Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1699 E. 2021/1562 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

…..

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

…..

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :16/06/2021
NUMARASI ……
DAVA TARİHİ : 17/03/2020
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/12/2021

Taraflar arasındaki konkordato istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu firma tarafından ilk derece mahkemesinin esas sayılı dosyası ile açılan konkordato davası neticesinde davacı firmanın konkordato projesinde yer alan tüm borçlarının 12.02.2021 tarihinden başlamak üzere 36 ayda % 20 tenzilatlı olarak her ayın son günü ödenmek üzere projesinin tasdikine karar verildiğini, 150.415,21 TL nakit kredi alacaklarını bildirdiklerini, komiserler tarafından gönderilen ihbarnameye göre borçlu firma tarafından alacaklarının 19.534,53TL’sinin reddedildiğini, 130.880,68TL’sinin kabul edildiğini, ilk derece mahkemesince müvekkili bankanın 130.880,68TL adi alacak üzerinden oylamaya katılmasına karar verildiğini, alacak miktarının eksik hesaplandığını, 13.02.2019 tarihi itibari ile müvekkili bankanın firmadan olan alacağının 149.366,99TL olduğu için çekişmeli hale gelen alacaklarının nakit 18.486,31TL’nın muaccel hale geldiğini iddia ederek kat ihtarname tarihi olan 03.01.2019 tarihinden başlamak üzere yıllık % 46,80 temerrüt faizi ile birlikte şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, İİK Md:308/b gereğince davalıdan tahsili ve dava süresince depo istemine yönelik karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı bankanın talep ettiği alacağın ne kadarının faiz ne kadarının anapara olduğunun anlaşılamadığını, dava dilekçesinde sadece nakit kredi alacağı denilmekle yetinildiğini, alacak miktarı olduğu iddia edilen 149.366,99TL’nin ne kadarının anapara ne kadarının faiz olduğu belirtilmediğini, davacı tarafından konkordato yargılamasında da aynı prosedür izlendiğini, alacak türünın açık bir şekilde belirtilmediğini, ancak konkordato süreçlerinde anapara ve faiz konularında farklılıklar bulunduğunu, davacı bankanın hangi tarihten itibaren faiz işlettiği, faiz işletmedi ise anapara tutarında nasıl 19.534,53 TL gibi büyük bir fark bulunduğunun anlaşılamadığını, şirketin muhasebe kayıtlarında yapılan inceleme sonucunda davacının iddia ettiği gibi bir alacağın bulunmadığının tespit edildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; hükme esas bilirkişi raporuna göre, kesin mühlet karar tarihi olan 13.02.2019 itibarıyla davacı bankanın davalı kredi müşterisinden 141.321,76TL asıl alacak, 7.716,17 TL işlemiş faiz, 392,86 TL gider vergisi ve 875,97 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 150.446,10 TL alacaklı olduğu, hesaplanan alacak miktarının 150.448,10 TL ve kabul edilen alacak miktarının 130.880,68 TL olduğu gözetildiğinde, kabul edilen alacak 130.880,68TL dışında davacı bankanın ayrıca talep edebileceği alacak miktannın kesin mühlet karar tarihi olan 13.02.2019 itibarıyla 19.567,42 TL (150.448,10 TL – 130.880,68 TL = 19.567,42 TL) olduğu, kabul edilen alacak haricinde davacı bankanın 18.486,31TL talep ettiği, buna göre konkordato sürecinde çekişmeli hale gelen ve dava konusu yapılan 18.486,31TL tutarındaki alacağın tamamının kesin mühlet karar tarihi olan 13.02.2019 itibarıyla mevcut olduğu, kabul edilen alacağın tamamının 130.880,68TL geri ödeme planına göre tespit edilen anapara alacağı olduğu gözetildiğinde söz konusu alacak dışında davacı bankanın “taleple bağlılık ilkesi’ kapsamında talep edebileceği 18.486,3 TL tutarındaki alacağın tamamının faiz ve vergiden oluştuğu ve anapara kalemi içermediği, kesin mühlet karar tarihinden (13.02.2019) sonraki dönemlerdeki alacak miktarının da değişmediği anlaşıldığından, davacının davasının kabulü ile davacının Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/02/2020 tarih ve…. karar sayılı dosyasında kabul edilen 130.880,68 TL dışında 18.486,31 TL banka