Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1429 E. 2021/1536 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi .
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
.

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

.

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/03/2021
NUMARASI …..
DAVA : Ticari Şirkete Kayyım Atanması
DAVA TARİHİ : 04/01/2021
KARAR TARİHİ : 15/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/12/2021

Şirkete kayyım atanması istemine ilişkin çekişmesiz yargı işinin yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı istemin usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı talep eden ilgili vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
Talep eden ilgili vekili dilekçesinde özetle; müvekkili vakfın …….. %45 payına sahip ortağı olduğunu, diğer %55 payın ise şirket müdürü olan …… ait olduğunu, müvekkilinin ortak olduğu şirketin tek müdürü olduğu şirket aleyhine Bursa 2. İcra Müdürlüğü’nün 2020/3351 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, şirketi temsilen takibi kesinleştirdiklerini, şirketin malları üzerine haciz konulduğunu ve talimat yoluyla şirket sermayesini oluşturan mal varlığına ilişkin kıymet takdiri yapıldığını, yapılan kıymet takdirinin çok düşük olmasına rağmen şirket müdürünce itiraz edilmediğini, satışın gerçekleştiğini, ihaleye tek pey süren şirket müdürü tarafından alacağı mahsuben malların şirket müdürünce alındığını, şirket ile davalı ortak arasında menfaat çatışması olduğunu, şirket ortağı olarak gecikmesinde telafisi mümkün olmayan haksızlıkları engellemek adına kaybın icazetine ihtiyaç duyulan davalar açıldığını, bu davaların Bursa 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/499 esas sayılı dosyası ve yine Ankara 7. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/673 Esas sayılı dosyasında görülen ihalenin feshi davası olduğunu, bu davada ihalenin feshi şikayetinde bulunulduğunu, mahkemece taraflarına şirketi temsilen temsil kayyımı atanmak üzere yetki ve süre verildiğini, her iki davanın da Yargıtay içtihatlarına dayanılarak şirket ortağı sıfatıyla davalı şirket adına açıldığını, bu doğrultuda anılan icra dosyalarında ve şikayetlerinde şirketi temsil edecek bu dosyalardaki haklı taleplerini icazet verecek ve gerekirse anılan icra dosyası ile ilgili ve sınırlı olarak açılacak diğer davalarda şirketi temsil edecek temsil kayyımı atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Talep eden ilgili vekili tarafından sunulan 17/01/2021 tarihli dahili dava dilekçesi ile mahkemenin 07/01/2021 tarihli muhtırası ve tensip zaptının 7 no’lu ara kararı gereğince şirketin diğer ortağı olan diğer %55 hisse sahibi bulunan …….. davaya dahil edildiği belirterek davalarının kabulü ile Ankara 7. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/673 Esas sayılı dosyasında görülen ihalenin feshi davasında şirkete temsil kayyımı atanması ile takip dosyaları yönünden de şirketi temsil etmek üzere aynı kayyımın temsil kayyımı olarak atanması talep edilmiştir.
CEVAP
Kayyım tayini istenen ilgili … … vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davacı tarafın daha önce de aynı konuda müvekkili olduğu şirkete kayyım atanması talebiyle Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/304 Esas sayılı dosyasında dava açtığını ve davanın derdest olduğunu, aynı konuda açılan bu davaya karşı derdestlik itirazında bulunduklarını, davacının her ne kadar Ankara 7. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/673 Esas sayılı dosyasında verilen ara karara istinaden bu davayı açtığını belirtmiş ise de, bu ara kararın yerinde olmadığını, İİK’nun 134/2. maddesinde sayılan kişilerden olmadığı ve aktif dava ehliyeti bulunmadığı, davacının iddia ettiği gibi bir menfaat çatışmasının bulunmadığını, şirkete kayyım veya temsil kayyımı atanmasını gerektirecek hukuki bir gerekçenin mevcut olmadığını, bu nedenle davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; talep eden ilgili tarafından Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/304 Esas sayılı dosyasında, aynı icra takibine dayalı olarak açılan ve açılacak davalar ile icra takiplerinde şirketi temsilen temsil kayyımı atanması talepli dava açıldığı, tarafları ve konusu aynı olan bu dava görülmekte iken açılan davada HMK 114/1-ı maddesinde düzenlenen “aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması” dava şartı olmadığı görülmekle, HMK’nın 115/2. maddesine dayalı olarak açılan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Talep eden ilgili vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin 07/01/2021 tarihli 7 no’lu tensip ara kararının hukuka aykırı olduğunu, davanın öncelikle davacı ortak tarafından davalı şirkete temsil kayyımı atanması talepli açıldığını, husumetin davalı şirkete yöneltildiğini, mahkeme ara kararıyla davalı şirketin müdürünün de davaya dahil edildiğini, bu açılan davada şirket müdürünün yetkilerinin kaldırılması hususunun söz konusu olmadığını, dava sonucu kurulacak hükmünde davalı şirket aleyhine olması gerektiğini, ortada zorunlu dava arkadaşlığı olmadığını, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin emsal içtihatlarının bu yönde olduğunu,
