Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1527 E. 2023/210 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1527 Esas 2023/210 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1527
KARAR NO : 2023/210

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ… 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/05/2021
NUMARASI : 2021/268 Esas 2021/299 Karar
DAVACI : … – ….
VEKİLİ :
DAVALI : … – …
DAVA : Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ : 26/04/2021
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/02/2023

Taraflar arasındaki ticaret sicil memurunun kararına itiraza ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin 1974 yılında kurulmuş 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na tabi özel hukuk tüzel kişisi olduğunu, müvekkili kooperatifin işlemlerini, Koopertifler Kanunu ve Konut Yapı Kooperatifi Anasözleşmesi’ne göre yerine getirdiğini, kooperatif merkezinin Ankara olup, kooperatif ortakları için yapılan konutların …’da bulunduğunu, müvekkili kooperatif tarafından, kendi adına kayıtlı bağımsız bölümleri 2011 yılında üyelerine tahsis ettiğini, 2016 yılında bağımsız bölümlere ilişkin olarak Yapı Kullanım İzin Belgesi (iskan) alındığını, hali hazırda bağımsız bölümlerin kooperatif üyeleri tarafından konut olarak kullanıldığını, mevcut durumda Tapu Müdürlüğünde, Tapu Yetki Belgesi olmadan işlem yapılamadığı için, tüm bağımsız bölümler üzerinde kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurulamadığını ve bu sebeple kooperatifin temel amacı olan ferdileşme sürecinin başlatılamadığını, konu ile ilgili olarak 2644 sayılı Tapu Kanunu 2. maddesi uyarınca Tapu Yetki Belgesinin düzenlenerek tescil edilmesi talebiyle 22.04.2021 tarihinde Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne başvuru yapıldığını, yapılan başvurunun ise, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 22.04.2021 tarih ve E-62752911-101.05-14629 sayılı kararı ile “Kooperatif Yönetim Kurulu’nun görev süresinin sona ermesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın görüş yazısı” öne sürülerek reddedildiğini, bu kararın müvekkil kooperatifin 500 üzerindeki üyesini ve diğer tüm yapı kooperatiflerini mağdur etmekle birlikte hukuki dayanaktan açıkça yoksun olduğunu, her ne kadar müvekkil kooperatif Yönetim Kurulunun görev süresinin sona erdiği belirtilmişse de, Kooperatif Genel Kurullarının müvekkili kooperatifin keyfi uygulamasının aksine tüm dünyada etkili olan salgın ve bu salgınla mücadele amacıyla yapılan düzenlemeler sebebiyle gerçekleştirilemediğini, genel kurulun ifasının imkansız hale geldiğini, yaşanan salgının seyri tahmin edilemediğinden genel kurul engelinin ne kadar devam edeceğinin de bilinemediğini, kooperatiflerde ferdileşmenin sağlanamaması, dolayısıyla tasfiye sürecinin başlatılıp sona erdirilemediği her gün, kooperatifler ve ortaklarının maddi olarak zarara uğradığını iddia ederek Türk Ticaret Kanunu 34. maddesi uyarınca itirazlarının kabulüyle Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından müvekkil kooperatif adına tapu yetki belgesinin düzenlenerek tescil edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; sicil müdürlüğüne kayıtlı … sicil numaralı …’nin tapu yetki belgesi isteminin yerine getirilmemesi üzerine 26/04/2021 tarihinde dava açıldığını, davacı vekilinin 22/04/2021 