Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1588 Esas 2023/1236 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/1588
KARAR NO : 2023/1236
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/06/2021
NUMARASI : 2021/83 Esas 2021/447 Karar
DAVACI :
VEKİLİ
DAVALILAR :
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/02/2021
KARAR TARİHİ : 27/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/10/2023
Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı/borçlu şirket …’nun asıl borçlu, davalı …’nın müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı 03/12/2014 tarihli ticari nitelikli genel kredi sözleşmesine istinaden asıl borçluya kullandırılan tarım kredisinin vadesinde ödenmemesi sebebiyle davalı asıl borçlu ile davalı müteselsil kefile keşide olunan Polatlı 3. Noterliği’nin 11/12/2018 tarihli kat ihtarnamesine rağmen kredi borcunun ödenmemesi üzerine söz konusu kredi alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle takip konusu olan söz konusu alacağın muaccel hale gelmediğini, davalının temerrüde düşürülmediği için faiz istenmesinin mümkün olmadığını, takibin dayanağı olan kredi sözleşmesindeki boşlukların sonradan doldurulması, okunmadan imzalattırılması ve sonradan doldurulan kısımların paraf edilmemesi nedeniyle sözleşmeyi kabul etmedikleri, sözleşmede kredi limitinin belirsiz olduğunu, sözleşmede kefil olan …’nun kefilliği için eşinin rızasının alınmadığını, davalıların tacir olmadığını, bu şekilde genel kredi sözleşmesi imzalaması için bir neden olmadığı gibi, bilmeden ve anlatılmadan kredi sözleşmesi imzalatıldığını, kabul anlamına gelmemekle beraber, alacağın net olarak belirlenmesi gerektiği, alacaklı bankanın, kredi kartı alacağı ile birlikte hesap alacağı için aynı dosyada takip yaptığı, iki takibin birlikte yapılması mümkün olmadığı gibi, mükerrer alacak kalemi oluştuğunu, alacaklı bankanın yapmış olduğu bu işlemlerin hukuka aykırı olup, kötü niyetle yapıldığını, davalıların muaccel bir borcu bulunmadığını, ayrıca, bankanın icra takibine konu ettiği alacağın hesap özetlerini, yazılı bir belgeyle borç miktarı ve muaccel olduğunu belgelemesi gerektiğini, bu konuda alacaklı bankanın davalıya gönderdiği usulüne uygun tebliğ edilmiş bir belge bulunmadığını, krediyi kullandıran bankanın, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayri nakdi kredinin ödenmemiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese ihtar göndermesi gerektiğini, bu nedenle krediyi kullandıran tarafın alacağını İİK.nun 68/b maddesi çerçevesinde belgelerle ispat etmesi gerektiğini, ayrıca, alacaklının takibe koyduğu alacaklarına uyguladığı faiz oranı fahiş olup, takibin dayanağı olan kredi sözleşmeleri incelendiğinde takipteki faiz oranından takibe konulmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini, istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve toplanan tüm delillere göre; taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi, hasat kart ve hasat kart kredili mevduat hesabı kapsamında alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle açılan davada, davacı banka ile davalı … arasında 03/12/2014 tarihli 100.000,00TL limitli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davalı …’nun ise 08/12/2014 tarihinde 100.000,00TL kefalet limitiyle kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı, davalı kefil …’nun eşi …’nun da sözleşmede imzasının bulunduğu, sözleşmenin bilgilendirme nüshasının teslim alındığına dair imzalanan tutanağın dosyaya sunulu olduğu, sözleşmede limitin belirli olduğu ve davalı kefilin de borçlunun da sözleşmede imzalarının bulunduğu, davalı yanın imza inkarına dair bir savunmasının bulunmadığı, kefilin eşinin de sözleşmede imzasının bulunduğu, davalılar vekilinin bu sebeple savunmalarının yerinde olmadığı, alınan bilirkişi raporuyla tespit ve hesap edildiği üzere davacı bankanın davalılardan takip tarihi itibariyle 11.585,21TL hasat kart asıl alacağı, 24.933,77TL hasat kart kredili mevduat hesabı alacağı, 1.380,85TL işlemiş faiz ve 69,03TL BSMV olmak üzere toplam 37.968,86TL alacaklı olduğu ve davalıların takibe yapmış oldukları itirazlarının kısmen haksız olduğunun anlaşıldığı, bu doğrultuda asıl alacak miktarı yönünden raporda tespit edilen miktar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verildiği, işlemiş faiz ve BSMV yönünden ise taleple bağlılık ilkesi gereğince takip talebinde işlemiş faiz 863,78TL ve BSMV 43,20TL talep edildiğinden bu miktarlar yönünden takibin devamına karar verildiği, tespit edilen alacağa takip tarihinden itibaren 2019 yılı ilk çeyreğinde oran belirlenmediğinden 2018 yılı son çeyreğinde belirlenen yıllık %33 ve dönemlere göre değişken TCMB Kredi kartı azami gecikme faizi oranları üzerinden temerrüt faizi ve bu faizin %5,00’i oranında BSMV işletilmek suretiyle devamına karar verildiği, alacak miktarı likit olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Ankara Batı İcra Dairesinin 2019/19152 esas sayılı takip dosyasına davalı borçlular tarafından yapılan itirazın 36.518,98 TL asıl alacak, 863,87TL işlemiş faiz, 43,20 TL BSMV olmak üzere toplam 37.426,05 TL yönünden iptaline, takibin 36.518,98 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %33 ve dönemlere göre değişken TCMB Kredi kartı azami gecikme faizi oranları üzerinden temerrüt faizi ve bu faizin %5,00 oranında BSMV işletilmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak miktarı likit olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabul edilen kısmı yönünden icra inkar tazminatı talebinin reddedilmesinin ve davanın reddedilen kısmı yönünden ise 6325 sayılı kanunun HUAK m.18/A maddesinin 11. Fıkrasına göre kapsamında arabuluculuk ilk oturumuna mazeretsiz olarak katılmayan davalı borçlular lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ileri sürerek açıklanan ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, davalı asıl borçlu ile imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan hasat kart ve hasat kart kredili mevduat hesabı alacağının davalı asıl borçlu ile davalı müteselsil kefilden tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. Maddesi gereği iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinafı davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmemiş olmasına ve davacı aleyhine hükmedilen yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkindir.
