Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1573 Esas 2023/1413 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/1573
KARAR NO : 2023/1413
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2021
NUMARASI : 2020/491 Esas 2021/495 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
DAVA : Alacak (İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2020
KARAR TARİHİ : 18/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/10/2023
Taraflar arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında işletme hakkı devir sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme öncesi dönemde iş kazası sonucu 05/10/2002 ölen …’in mirasçıları tarafından açılan maddi ve manevi tazminat davasında yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, bu karar nedeniyle müvekkilinin karar ilam harcı, onama harcı, temyiz harcı ve temyiz gider avansı ödediğini, kararın icra takibine konulması üzerine müvekkilinin icra dosyasına borcu yatırdığını, ödenen bedelden davalının sorumlu olduğunu belirterek İstanbul 11. İş Mahkemesi kararı uyarınca müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalınan 100.997,48 TL. bedelin ödeme tarihi olan 16.12.2019 tarihinden itibaren, 19.03.2019 tarihinde ödenen 1.713,57 TL temyiz harç ve masrafının, 20.05.2016 tarihinde ödenen 2.673,00 TL ve 19.03.2019 tarihinde ödenen 503,31 TL bakiye karar harcının, 31.01.2020 tarihinde ödenen 2.976,49 TL onama harcının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası avans işlemlerinde uygulanan faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davacının aynı alacak için daha önceden dava açmış olma ihtimali bulunduğunu, bu durumda derdestlikten ve zamanaşımından davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, taraflar arasında sözleşme imzalanmadan devre esas bilanço düzenlendiğini, sözleşme öncesi alacak ve borç işlemlerinin kesinleştirildiğini, işletme hakkı devir sözleşmesi, ihale şartnamesi ve hisse satış sözleşmesinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, davacının açılan davayı müvekkiline ihbar etmediğini, bu nedenle bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacının faiz ve icra takip giderlerini talep edemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; dava dışı SGK tarafından İstanbul 6. İcra Müdürlüğü’nün 2016/17211 esas numaralı dosyasında talep edilen alacak kalemlerinin dayanak ilamla örtüşüp örtüşmediğinin incelenmesi için alınan usul ve yasaya uygun hesap bilirkişisi raporu ve tüm dosya kapsamından, davacının İstanbul 6. İcra Müdürlüğü’ne (toplam ödeme 263.691,73 TL) huzurdaki davada talep ettiği 100.997,48 TL’yi 16.12.2019 tarihinde ödediği, İstanbul 11. İş Mahkemesi’ne 1.713,57 TL temyiz harcı ve masrafını 19.03.2019 tarihinde ödediği, İstanbul 11. İş Mahkemesi’ne 2.673,00 TL karar harcının 20.05.2016 tarihinde ödediği İstanbul 11. İş Mahkemesi’ne 503,31 TL bakiye karar harcını 19.03.2019 tarihinde ödediği, İstanbul 11. İş Mahkemesi’ne 2.976,49 TL onama harcını 31.01.2020 tarihinde ödediği, bu ödemelere ilişkin olan rücuen tazminat talebinin başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olduğu, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiği görümekle ödeme günlerinden itibaren, her iki tarafta tacir olduğundan avans faizine hükmedilerek davanın kabulüne, 100.997,48 TL’ nin ödeme tarihi olan 16/12/2019 tarihinden, 1.713,57 TL’ nin ödeme tarihi olan 19/03/2019 tarihinden, 2.673,00 TL’ nin ödeme tarihi olan 20/05/2016 tarihinden, 503,31 TL’ nin ödeme tarihi olan 19/03/2019 tarihinden, 2.976,49 TL’ nin ödeme tarihi olan 31/01/2020 tarihinden işleyecek avans faizleri ile birlikte toplam 108.863,85 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dışı …. Şti. tarafından 182.684,25 TL ödeme yapıldığı dikkate alındığında davacının mameleğindeki azalmanın 80.997,48 TL olduğunun açıkça görüldüğünü, mahkemece bu itirazlar dikkate alınmadan karar verildiğini, … faaliyetinin TEDAŞ tarafından yürütüldüğü dönem ile davacı tarafından yürütüldüğü dönemlerin belirlenmesinde şirket ana sözleşmelerinin esas alınması gerektiği, mahkemece ise İHDS tarihi esas alınarak karar verildiğini, dayanak davada davacı şirket ile birlikte başka bir şirketin de davalı olarak yer aldığını, icra takibinin her iki borçlu aleyhine yapıldığını, öncelikle davacının diğer şirkete rücu edip etmediğinin araştırılması gerektiğini, dayanak davadaki kusur oranlarının dikkate alınarak yalnızca davacının kusuru oranındaki tutara hükmedilmesi gerektiğini, İHDS hükümleri uyarınca davacının ihbar yükümlülüğü bulunduğunu, davacının bu yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini, dayanak davadaki faiz ve icra giderleri, vekalet ücretinden müvekkilinin sorumlu olmadığını, davanın zaman aşımına uğradığını, bildirerek mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücu alacağının tahsili istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
İstanbul 11. İş Mahkemesi’nin 2018/466 Esas 2019/85 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacısının müteveffa …’in varisleri, davalıların ise ….Şti. ve davacı … A.Ş. olup, müteveffa …’in iş kazası sonucu vefat etmesi nedeniyle açılan tazminat davasında davacıların maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 24.759,36 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen, manevi tazminat talepleri bakımından 50.000,00 TL’nin vefat tarihi 04.10.2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesine karar verildiği, kararın Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 28.11.2019 tarih ve 2019/7292 Esas sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği görülmüştür.
