Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1345 E. 2023/989 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1345 Esas 2023/ 989 Karar

T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1345
KARAR NO : 2023/989

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR


İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/03/2021
NUMARASI : ….
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/10/2018
KARAR TARİHİ : 21/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/06/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … … Şubesi ile borçlu … …..arasında genel … sözleşmesi imzalandığını, davalı şirkete … kullandırıldığını, diğer davalılar … … ve … …’nün aynı limitle sözleşmenin müteselsil kefili olduklarını, kredilerin zamanında ödenmemesi üzerine Beşiktaş 17. Noterliğinin 17/01/2018 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile hesabın kat edildiğini, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsiline yönelik olarak … 4.İcra Müdürlüğünün 2018/5084 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe haksız itirazlarını üzerine takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, … sözleşmesinin her sayfasının borçlu … … tarafından imza edilmediği gibi … sözleşmesinin sayfalarının şahsi kefilleri olan diğer davalıların da görmeden imzaladıklarını, icra takibinden önce müvekkillerine borcun ödenmesine ilişkin ihtarlarında süre olağan verilmesi gereken sürenin çok altında verildiğini, bu nedenle temerrüttün bahsedilemeyeceğini, … sözleşmesi … … Fonu kefaleti ile kullandırıldığını, ancak bu hususun davacı tarafından zikredilmediğini, … sözleşmesi ödenmediği halde öncelikle …’nin kefalet bedelini ödemesi gerektiğinin muhakkak olduğunu, bu anlamda … tarafından kefalet bedeli istenmeyerek öncelikle müvekkil … lehdarı … … … … ve … ….. diğer müvekkiller kefalet eden … ile …’dan tazmin talebinde bulunulması ve ardından takibe geçilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının öncelikle … … Fonu kefaletini harekete geçirmesi varsa kalan bedeli müvekkillerden tahsil yoluna gitmesinin gerektiğini, takip dosyasında yada dava dosyasında … teminatından bahsedilmeyerek müvekkillerden tahsil cihetine gidilmeye çalışılmasının hukuka aykırılık teşkil ettiğini ve iyi niyetle bağdaşmayacağı gibi kötü niyetli bir takip yapıldığının göstergesi olduğunu belirterek müvekkilleri hakkında açılan davanın ayrı ayrı reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacının davalılar aleyhine yaptığı takipten dolayı nakdi alacaklar yönünden son bilirkişi raporunda … ödemesi düşülmeden takip tarihi itibariyle belirtilen miktarlar kadar davacının talebinin haklı olduğu, bu miktarlardan fazla olan kısımlar ile kefiller yönünden gayrinakdi risklerin depo edilmesine yönelik talepler yönünden davacının haksız olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, davacının davalılar aleyhine açtığı davanın kısmen kabulüne davacının davalılar aleyhine … 4.İcra Müdürlüğünün 2018/5084 esas sayılı dosyası ile yapılan takibe davalıların vaki itirazının davalı asıl borçlu … … … ……yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere; Taksitli ticari … ve çek … hesabından kaynaklanan 1.687.571,91 TL asıl alacak, 165.557,57 TL işlemiş faiz, 8.277,88 TL BSMV olmak üzere toplam 1.861.407,36 TL yönünden iptali ile taksitli ticari … ve çek kredisi hesabından kaynaklanan asıl alacak miktarı olan 1.640.711,40 TL yönünden takip tarihinden itibaren yıllık %39 oranında, … … kartı ve ticari … mevduatlı hesabından kaynaklanan asıl alacak miktarı olan 46.860,51 TL yönünden takip tarihinden itibaren %28,08 işleyecek temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının davalı … … ……..yönelik depo talebinde bulunduğu teminat mektubu bedeli hakkında talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacının davalı … … … … ve … …..aleyhine depo talep ettiği 7 adet çek zorunlu karşılığı olan 13.075,00 TL’nin davacı bankada açılacak vadesiz bir hesapta bloke edilmek üzere davalıdan tahsili ile davacı bankaya verilmesine, davalı kefil … … yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere; taksitli ticari … ve