Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1627 E. 2022/1326 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1627 Esas 2022/1326 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1627
KARAR NO : 2022/1326

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ : 15/09/2020
NUMARASI : 2019/423 Esas 2020/356 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2019

KARAR TARİHİ : 27/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/11/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi halinde itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için yetkili icra dairesinde mevcut geçerli bir takip bulunması gerektiği, taraflar arasında Ankara icra dairelerinin yetkili olduğu kararlaştırılmasına rağmen davacının yetkisiz icra dairelerinde icra takibi yaptığı, yetkili icra dairesinde geçerli bir icra takibi yapılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı aleyhine İstanbul 6. İcra Müdürlüğünde icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibinde yetki itirazında bulunması üzerine takibin Eskişehir 2. İcra Müdürlüğüne taşındığını, anılan icra müdürlüğünce yapılan takipte davalının itiraz etmesi üzerine işbu davanın açıldığını, davalının yetki itirazının usule aykırı olduğunu, mahkemenin davalının ikinci yetki itirazının usul yönünden reddetmesine rağmen, davalının talebi doğrultusunda karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın kısmen iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Eskişehir 2. İcra Müdürlüğünün 2018/5808 sayılı takip dosyası, genel kredi sözleşmeleri, İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğünün 2018/15150 sayılı takip dosya sureti dosya içerisinde yer almaktadır.
Dava konusu Eskişehir 2. İcra Müdürlüğünün 2018/5808 sayılı icra takip dosyası ile, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine toplam 210.222,54 TL nakit alacağın tahsili, 5.590,00 TL gayri nakit alacağın depo edilmesi istemi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya bila tebliğ edildiği, davalı borçlunun 24/09/2018 tarihinde borcun tamamına, yetkiye, faiz ve fer’ilerine itiraz ettiği, itirazın 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapıldığı, davacı alacaklı vekiline itirazın tebliğ edilmediği, iş bu itirazın iptali davasının, itiraz dilekçesinin alacaklı yana tebliğ tarihinden itibaren başlayacak olan 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde, 28/08/2019 tarihinde açıldığı dosya içeriği ile sabittir.
Davacı yan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda yetkili icra müdürlüğünde mevcut geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde; davalı yan işbu dava konusu icra takibinde ödeme emrinin tebliği üzerine hak düşürücü süre içerisinde icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde kefaletin geçersiz olduğunu, borcun bulunmadığını, rehin bulunduğundan önce rehnin paraya çevrilmesi gerektiğini, borcun tamamına, yetkiye, faize ve fer’ilerine itiraz ettiğini belirtmiştir.
İtirazın iptali davalarında, usulüne uygun olarak icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş olması halinde, yetkili icra müdürlüğünde takip yapılması HMK’nun 114/2. maddesi hükmü uyarınca dava şartı niteliğinde olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. Bu durumda İİK’nun 50/2. maddesi uyarınca öncelikle davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının incelenmesi gerekmektedir.
İcra müdürlüğünün yetkisine itirazın ne şekilde yapılacağı İİK’da düzenlenmediğinden İİK’nun 50. maddesinin HMK’nun yetkiye ilişkin hükümlerine atıf yaptığı gözetilerek HMK’daki hükümler gözetilmelidir.
HMK’nun 19/2. maddesi uyarınca yetki itirazında bulunan taraf, yetkili yeri bildirmediği takdirde yetki itirazı dikkate alınmayacaktır.
Somut olayda davalı icra takibine itirazında icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğini bildirmiş ise de, yetkili icra müdürlüğünü göstermediğinden icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı İİK’nun 50. maddesinin HMK hükümlerine yaptığı atıf gözetilerek HMK’nun 19/2. maddesi uyarınca yetki itirazı dikkate alınamayacaktır. Bir başka anlatımla, davalının icra takibinde icra müdürlüğünün yetkisine itirazı usulüne uygun yetki itirazı niteliğinde değildir.
Hal böyle olunca, mahkemece davalının dava konusu icra takibinde icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı usulüne uygun yetki itirazı niteliğinde olmadığı, ödeme emrine itiraz süresi içerisinde icra müdürlüğünün yetkisine yönelik usulüne uygun yetki itirazı olmadığından icra takibinin yapıldığı Eskişehir İcra Müdürlüğünün yetkili icra müdürlüğü olarak kabul edileceği, yetkili icra müdürlüğünde takip yapılmasına ilişkin itirazın iptali davasının dava şartının gerçekleştiği gözetilerek işin esasına girilip, tarafların delilleri toplanarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın usulden reddi yönündeki kararında isabet görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/09/2020 tarih 2019/423 Esas 2020/356 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 353/(1)-a.6 maddesi uyarıca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/10/2022

Başkan – Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.