İlk derece mahkemesinin davanın usulden reddi kararının hatalı olduğunu, iki davanın konularının farklı olduğunu, aynı icra takibine ilişkin temsil kayyımı talebi derdestliğe konu azil davasında ihtiyati tedbir olarak istendiğini, bu talebin mahkemece husumet eksikliğinden reddedildiğini,
İstinafa konu temsil kayyımı davasıyla derdestlik dava şartına esas alınan davanın taraflarının birbirinden farklı olduğunu, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/304 Esas sayılı dosyasında davanın yalnızca şirket müdürü olan diğer ortak aleyhine açıldığını, açılan bu azil davasında davalı şirketin taraf olmadığını, istinaf edilen davanın konusunun ise davacının da ortak olduğu davalı şirkete temsil kayyımı atanması talebine ilişkin olduğunu, derdestlik itirazına esas alınan davanın konusunun ise şirket müdürünün azli ve azil sonrası boş kalacak şirket organı için kayyım atanması talebine ilişkin olduğunu, bu nedenle her iki davanın taraflarının ve konusunun farklı olduğunu,
İstinafa konu temsil kayyımı atanması davasının konusu ile benzer olan talep derdestliğe esas alınan azil davasında ihtiyati tedbir olarak istenmiş olup, mahkemenin ara kararında ortakları olduğu … …’ne husumet yöneltilmemesi nedeniyle reddedildiğini, ihtiyati tedbir talebine ilişkin hususların kesin hüküm ve derdestlik teşkil etmeyeceğinden ilk derece mahkemesi kararının bu yönüyle de hatalı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; tarafların ortak oldukları şirket aleyhine açılan ve açılacak davalar ile icra takiplerinde şirketi temsilen temsil kayyımı atanması istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/304 Esas sayılı dosyasına ait dava dilekçesinin incelenmesinde; davacısının …, davalısının … olup, limited şirket müdürünün haklı sebeple görevden alınması ve kayyım atanması talebine yönelik dava açıldığı, dava dilekçesinde davacı ve davalının dava dışı şirketin ortağı oldukları, davalının ortağı olduğu şirket aleyhine Bursa 2. İcra Müdürlüğü’nün 2020/3351 Esas sayılı dosyasıyla takip başlattığı, şirketin mallarını haczettirdiğinden haklı sebeple şirket müdürünün azli ve tedbiren dava dışı şirketin haklarının korunması amacıyla telafisi mümkün olmayan zararların öne geçilmesi amacıyla şirketin hak ve menfaatlerinin korunması için şirket aleyhine açılacak dava ve takipler nedeniyle şirkete yetkili bir kayyım atanmasının talep edildiği görülmüştür.
Türk Medeni Kanunu’nun 403/2. maddesinde, kayyımın, belirli işleri görmek veya malvarlığını yönetmek için atanacağı, 426. maddesinde vesayet makamının, aşağıda yazılı olan veya kanunda gösterilen diğer hallerde ilgilisinin isteği üzerine veya re’sen temsil kayyımı atayacağı, kayyım atamasının yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine bir engel olmayacağı, 427. maddesinde ise bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa kayyım atanacağı,
6100 Sayılı HMK’nın 22/07/2020 tarih ve 7751 Sayılı Yasa’nın 35.maddesi ile değişik 353/(1)-a.6.maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” halinde duruşma yapılmadan karar verileceği düzenlenmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun 341/1 maddesinde ise ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği hüküm altına alınmıştır.
Talep eden ilgili vekili istinaf başvuru dilekçesinde; ilk derece mahkemesinin 07/01/2021 tarihli tensip zaptı ile verilen 7 no’lu ara kararı ile şirketin diğer ortağının davaya dahil edilmesine ilişkin muhtıra yazılmasına yönelik ara kararın usul ve yasaya aykırı olması sebebiyle kaldırılması talep edilmiş ise de, ilk derece mahkemesinin 07/01/2021 tarihli tensip zaptı ile verilen 7 no’lu ara kararı HMK’nun 341. maddesi gereğince istinaf yoluna başvurulabilecek kararlar arasında yer almadığından söz konusu talebin ilk derece mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla talep eden vekilinin ilk derece mahkemesinin 07/01/2021 tarihli tensip zaptı ile verilen 7 no’lu ara kararına yönelik istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir.

