Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1538 E. 2021/1218 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/08/2021
NUMARASI ….
KARAR TARİHİ : 27/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/10/2021

Taraflar arasındaki alacak davasında mahkemece Davalıdır Şerhi talebinin reddine dair verilen ara karana karşı Davalıdır Şerhi talep eden davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı …’un yönetim kurul başkanı olduğU … ile 28/07/2016 tarihinde kredi sözleşmeleri imzalandığını ve sözleşme hükümlerine göre kredilerin borçlu şirket tarafından kullanıldığını, imzalanan kredi sözleşmeleri nedeniyle borcun ödenmemesi halinde davalıların söz konusu borcu müteselsil borçlu ve kefil olarak üstendiğini, davalılardan …’un yönetim kurulu başkanı olduğu … …. Şirketinin müvekkili şirkete 4 milyon Euro, 1 milyon Euro’da satıcılar ve üçüncü kişilere borcunun bulunduğunu, bu nedenle şirketin iflasını … … Mahkemesinden talep ve dava ettiklerini, mahkeme kararı ile şirketin iflasının ilan edilmesine karar verildiğini, müvekkili şirketin teminatlı ipotekli alacağı olarak 11. sırada alacak kaydının yapıldığını, borcun ödenmesi müştereken borçlu müteselsil kefillere ihtar gönderildiğini, müvekkili şirket tarafından … … Mahkemesinde davalılar aleyhine alacağın tahsili için davası açıldığını, davanın derdest olduğunu, davalılardan…. müvekkili şirketin kefalet sözleşmesinde müteselsil borçlu ve kefil olan ….’ye devir alarak birleşme nedeniyle borçlu sıfatına kavuştuğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve tahsilde tekerrür edilmemesi kaydı ile TTK’nun 153. maddesi gereğince …. devir alan birleşen… Ticaret A.Ş. ve diğer davalı …’dan 1.903.578,04 Euro alacağının şimdilik 1.000 Euro’nun faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalılardan… ve Ticaret A.Ş. adına kayıtlı tüm taşınmazlarının tapu kaydı üzerine davalı şerhi düşülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı vekili tarafından davalılardan… v e Ticaret A.Ş. adına kayıtlı tüm taşımlarının tapu kaydı üzerine davalı şerhi düşülmesi talebinin uyuşmazlık konusu olmadığı, davanın alacak davası olduğu anlaşıldığından tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin davalıdır şerhi konulması isteminin reddi ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Dava süresince kötü niyetli olarak davalıların mallarının elden çıkarılmasına yönelik olarak talepte bulunulduğunu, 3.kişilerin iyi niyet iddiasının ileri sürememesi amacını taşıdığını, davalıdır şerhinin tedbir niteliğinde olmadığını, davalının tasarruf haklarını da elinden almadığından talebin kabulü yerine reddi kararının hatalı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi ara kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; davalılara ait mal varlıkları üzerine davalıdır şerhi konulması istemine ilişkindir.
HMK’nun “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341. maddesinin 1. fıkrası, “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” hükmünü içermektedir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 05/07/2017 tarih…. Karar sayılı ilamında; “…Mahkemece, tapu kaydına düşülen ‘davalıdır’ şerhi tedbir niteliğinde olmayıp, cebri icra yolu ile yapılacak satışa engel olmayacağından mahkemenin aksi yönde yazı cevabının sonuca etkisi bulunmadığı….”,
Somut olaya gelince, davacı yanca davalılara ait mal varlıkları üzerine davalıdır şerhi konulması talebinin ilk derece mahkemesince reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen karar HMK’nun 341/1. maddesi kapsamında düzenlenen esas hakkında nihai karar niteliğinde olmadığı gibi ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddi, bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen karar niteliğinde de değildir. HMK geçici hukuki korumalarda sadece 341/1. maddesinde yazılı olan ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf kanun yolunu açmış, diğerleri hakkındaki kararlar yönünden ise istinaf imkanı tanımamıştır.
Olayların anlatımı taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime aittir. Davacı yanın davalılara ait mal varlıkları üzerine davalıdır şerhi konulması talebi geçici hukuki koruma olmakla birlikte HMK’nun 389 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir niteliğinde değildir. Mahkemece talebin ihtiyati tedbir talebi olarak nitelendirilip ihtiyati tedbir talebinin reddi yönünde karar vermiş olması da bu sonucu değiştirmeyecektir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen karar HMK’nun 341/1 maddesinde düzenlenen istinaf yoluna başvurulabilen kararlar niteliğinde olmadığından Davalıdır Şerhi talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalıdır Şerhi talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 341. maddesi gereğince istinafa tabi karar bulunmadığından USULDEN REDDİNE,
2-Davalıdır Şerhi talep eden davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcı ve 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 221,40 TL’nin davalıdır şerhi talep eden davacıya iadesine,
3-Davalıdır Şerhi talep eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda HMK’nun 341 ve 362. maddeleri gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi.27/10/2021

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.