Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1372 E. 2022/905 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi .


BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

.

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

….
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : … 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/06/2021
NUMARASI :….
DAVA TARİHİ : 25/01/2016
KARAR TARİHİ : 29/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/06/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından …(…) Şubesine ait 26/10/2015 keşide tarihli …. çek nolu 125.000,00 TL bedelli, … … … Şubesine ait 27/10/2015 keşide tarihli …. çek nolu 88.553,00 TL bedelli, … … … … … Şubesine ait 31/10/2015 keşide tarihli …. çek nolu 13.500,00 TL bedelli, … … … Şubesine ait 03/11/2015 tarihli … çek nolu 16.290,00 TL bedelli çeklerin davalı …Ş.’ye … … Şubesine tahsil cirosuyla verildiğini, davalı banka şubesinin çekleri takas merkezi aracılığıyla keşide tarihlerinde tahsil ettiğini, ancak çek bedellerinden cari hesapta kalan bakiye 126.668,39 TL’yi müvekkili şirkete ödemediğini, çek bedellerinin ödenmesi konusunda … 9.Noterliği’nin 23/11/2015 tarih ve …. yevmiye numarası ile çekilen ihtara davalı bankanın … … Şubesi yetkilileri tarafından verilen cevabi yazıda (… 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/257 Esas sayılı dava dosyasına konu çeklerden bahisle) bankaya temlik cirosuyla verilmiş olan … … nolu 75.000,00 TL’lik … …. nolu 85.000,00 TL’lik … … nolu 100.000,00 TL’lik çekler sebebiyle bankaya ödenmemiş borcunuz bulunduğundan, şirketiniz ile banka arasında imzalanmış olan Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi ve Borçlar Kanununun ilgili maddeleri gereğince öncelikle rehin, takas ve mahsup haklarının kullanıldığına bilgi edinilmesi şeklinde cevap verildiğini, davalı bankanın haksız ve hukuka aykırı bir şekilde, uhdesinde tuttuğu çek bedellerini müvekkili şirkete ödemeye yanaşmaması ve bütün iyi niyetli girişimlerinin sonuçsuz kalması üzerine davalı banka aleyhine … 6.İcra Müdürlüğü’nün 2016/229 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı bankanın, aynı mahiyetteki haksız ve hukuka aykırı gerekçeleri ile icra takibine ve borca iiraz ettiğini ve icra takibinin durdurulduğunu, davalı bankanın borca itirazında belirttiği … … şubesine ait … çek nolu 75.000,00 TL’lik ve …. çek nolu 85.000,00 TL’lik toplam 160.000,00 TL olan 2 adet çek ile ilgili olarak müvekkili şirket tarafından … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/257 esas sayılı dava dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, bu dosyanın … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/74 esas sayılı dosyası ile birleştirildiğini, yine … … şubesine ait …. çek nolu 100.000,00 TL’lik çek ile ilgili olarak müvekkili şirket tarafından … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/429 esas sayılı dava dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce her iki dava dosyasına konu çeklerle ilgili olarak çek bedellerinin davalılar (İş …) tarafından ibrası halinde ödenmemesi konusunda tedbir kararı verildiği, tedbir kararının muhatap bankaya bildirildiğini, davalı bankanın davaya konu çekleri muhatap banka olan … ibraz ettiğini ve çek bedellerinin mahkemenin tedbir kararına istinaden ödenmediği hususu muhatap banka tarafından şerh edildiğini, bu nedenle davalı bankanın borca itirazının haksız ve hukuka aykırı olup, aynı zamanda kötü niyetli olduğundan, davalının … 6.İcra Müdürlüğü’nün 2016/229 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu borca itirazlarının iptaline, takibin devamına, itirazında haksız ve kötüniyetli olan davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketi keşide ettiği … …. nolu 75.000,00 TL … …. nolu 85.000,00 TL bedelli çeklerin … A.Ş tarafından müvekkili bankanın … … … şubesine ciro yolu ile devredildiğini, söz konusu çekler yönünden davacı şirket tarafından müvekkili banka ve cirantalar aleyhine … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/362 esas (eski 2015/74) sayılı dosyasına menfi tespit davası açıldığını, … … nolu 100.000,00 TL bedelli çekin … A.