Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1440 E. 2023/1065 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1440 Esas 2023/1065 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1440
KARAR NO : 2023/1065

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :03/06/2021
NUMARASI …
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 06/07/2023

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın … …. arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde davalının müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğunu, genel kredi ve teminat sözleşmelerine istinaden kredi hesapları açıldığını ve krediler kullandırıldığını, kredi borçlarının ödenmemesi nedineyle hesabın kat edilerek gönderilen ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu iddia ederek Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2018/14173 esas sayılı takip dosyasına davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu alacak için 2009 ve 2010 yıllarında imzalanan genel kredi sözleşmesi dayanak edildiğini, 30.06.2014 tarihli genel kredi ve teminat sözleşmesi bulunduğunu, yine 2015 ve 2016 yılında imzalanan ve hatta kullandırılan kredilerden bir kaç gün önce imzalandığını, yeni sözleşmeler imzalanmasına rağmen çok eski sözleşmelerin borca dayanak edilmesinin davalıyı borçlu kılabilmek amaçlı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı banka ile ….. arasında imzalanan 19.11.2015 tarihli genel kredi ve teminat sözleşmesine istinaden kullandırılan 3 adet doğrudan borçlanma kredisinden dolayı müteselsil kefil davalının ödenmeyen kredi borcundan kefalet limiti oranında ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile sorumlu olduğu, genel kredi ve teminat sözleşmesine dayalı olarak davacı banka tarafından dava dışı asıl borçluya kullandırılan doğrudan borçlanma kredileri kapsamında ödenmeyen davacı banka alacağına ilişkin sözleşme hükümleri dikkate alınarak bilirkişi tarafından yapılan hesaplama neticesinde takip tarihi ile dava tarihi arasında yapılan tahsilatlar TBK100 maddesi uyarınca hesaplamada nazara alınarak dava tarihi itibariyle tespit edilen nakit alacağın yerinde olduğu, genel kredi ve teminat sözleşmesi hükümleri kapsamında davacı bankanın müteselsil kefilden gayri nakit alacağın depo edilmesini talep hakkı bulunduğu, alacağın likit olduğu gerekçeleriyle davanın kabulü ile Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2018/14173 esas sayılı takibe davalı itirazının 28.12.2018 dava tarihi itibariyle 396.783,10 TL asıl alacak, 2.579,09 TL işlemiş faiz, 128,95 TL faizin %5 gider vergisi, 2.455,24 TL masraf olmak üzere toplam 401.946,38 TL üzerinden iptali ile dava tarihinden itibaren asıl alacağa %46,80 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle ve Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2018/14172 esas sayılı ipotek takibi nedeniyle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takibin devamına, takibe konu çek yaprağı garanti tutarı 52.800,00 TL’nin ve doğrudan borçlandırma kredisinden kaynaklanan 146.111,98 TL gayrinakit alacak tutarının diğer takip borçluları nedeniyle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı tarafından davacı banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesine, %20 icra inkar tazminatı olan 80.389,27 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2018/14172 esas sayılı takip dosyasında 29.07.2019 tarihinde yapılan 689.324,00 TL tahsilatın icra müdürlüğünce infaz aşamasında nazara alınmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı borçlunun sorumlu olduğu kredilerde yapılan tahsilatların mahkemece hatalı değerlendirildiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Genel kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi, hesap özetleri, ödeme belgeleri, Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2018/14172 esas sayılı takip dosyası vs deliller dosya arasında mevcuttur.
Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün 2018/14173 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı …A.Ş. tarafından borçlular …… hakkında başlatılan ilamsız takipte müteselsil kefil …’ın sorumluluk tutarının 443.142,21 TL asıl alacak, 801,29 TL işlemiş faiz , 40,06 TL faizin %5 gider vergisi, 2.455,24 TL masraf olmak üzere toplam 446.438,80 TL nakit alacağın tahsili, 33 adet çek yaprağı için garanti edilen toplam 52.800,00 TL ile doğrudan borçlanma kredisine istinaden kullandırılan ve vadesi gelmemiş olan 146.111,98 TL gayri nakit alacağın depo edilmesi talebi ile ilamsız takip yapıldığı, borçlulardan davalı …’ın süresinde itirazı üzerine takibin bu borçlu yönünden durduğu, eldeki itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizce yapılan inceleme sırasında davalı vekilinin Ankara 9. İcra Müdürlüğüne hitaplı 07/06/2023 tarihli dilekçesi ile takibe itirazlarından vazgeçtiklerini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Davacı vekilince de 09/06/2023 tarihli dilekçe ile dava konusuz kaldığından davalıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı bildirilmiştir.
Somut olayda davacı tarafça, davacı banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine asıl borçlu şirket ile sözleşmenin müteselsil kefili olan davalı hakkında başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durması nedeniyle eldeki itirazın iptali davasının açıldığı, davalı vekilinin icra müdürlüğüne sunduğu bila tarihli dilekçesi ile icra dosyasına yaptığı itirazdan vazgeçtiğini bildirmesi nedeniyle işbu itirazın iptali davasının konusuz kaldığı anlaşılmakla davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, davacı vekilince 09/06/2023 tarihli dilekçe ile yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediği dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun gerekçe yönünden kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının gerekçe yönünden kaldırılmasına, davanın konusu kalmadığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin icra takibinden itirazdan vazgeçme nedeniyle istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/06/2021 tarih 2018/932 Esas 2021/347 Karar sayılı kararının gerekçe yönünden KALDIRILMASINA,
B)1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Davacının talebi bulunmadığından icra inkar tazminatı takdirine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 6.643,12 peşin harcın mahsubu ile bakiye 6.463,22‬ TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacının talebi bulunmadığından yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacının talebi bulunmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine ve inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Davalı tarafça herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
C)1-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
2-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/07/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.