alacağının olduğunun tespiti ile Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/02/2020 tarih ve….. karar sayılı dosyasında tasdik edilen proje kapsamında konkordatonun tasdikinden itibaren ilk 12 ayı ödemesiz dönem olmak üzere 36 ay taksitle eşit tutarlarda davalı tarafından davacı bankaya ödenmesine karar verilerek davacının davasının kabulüne, davacının Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/02/2020 tarih ve…… karar sayılı dosyasında kabul edilen 130.880,68 TL dışında 18.486,31 TL banka alacağının olduğunun tespiti ile Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/02/2020 tarih ve…… karar sayılı dosyasında tasdik edilen proje kapsamında konkordatonun tasdikinden itibaren ilk 12 ayı ödemesiz dönem olmak üzere 36 ay taksitle eşit tutarlarda davalı tarafından davacı bankaya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı bankanın dosyaya sunduğu dilekçelerinin miktar yönünden birbirleri ile çelişkili olduğunu, faiz oranlarının yüksek olup mahkemece faiz hesaplarının açıkça yapılmadığını, kesin mühlette geçen ve dolayısıyla uygulanabilir projeye sahip şirketin borçlarına geçici mühlette faiz işletilemeyeceğini, tedbir kararı ile birlikte şirket hakkında ödeme yasağı da söz konusu olduğunu, bankanın tedbir kararı sonucunda sözleşmeyi kat ederek temerrüt faizi uygulamasının mümkün olmadığını, icra takibine girişilmesi ve akdi faiz yerine temerrüt faiz işletilmesinin de açıkça kanuna karşı hile niteliğinde olduğunu, geçici mühlet ile kesin mühlet arasında akdi faiz oranı uygulanması gerektiğini, mahkemece müvekkili şirketin konkordato projesi kapsamında kalan borçlarına %20 tenzilat uygulanması gerekirken bu yönde uygulama yapılmamasının hatalı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, konkordato davası neticesinde çekişmeli hale gelen alacağın tahsili istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 344. maddesinde, istinaf dilekçesi verilirken istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderlerin ödeneceği, bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususunun başvurana yazılı olarak bildirileceği, verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkemece başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verileceği düzenlemesi yer almaktadır.
Davalı vekili tarafından istinaf başvuru dilekçesi ile birlikte maktu istinaf karar harcı olan 59,30 TL ile peşin harç ve 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 221,40 TL istinaf harcını yatırılmış olup, 256,40 TL nispi karar harcı yatırılmamıştır. Dairemizce 6100 sayılı HMK’nun 344. maddesi gereğince istinaf kanun yoluna başvuru esnasında alınması gerekli olan nispi karar harcının ikmali için gereği yapılmak üzere ilk derece mahkemesine müzekkere yazılmış, anılan müzekkere davalı vekiline işlem muhtırası 23/11/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, ancak verilen bir haftalık kesin sürede muhtıra ile bildirilen istinaf nispi karar harcı yatırılmamıştır.
Tüm bu nedenlerle her ne kadar Dairemiz HMK’nun 352. maddesi gereğince HMK’nın 346/1 madde kapsamında istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verme yetkisinin bulunduğu görüşünde ise de, davalı tarafından süresi içerisinde harç yatırılmadığından emsal Yargıtay kararı doğrultusunda 6100 Sayılı HMK’nın 346/1. maddesi gereğince gerekli kararın verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir (Emsal mahiyette Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 26/01/2021 tarih ve 2021/85 Esas 2021/463 Karar sayılı ilamı).
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hükmü temyiz eden davalı tarafından istinaf nispi karar harcı süresi içerisinde harç yatırılmadığından 6100 Sayılı HMK’nın 346/1.maddesi gereğince gerekli kararın verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
2-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,
HMK’nın 352. maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 16/12/2021
….
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.