Ş tarafından müvekkili bankanın … … … şubesine ciro yolu ile devredildiğini, söz konusu çek yönünden davacı şirket tarafından müvekkili banka ve cirantalar aleyhine … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/429 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, dosyaların halen derdest olduğunu, müvekkili banka ile davacı şirket arasında imzalanan sözleşme gereğince şirketin banka nezdinde ki her türlü hak ve alacakları üzerinde bankanın rehin, hapis, takas ve mahsup hakkı bulunduğunu, bu hakkın yalnızca sözleşmeden kaynaklı olmadığını, her türlü alacaklar için geçerli olduğunu, bu nedenle 25/11/2015 tarihinde müvekkili bankanın alacağına mahsuben mahsup işlemi yapıldığını, bu nedenle … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/362 esas sayılı dosyasında açılmış olan menfi tespit davasının tahsilat nedeni ile kendiliğinden İİK’nun 72/6.maddesi gereğince istirdat davası olarak devam edeceğini, müvekkili banka aleyhine açılan iş bu davada hukuki yarar bulunmadığını, davacının, dava açmakta hukuki menfaatinin olmasının gerektiğini, müvekkili bankaya devredilen çeklerin keşide tarihleri gelmiş ve geçmiş olup, mahsup tarihi itibariyle alacağın muaccel halde olduğunu, müvekkili bankanın imzalanan sözleşmeler kapsamında da her türlü alacakları için rehin, takas ve mahsup hakkının bulunduğunu, bahse konu çeklerin müvekkili bankaya temlik cirosu ile devredilmiş olup, müvekkili bankanın çeklerde iyiniyetli 3.şahıs konumunda olduğunu, temlik cirosu ile devredilmiş olan çeklerde müvekkili bankanın, mevzuata ve ciro silsilesine uygun olarak çekin hamili görünen müvekkili bankanın, çek bedelinin ödenmesini istemesinde mevzuat gereği herhangi bir engelin bulunmadığını, iş bu çeklerde, mevzuata ve ciro silsilesine uygun olarak, cironun hamili görünen ve ibraz eden müvekkili bankanın, çek bedelinin ödenmesini istemesinde vede alacağını hesaptan mahsup etmesinde mevzuat gereği herhangi bir engel bulunmadığını, bahse konu çekleri temlik cirosu ile müvekkili bankaya devreden … … … ….A.Ş.firmasının da müvekkili banka’ya muaccel borçlarının bulunduğunu, firmadan olan alacakların tahsili için başlatılan icra takipleri (… 2.İcra Müdürlüğü’nün 2015/20092 Esas sayılı dosyasının)bulunduğunu, müvekkili aleyhine açılan iş bu davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesini mahkeme aksi kanaatte olur ise yapılacak yargılama neticesinde davanın esastan reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; taraf beyanları ve dosyaların kapsamları birlikte değerlendirildiğinde eldeki dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
Tazminat ve yargılama gideri talebi yönünden; her ne kadar mahkemece ilk kararında davalı yan haklı bulunup karar verilmişse de, mahkemenin 2016/362 sas sayılı dosyasında, davacı yanın açmış olduğu menfi tespit davasının, sonucunun beklenmesine karar verilmesi gerekirken, esasına girilerek karar verilmesinin isabetli olmadığı yönünden istinaf mahkemesi karar verdiği ve bu karar da Yüksek Mahkeme Yargıtay incelemesinden onanarak geçtiği, mahkemenin 2016/362 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapıldığı, iş bu davanında ilk derece mahkemesince red ile sonuçlandığı ve yasal yollar tüketilerek (istinaf-Yargıtay) kesinleştiği anlaşılmakla; 6100 sayılı HMK’nın 331. Maddesi ile birlikte bekletici mesele yapılan mahkeme kararının red ile sonuçlanıp, kesinleşmesi ile birlikte değerlendirildiğinde davacı yanın dava açıldığı tarihte haklılık durumu konusunda (İzmir BAM 13. HD’nin 2018/2596 Esas, 2019/1926 Karar Yargıtay 13. HD’nin 04/10/2016 tarih, 2016/16338 Esas, 2016/17678 Karar sayılı ilamlarının da aynı nitelikte olduğu, ayrıca Yargıtay 13. HD’nin 25/02/2020 Tarih, 2020/285 Esas, 2020/2794 Karar (özü; … Bankaya rehin, takas, mahsup hapis hakkı tanınmış ve bu yüzden banka davacının… bu işlem sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklere uygun olduğu için hukuka uygundur)) mahkemece olumlu kanaat oluşmadığından, ayrıca davacı yanın tazminat ve yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin takdiren reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının yargılama gideri ve icra inkar tazminatı yönünden usul ve yasaya aykırı olduğunu,
