Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1688 E. 2022/1458 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1688 Esas 2022/1458 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1688
KARAR NO : 2022/1458

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :10/06/2021
NUMARASI :2020/691 Esas 2021/400 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/11/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka şubesi ile dava dışı asıl borçlu … arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden asıl borçluya ticari kredi kullandırıldığını, davalı gerçek şahsın müteselsil kefil sıfatıyla kredi sözleşmesini imzaladığını, toplam kredi alacağına ilişkin olarak borçlu şirket ile davalı kefile Ankara 38.Noterliği kanalı ile 13/02/2020 tarih ve … sayılı muacceliyet ihtarnamesinin keşide edildiğini, muacceliyet ihtarnamesinden sonuç alınamaması üzerine davalı kefil hakkında Ankara 27. İcra Müdürlüğü’nün 2020/5315 esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin cezaevinden yeni tahliye olduğunu ve hakkında konutu terk etmemek şeklinde uygulanan adli kontrol tedbirinin devamı sırasında ilgili KHK hükümleri gereğince ödeme emri tebliğ edilemeyeceğini, aksi durumun mücbir sebep olarak kabulü gerektiğini, dava konusu kredinin 100.000,00-TL olup devlet garantili kredinin sadece %20 oranındaki kısmından müvekkilinin sorumlu olduğunun kendisine beyan edilmesi nedeni ile müvekkil yönünden takibin belirtilen oran ile sınırlı borç miktarı yönünden devam ettirilmesi gerektiğini, ihtarnamenin usulüne uygun olarak müvekkiline tebliğ edilmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesine istinaden dava dışı asıl borçluya kullandırılan taksitli ticari kredinin vadesinde geri ödenmediği, genel kredi sözleşmesinin imzalanmasından önce davalı tarafa kefalet ile ilgili olarak bilgilendirmeyi de içeren kefalet kabul beyanının imza karşılığı verilerek gerekli bilgilendirme işleminin yapıldığı, davalının kredinin KGF destekli kredi olması nedeni ile kendisinin kredinin yalnızca %20 oranındaki kısmından sorumlu olduğu konusunda banka yetkilileri tarafından yanıltıldığı yönündeki savunmasının usulüne uygun deliller ile kanıtlanamadığı, bu nedenle davalının kredi sözleşmesindeki hüküm ve koşulları bilerek ve kabul ederek sözleşmeyi imzaladığının kabulü gerektiği, kredi sözleşmesi ve eklerinin mevzuata uygun ve geçerli olduğu, davalının müteselsil kefaletinin kefalet taahhüt tarihinde bekar olduğu da gözetildiğinde kefaletin TBK 583 ve 584.maddelerinde düzenlenen tüm geçerlik koşullarının mevcut olduğu, alacağın likit olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalının Ankara 27. İcra Dairesi’nin 2020/5315E. sayılı takip dosyasına vaki haksız itirazının kısmen iptaline, takibin 97.602,48-TL asıl alacak, 6.705,61-TL işlemiş akdi faiz, 7.015,24-TL işlemiş temerrüt faizi, 398,52-TL temerrüt faizinin % 5’i oranında BSMV ve 437,53-TL noter ihtarname gideri olmak üzere toplam 112.159,38-TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %22,10 oranındaki temerrüt faizi ve faizin %5’i oranındaki BSMV’si ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,İİK 67. m. gereğince hüküm altına alınan alacağın %20si oranında 22.431,87-TL icra-inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiş ise de, davacı banka tarafından kredi sözleşmesine imza atarken esnaf kefalet kredisinin sadece %20’lik kısmından sorumlu olduğunun belirtilmesi nedeniyle imzaladığını, banka tarafından kendisine başkaca hiçbir belge verilmediğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazının iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;

Taraflar arasında imzalanan 28/02/2019 tarihli genel kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi, ödeme planı, hesap ekstreleri vs deliller dosya arasında mevcuttur.
Ankara 27. İcra Müdürlüğü’nün 2020/5315 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı …. tarafından dava dışı asıl borçlu …… ile davalı … aleyhine genel kredi sözleşmesine istinaden toplam 112.792,62-TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluların borca ve fer’ilerine süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının İİK’nun 67. Maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
18/05/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu ve davalı müteselsil kefil arasında 28/02/2019 800.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi akdedildiği sözleşmeye istinaden kredi kullandırıldığı, davalı gerçek şahsın müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı, dosyaya ibraz edilen belgelere göre dava konusu kredi alacağı yönünden davacı banka tarafından fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının % 18,48 olduğu, kredi sözleşmesinin 12.m. dikkate alındığında bu oranın % 50 fazlası olan % 27,72 oranında temerrüt faizi uygulanabileceği, bu nedenle davacı bankanın icra takibinde uyguladığı % 22,10 oranındaki temerrüt faizi oranının makul olduğu,yine akdi faiz oranı olarak uyguladığı %18,48 oranının da uygun olduğu, bu nedenle davacının dava konusu takipte uyguladığı faiz oranlarının bu sınırları aşmadığı, davalıya keşide edilen noter hesap kat ihtarnamesinin 18/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve ihtarnamede verilen 1 günlük süreden sonra temerrüdün 19/02/2020 tarihinde gerçekleştiği, davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalıdan 97.602,48 TL, asıl alacak, 6.705,61-TL işlemiş akdi faiz, 7.015,24-TL işlemiş temerrüt faizi, 398,52-TL %5 oranında BSMV ve 437,53-TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 112.159,38-TL alacaklı olduğu, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 22,10 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiği bildirilmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizce yapılan inceleme sırasında davalı asilin Ankara 27. İcra Müdürlüğüne hitaplı bila tarihli dilekçesi ile takibe itirazından vazgeçtiğini bildirdiği, bunun üzerine icra müdürlüğünce 19/10/2022 tarihli karar ile davalının itirazdan vazgeçmesi nedeniyle takibin kaldığı yerden devamına, takibin kesinleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilince de 31/10/2022 tarihli dilekçe ile dava konusuz kaldığından davalıdan icra inkar tazminatı ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı bildirilmiştir.
Somut olayda davacı tarafça, davacı banka ile dava dışı … … arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine asıl borçlu şirket ile sözleşmenin müteselsil kefili olan davalı hakkında başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durması nedeniyle eldeki itirazın iptali davasının açıldığı, davalı asilin icra müdürlüğüne sunduğu bila tarihli dilekçesi ile icra dosyasına yaptığı itirazdan vazgeçtiğini bildirmesi nedeniyle işbu itirazın iptali davasının konusuz kaldığı anlaşılmakla davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, davacı vekilince 31/10/2022 tarihli dilekçe ile icra inkar tazminatı ve vekalet ücreti talep edilmediği dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle davalının istinaf başvurusunun gerekçe yönünden kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının gerekçe yönünden kaldırılmasına, davanın konusu kalmadığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/06/2021 tarih 2020/691 Esas 2021/400 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın konusu kalmadığından esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Alınması gerekli 1915,40 TL harçtan, peşin alınan 1.915,50 TL harcın mahsubu ile artan 0,10 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili talepte bulunmadığından lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
B)1-İstinaf kanun yoluna başvuru sırasında davalı tarafından yatırılan 1.915,20 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davalıya iadesine,
2-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kararın kaldırma gerekçesi gözetilerek üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/11/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.