tarihinde İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu kararları ve ilgili İç İşleri Bakanlığı Genelgeleri sebebiyle 2020 ve 2021 yılları içinde yapılması planlanan genel kurullarını yapamadığını belirtmiş ve ferdileşme işlemlerini gerçekleştirebilmeleri adına Tapu Yetki Belgesinin düzenlenmesi talebinde bulunduğunu, dava konusu olan kooperatifin bir konut yapı kooperatifi olduğunu, 13.06.2010 tarih ve 27610 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5983 sayılı Kanun ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa eklenen Geçici 3. madde ve ayrıca 10/07/2018 tarih ve 30474 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı 1 Nolu Kararname’nin 107/k maddesi ile yapı kooperatiflerinin ve üst birliklerinin kurulması, işleyişi ve denetlenmesine ilişkin İş ve İşlemleri yürütmek, kuruluş kayıtlarının ve sicillerinin tutulmasını sağlamak ve uygulamaları denetlemek yetki ve görevleri TC Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yetkisi dahilinde olduğunu, ticaret sicili müdürlüğü tescile dair verilen kararlara karşı açılan davalarda yasadan doğan zorunlu hasım durumunda olduğu, davada taraf gösterilmesinin sebebinin de bu olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; 7244 sayılı Yeni Koronavirüs (covıd-19) Salgınının Ekonomik Ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’nun 2. Maddesinin ç) bendinde” 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanunu ve 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununa göre dernekler tarafından verilecek bildirim ve beyannameler ile dernek genel kurul toplantıları 31/7/2020 tarihine kadar ertelenir. Bu süre, 3 aya kadar İçişleri Bakanınca uzatılabilir. Ertelenen genel kurul toplantıları, ertelemenin sona erdiği tarihten itibaren 30 gün içinde yapılır. Mevcut organların görev, yetki ve sorumlulukları erteleme süresi sonrasında yapılacak ilk genel kurula kadar devam eder.” hükmü düzenlendiği, bu hüküm uyarınca mevcut organların görev, yetki ve sorumlulukları erteleme süresi sonrasında yapılacak ilk genel kurula kadar devam edeceği belirtildiğinden davalının kanun karşısında genelge ve görüş hükümlerine dayanarak yetkili yönetim kurulu başvurusuna rağmen davacının yetki belgesi talebini kabul etmesi gerekirken reddetmesinin usul ve yasaya aykırı gerekçeleriyle davanın kabulüne, davalı … Sicil Müdürlüğünün 22.04.2021 tarih ve 14629 sayılı Tapu Yetki Belgesi düzenleme isteminin reddine dair kararının iptali ile, davalı Sicil Müdürlüğü tarafından davacı adına Tapu Yetki Belgesi düzenlenerek tescil edilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün tescile dair verilen kararlara karşı açılan davalarda yasadan doğan zorunlu hasım durumunda olduğundan, bu nedenle yapılacak yargılamalarda kusurlarının bulunmaması nedeniyle ilk derece mahkemesi kararında davalı … Sicil Müdürlüğü aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini yapılan işlemin usulüne uygun olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, ticaret sicil müdürlüğü kararına itiraz istemine ilişkindir.

6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ticaret sicil kayıtları, Ticaret Bakanlığının 16/12/2020 tarihli yazısı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 17/12/2020 tarihli yazısı, davalının 22/04/2022 tarihli yazısı vs deliller dosya arasında mevcuttur.
