Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1375 E. 2023/1299 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1375 Esas 2023/1299 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1375
KARAR NO : 2023/1299

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/06/2021
NUMARASI : 2021/158 Esas 2021/356 Karar
DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI :
DAVA : Rücuen Alacak (Kasko Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/03/2021
KARAR TARİHİ : 05/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/10/2023

Taraflar arasındaki rücuen alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kasko sigortacısı olduğu aracın trafikte seyir halinde iken kavşak ortasında ada etrafında bulunan ve yerinden oynayan davalıya ait yağmur suyu ızgarasına çarpması sonucu zarara uğradığını, hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, ödenen bedelden davalının sorumlu olduğunu belirterek şimdilik 6.170,00 TL’nin ödeme tarihi olan 10/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili yasal süreden sonra sunduğu cevap dilekçesinde özetle; yolların bakım ve onarım sorumluluğunun müvekkiline ait olmadığını, davada asıl sorumlunun Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı olduğunu, kazaya yol açtığı iddia edilen rögar kapağının müvekkiline aidiyetinin ispatının önem arz ettiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının kasko sigorta poliçesi ile teminat altına aldığı sigortalı araca yerinden oynayan yağmur suyu ızgarasının zarar verdiği, bu durumun kaza tespit tutanağı ile sabit olduğu, sigortalı araç sürücüsüne kaza tespit tutanağında herhangi bir kural ihlali verilmediği, bu durum değerlendirildiğinde kaza tespit tutanaklarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu, mevcut kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsüne herhangi bir kusur verilmediği, yargılama aşamasında da sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğuna yönelik herhangi bir delil sunulmadığı, olayın tamamen yağmur suları sebebi ile yerinden oynayan ızgaranın araca zarar vermesi sureti ile gerçekleştiği, bu suretle mahkemece de sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığı, ızgaradan sorumlu davalının %100 kusurlu olduğu yönünde kanaat oluştuğu, bu kabul çerçevesinde hasar miktarının tespiti için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından sunulan rapora göre araçtaki hasarın 6.170,00 TL olduğunun tespit edildiği, raporun denetime elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 6.170,00 TL’nin 10/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu hasara ilişkin kusuru kabul etmediklerini, yolların bakım ve onarım sorumluluğunun müvekkiline ait olmadığını, sorumluluğun büyükşehir belediye başkanlığına ait olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; TTK’nun 1472. maddesi uyarınca kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Kasko sigortalı araç ruhsatı, ekspertiz raporu, kasko sigorta poliçesi, davacı tarafından sigortalıya yapılan ödemeye ilişkin banka dekontları, yargılama aşamasında makine mühendisi bilirkişiden alınan 04/05/2021 tarihli rapor, kaza tespit tutanağı, sigortalı araç hasar fotoğrafları dosya içerisinde yer almaktadır.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda; sigortalı araçta kdv hariç 6.170,00 TL hasar meydana geldiği, davacı sigorta şirketinin hasar nedeniyle toplam 6.170,00 TL ödeme yaptığı tespit edilmiştir.
Kaza tespit tutanağında, sigortalı araç sürücüsünün trafikte seyir halinde bulunduğu sırada yerinden oynayan yağmur suyu ızgarasının araca zarar vermesi sonucu maddi hasarlı kaza meydana geldiği, kazanın oluşumunda yolun bakım ve onarım sorumlu kuruluşun 2918 sayılı KTK’nun 10. maddesini ihlal ettiği, araç sürücüsünün herhangi bir kural ihlalinin bulunmadığı belirtilmiştir.
Davacı yan kasko sigortalı aracın trafikte seyir halinde bulunduğu sırada davalıya ait olan ve yerinden oynayan yağmur ızgarasının çarpması sonucu hasara uğraması nedeniyle sigortalıya ödenen hasar bedelinden davalının sorumlu olduğunu iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalının kusurlu olduğu, alınan bilirkişi raporu ile sigortalı araçta meydana gelen hasar miktarının tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacının kasko sigortacısı olduğu aracın trafikte seyir halinde iken yerinden oynayan yağmur suyu ızgarasının çarpması sonucu hasara uğradığı, hasar bedelinin davacı tarafından sigortalıya ödendiği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, sigortalı aracın hasara uğramasında davalının kusurlu olup olmadığı, sigortalı araçta oluşan hasardan davalının sorumlu olup olmadığı, davalının sigortalı araçta oluşan hasar nedeniyle davacının yaptığı ödemeden sorumlu bulunup bulunmadığı, sigortalı araçta hasara sebep olan yağmur suyu ızgarasının davalıya ait olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davalı vekilinin istinaf itirazı sigortalı araçta hasar oluşmasına sebep olan yağmur suyu ızgarasının müvekkiline ait olmadığı, hasara ilişkin davalının kusurunun bulunmadığına yönelik olup, hüküm altına alınan hasar miktarına ilişkin bir istinaf itirazı bulunmamaktadır.
Kasko sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına hasar nedeniyle ödeme yapan davacının TTK’nun 1472. maddesi uyarınca halefiyet ilkesine dayalı olarak hasarın oluşmasında kusurlu olan taraflara rücu etme hak ve yetkisi bulunmaktadır. Bir başka anlatımla davacının ödediği bedeli davalıdan talep etmesi davalının meydana gelen hasara sebebiyet vermesi halinde mümkündür.
Yukarıda açıklandığı üzere kasko sigortalı aracın yerinden oynayan yağmur suyu ızgarasının çarparak zarar verdiği kaza tespit tutanağında da açıkça belirtilmiş olup, yolun bakım ve onarımından kaynaklanan bir hasar durumu söz konusu değildir. Karayolu üzerinde bulunan ve dava konusu kazaya sebebiyet veren yağmur suyu ızgarası belediyeye ait olmayıp, davalı Aski’ye aittir.
Bu durumda mahkemece sigortalı aracın hasara uğramasına sebebiyet veren yağmur suyu ızgarasının davalıya ait olduğu, sigortalı araç sürücüsünün hasarın oluşmasında kusurunun bulunmadığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 421,48 TL istinaf karar harcından peşin alınan 105,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 316,1‬0 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 05/10/2023

Başkan – Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.