Dava ve icra takibi konusu kredi alacağı genel kredi sözleşmesine istinaden davalı asıl borçluya kulladırılan hasat kart ve kredili mevduat hesabından kaynaklanmakta olup İİK’nın 67. Maddesi anlamında likit (bilinebilir, belirlenebilir) nitelikte bir alacak olduğundan davacı lehine dava konusu ilamsız icra takip tarihi itibarıyla İİK’nın 67. Maddesi gereği hükmedilen toplam kredi alacağı 37.426,05 TL’nin %20’si oranına karşılık gelen 7.485,21 TL davacı lehine icra inkar tazminatı olarak hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile bu yöndeki istemin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca davacı vekili HUAK’ın 18/A maddesinin 11. Fıkrası gereği arabuluculuk 1. Oturumuna katılmayan davalılar lehine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği halde ilk derece mahkemesince aksi yönde karar verilmesinin de doğru olmadığını istinaf sebebi olarak sürmüştür.
6325 Sayılı HUAK’ın 18/A maddesinde “(11)Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
6325 Sayılı HUAK’ın 18/A maddesi gereğince arabuluculuk dava şartına tabi olan eldeki davada, davacı, dava tarihinden önce arabulucuya müracaat etmiş olup, dosya içinde mevcut 28/12/2020 tarihli arabuluculuk son tutanağının incelenmesinde; davacı vekilinin arabuluculuk görüşmelerine katıldığı, davalıların ise cep telefonuyla aranmaları, kargo ile arabuluculuk daveti tebliğ edilmesine rağmen ilk toplantıya katılmamaları üzerine anlaşmama tutanağının düzenlendiği görülmüştür.
Bu durumda, 6325 Sayılı HUAK’ın 18/A maddesi gereğince, davalı yan davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulacak olup ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilemeyecektir. O halde, mahkemece kısmen kabulüne karar verilen davada davalılar yarına davada reddolunan kısım üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi ve reddedilen kısım yönünden davacının yargılama giderlerinden sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen karar HMK’nın 353/1-b-2. Maddesi gereği icra inkar tazminatı ile davada reddolunan kısım üzerinden davalılar lehine hükmolunan vekalet ücreti ile yargılama giderlerine ilişkin kararlar yönünden kaldırılarak davanın esası hakkında yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A) 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/06/2021 tarihli ve 2021/83 Esas-2021/447 Karar sayılı Kararının HMK’nın 353/1-b-2. Maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
B) 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
2-Ankara Batı İcra Dairesinin 2019/19152 esas sayılı takip dosyasına davalı borçlular tarafından yapılan itirazın 36.518,98 TL asıl alacak, 863,87TL işlemiş faiz, 43,20 TL BSMV olmak üzere toplam 37.426,05 TL yönünden iptaline, takibin 36.518,98 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %33 ve dönemlere göre değişken TCMB Kredi kartı azami gecikme faizi oranları üzerinden temerrüt faizi ve bu faizin %5,00 oranında BSMV işletilmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Hükmolunan toplam alacak üzerinden hesaplanan %20 oranına karşılık gelen 7.485,21 TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
4- 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili Tarifesi hükümleri gereği alınması gereken 2.556,57 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 671,17TL harcın mahsubu ile bakiye 1.885,40TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, (takip dosyası örneğinde harç makbuzu olmadığından ve UYAP ta da takip dosyası yer almadığından takipte alınan harç düşülemedi)
5-Zorunlu arabuluculuk kapsamında davalılar tarafından görüşmeye katılınmaması nedeniyle 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre belirlenen 1.360,00 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 671,17 TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı, 114,70 TL tebligat ve posta gideri ile 600,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.453,67 TL yargılama giderinin HUAK’ın 18/A maddesinin 11. Fıkrası gereğince davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Yargılamada vekil ile temsil olunan davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 5.613,91TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
8-HUAK’ın 18/A maddesinin 11. Fıkrası uyarınca yargılamada vekili le temsil olunan davalılar yararına davada reddolunan kısım üzerinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-HMK’nın 333. Maddesi gereği varsa kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
C)1-İstinafa başvuran davacıdan başlangıçta alınan 59,30 TL istinaf maktu karar harcının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
2-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf başvuru gideri ve 43,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 205,10 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 27/09/2023
Başkan Üye Üye – Zabıt Katibi –
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.