çek … hesabından kaynaklanan 1.687.571,91 TL asıl alacak, 165.557,57 TL işlemiş faiz, 8.277,88 TL BSMV olmak üzere toplam 1.861.407,36 TL yönünden iptali ile taksitli ticari … ve çek kredisi hesabından kaynaklanan asıl alacak miktarı olan 1.640.711,40 TL yönünden takip tarihinden itibaren yıllık %39 oranında, … … kartı ve ticari … mevduatlı hesabından kaynaklanan asıl alacak miktarı olan 46.860,51 TL yönünden takip tarihinden itibaren %28,08 işleyecek temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının davalı … … yönünden teminat mektubu bedelinin depo edilmesine yönelik davasının reddine, davalı kefil … … yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere; taksitli ticari … ve çek … hesabından kaynaklanan 1.641.820,42 TL asıl alacak, 114.067,13 TL işlemiş faiz, 5.703,35 TL BSMV olmak üzere toplam 1.761.590,90 TL yönünden iptali ile taksitli ticari … ve çek kredisi hesabından kaynaklanan asıl alacak miktarı olan 1.595.131,66 TL yönünden takip tarihinden itibaren yıllık %39 oranında, … … kartı ve ticari … mevduatlı hesabından kaynaklanan asıl alacak miktarı olan 46.888,76 TL yönünden takip tarihinden itibaren %28,08 işleyecek temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının davalı … … yönünden teminat mektubu bedelinin depo edilmesine yönelik davasının reddine, davacı banka tarafından tüm davalılar yönünden çeklerin zorunlu karşılıklarının deposu talep edilen 9 adet çek yaprağı bedeli takip tarihinden sonra dava tarihinden önce ödenmiş olup bedeli olan 19.200,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, hüküm altına alınan alacak miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 372.281,47 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (davalı … …’nün 352.318,18 TL’den sorumlu olduğuna), davacı alacaklının kötü niyeti ispatlanamadığından davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine, takip tarihinden sonra dava tarihinden önce 5 yıllık ibraz süresi dolan çekin riski kalmadığından 7411675 nolu çek yönünden davacının dava açmada hukuki menfaati bulunmadığından HMK 114/h ve 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Öncelikle her kredinin ayrı ayrı irdelenerek takip ve dava tarihleri açısından her borçlu için ayrı ayrı yapılan hesapların kabulünün mümkün olmadığını, karara esas alınan bilirkişi raporunda kefillerden … …’ye kat ihtarının tebliğ edilemediğinden bahisle temerrütün takiple başlayacağı yönündeki görüş ve hesaplamanın hatalı olduğunu,
İlk derece mahkemesi kararında esas alınan bilirkişi raporundaki ticari … mevduat ve … … kartı açısından yılllık %22,08 akdi faiz ve %28,08 temerrüt faiz oranı uygulanarak hesaplama yapıldığını, aslında bu krediler yönünden de faiz oranının %39 olması gerektiğini,
İcra takip talebinde talep edilen 9.665,18 TL’lik noter masrafına ilişkin dekontun 01/02/2020 tarihli dilekçe kapsamında dosyaya sunulduğunu, ancak mahkemece bu hususun göz ardı edildiğini, bu talebin kabulü gerektiğini,
Davalı kefillerin sözleşmede teminat mektubu ve çek bedellerinin depo edilmesine yönelik olarak özel hüküm bulunmadığından depo talebinden sorumlu tutulamayacağına ilişkin mahkeme gerekçesinin ve ret kararının hatalı olduğunu, mahkemece bilirkişi raporuna itiraz edilmesine rağmen itirazlarının dikkate alınmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Bilirkişi raporuyla ek raporlara itiraz edildiğini, itirazların karşılanmadığını, kredinin … destekli kullanıldığını ve … tarafından kredinin ödendiğini, bu bedel ödendiğinden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, kefalet sözleşmelerinin geçerli olmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel … sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 344. maddesinde, istinaf dilekçesi verilirken istinaf kanun yoluna başvurma harcı, istinaf karar harcı ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderlerin ödeneceği, bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususunun başvurana yazılı olarak bildirileceği, verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkemece başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verileceği düzenlemesi yer almaktadır.
Davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf 1/4 nispi karar harcı yatırılmamıştır. Bunun üzerine Dairemizce 6100 sayılı HMK’nun 344. maddesi gereğince istinaf kanun yoluna başvuru esnasında alınması gerekli olan 32.116,08 TL nispi karar harcı ile 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının ikmali için gereği yapılmak üzere ilk derece mahkemesine müzekkere yazılmış, anılan müzekkere üzerine işlem muhtırasının davalılar vekiline 16/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, ancak verilen bir haftalık kesin sürede muhtıra ile bildirilen istinaf nispi karar harcı ile istinaf kanun yoluna başvurma harcının yatırılmadığı bildirilmiştir.
Hal böyle olunca, usulüne uygun düzenlenen ve tebliğ edilen muhtıra ile belirlenen eksik istinaf harçları davalılar vekili tarafından tamamlanmadığından HMK’nun 344 ve 346. maddeleri uyarınca anılan davalılar vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Beşiktaş 17. Noterliğinin 17/01/2018 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesinin incelenmesinde; ihtar edenin … … A.Ş., muhataplarının … ……. … ve … … olup, genel … sözleşmesinden ve gayrinakdi krediden kaynaklanan 1.658.614,47 TL nakit, 62.375,00 TL gayri nakit kredinin 1 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği, kat ihtarının asıl borçlu şirket ve … …’ye 19/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, … …’ye tebliğ edilemediği,
… 4. İcra Müdürlüğünün 2018/5084 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının … … A.Ş. borçlularının…… tarafından ödenen miktarın alacaklı banka tarafından yapılan takip nedeniyle tahsilinin gerektiği, takibe konu alacaklardan bir kısmının kredili mevduat hesabı ile ödenmeyen … kartı alacağı olduğunu, kredili mevduat hesabı ile … … kartı alacağında TCMB’nin 12/11/2016 tarihli … … yayımlanan tebliği ile 01/01/2017 tarihinden itibaren uygulanacak faiz oranlarının dikkate alınması sonucu akdi faizin %22,08, yıllık temerrüt faizinin ise %28,08 olacağını, taksitli ticari kredilerde akdi faiz oranlarının belirlendiğini, temerrüt faizinin ise alacaklı bankaca en yüksek faiz oranı olarak TCMB’ye %26 olarak bildirildiğinden sözleşme gereğince temerrüt faizinin %39 olacağı belirtilerek bu oranlar üzerinden yapılan hesaplama sonucu takip tarihi itibariyle davalı asıl borçlu … … … … ve … …..ve davalı kefil … …’den taksitli ticari … ve çek kredisi, kredili mevduat hesabı ve … kartı alacağından ötürü 1.687.571,91 TL asıl alacak, 165.557,57 TL işlemiş faiz, 8.277,88 TL BSMV olmak üzere toplam 1.861.407,36 TL alacaklı olduğunu, asıl alacağın 1.640.711,40 TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren yıllık %39 oranında, … … kartı ve ticari … mevduatlı hesabından kaynaklanan asıl alacak miktarı olan 46.860,51 TL’ye ise takip tarihinden itibaren %28,08 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiğini, davalı kefil … …’den ise takip tarihi itibariyle taksitli ticari … ve çek kredisi, kredili mevduat hesabı ve … kartı alacağından ötürü 1.641.820,42 TL asıl alacak, 114.067,13 TL işlemiş faiz, 5.703,35 TL BSMV olmak üzere toplam 1.761.590,90 TL alacaklı olduğu, asıl alacağın 1.595.131,66 TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren yıllık %39 oranında, … … kartı ve ticari … mevduatlı hesabından kaynaklanan asıl alacak miktarı olan 46.888,76 TL’ye ise takip tarihinden itibaren %28,08 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiğini, davacı banka