Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1608 E. 2023/1560 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1608 Esas 2023/1560 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1608
KARAR NO : 2023/1560

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/09/2019
NUMARASI : 2018/425 Esas 2019/810 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/05/2018
KARAR TARİHİ : 08/11/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/11/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu … İnş.Taah.Teks.San.ve Tic.Ltd.Şti. arasında kredi sözleşmeleri imzalandığını ve dava dışı şirkete krediler kullandırıldığını, davalıların söz konusu kredi sözleşmelerine müteselsil kefil olarak imzaladığını, kredinin ödenmemesi üzerine Beşiktaş 17.Noterliği’nin 04/02/2016 tarih ve 13073 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesabın kat edildiğini, kat ihtarına rağmen borçların ödenmemesi üzerine alacağın tahsiline yönelik olarak Ankara 19.İcra Müdürlüğü’nün 2016/13950 Esas Sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, davalıların takibe itirazları üzerine takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, bu takibin ilamsız olduğunu, anılan takipten önce davacı bankanın aynı borç için Ankara 19.İcra Müdürlüğü’nün 2016/13150 Esas Sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başvurulduğunu, bu takibin ilamlı olduğunu, söz konusu ilamlı takibe karşı Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2016/598 Esas Sayılı menfi tespit davasının açıldığını, her iki takip için de geçerli olacak şekilde tüm iddia ve açıklamaların dosyaya sunulduğunu, davacı tarafından yapılan itirazın iptali davasının esastan reddine istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; dava dışı … İnşaat ..Ltd. Şti. ile davacı banka arasında 13/11/2012 ve 14/07/2015 tarihli genel kredi sözleşmelerinin imzalandığı, her iki sözleşmeyi davalıların müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, 2012 tarihli sözleşmede eş muvafakatlarının alındığı bu nedenle kefaletlerin geçerli olduğu, 2015 tarihli sözleşmede ise …’in eş muvafakatının bulunmadığı, kefaletin geçersiz olduğu ancak …’in şirket ortağı olması nedeniyle kefaletinin geçerli olduğu, 2012 tarihli kredi sözleşmesi limitinin 2.500.000,00 TL olduğu, talep edilen alacak miktarının daha az olması nedeniyle …’in de müteselsil kefil sıfatıyla talep edilen alacaktan sorumlu olduğu, dava konusu nakdi alacak yönünden davalıların haksız olarak itiraz ettikleri alacak miktarının; 52.310,20 TL asıl alacak, 32.647,48 TL işlemiş faiz ve 1.632,38 TL BSMV olmak üzere toplam 86.590,06 TL olduğu anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulü ile, Ankara 19. İcra Müdürlüğünün 2016/13950 esas sayılı dosyasında davalılar tarafından ödeme emrine nakdi alacak yönünden yapılan itirazın 52.310,22 TL asıl alacak, 32.647,48 TL işlemiş faiz, 1.632,38 TL BSMV olmak üzere toplam 86.590,06 TL miktar üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, dava tarihinden sonra Ankara 19. İcra müdürlüğünün 2016/13150 esas sayılı dosyasında yapılan tahsilatların infazda nazara alınmasına, itirazın iptaline karar verilen alacağın %20’si olan 17.318,01 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Dosya kapsamında alınan bankacı bilirkişi raporunda ki hesaplamaların hatalı ve dosya kapsamına uygun olmadığını, ek rapor alınmaksızın karar verildiğini, davalı yanca itiraz edilmeyen ve kesinleşen kısım 791.064,91 TL olmasına rağmen mahkemece bu miktar dikkate alınmaksızın hesaplama yapıldığını, kredi çerçeve sözleşmesi kapsamında müvekkili bankaya dilediği alacağa takas mahsup hakkı verilmiş olmakla takas mahsup hakkının kullanımına yönelik herhangi bir zaman düzenlemesi de bulunmadığından mahkemece takas mahsuba yönelik bilirkişiden rapor alınıp hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, müvekkili bankaca yapılan mahsup işleminin yasal düzenlemelere uygun olduğunu, ayrıca ipotekli takip dosyasından yapılan tahsilatların takip sonrası olup, bilirkişi tarafından bu rakamların da hatalı gösterildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Beşiktaş 17. Noterliği’nin 04/02/2016 tarih ve 13073 yevmiye no’lu kat ihtarnamesinin incelenmesinde; ihtar edenin … A.Ş., muhataplarının … ve … ve … İnşaat …Limited Şirketi olup, 01/02/2016 tarihi itibariyle toplam 1.388.107,14 TL nakdi, 713.005,32 USD gayri nakit alacağın 1 gün içinde ödenmesi ve depo edilmesinin talep edildiği, ihtarnamenin 06/02/2016 tarihinde dava dışı şirkete, … ve …’e tebligatların bila tebliğ edildiği,
