Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1308 E. 2021/1665 K. 31.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/06/2021
NUMARASI :….

KARAR TARİHİ : 31/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/12/2021

Taraflar arasındaki limited şirket müdürünün azli istemine ilişkin asıl ve birleşen davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın usulden reddine, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili ile birleşen dosya davalısı vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

DAVA
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirketin ortağı olduğunu, müvekkilinin oğlu …’un da şirket ortağı olup, şirket müdürü olarak görev yaptığını, şirket müdürünün davacıya fiziki direnç gösterdiğini, tehdit ve hakaret ettiğini, şirketten kovduğunu, davacının da oğlunu mirasından çıkardığını belirterek davalının haklı nedenlerle şirket müdürlüğü görevinden azline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili ile birlikte şirkette ortak olup şirket müdürü olarak görev yaptığını, davalının davacıya fiziki direnç gösterdiğini, tehdit ve hakaret ettiğini, şirketten kovduğunu, her ortağın haklı sebeplerle yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebileceklerini, davalının şirket gelir, giderleriyle ilgili herhangi bir bilgi vermediğini, şirketteki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, şirketi bilerek zarara uğrattığını, müvekkilinin ayrılma akçesini düşürdüğünü, davalının tarafsızlığını yitirdiğini, müvekkilinin de davalıyı mirasından çıkardığını belirterek haklı nedenlerle davalının şirket müdürlüğü görevinden alınmasına, müvekkilinin veya kendisinin şirket müdürü olarak atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, husumetin şirket müdürüne yöneltilmesi gerektiğini belirterek davanın usulden veya esastan reddini istemiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, kişisel olaylardan bahsettiğini, dava konusunun şirket müdürünün şirketten kaynaklanan iş ve işlemlerine ilişkin olduğunu, iddia edilen olayların gerçek olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak asıl davada davalının HMK’nun 114/1-d maddesi atfıyla HMK’nun 115/2. maddesi gereğince pasif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddine, birleşen davada ise davanın kabulüne, davalının şirket müdürlük görevinden alınmasına, karara göre organ boşluğu doğduğundan dava dışı şirkete yönetim kayyımı olarak mali müşavir …’ın atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Asıl ve birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, karşı tarafın bilirkişi raporuna yönelik itirazı bulunmadığını, usulü kazanılmış hakların gözetilmediğini, itirazları doğrultusunda yeniden rapor alınması gerektiğini, birleşen davada kendisinin veya müvekkilinin yönetim kayyımı olarak seçilmesini talep ettiklerini, mahkemece herhangi bir gerekçe gösterilmeden hüküm kurulduğunu belirterek asıl ve birleşen dava yönünden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ortaklar kurulu toplantısının yapılmamasının delil olarak gösterilmemesine rağmen mahkemece bu gerekçeye dayanılarak hüküm kurulduğunu, dava dilekçesinde ileri sürülen hususların ispatlanamadığını, bilirkişi raporunda şirketin zarar ile devir alındığı, zararın yıllara yayılarak azaldığı, müvekkilinin kusuru bulunmadığı tespit edildiğini, mahkemece raporun dikkate alınmadığını, müvekkilinin şirketi borca batık halden kurtarmaya çalıştığını, dava dilekçesinde davanın şahsi sebepler ile açıldığının ikrar edildiğini, davanın iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Asıl ve birleşen dava; limited şirket müdürünün azli istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Asıl ve birleşen davada davacı vekili ve birleşen davada davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurularak dosyanın Dairemize gelmesinden sonra asıl ve birleşen dosya davacısı …’un 27/10/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini, asıl ve birleşen davada davalılar vekili Av. … bila tarihli dilekçesi ile vekalet ücreti talebinin bulunmadığını bildirmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin dosya içerisinde yer alan Ankara 57. Noterliğinin …. yevmiye numaralı vekaletnamesinde davadan ve kanun yollarından feragat yetkilerinin bulunduğu görülmüştür. Çoğun içinde az da bulunduğundan anılan feragat yetkisinin davalılar vekilinin vekalet ücretinden feragat yetkisini de kapsadığı kabul edilmiştir.
Hal böyle olunca, davacı asilin istinaf aşamasında asıl ve birleşen davadan feragat ettiği ve 27/10/2021 tarihli kimlik tespiti ile dilekçedeki imzanın davacıya ait olduğu gözetilerek asıl ve birleşen davada davacı vekili ve birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, feragat nedeniyle asıl ve birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Asıl ve birleşen davada davacı vekili ve birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurularının istinaf aşamasında davacı vekilinin davadan feragat ettiği gözetilerek KABULÜNE,
2-Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/06/2021 tarih 2020/254 Esas 2021/442 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Asıl ve birleşen davanın feragat nedeniyle ayrı ayrı REDDİNE,
4-Asıl davada Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının 2/3’ü oranına isabet eden 39,53 TL harçtan dava dosyasında peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,87 TL harcın davacıya iadesine,
5-Birleşen davada Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının 2/3’ü oranına isabet eden 39,53 TL harçtan dava dosyasında peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,87 TL harcın davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından asıl ve birleşen davada yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Asıl ve birleşen davada davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Asıl davada davalı vekilinin talebi gözetilerek asıl davada davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
9-Birleşen davada davalı vekilinin talebi gözetilerek asıl davada davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
10-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde yatırana iadesine,
B)1-Asıl ve birleşen davada davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde asıl ve birleşen davada davacıya iadesine,
2-Birleşen davada davalı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde birleşen davada davalıya iadesine,
3-Asıl ve birleşen davada davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin, kararın kaldırılma gerekçesi gözetilerek üzerinde bırakılmasına,
4-Birleşen davada davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin talebi gözetilerek üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/12/2021
….

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.