Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1416 E. 2021/1141 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/06/2021 (Ara Karar)
NUMARASI ….
TALEP : İhtiyati Tedbir
TALEP TARİHİ : 26/04/2021
KARAR TARİHİ : 07/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/10/2021

Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir istemine ilişkin talebin dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekili talep dilekçesinde özetle; davalı şirketin uzun süren organ yokluğu nedeniyle yönetilemez bir hale geldiğini, tek faaliyet alanı olan civciv yetiştiriciliği faaliyetini dahi sürdüremediğini belirterek davalı şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; ön inceleme duruşmasında ara karar ile kayyım atanması talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; tedbir talebinin reddine ilişkin kararın gerekçeli bir şekilde ara karar mahiyetinde kurulması gerekirken ön inceleme duruşmasında gerekçesiz olarak reddedildiğini, karara karşı başvuru yolu ve süresinin belirtilmediğini, şirkete yönetici kayyımı atanması talebinin reddinin hukuka aykırı olduğunu, şirket ortaklarının anlaşamadığını, bu nedenle şirkete müdür seçilemediğini, işleyen ve kar eden bir şirketin işlemez hale geldiğini, zarar etmeye başladığını, dava sürecinde şirketin bu surette zarar etmeye devam etmesi halinde zararın katlanılamayacak bir boyuta ulaşabileceğini belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
HMK’nun 389/1. maddesinde; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği,”
HMK’nun 391/1. maddesinde; “Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebileceği,
HMK’nun 391/2. maddesinde İhtiyati tedbir kararında;
a) İhtiyati tedbir talep edenin, varsa kanuni temsilcisi ve vekilinin ve karşı tarafın adı, soyadı ve yerleşim yeri ile talep edenin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası,
b) Tedbirin, açık ve somut olarak hangi sebebe ve delillere dayandığı,
c) Tereddüde yer vermeyecek şekilde, neyin üzerinde ve ne tür bir tedbire karar verildiği,
ç) Talepte bulunanın, ne tutarda ve ne türde bir teminat göstereceği yazılır.
HMK’nun 391/3. (28/07/2020 tarihinde değişik) maddesinde; ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı gerekçeli olarak verileceği ve bu karara karşı kanun yoluna başvurulabileceği, yüzüne karşı aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen tarafın da kanun yoluna başvurabileceği, bu başvuruların öncelikle inceleneceği ve kesin olarak karara bağlanacağı,
HMK’nun 392/1. maddesinde; “İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebileceği”,
Aynı yasanın 394. maddesinde “Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebileceği, ihtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı tarafın hazır bulunmaması halinde tedbire ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak kararı veren mahkemeye itiraz edebileceği, itiraz eden dilekçe ile itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazın dayanağı olan tüm delilleri eklemek zorunda olduğu, mahkemenin ilgilileri dinlemek üzere davet edeceği, gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yapılarak karar vereceği, itiraz hakkında verilen karara karşı da kanun yoluna başvurulabileceği” şeklinde düzenlemeler mevcuttur.
Anayasanın 141,III hükmüne göre, “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” Gerekçe, kararın denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenebilmesi açısından önemli bir işlev görür.
Somut olayda, davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebi üzerine mahkemece 16/06/2021 tarihli duruşmada verilen ara kararın 6. bendinde kayyım atanması talebinin reddine karar verilmiş ise de, anılan ara kararın ihtiyati tedbir istemine reddi kararı olarak istinaf kanun yolu açık karar olduğu gözetildiğinde, HMK’nun 391/2-3 maddesi kapsamında ara kararın belirtilen unsurları taşır şekilde ve ayrı bir şekilde gerekçeli yazılmaması usul ve yasaya aykırıdır.
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 16/06/2021 tarihli ara kararının HMK’nun 391/2-3 maddesine uygun şekilde gerekçeli yazılması ve taraflara tebliği ile istinaf yoluna başvurulması halinde gönderilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkemenin 16/06/2021 tarihli kayyım atanması talebinin reddine ilişkin gerekçeli ara kararın yazılması ve taraflara tebliği ile istinaf süresi beklenildikten sonra dosyanın gönderilmesi için ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda HMK’nın 352. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/10/2021

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.