Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1418 E. 2022/1811 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1418 Esas 2022/1811 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1418
KARAR NO : 2022/1811

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/03/2021
NUMARASI : 2020/32 Esas 2021/173 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2020
KARAR TARİHİ : 30/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Bankanın …Şubesi nezdinde davalı ….Şti lehine Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden krediler kullandırıldığını, diğer davalıların sözleşmeleri müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, davalı borçluların kredi borcunu ödememeleri üzerine kredi hesaplarının kat edilerek borçlulara Ankara 54. Noterliğinin 12.12.2018 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, 10.12.2018 kat tarihi itibariyle 1.258,17 TL tutarındaki nakit alacağın ödenmesi ve 43.685 TL tutarındaki gayrinakit alacağın depo edilmesi gerektiğinin ihtar edildiğini, ancak olumlu bir sonuç alınamadığını, bunun üzerine davalılar hakkında Ankara 16.İcra Müdürlüğünün 2019/2116 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlandığını, takibin davalıların haksız itirazı üzerine durduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; borç miktarının davacı tarafça başlatılan icra dosyasından talep edilen tutar kadar olmadığını, borç miktarının sözleşmeye aykırı olarak gösterilerek takip başlatıldığını, davacı tarafın amacının müvekkillerini borçlu olmadığı tutardan sorumlu tutmaya yönelik olduğunu, takip talebinde asıl alacak ve faiz miktarının ayrıntılı gösterilmediğini, bu nedenle takibe itiraz etmekte haklı olunduğunu bildirerek davanın reddine, kötü niyet tazminatının davacıdan tahsil edilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; İİK’nun 45. maddesi hükmüne göre, rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı, yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabileceği, 6098 sayılı TBK’nın 586. maddesi uyarınca da kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklının, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebildiği, icra takibinin kötüniyetle yapıldığının ispatlanamadığı gerekçeleriyle asıl borçlu … İnşaat hakkında açılan davanın reddine, yasal şartlar oluşmadığından davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına; davalı … hakkında açılan davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara 16.İcra Dairesinin 2019/2116 Esas sayılı dosyasındaki takibe yaptığı itirazın; 1.253,28 TL asıl alacak, 55,67 TL işlemiş faiz, 2,78 TL BMSV, 1.082,78 TL masraf bakımından iptaline 1.311,73 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %33 oranında temerrüt fazi ve %5 faizin bsmv si işletilerek devamına, asıl alacak miktarı likit olduğundan 1.311,73 TL üzerinden hesap edilecek %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, 9.200,00 TL meri teminat mektubu bedelinin vadesiz hesapta depo edilmesine, 26 adet çek için 33.365,00TL çek garanti tutarının vadesiz hesapta depo edilmesine, 1 adet çek için (1.120,00 TL ) depo talebinin reddine; davalı … hakkında açılan davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara 16.İcra Dairesinin 2019/ 2116 Esas sayılı dosyasındaki takibe yaptığı itirazın , 127,99 TL asıl alacak, 6,84 TL işlemiş faiz, 0,34 TL BMSV, 1082,78 TL masraf bakımından iptaline 135,17 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %33 oranında temerrüt fazi ve %5 faizin BSMV si işletilerek devamına, asıl alacak miktarı likit olduğundan 135,17 TL üzerinden hesap edilecek %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yasal şartlar oluşmadığından davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına, 9.200,00 TL meri teminat mektubu bedelinin vadesiz hesapta depo edilmesine; davalı …. Şti. hakkında açılan davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara 16.İcra Dairesinin 2019/ 2116 Esas sayılı dosyasındaki takibe yaptığı itirazın 127,99 TL asıl alacak, 5,74 TL işlemiş faiz, 0,29 TL BMSV, 1.082,78 TL masraf bakımından iptaline, 134,02 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %33 oranında temerrüt fazi ve %5 faizin BSMV si işletilerek devamına, asıl alacak miktarı likit olduğundan 134,02 TL üzerinden hesap edilecek %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,yasal şartlar oluşmadığından davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına, 9200, TL meri teminat mektubu bedelinin vadesiz hesapta depo edilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl borçlu hakkında ipotekle teminat altına alınan kısım yönünden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmış olup, eldeki dava konusu icra takibinin ipoteği aşan miktar için başlatıldığını bu nedenle asıl borçlu yönünden davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, hesap kat ihtarı borçlular yönünden kesinleşmiş olmakla ihtarnamede yer alan alacakların yeniden hesaplanmasının hatalı olduğunu, nakde dönen çek garanti bedeli yönünden alacak hükmü kurulması gerekirken mahkemece davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, çek sorumluluk bedelinin eksik hesaplandığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, hükmün hatalı bilirkişi raporu esas alınarak kurulduğunu, alacağın likit olup olmadığı konusunda bir değerlendirme yapılmadığını, müvekkilleri yönünden hükmedilen vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını, kötü niyet tazminatına hükmedilmemesinin de hatalı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davalılar vekilleri Av. … Av. … süresinde vermiş oldukları istinaf başvuru dilekçesinden sonra istinaf incelemesi için dava dosyası Bölge Adliye Mahkemesine gönderildikten sonra, 01/09/2022 tarihli UYAP üzerinden sundukları dilekçeler ile istinaf istemlerinden feragat ettiklerini bildirmişlerdir. Feragat, 6100 Sayılı HMK’nın 307. maddesi ve genel hükümler uyarınca istemde bulunanın talep sonucundan vazgeçmesidir. Dosyada mevcut vekaletnamelerde davalılar vekillerinin istinaftan feragat yetkilerinin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili de 04/10/2022 tarihli dilekçesi ile yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını bildirmiştir.
Başvuru hakkından feragati düzenleyen HMK’nın 349/2. maddesinde; “Başvuru yapıldıktan sonra feragat edilirse, dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verilir. Dosya, bölge adliye mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeniyle reddolunur.” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda, dava dosyası istinaf incelemesi yapılmak üzere Bölge Adliye Mahkemesine gönderildikten sonra davalıların istinaf başvurusundan feragat edilmiş olmakla davalılar vekillerinin istinaf isteminin feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan, somut olayda davacı tarafça, davacı banka ile dava … İnşaat Ltd. Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine asıl borçlu şirket ile sözleşmenin müteselsil kefili olan diğer davalılar hakkında başlatılan icra takibinin davalıların itirazı üzerine durması nedeniyle eldeki itirazın iptali davasının açıldığı, davalılar vekilinin icra müdürlüğüne sunduğu 01/09/2022 tarihli dilekçe ile icra dosyasına yaptıkları itirazdan vazgeçtiklerini bildirmesi nedeniyle işbu itirazın iptali davasının konusuz kaldığı anlaşılmakla davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, davacı vekilince 04/10/2022 tarihli dilekçe ile yargılama gideri, icra inkar tazminatı ve vekalet ücreti talep edilmediği dikkate alınarak davacı yararına icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama ücreti hükmedilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davalılar vekilinin istinaf aşamasında davadan feragat ettiği gözetilerek davalılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun gerekçe yönünden kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının gerekçe yönünden kaldırılmasına, davanın konusu kalmadığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına yer olmadığına, davacı yararına icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 349/2. maddesi gereği FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davalı tarafından yatırılan istinaf yoluna başvuru harcı 59,30 TL ve 162,10 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
3-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
B)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-b.2 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/03/2021
gün ve 2020/32 Esas 2021/173 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı vekilinin talebi bulunmadığından davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 26,30 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacı vekilinin talebi bulunmadığından davacı yararına yargılama giderlerine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmın taraflara iadesine,
C)1-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL nispi istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı ile istinaf aşamasında yapılan 70,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 232,10 TL yargılama giderinin davacının bu yönde bir talebi bulunmadığından davacı üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 30/12/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi-…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.