Ankara 19.İcra Müdürlüğünün 2016/13950 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının … A.Ş., borçlularının … ve … olup, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan 1.034.927,44 TL asıl alacak, 95.213,32 TL işlemiş faiz (%72), 11.027,48 TL masraf ve 4.760,67 TL BSMV olmak üzere toplam 1.145.928,91 TL nakdi alacağın tahsili ve 713.005,32 USD gayri nakdi alacağın depo edilmesi için genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçluların itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin’nin 2016/598 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının … İnşaat …Limited Şirketi, davalısının … olup, Ankara 19. İcra Müdürlüğünün 2016/13150 esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespiti amacıyla dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile davacı şirketin söz konusu icra dosyasından dolayı 88.647,16 TL miktarla borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 2022/697 Esasına kaydedildiği, Dairemizce 18/10/2023 tarih ve 2022/697 Esas 2023/1404
Karar sayılı ilamı ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
Bankacı bilirkişiden alınan raporda özetle; davacı banka ile … İnş.Taah.Teks.San.ve Tic.Ltd.Şti. arasında 13/11/2012 tarihli 2.500.000,00 TL limitli ve 14/07/2015 tarihli 5.000.000,00 TL limitli iki ayrı kredi sözleşmesi imzalandığı ve davalı borçluların aynı limitle iki sözleşmede müşterek ve müteselsil kefili olduklarını, dava dışı şirkete kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, kat ihtarının dava dışı borçlu ve kefillere 08/02/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, 1 günlük ödeme süresi gözetildiğinde 10/02/2016 tarihinde temerrüte düştüklerini, genel kredi sözleşmesinin 4.2.maddesinde temerrüte ilişkin düzenleme yapıldığını, bankaca temerrüt tarihinde tespit edilmiş en yüksek kredi faiz oranının %100 fazlasının alınacağını, dava dışı şirkete kullandırılan 7 adet kredinin akdi faizinin %10,80 ile %15,75 arasında değiştiğini, davacı bankanın en yüksek kredi için %36 akdi faiz aldığını, temerrüt faizinin sözleşmeye göre %72 olacağını, dava dışı şirketten davacı bankanın rehinli mevduat hesabı açtırıldığını, hesap kat tarihi itibariyle bu hesapta 661.219,67 TL bulunduğunu, mahkemece davacı bankanın davalıların temerrüte düşme tarihi olan 10/02/2016 tarihi itibariyle rehinli mevduat hesabında bulunan para yönünden takas mahsup hakkının kullanması gerektiğinin kabulü halinde takip tarihi olan 01/07/2016 icra takip tarihi itibariyle davacı bankanın 732.373,64 TL asıl alacak, 207.994,11 TL işlemiş faiz, 5.763,14 TL masraf ve 10.399,71 TL BSMV olmak üzere toplam 956.530,60 TL alacağının bulunduğunu, davacı bankanın kendi belirlediği tarihe göre takas mahsup hakkını kullanabileceği hususunun mahkemece kabulü halinde ise icra takip tarihi itibariyle 1.021.809,81 TL asıl alacak, 89.444,31 TL işlemiş faiz, 5.763,14 TL masraf ve 4.472,21 TL BSMV olmak üzere toplam 1.121.489,47 TL talep edebileceği belirtilmiştir.
Somut olaya gelince; davacı banka ile … İnş.Taah.Teks.San.ve Tic.Ltd.Şti. arasında kredi sözleşmeleri imzalandığı ve dava dışı şirkete krediler kullandırıldığı, davalı borçluların aynı limitle sözleşmelerin müşterek ve müteselsil kefili oldukları, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlu ve kefiller hakkında Ankara 19. İcra Müdürlüğünün 2016/13950 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, davalıların yapılan takipte dosya borcunun 354.864,00 TL’lik kısmına ve bu kısım üzerinden işletilen faiz ve fer’ilerine itiraz üzerine takibin itiraz edilen kısım yönünden durdurulduğu, davalıların itiraz ettikleri miktar gözetilerek itiraz edilmeyen kısmın asıl alacak ve fer’ilerinin bu durumda 680.063,44 TL asıl alacak, 62.565,84 TL işlemiş faiz, 7.246,29 TL masraf, 3.128,29 TL BSMV olmak üzere 753.000,26 TL olduğu dosya kapsamıyla sabittir.
Bankacı bilirkişiden alınan denetim ve hüküm kurmaya elverişli raporda da belirtildiği Dairemizin de kabulünde olduğu üzere davacı bankanın davalı şirkete kredi kullandırırken davalı şirkete rehinli mevduat hesabı açtırıldığı, bu hesapta temerrüt tarihi olan 10/02/2016 tarihi itibariyle 661.219,67 TL bulunduğu, davacı bankanın icra takibine geçmeden önce genel kredi sözleşmesi kapsamında kendisine tanınan takas ve mahsup hakkını kullanmak suretiyle söz konusu miktarı kendi alacağından mahsup ettikten sonra takibe geçmesi gerekecek olup, takip tarihi itibariyle davacı bankanın bu hale göre alacağının taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek 732.373,64 TL asıl alacak, 95.213,32 TL işlemiş faiz, 5.763,14 TL masraf ve 4.760,67 TL BSMV olmak üzere toplam 838.110,77‬ TL alacaklı olduğu anlaşılmaktadır. Davalıların takibe kısmen itirazı da gözetildiğinde davalıların 52.310,22 TL asıl alacak 32.647,48‬ TL işlemiş faiz ve 1.632,38 TL BSMV olmak üzere toplam 86.590,06 TL’lik borçtan sorumlu oldukları anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabul kısmen reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 269,85 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/11/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.