İhtilafın konusunun davalı bankanın tarafı olduğu dosyada verilen ihtiyati tedbire konu çeklerin davalı banka tarafından genel kredi sözleşmesi kapsamında takas / mahsuba konu edilerek tahsil edilip edilemeyeceği hususundan ibaret olduğunu, davalı bankanın müvekkili şirketçe tahsil cirosuyla kendilerine verilen müşteri çeklerinden yaptığı çek tahsilatlarından genel kredi sözleşmesine dayalı olarak takas / mahsup hakkını kullanarak yaptığı 116.664,61 TL’lik kesintinin dava konusu yapılmadığını, ihtiyati tedbire rağmen tahsil edilen 126.668,39 TL’lik bölümün dava konusu yapıldığını,
Davalı bankanın … / … … Şubesine dava dışı … … A.Ş. tarafından genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak teslim edilen ve keşidecisi davacı olan 3 adet toplam 260.000,00 TL’lik bedelli çekler hakkında müvekkili davacı tarafından hem … … A.Ş., hem de davalı banka aleyhine menfi tespit davası açıldığını ve bu çekler hakkında ihtiyati tedbir kararı alındığını, yargılamanın konusunun yukarıda belirtilen hususlar kapsamında davalının da taraf olduğu davada verilen ihtiyati tedbir kararına rağmen çeke dayalı alacak ile alacak ve mahsup yapılıp yapılamayacağına ilişkin bulunduğunu,
Genel kredi sözleşmesinin bankaya temin ettiği krediye dayalı hakları bahşedeceğini, bunun dışındaki uygulamaların yasal olmayıp hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle davalı banka nezdinde ki … kredisi gereğince takas / mahsup edilen 116.664,61 TL’ye bir diyeceklerinin bulunmadığını, ancak … mahsubundan artan 126.668,39 TL’nin müvekkiline ödenmesi gerektiğini, bilirkişi ek raporunda da müteselsil kefil sıfatıyla imzalanan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinde her türlü hak ve alacaklarının tamamının bankaya rehin ve temlik edildiği düzenlemesinin TBK’nın 19 ve 20.maddesi, TBK’nın 26.maddesi gereğince geçersiz olduğunun tespit edildiğini, bu ince ayrıntı nedeniyle ilk kararda davanın kabulüne karar verildiğini, bu hukuki durum son karar açısından da davanın açılış tarihi itibariyle haklılıklarını ortaya koyduğunu, bu nedenle icra takip dosyasının konusuz kalmış ise de davanın açılmasına davalı sebebiyet verdiğinden mahkemece lehlerine icra inkar tazminatı ve yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken reddinin hatalı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini ve ayrıca davalının istinaf başvurusunun esastan reddini istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 331.maddesi gereğince karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilip açılan davada davacı yanın haksız olduğu tespit edilmesine rağmen müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında tahsil cirosuyla verildiği iddia edilen çeklerin tahsili sonucu cari hesapta kalan bakiyenin tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;

Davacı ile davalı banka arasında 07/12/2009 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, kredi limitinin 250.000,00 TL olduğu, ayrıca 23/10/2014 tarihinde 850.000,00 TL limitli Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi ile Bankacılık Hizmet Sözleşmelerinin imzalandığı,
Davalı bankanın … … Şubesi ile dava dışı … A.Ş. arasında 400.000 USD bedelli 12/07/2011 tarihinde Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşme imzalandığı, davalı bankanın … … Şubesi ile dava dışı … A.Ş.arasında 3.000.000,00 TL limitli 13/06/2013 tarihinde Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığı, yine taraflar arasında 310.000,00 TL limitli Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmelerinin imzalandığı,
… 6. İcra Müdürlüğü’nün 2016/229 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının …, borçlusunun … olup,126.668,39 TL asıl alacak 1.530,43 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 128.198,82 TL alacak üzerinden 06/01/2016 tarihinde ilamsız icra takibi yapıldığı, borçlu bankanın itirazı üzerine takibin 06/01/2016 tarihinde durdurulduğu,
… 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/362 Esas 2017/104 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının …, davalısının Türkiye … olup, 05/10/2015 tarihinde keşidecisi davacı şirket olan 07/10/2015 keşide tarihli 75.000,00 TL bedelli çek ile 28/10/2015 keşide tarihli 85.000,00 TL bedelli olmak üzere toplam 160.000,00 TL bedelli iki çekten ötürü borçlu bulunmadığının tespitine yönelik dava açıldığı, mahkemece davanın reddine karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 05/12/2019 tarihli ilamı ile onanarak 05/12/2019 tarihi itibariyle kesinleştiği görülmüştür.