Davacı yan, üyelerine tahsis edilen bağımsız bölümlere ilişkin yapı kullanım izin belgesi alınmasına rağmen tapu yetki belgesi olmadan işlem yapılamadığı için tüm bağımsız bölümler üzerinde hak irtifakı ve kat mülkiyetinin kurulamadığını ve bu nedenle ferdileşme sürecinin başlatılamadığını, konu ile ilgili olarak tapu yetki belgesinin düzenlenerek tescil edilmesi talebi ile davalı kuruma yapılan başvurunun “kooperatif yönetim kurulunun görev süresinin sona ermesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığının görüş yazısı” öne sürülerek reddedildiğini, süre gelen Covıd-19 salgını nedeniyle 7244 sayılı Yeni Koronavirüs (covıd-19) Salgınının Ekonomik Ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’nun 2. Maddesinin ç) bendinde yer alan ” 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanunu ve 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununa göre dernekler tarafından verilecek bildirim ve beyannameler ile dernek genel kurul toplantıları 31/7/2020 tarihine kadar ertelenir. Bu süre, 3 aya kadar İçişleri Bakanınca uzatılabilir. Ertelenen genel kurul toplantıları, ertelemenin sona erdiği tarihten itibaren 30 gün içinde yapılır. Mevcut organların görev, yetki ve sorumlulukları erteleme süresi sonrasında yapılacak ilk genel kurula kadar devam eder.” hükmü gereğince kooperatif genel kurulunun yapılamadığını ve bu nedenle mevcut yönetim kurulunun görev ve yetkilerinin devam ettiğinden davalı kurumca talebin reddinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış ise de;
Davacı kooperatife ait ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde; kooperatif genel kurulunun 10/10/2021 tarihinde yapıldığı ve eski yönetim kurulu üyelerinin üyelikleri sona erdirilerek yeni yönetim kurulu üyeleri ve temsilcilerin seçildiği, söz konusu genel kurul kararının 19/10/2021 tarihli Türkiye Sicil Gazetesinde yayınlandığı ve 7244 sayılı Yeni Koronavirüs (covıd-19) Salgınının Ekonomik Ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda belirtilen tedbirlerin sona erdiği, gelinen aşama itibarıyla davacı kooperatifin yeni seçilen temsilcileri aracılığıyla Tapu Yetki Belgesi talep etmesine ve tapu işlemlerini yapmasına engel mahiyette hukuki bir düzenlemenin bulunmadığı, böylelikle eldeki davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ve konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 331/1.maddesinde ” Davanın konusuz kalması halinde davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini taktir ve hükmeder” Buna göre davanın konusuz kalması halinde işin esası hakkında infaz kabiliyeti olan bir hüküm kurulmamaktadır. Davanın konusuz kalması halinde mahkemenin yargılamaya devam ederek davanın açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit etmesi ve tutumu ile dava açılmasına sebep olan tarafı yargılama giderlerine mahkum etmesi gereklidir.
Dava konusu olan kooperatif bir konut yapı kooperatifi olup, 13.06.2010 tarih ve 27610 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5983 sayılı Kanun ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa eklenen Geçici 3. madde ve ayrıca 10/07/2018 tarih ve 30474 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı 1 Nolu Kararname’nin 107/k maddesi ile yapı kooperatiflerinin ve üst birliklerinin kurulması, işleyişi ve denetlenmesine ilişkin iş ve işlemleri yürütmek, kuruluş kayıtlarının ve sicillerinin tutulmasını sağlamak ve uygulamaları denetlemek yetki ve görevleri TC Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yetkisine bırakılmıştır. İncelenen sicil kayıtlarına göre 1999 tarihinden itibaren 2021 yılına kadar geçen süre ile genel kurul yapmayan davacı kooperatif ertelemenin sona ermesine rağmen genel kurul toplantı yoluna başvurmadan Covid-19 tedbirlerinden yararlanmak istemiş, korunması gereken bir hukuki tavır olmadığından davaya davacının neden olduğu sonucuna varılmıştır.
Somut olayda da, davalı kurum tarafından söz konusu yasal düzenlemeler ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 17/12/2020 tarihli görüş yazısı gözetilerek davacı kooperatifin görev süresi sona eren yönetim kurulu üyeleri tarafından yapılan başvuruyu reddetmesinde hukuka aykırı bir durum bulunmadığından eldeki davanın açılmasına davalı yanca sebebiyet verilmediği anlaşılmakla davalı HMK.nun 331.maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığından davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmüştür.
Tüm bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/05/2021 tarih ve 2021/268 Esas 2021/299 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
B)1-Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 46 TL posta ve tebligat giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının HMK.m.333 gereği davacı tarafa iadesine,
B)1-Davalı tarafından peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
2-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile dosyanın istinafa gönderim giderinin 34,50 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 196,60 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/02/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.