İstanbul 6. İcra Müdürlüğü’nün 2016/17211 esas numaralı dosyasında özetle: Müteveffa …’in varisleri … olup, İstanbul 11. İş Mahkemesi’nin 2018/466 Esas 2019/85 Karar sayılı ilamının icraya konulması sonucu davacı şirket tarafından icra dosyasına 263.691,73 TL ödendiği, ayrıca temyiz harcı olarak 1.713,57 TL, bakiye karar harcı için 2.673,00 TL, bakiye karar harcı için 503,31 TL, onama harcı 2.976,49 TL yatırıldığı anlaşılmaktadır.
Sözleşme hükümleri ile birlikte somut olay ve davalı vekilinin istinaf itirazları birlikte incelendiğinde; elektrik çarpması sonucu vefat eden dava dışı …’in mirasçıları tarafından açılan dava nedeniyle ödenen tazminat bedelinin kusur oranında rücuen tazmini talebi ile davacı … … A.Ş. aleyhine açılan tazminat davasında yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, dava dışı … mirasçılarının mahkeme ilamını … … A.Ş. ve…. Ltd. aleyhine icra takibine koyması sonucu ödediği dosya içeriğiyle sabittir.
Taraflar arasında akdedildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmayan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.1 maddesinde; sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun TEDAŞ’a ait olduğu, 7.4 ve 7.6 maddesinde de; … faaliyetinin TEDAŞ tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının TEDAŞ olduğu hükme bağlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödeme İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin imzalandığı tarihten önceki döneme isabet eden olaya dayanmaktadır. Rücuen alacağa dayanak olan İstanbul 11. İş Mahkemesi’ndeki davanın davacısı da bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumunda olup İHDS’nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacının icra dosyasına ödediği bedel, temyiz harcı, temyiz masrafı, temyiz karar harcı, onama harcı, bakiye karar harcı olmak üzere ödediği tüm bedeli davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunmaktadır. Rücuen alacağa dayanak davadaki uyuşmazlığın … tesislerinin mülkiyetine ilişkin olmaması karşısında sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca davacının ihbar yükümlülüğü de bulunmamaktadır. Bu nedenle icra takip dosyasına yatırılan 263.691,73 TL’den 182.694,25 TL’sinin dava dışı ….Şti tarafından davacı şirkete kusuru oranında iade edildiği anlaşılmakla davacının davalı kurumdan talep edebileceği toplam alacak miktarının 80.997,48 TL ve temyiz harcı olarak 1.713,57 TL, bakiye karar harcı için 2.673,00 TL, bakiye karar harcı için 503,31 TL, onama harcı 2.976,49 TL olmak üzere toplam 88.563,85 TL olup, açılan davanın bu miktar üzerinden kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 23/03/2016 tarih 2015/13510 esas 2016/3219 karar sayılı emsal içtihadı).
Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi’nin 9.4. maddesinde “…İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla”, 22. maddesinin f bendinde “Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla…” hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından davalı vekilinin bu hususa yönelik itirazlarına Dairemizce itibar edilmemiştir.
Davalı vekilinin hüküm altına alınan alacağa avans faizi işletilemeyeceğine yönelik istinaf itirazına gelindiğinde; rücuen tazminat talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren her iki tarafta tacir olduğundan avans faizi talep edebilir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/04/2016 tarih ve 2016/2239-2016/4044 E.-K. Sayılı emsal kararı). Bu durumda mahkemece hüküm altına alınan alacağa ödeme tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile,
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/07/2021 tarih ve 2020/491 Esas 2021/495 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
2- 80.997,48 TL’nin ödeme tarihi olan 16/12/2019 tarihinden, 1.713,57 TL’ nin ödeme tarihi olan 19/03/2019 tarihinden, 2.673,00 TL’ nin ödeme tarihi olan 20/05/2016 tarihinden, 503,31 TL’ nin ödeme tarihi olan 19/03/2019 tarihinden, 2.976,49 TL’ nin ödeme tarihi olan 31/01/2020 tarihinden işleyecek avans faizleri ile birlikte toplam 88.563,85 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gereken 6.049,80 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.859,13 TL harcı ile bakiye karar harcı olarak yatırılan 5.577,36 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 1.386,69 TL harcın talep halinde davalıya iadesine,
4-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 1.859,13 TL nispi harç, ile 54,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.913,53 TL harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta, bilirkişi gideri olmak üzere toplam 3.081,50 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 2.506,89 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davanın kabul edilen kısmı yönünden, istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre takdir ve tayin olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın reddedilen kısmı yönünden, istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre takdir ve tayin olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Taraflar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve istekleri halinde yatırana iadesine,
C)1-Davalı taraftan istinaf karar harcı olarak alınan 1.859,13 TL harcın talep halinde davalıya iadesine,
2-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile dosyanın istinafa gönderim giderinin 84,60 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 246,70 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.18/10/2023
Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.