Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/173 E. 2022/1214 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/173 Esas 2022/1214 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/173
KARAR NO : 2022/1214

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2020
NUMARASI : 2019/547 Esas 2020/559 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : İtirazın İptali (Kasko Poliçesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2019
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/10/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/04/2018 tarihinde davalının sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, davacı şirket nezdinde … numaralı poliçe ile sigortalı bulunan sigortalısı … … A.Ş’ye ait … plakalı araca çarparak maddi hasarın meydana gelmesine neden olduğunu, olay sonrasında davalının olay yerinden kaçtığını, davacı şirket adına sigortalı … plakalı aracın dava dışı … … A.Ş’ye kiralık olarak verildiğini, kazanın meydana gelmesinde de bu şirketin kullanımında olduğunu, kazadan sonra davacı şirket tarafından hasar bedelinin ödendiğini, davalının kusurlu olduğunu ve bu ödemenin rücuen tahsili amacıyla Eskişehir 3. İcra Müdürlüğü’nün 2019/2505 E sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının başlatılan takibe haksız ve hukuka aykırı itirazı sonrasında takibin durduğunu iddia ederek icra takibine vaki itirazın iptali ile % 20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada davalının kusurunun bulunmadığını, olay yerinden kaçma gibi bir durumun da söz konusu olmadığını, dava dışı … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olması nedeniyle kaza tespit tutanağı düzenlenmesini istemediğini, olay nedeniyle davalının kullandığı aracın dorsesinin tamponunun ve stop lambasının hasar gördüğünü ve davalının bunları değiştirdiğini, bu hususla ilgili ayrıca dava açılacağını, davacı … şirketinin dava dışı sigortalıya rücu edemeyeceği bir parayı ödediğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; meydana gelen kazanın davalı sürücü kusurundan kaynaklandığına ve davalının kaza mahallinden kaçarak trafik tutanağı tutulmasına engel olduğuna ilişkin hiç bir delil bulunmadığı ve davacı tarafça bu nitelikte bir delil sunulmadığı, davacının ödediği hasar tazminatını davalıdan rücuen talep etme hakkı verecek şekilde davalının, kazanın oluşmasında kusurlu olduğu hususu davacı tarafça ispat edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme gerekçesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, davalı borçluya ait araç sürücüsünün kaza yerini terk ettiğini, bu sebeple ilgililer tarafından kusur dağılımı yapılamadığını, kaza sonrasında sağlıklı bir inceleme ve kusur incelemesi yapılabilseydi hasar bedelinin karşı tarafın poliçesinden zaten talep edileceğini, davalı tarafça bilgi ve belge düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranılması nedeniyle davalıya rücu edildiğini, davalının trafik kazasının ve kaza sonrasında kaza yerini terk ettiğini kabul ettiğini, bu nedenle ispat yükünün yer değiştirdiğini, mahkemece bu konuda hatalı değerlendirme yapıldığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, kazaya karışan sigortalı araç için davacının ödediği tazminatın TTK’nın 1472.maddesi gereğince davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Tazminatın ödendiğine ilişkin dekont sureti, kasko sigorta poliçesi, Gebze CBS’nin 2018/13031 Sor. sayılı dosya sureti, davalı … Sigorta’dan hasar dosya sureti, kaza tutanağı, bilirkişi raporu vs.deliller dosya arasında mevcuttur.
09/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; kazanın oluşumu ile ilgili olarak dosyada hiçbir belge bulunmadığı, bu nedenle kazanın oluş şekli ve kusur oranları ile ilgili olarak bir değerlendirme yapılmasının bu aşamada mümkün olmadığı, dosyaya kaza ile ilgili olarak belge sunulduğu takdirde ek rapor tanzim edilebileceği, kaza nedeniyle … plakalı araçta KDV dahil toplam 10.550,24 TL tutarında hasar meydana geldiği bildirilmiştir.
Davacı yanca 19/04/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle sigortalısına ait araçta oluşan hasar bedelinin ödendiğini, kazanın meydana gelmesinde davalının kusurlu olduğunu ve olay yerini terk etmesi nedeniyle zarardan sorumlu olduğunu iddia ederek eldeki dava açılmış ise de, meydana gelen kazanın davalı sürücü kusurundan kaynaklandığına ve davalının kaza mahallinden kaçarak trafik tutanağı tutulmasına engel olduğuna ilişkin hiç bir delil sunulmadığı, bu nedenle mahkemece alınan 09/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda kazanın oluş şekli ve kusur oranlarıyla ilgili bir değerlendirme yapılamadığı, mahkemece 10/03/2020 tarihli duruşmada verilen kesin süreye rağmen davacı yanca olayın oluş şekline ve kusurun tespitine yarayacak herhangi bir belge sunulmadığı, bu haliyle davanın ispat edilemediği anlaşılmakla ilk derece mahkemesince yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 12/10/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.