriğine ve toplanan tüm delillere göre; davacı tarafça, davalının müvekkili bankanın … Ankara şubesi müşterisi olarak sahte ve tahrifatlı belgeler hazırlayarak bankaya ibraz etmek suretiyle krediler kullandığını ve şubeyi 659.000,00 TL zarara uğrattığını belirterek 582.679,25 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek %108 temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesinin istendiği, davacı bankanın şikayeti üzerine davalı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinde resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılması için dava açıldığı, verilen kararın Yargıtay tarafından bozulması üzerine yargılamaya 2015/350 esas sayılı dosya üzerinden devam edildiği ve yargılama sonucunda CMK 223/2 c ve e maddeleri gereğince atılı suçlardan beraatine karar verildiği ve kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, davalı tarafından davacı bankanın … Ankara şubesinden dava dışı … Limited Şirketi, … adına krediler kullandığı, kredilere ilişkin belgelerin davalı tarafından banka şubesine sunulduğu, dava tarihi itibariyle davacı bankanın 559.475,78 TL asıl alacak ve 24.440,39 TL faiz alacağının bulunduğu, bu alacaktan krediyi kullanmasına ilişkin işlemleri yapan ve krediyi kullanan davalının sorumlu olduğu, dava dilekçesinde sadece asıl alacağın talep edildiği, bu nedenle bilirkişi tarafından tespit edilen asıl alacak üzerinden davanın kabulü gerektiği, dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edildiğinden dava tarihi itibariyle hükmedilen alacağa avans faizi işletilmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının 559.975,78 TL alacağının dava tarihi olan 12/07/2006 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla 01.11.2019 tarihli bilirkişi ek raporunda belirlendiği üzere müvekkili bankanın 584.416,17 TL alacağının bulunduğu halde ilk derece mahkemesince belirlenen bu miktarın altında alacağa hükmedildiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, dava dışı şirketin ortağı ve yetkilisi olan davalının sahte evrak tanzim ederek davacı bankadan kullandığı krediler sebebiyle davacı bankanın uğradığı zararın tazmini istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 344. maddesinde, istinaf dilekçesi verilirken istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderlerin ödeneceği, bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususunun başvurana yazılı olarak bildirileceği, verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkemece başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verileceği düzenlemesi yer almaktadır.
Davalı vekili tarafından katılma yolu ile istinaf başvuru dilekçesinde adli yardım talep edilerek istinaf başvuru dilekçesi ile birlikte nispi istinaf karar harcı ile istinaf kanun yoluna başvurma harcı yatırılmamıştır. Adli yardım talebi Dairemizin 27.01.2021 tarihli kararı ve 2021/177 Esas sayılı ara kararı ile HMK’nın 334. maddesi gereği reddedilmiştir. Ara kararın tebliğ edildiği davalı vekili tarafından itiraz edilmediğinden adli yardım talebinin reddi kararı kesinleşmiştir. Bunun üzerine Dairemizce 6100 sayılı HMK’nun 344. maddesi gereğince istinaf kanun yoluna başvuru esnasında alınması gerekli olan 9.562,98 TL nispi karar harcı ile 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının ikmali için gereği yapılmak üzere ilk derece mahkemesine müzekkere yazılmış, anılan müzekkere üzerine işlem muhtırası davalı vekiline 20/03/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, ancak verilen bir haftalık kesin sürede muhtıra ile bildirilen istinaf nispi karar harcı ile istinaf kanun yoluna başvurma harcı yatırılmamıştır.
Tüm bu nedenlerle adli yardım talebi reddolunan davalı vekilince süresi içerisinde harç yatırılmadığından Dairemizce HMK’nun 352. maddesi gereğince HMK’nun 346/1 madde kapsamında istinaf başvurusunun yapılmamasına karar verme yetkisi bulunduğu görüşünde ise de, emsal Yargıtay kararı doğrultusunda 6100 Sayılı HMK’nın 346/1. maddesi gereğince gerekli kararın verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir (Emsal mahiyette Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 26/01/2021 tarih ve 2021/85 Esas 2021/463 Karar sayılı ilamı).
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Adli yardım talebi reddedilen davalı vekili tarafından süresi içerisinde harç yatırılmadığından 6100 Sayılı HMK’nın 346/1.maddesi gereğince gerekli kararın verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
2-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,
HMK’nın 352. maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 06/12/2023
Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.