tarafından davalı asıl borçluya verilen çek defterinden dolayı eski Çek Kanununa göre 13/08/2013 tarihinde verilen çeklerin 30/06/2018 tarihine kadar muhatap bankaya ibraz edilmemesi nedeniyle çek riskinin sona erdiğini, 940,00 TL karşılığı 12/10/2018 takip tarihinde sona ermiş bulunduğunu, 3 adet çek yaprağının halen müşteride olup iade edilmediğini, takip ve dava tarihi itibariyle risklerinin devam ettiğini, bedellerinin 6.675,00 TL olduğunu, karşılıksız çıkan halen banka tarafından sorumluluk tutarı ödenmeyen 4 çek yaprağı bedelinin 6.400,00 TL olduğunu, takip tarihinden sonra dava tarihinden önce ibraz edilip karşılığı bulunmayan ve davacı banka tarafından çek sorumluluk bedeli ödenen 9 adet çek yaprağı bedeli olan 14.400,00 TL’nin 31/10/2018 tarihinde ödendiğini, dava tarihinden sonra 3 adet çek sorumluluk bedeli banka tarafından ödendiği için depo talep edilemeyeceğini ve nakde dönüştüğünü, 14.310,00 TL bedelli teminat mektubunun dava tarihinden sonra iade edildiğinden riskinin kalmadığını belirtmiştir.
Somut olaya gelince; davacı banka ile davalı … …….. arasında genel … sözleşmeleri imzalandığı ve davalı şirkete …, kredili mevduat hesabı, … … kartı ve çek karnesi ve teminat mektubu verilmek suretiyle krediler kullandırıldığı, kullanılan kredilerin ödenmediği, bu nedenle alacaklı banka tarafından hesabın kat edildiği, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine asıl borçlu şirket ile ve genel … sözleşmesinin kefilleri olan diğer davalılar hakkında … 4.İcra Müdürlüğünün 2018/5084 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, davalıların takibe itirazı üzerine takibin durdurulduğu, bankacı bilirkişiden alınan gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi rapor ve ek raporlarda da belirtildiği, Dairemizin de kabulünde olduğu üzere, davalı asıl borçlu şirketle imzalanan genel … sözleşmeleri kapsamında taksitli ticari …, kredili mevduat hesabı, … … kartı, çek karnesi ve teminat mektupları verilmek suretiyle krediler kullandırıldığı, kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği, kat ihtarına rağmen borcun ödenmediği, bankacı bilirkişinin raporunda da belirtildiği üzere davalı asıl borçlu şirkete kullandırılan bir kısım kredilerin … … kartı ve kredili mevduat hesabı olmasından ötürü TCMB’nin 12/11/2016 tarihli … … yayımlanan tebliği gereğince akdi faizin %22,08, yıllık temerrüt faizinin ise %28,08 olacağı, taksitli ticari … ve diğer krediler yönünden ise temerrütü tarihi itibariyle alacaklı davacı bankanın fiilen uyguladığı en yüksek faizin sözleşme gereğince %50 fazlasının uygulanması gerektiği, bilirkişi tarafından temerrüt faizinin bu krediler yönünden TCMB’ye bildirilen en yüksek faiz oranı olan %26 faiz oranı üzerinden %39 temerrüt faizi tespit edilmiş ise de, istinafa gelen tarafın sıfatı da gözetilerek … kartı, … … kartı ve kredili mevduat hesabı dışındaki diğer kullandırılan krediler yönünden temerrüt faizinin %39 alınarak yapılan hesaplama sonucu
Takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalı asıl borçlu … … … … …. ve davalı kefil … …’den taksitli ticari … ve çek kredisi, kredili mevduat hesabı ve … kartı alacağından ötürü 1.687.571,91 TL asıl alacak, 165.557,57 TL işlemiş faiz, 8.277,88 TL BSMV olmak üzere toplam 1.861.407,36 TL alacaklı olduğu, asıl alacağın 1.640.711,40 TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren yıllık %39 oranında, … … kartı ve ticari … mevduatlı hesabından kaynaklanan asıl alacak miktarı olan 46.860,51 TL’ye ise takip tarihinden itibaren %28,08 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiği,