Bankacı ve Hukukçulardan oluşan bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; davacı şirket ile davalı bankanın … … Şubesi ile arasında toplam 1.650.000,00 TL limitli Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davacı şirketin davalı bankadan kullanmış olduğu kredilerin teminatı olarak dava konusu yapılan … (…) Şubesine ait 26/10/2015 keşide tarihli … çek nolu 125.000,00 TL bedelli, … tarafından keşide edilen çekin banka tarafından 08/06/2015 tarih ve 843 fiş no’lu çek tevdi bordrosu ile temlik cirosuyla teslim alındığı ve … hesabına 11/06/2015 tarihinde girişinin yapıldığı, 27/10/2015 tarihinde takastan tahsil edildiği ve … … kredi hesabına alacak kaydedildiği, 18/08/2015 tarih ve 975 fiş no’lu çek tevdi bordosunun incelenmesinde; davacı şirketin davalı bankadan kullanmış olduğu kredilerin teminatı olarak dava konusu yapılan T.C. … … … Şubesine ait 27/10/2015 keşide tarihli … çek nolu 88.553,00 TL bedelli, … … … … … Şubesine ait 31/10/2015 keşide tarihli … çek nolu 13.500,00 TL bedelli, T.C. … … … Şubesine ait 03/11/2015 tarihli … çek nolu 16.290,00 TL bedelli çeklerin davalı …Ş. … … Şubesine çek tevdi bordosu ile temlik cirosuyla teslim alındığı ve … hesabına girişlerinin yapıldığı, çeklerin tamamının taksadan tahsil edilerek … … Kredi Hesabına alacak kaydedildiğini, davacı şirketin 13/10/2015 tarihi itibariyle risk bakiyesinin -302.674,61 TL olduğunu, … kredisinin teminatı olarak temlik cirosuyla teslim alınan çeklerin keşide tarihlerinde tahsil edildiği ve … kredisinin 04/11/2015 tarihinde +126.667,39 TL bakiyeye geçtiği, 25/11/2015 tarihinde ise … … Kredi Hesabından artı bakiyeye geçen 126.667,39 TL’nin Türkiye … … … Şubesine aktarıldığını, dava dışı … … … …A.Ş.’nin davalı bankanın … … Şubesi arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmeleri imzalandığını, dava dışı şirketin 913.247,60 TL tutarında ödenmemiş kredi borcu bulunduğunu, dava dışı şirketin kullanmış olduğu kredilerin teminatı olarak davacı şirket tarafından keşide edilen … 0036251 nolu 75.000,00 TL’lik … …. nolu 85.000,00 TL’lik … …. nolu 100.000,00 TL’lik toplam 260.000,00 TL bedelli çeklerin dava dışı … …A.Ş. Tarafından davalı bankanın … … Şubesinden kullandığı kredilerin teminatı olarak temlik cirosuyla verildiğini, bu çeklerin karşılıksız kalması nedeniyle davacı şirketin davalı banka arasında imzaladığı Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesinin 61., 62.ve 63.maddelerine istinaden bankanın toplamda 260.000,00 TL tutarındaki çek borçlarına karşı artı bakiyede bulunan … hesabındaki 126.667,39 TL’nin davalı banka tarafından alacağa mahsup edildiğini, yapılan işlemin bankacılık uygulamalarına (kıyas yoluyla uygulanacak TMK’nın 881. maddesine göre muaccel olmayan alacakların dahi rehine konu olabileceği göz önünde tutularak) ve sözleşme koşullarına uygun olduğu görüş ve kanaatinde olduklarını, takip tarihinde davacının davalıdan muaccel bir alacağı bulunmadığı belirtilmiştir.
Davacı vekili davalı bankaya tahsil cirosuyla verilen 4 adet müşteri çekinin tahsil edilmesi üzerine cari hesapta kalan 126.668,39 TL’nin müvekkiline ödenmediğini, menfi tespite konu keşidecisi müvekkili olan 3 adet çekten ötürü ihtiyati tedbir kararı verildiğini iddia ederek cari hesapta bulunan 126.668,39 TL’nin tahsili için başlattıkları ilamsız icra takibine davalı yanın itirazın iptali için eldeki işbu davayı açmıştır.