Bilindiği üzere şirket müdürünün azli istemine ilişkin açılan davalarda davanın azli istenen şirket müdürüne yöneltilmesi gerekmekte, şirketin hak ve menfaatlerinin korunması için şirkete temsil kayyımı atanması istemine yönelik eldeki işte istemin yalnızca şirkete yöneltilmesi gerekli ve yeterlidir.
Talep eden ilgili yanca, ortağı olduğu şirket hakkında diğer ortak olan şirket müdürü tarafından icra takibine girişilmesi sonucu şirkete ait malların haczedilmesi kıymet takdirlerinin yapılması suretiyle satılması nedeniyle şirket müdürü ile şirket arasında menfaat çatışması bulunduğundan şirketin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla temsil kayyımı atanması için şirket ilgili gösterilerek istemde bulunulmuştur. Şirkete kayyım tayini istemi HMK anlamıda çekişmesiz yargı işidir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 22/02/2021 gün ve 2020/871 Esas 20201/1558 Karar sayılı ve yine aynı Dairenin 01/10/2014 gün ve 2014/9838 Esas 2014/14981 Karar sayılı emsal içtihatları) Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesine açılan davada ise haklı sebeple şirket müdürünün azlinin istendiği, davanın azli istenen şirket müdürüne yöneltilmiş ve açılan bu davada tedbiren kayyım atanmasının talep edilmektedir. Eldeki işte ise istemin çekişmesiz yargı işine ait olması da gözetildiğinde derdestlik söz konusu olamayacağından ilk derece mahkemesine aynı davanın daha önceden açıldığı ve görülmekte olduğu yönündeki gerekçeyle işbu istemin derdestlik nedeniyle reddi kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan talep eden yanın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiştir.
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli nitelikteki tarafların bildirdiği delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olduğu anlaşılmakla 6100 Sayılı HMK’nın 22/07/2020 tarih ve 7751 Sayılı Yasa’nın 35.maddesi ile değişik 353/(1)-a.6.maddesi gereğince işin yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Talep eden ilgili vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/03/2021 tarih ve 2021/1 Esas 2021/218 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Çekişmesiz yargı işinin yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Talep eden ilgili tarafından yatırılan toplam 59,30 TL istinaf karar harcının istek halinde talep eden ilgiliye iadesine,
5-Talep eden ilgili tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/(1)-a. ve 362/(1)-g maddeleri gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi.15/12/2021

….
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.