Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1637 E. 2022/1167 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1637 Esas 2022/1167 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1637
KARAR NO : 2022/1167

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2020
NUMARASI : 2020/55 Esas 2020/209 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Tazminat ( Rücuen)
DAVA TARİHİ : 21/09/2017
KARAR TARİHİ : 05/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/10/2022

Taraflar arasındaki rücuen tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkette kasko poliçesi bulunan … plakalı minibüsün servis hizmeti için … barut ve trotil imha sahasında bulunduğu sırada muhimmat imhası sırasında zarar gördüğünü, patlama sonrası tutulan tutanağa göre kullanılan barut cinsi değerlendirilmeksizin yakılarak imha yapılmaya çalışıldığını, eldeki barutun türü ve yanma süresinin hesaplandığını, ateşleme malzemesinin türü, uzatılan hattın mesafesinin azlığı nedeni ile zamanından önce hat alevinin patlayıcıya ulaşması ve patlayıcı maddenin diziminin uygun yapılmamasından patlamanın gerçekleştiğinin belirtildiğini, bu nedenle kazanın oluşumuna davalının sebebiyet verdiğini, müvekkiline sigortalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle sigortalısına 12.365,52 TL ödeme yapıldığını, söz konusu ödemenin davalıdan tahsilinin gerektiğini belirterek 12.365,52 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davaya konu olayda müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, kazaya karışan aracın güvenli bölgede bulunmadığını, bu durumun araç şoförü tarafından da kabul edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacının sigortalı … plakalı minibüsün 07/10/2016 tarihinde servis hizmeti için … barut ve trotil imha sahasında bulunduğu sırada muhimmat imhası sırasında zarar gördüğü, 07.10.2016 tarihli tutanağa göre, yakılan malzemelerin oluşturduğu patlama nedeniyle meydana gelen yüksek basınçtan dolayı personel servis aracının hasar gördüğünün belirtildiği, patlama sırasında aracın davalı kurum emrinde hazır olduğu, muhtemel patlamaya karşı aracın güvenilir yerde bulunmadığı ve araçla ilgili olay öncesi gerekli tedbirlerin alınmadığı kazanın davalı kurumun sorumluluğu kapsamında kaldığı ve kusurlu olduğu anlaşılmakla Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesine ibraz olunan hasarla ilgili hesaplamaya ilişkin bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, 11.505,00 TL tazminatın ödeme tarihi olan 30/12/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
İlk derece mahkemesinin yargılama süreci boyunca akdi münasebetleri değerlendirme dışı bırakarak dava konusu olayla ilgili olarak yüklenici firma ile müvekkili kurum arasında imzalanan sözleşmeyi tüm yazılı ve sözlü itirazlarına rağmen görmezden geldiğini, dava dışı yüklenici firma ile imzalamış oldukları sözleşme ile davaya konu zarar kalemi de dahil olmak üzere bu çeşit maddi sorumlulukların yüklenici firmaca karşılanacağının açık hükme bağlanmışken sözleşme dayalı sorumluluğu görmezden gelerek müvekkili kuruma tazmin yükümlülüğü getirmenin hukukun temel ilkeleri ile bağdaşmadığını, yüklenicinin sorumluğunun hizmet alım sözleşmesinin ekinde yer alan teknik şartname ile kaleme alındığını, firmanın bu şartnameyi kabul ederek bir fiyat çıkardığını ve ihaleye girdiğini, müvekkili kurumun da bu riskleri yüklenicinin üstlendiği ön kabulü ile hizmeti anlaşılan fiyattan aldığını, müvekkili kurumun MKE kurumu İş Sağlı ve Güvenliği Yönergesinde belirtilen her türlü tedbir ve önlemi aldığını, bu nedenle müvekkili kuruma kusur izafe edilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporuna karşı yapmış oldukları itirazlar dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; TTK’nın 1472.maddesine dayalı rücuen alacak istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
… plakalı aracın Davacı … (…) Sigorta A.Ş tarafından Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile 13/02/2017-13/02/2018 tarihleri arasında sigortalı olduğu görülmüştür.
Davacı şirketin 11/08/2017 tarihli Ekspertiz raporunun incelenmesinde; … plakalı aracın 07/10/2016 tarihinde meydana gelen dava konusu olay nedeniyle tespit edilen hasar miktarının 10.489,09 TL +1.886,42 TL KDV olmak üzere toplam 12.366,51 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Makine Mühendisi Kusur ve Hasar uzmanı … tarafından düzenlenen 14/05/2018 tarihli raporda özetle; meydana gelen patlama sırasında davacı … şirketine sigortalı aracın davalı kurumun emrinde görevli olduğu, kurum personeli tarafından yapılan eksik veya yanlış uygulamadan kaynaklı patlamanın meydana geldiği, görevli olarak belirtilen kasko poliçesi ile sigortalı aracın zarar gördüğü, davalı kurumun % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu, … plakalı minibüs sürücüsü …’un ise kusursuz olduğu, araçta 11.505,00 TL hasar meydana geldiği belirtilmiştir.
Somut olaya gelince; davacı … şirketi nezdinde kasko poliçesi bulunan … plakalı minibüsün davalı kurumun servis hizmetini yaptığı dönemde meydana gelen patlama sonucu hasar gördüğünden hasar bedelinin sigortalıya ödenmesi nedeniyle sigortalının halefi sıfatıyla meydana gelen kazada tam kusurlu olan davalı şirketten tahsiline yönelik işbu dava açılmıştır.
Dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli kusur ve hasar uzmanı bilirkişinin raporunda da belirttiği üzere olayın olduğu gün davalı kurumun personel taşımacığılında kullanılan davacı … şirketi nezdinde kasko poliçesi bulunan … plakalı minibüsün araç sürücüsüne verilen talimat kapsamında olay yerinde bulunduğu ve patlama sırasında aracın park halinde olduğu, davalı kurum tarafından mühimmat imha işlemlerinden önce olay yerinde iş güvenliği uzmanları bulunmasına rağmen muhtemel patlamalara karşı dava konusu aracın güvenli bir yere çektirilmediği, can ve mal güvenliği açısından gerekli önlemlerin davalı kurum tarafından alınmadığı ve dava konusu aracın davalı kurumun emrinde olduğu da dikkate alındığında meydana gelen olayda davalı kurumun %100 kusurlu olduğu, araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığı, sigortalı araçta yedek parça işçilik dahil toplam 11.505,00 TL hasar meydana geldiği, davacı şirket tarafından hasar bedelinin sigortalısına ödendiği ve sigortalısına halef olduğu anlaşıldığından 11.505,00 TL hasarın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Öte yandan, davalı yanca hizmet alımına ait sözleşme içeriğinin davada değerlendirilmediği, kasko sigortasının sözleşmeye göre yüklenici tarafından karşılanacağına ilişkin düzenleme bulunduğu iddia edilmiş ise de, söz konusu sözleşme içeriğinin taşıma işlemi sırasında meydana gelecek hasarlara ilişkin olduğu, dava konusu hasarın ise davalı kurumun patlatma işlemi sırasında gerekli güvenlik önlemleri ile tedbir almayarak servis aracını olay yerinden uzaklaştırmaması sonucu meydana gelmiş olması ve söz konusu eyleminde hizmet alımına ait sözleşme kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmadığından davalı yanın bu kısma yönelik istinaf başvurusuna itibar edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabul kısmen reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 785,57 TL harçtan peşin alınan 196,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 589,18‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.05/10/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.