Davalı banka vekili ise, davacı şirketin keşidecesi olduğu menfi tespite konu 3 adet çekin dava dışı … … A.Ş. tarafından müvekkili bankaya temlik cirosuyla verildiğini, müvekkili bankanın iyi niyetli yetkili hamili olduğunu, bu çeklerin ödenmesi için ibraz edildiğinde davacı tarafından açılan menfi tespit davaları nedeniyle verilen ihtiyati tedbir kararından ötürü tahsil edilemediğini, müvekkili banka ile davacı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi ile bankacılık işlemleri sözleşmesi kapsamında müvekkili bankanın her türlü alacağı nedeniyle rehin, takas ve mahsup hakkı bulunduğundan davanın reddini talep etmiştir.
Dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere, davacı şirket ile davalı banka arasında genel kredi sözleşmesi ile bankacılık işlemleri sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davalı bankaya her türlü alacağı nedeniyle rehin, takas ve mahsup hakkı tanındığı, davacı yanca 4 adet müşteri çekinin tahsil cirosuyla davalı bankaya verildiği, davalı bankaca söz konusu çeklerin tahsil edildiği, davacı yanın davalı banka ile imzalamış olduğu sözleşme kapsamında cari hesap borcunun 116.664,61 TL olduğu, tahsil edilen bedelle bu hesabın kapatıldığı, ancak mahsuptan sonra 126.668,39 TL kaldığı, davacı yanca, söz konusu bedelin yapılan takip ve dava yoluyla tahsilinin talep edildiği ancak davacı şirketin keşidecesi olduğu menfi tespite konu 3 adet çekin dava dışı … … A.Ş. tarafından davalı bankaya temlik cirosuyla verildiği, söz konusu çeklerin açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir kararı verildiğinden davalı banka tarafından tahsil edilemediği ve açılan menfi tespit davasının da mahkemece reddedildiği, karara karşı davacı yanca ayrı ayrı istinaf ve temyiz yoluna başvurulduğu, davacı yanın istinaf başvurusunun esastan reddine, temyiz başvurusunun ise reddi ile kararın onanmasına karar verildiği, verilen kararın 05/12/2019 tarihi itibariyle kesinleştiği, bu hale göre taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi ile bankacılık işlemleri sözleşmeleri kapsamında davalı bankaya rehin, takas ve mahsup hakkı tanınmış olması ve davacı yanca açılan menfi tespit davasının da reddedilmiş olması da gözetildiğinde davanın konusu kalmadığından bahisle verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından davacının istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Öte yandan, davacı yanca … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/362 Esas 2017/104 Karar sayılı dosyasından açılan menfi tespit davasının sonucu beklenmeden takip yapıldığı, takibe itiraz üzerine eldeki itirazın iptali davası açıldığı, davanın açılmasına davalı yanın sebebiyet vermediği gibi genel kredi sözleşmesi kapsamında takas ve mahsup hakkı da bulunduğu anlaşılmakla 6100 Sayılı HMK’nın 331. ve devamı maddeleri gereğince ilk derece mahkemesince davacı yanın talep ettiği icra inkar tazminatı ve yargılama gideri ile ücreti vekaletin reddine ilişkin kararı usul ve yasaya uygundur.
Diğer yandan, eldeki davanın açılmasına davalı banka sebebiyet vermediğinden konusu kalmayan davada davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken bu konuda olumlu olumsuz karar verilmemiş olması da usul ve yasaya aykırı olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin vekilinin istinaf başvurusunun vekalet ücreti yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
B)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-… 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/06/2021 tarih ve 2017/769 Esas 2021/341 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi gereğince vekalet ücreti yönünden KALDIRILMASINA,
C)1-Konusu kalmayan davada esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının icra inkar tazminat isteminin REDDİNE,
3-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 1.548,33 TL harçtan mahsubu ile fazla yatan 1.467,63 TL harcın davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 131,80 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 16.128,89 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödemesine,
7-Kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
D)1-İstinafa başvuran davalı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf maktu karar harcının kararın kesinleşmesi ve talep halinde davalı tarafa iadesine,
2-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf başvuru gideri ve 55,40 TL dosya gönderme ücreti olmak üzere toplam 217,50 TL istinaf giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
4-… 6. İcra Müdürlüğü’nün 23/06/2017 tarih ve 2016/229 Esas sayılı takip dosyasına davalı banka tarafından sunulan teminatın İİK’nın 36. maddesi uyarınca yatırana iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/06/2022
Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.