Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1478 E. 2023/1459 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1478 Esas 2023/1459 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1478
KARAR NO : 2023/1459

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/03/2019
NUMARASI : 2017/183 Esas 2019/264 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/03/2017
KARAR TARİHİ : 25/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/10/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesi ile dava dışı … Ltd. Şirketi arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, dava dışı şirkete kredi kullandırıldığını, davalının aynı limitle sözleşmenin müteselsil kefili olduğunu, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine hesabın Ankara 38.Noterliği’nin 12/01/2017 tarih ve 01677 yevmiye numaralı ihtarnamesi kat edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsiline yönelik olarak Ankara 8.İcra Müdürlüğü’nün 2017/2942 Esas sayılı takip dosyası ile takibe geçildiğini ve davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı tarafa dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davaya karşı cevap verilmediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; tüm dosya kapsamına göre, kefilin kefalet limiti ve temerrütünün yasal sonuçlarından sorumlu olduğu, eldeki davada, asıl borç ve fer’ileri toplamı 414.984,40 TL olup, kefilin kefalet limitlerinin altında bulunduğu, dolayısıyla, kefil borcun tamamından sorumlu olduğu, bu nedenlerle, davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün 2017/2942 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının 370.493,79 TL asıl alacak, 42.082,68 TL işlemiş faiz, 2.104,14 TL BSMV,303,79 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 414.984,40 TL alacak üzerinden iptaline ve takibin devamına, asıl alacak olarak tespit edilen 370.493,79 TL’nin, 365.365,25 TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren yıllık %39,00, 5.128,54 TL’lik kısmına ise yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmedilen alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 82.996,88 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Kullanılan kredinin taksitli ticari kredi olduğunu, bu nedenle vadesinde ödenmeyen her taksitin başka bir ihbar ve ihtara hacet kalmaksızın vade tarihinde muaccel ve müşterinin temerrüt olacağını, bilirkişi tarafından akdi ve temerrüt faizine ilişkin yapılan değerlendirmede temerrüt tarihi itibariyle tespit edilen ana paraya kredi kullandırım tarihindeki temerrüt faiz oranı kullanılarak hesaplama yaptığı ve ilave olarak söz konusu faiz alacağının kapitalize edilmediğinden bahisle banka faiz alacağının eksik hesaplandığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara 38.Noterliği’nin 12/01/2017 tarih ve 01677 yevmiye no’lu ihtarnamesinin incelenmesinde; ihtar edenin …, muhataplarının … Ltd. Şirketi ve … olup, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan 438.429,53 TL nakdî alacaklarının tahsilini ve 2 adet çek bedelinin deposunun 1 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarnamenin dava dışı şirkete ve davalı kefile 13/01/2017 tarihinde bila tebliğ edildiği,
Ankara 8.İcra Müdürlüğü’nün 2017/2942 Esas sayılı sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının …, borçlularının … Ltd. Şirketi ve … olup, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan 371.644,03 TL asıl alacak, 72.878,90 TL işlemiş %30,24 temerrüt faizi, 3.643,94 TL %5 BSMV, 303,79 TL masraf olmak üzere toplam 448.470,72 TL nakdi alacaktan ve asıl borçlu şirket yönünden 400.000,00 TL ipotek bedeli düşüldüğünde 48.470,72 TL’sinin diğer borçluların ise 5.128,54 TL asıl alacak, 235,73 TL işlemiş %24,24 akdi faiz, 148,70 TL işlemiş %30,24 temerrüt faizi, 19,22 TL %5 BSMV, 303,79 TL ihtarname masrafı olmak üzere 5.835,98 TL ile taksitli ticari kredi için 366.515,49 TL asıl alacak, 57.341,64 TL işlemiş %26 akdi faiz, 15.152,89 TL işlemiş %39 temerrüt faizi, 3.624,72 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 442.634,74 TL alacağın tahsiline yönelik olarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Bankacı bilirkişiden alınan rapor ve ek raporda özetle; davacı banka ile … Ltd. Şirketi arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve dava dışı şirkete kredi kullandırıldığını, davalı borçlunun aynı limitle sözleşmenin müşterek ve müteselsil kefili olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlu ve kefil hakkında Ankara 8.İcra Müdürlüğü’nün 2017/2942 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, dava dışı asıl borçlu şirketin ve davalı kefilin 17/01/2017 tarihi itibariyle temerrüte düştüğünü, dava dışı şirkete taksitli ticari kredi ile ticari kredili mevduat kredisi kullandırıldığını, taksitli ticari kredinin akdi faizinin %15,48, temerrüt faizinin %39 olduğunu, ticari kredili mevduat hesabının temerrüt faizinin ise %30,24 olacağını, davalı kefilin kefalet limitinin 700.000,00 TL olduğunu, takip tarihi itibariyle 370.493,79 TL asıl alacak, 42.082,68 TL işlemiş faiz, 2.104,14 TL BSMV,303,79 TL ihtar gideri, 414.984,40 TL alacağının bulunduğu belirtilmiştir.
Somut olaya gelince; davacı banka ile … Ltd. Şirketi arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı ve dava dışı şirkete kredi kullandırıldığı, davalı borçlunun aynı limitle sözleşmenin müşterek ve müteselsil kefili olduğu, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlu ve kefil hakkında Ankara 8.İcra Müdürlüğü’nün 2017/2942 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itirazı üzerine takibin durdurulduğu, bankacı bilirkişiden alınan gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi rapor ve ek raporunda da belirtildiği Dairemizin de kabulünde olduğu üzere, dava dışı asıl borçlu şirkete davacı banka tarafından kredili mevduat hesabı ile taksitli ticari kredi kullandırıldığı, taksitli ticari kredide temerrüt faizinin açıkça %39 olarak kararlaştırıldığı, kredili mevduat hesabında ki temerrüt faizinin ise TCMB tebliğine göre %30,24 olduğu, bankacı bilirkişi tarafından bu oranlar dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucu davalı kefilin takip tarihi itibariyle 370.493,79 TL asıl alacak, 42.082,68 TL işlemiş faiz, 2.104,14 TL BSMV,303,79 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 414.984,40 TL borçlu olduğu, asıl alacak olarak tespit edilen 370.493,79 TL’nin, 365.365,25 TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren yıllık %39,00, 5.128,54 TL’lik kısmına ise yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiği anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik kararı usul ve yasaya uygundur.
Öte yandan, her ne kadar davacı banka tarafından davalıların kullandırılan taksitli kredi nedeniyle ödenmeyen taksit tarihinden itibaren temerrüte düşmelerinden ötürü temerrüt faizinin ödenmeyen taksit tarihinden itibaren başlaması gerektiği iddia edilmiş ise de, davacı banka tarafından davalılara kat ihtarı çekilmek suretiyle yeni bir mehil tanınmış olmakla davalıların temerrüte düşme tarihleri kat ihtarında kendilerine tanınan süre sonuna isabet edeceğinden davacı banka vekilinin buna yönelik istinaf başvurusuna itibar edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabul kısmen reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı banka harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı taraftan fazla alınan 59,30 TL peşin harç ile 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.25/10/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.