Davalı kefil … …’den ise takip tarihi itibariyle taksitli ticari … ve çek kredisi, kredili mevduat hesabı ve … kartı alacağından ötürü 1.641.820,42 TL asıl alacak, 114.067,13 TL işlemiş faiz, 5.703,35 TL BSMV olmak üzere toplam 1.761.590,90 TL alacaklı olduğu, asıl alacağın 1.595.131,66 TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren yıllık %39 oranında, … … kartı ve ticari … mevduatlı hesabından kaynaklanan asıl alacak miktarı olan 46.888,76 TL’ye ise takip tarihinden itibaren %28,08 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiği,
Depo edilmesi istenen ve dava tarihinden önce ödenen 9 adet çek yaprağı bedeli olan 19.200,00 TL’nin 31/10/2018 tarihinde ödendiğinden söz konusu 19.200,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili gerektiği, takibe konu teminat mektubunun vadesi dolduğundan dava tarihinden sonra davacı bankaya iade edildiğinden davalı asıl borçlu şirket yönünden teminat mektubunun deposu talebinin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığı,
Deposu talep edilen ve halen riski devam eden 7 adet çek bedelinin zorunlu karşılığı olan 13.075,00 TL’nin vadesiz bir hesapta davalı asıl borçlu şirket tarafından depo edilmesi gerektiği,
Davalı kefiller yönünden davacı bankaca depo talebinde bulunulmuş ise de, imzalanan sözleşmelerde teminat mektubu ve çek yaprağı riskinden kaynaklı olarak davalı kefiller yönünden sözleşmelerde özel düzenleme bulunmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik kararı usul ve yasaya uygundur.
Öte yandan, davacı bankaca davalı kefil … … yönünden temerrütün hesap kat tarihi itibariyle gerçekleştiği ve hesaplamanın hesap kat tarihi itibariyle yapılması gerektiği iddia edilmiş ise de, dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bankacı bilirkişi heyetinden alınan rapor ve ek raporda da belirtildiği üzere davalı kefil … …’ye çıkartılan kat ihtarının tebliğ edilemeden bila ikmal edildiği, bu hale göre davalının takip tarihi itibariyle temerrüt düştüğü anlaşılmakla buna yönelik davacı yanın istinaf başvurusuna itibar edilmemiştir.
Diğer yandan, davacı banka vekilince 9.665,18 TL’lik noter masrafına ilişkin dekontun 01/02/2020 tarihli dilekçelerine eklendiği iddia edilmiş ise de, söz konusu noter masrafına ilişkin dekontun dava dosyasına sunulmadığı gibi 01/02/2020 tarihli dilekçe ekinin UYAP kaydının incelenmesinde de yer almadığı anlaşılmakla buna yönelik istinaf başvurusuna da itibar edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabul kısmen reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılarca istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve istinaf nispi karar harcı yatırılmadığından davalılar vekili tarafından tamamlanmadığı gözetilerek HMK’nun 344. ve 352. maddeleri uyarınca davalılar vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 179,90 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
B)1-HMK’nun 344/1. ve 352. maddeleri gereğince davalılar vekilinin istinaf başvurusunun YAPILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Davalılar istinaf başvuru ve nispi karar harç yatırılmadığından harcın iadesi yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-İstinafa başvuran davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/06/2023

Başkan Üye Üye Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.