Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1300 E. 2021/1052 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
…..
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
……

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/08/2021 (Ara Karar)
NUMARASI …….
TALEP : İhtiyati Tedbir
TALEP TARİHİ : 03/08/2021
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/09/2021
Taraflar arasındaki ihtiyati tedbire ilişkin talebin dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; karşı taraf davalı şirkette müvekkilinin eşi … ve oğlu …’nun hissedar olduğunu, eşi ve anılan oğlunun vefatı üzerine müvekkili ve oğlu …’nun hissedar haline geldiğini, eşi ve oğlunun arka arkaya vefatı üzerine müvekkilinin uzun süre kendisini toparlayamadığını, bu dönemde mal varlıkları ve aile şirketinin müvekkilinin izni ve bilgisi dışında dava dışı şirket ortağı …’nun himayesine alındığını, tek mirasçıymış gibi davranarak kendi menfaatine yarar işlemler tesis ettiğini, 30 yıl süre ile şirket müdürü olarak …’nun seçildiğini, anılan ortağın müvekkiline fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, tehdit, hakaret ve darp ile müvekkilinin haklarını kullanmasını engellediğini, annesi olan müvekkilinin hak ve menfaatlerini gözetmediğini, izinsiz, bilgisiz işlemlerle kazanımlar sağladığını, şirket merkezinde gerçekleştirilen incelemede taraflarına gelir tablosu ve bilanço örneğinin verilmediğini, şirketin 7 yıldır olağan genel kurul toplantısının yapılmadığını, müvekkilinin şirket işlemlerinden haberdar olmadığını, şirket kar payının dağıtılması yönünde herhangi bir girişimde bulunulmadığını, müvekkilinin oğlu olan diğer ortak aleyhine mahkemeden koruma kararı alındığını, koruma kararı nedeniyle tarafların bir araya gelmesinin mümkün olmadığını, gelseler dahi şirket yönetimini sağlamaları veya şirket menfaatine işlem yapmalarının aralarındaki husumet nedeniyle mümkün olmadığını, anne oğul arasındaki husumete varan anlaşmazlıklar yaşanması nedeniyle müvekkilinin haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılmasına, müvekkilinin ayrılma akçesinin ve ödenmemiş kar paylarının ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, talep dilekçesinde ayrıca karşı taraf davalı şirket üzerine kayıtlı taşınır, taşınmaz mallara, banka hesaplarına ve şirketin kamu kurumlarında ……. Bakanlığı…… yer alan hak edişlerine ve teminat mektuplarına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağına ya da tamamen imkansız hale geleceğine dair talep dilekçesinde herhangi bir delil sunulmadığı, uyuşmazlık konusu da dikkate alınarak 6100 sayılı HMK’nın 389. maddesindeki yasal şartların dosya kapsamı itibariyle gerçekleşmediği, alacağın varlık ve miktarının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şirketin yönetimini tamamıyla elinde bulunduran ortak …’nun şirket işlemlerini yaparak müvekkilinin hakkını elde etmesini engelleme ihtimali bulunduğunu, müvekkilinin hakkını elde etmesinin imkansız hale gelmesini önlemek için karşı taraf davalı şirket üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallara, banka hesaplarına, kamu kurumlarında yer alan hak edişlerine, teminat mektuplarına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi gerektiğini, diğer ortağın mal varlıkları ve şirketi müvekkilinin izni ve bilgisi dışında kendi himayesine aldığını, müvekkiline fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, müvekkilinin hissedarı olduğu şirket hakkında bilgi edinemediğini, yapılan incelemelerde gelir tablosu ve bilanço örneğinin verilmediğini, olağan üstü genel kurul taleplerinin karşılanmadığını, şirketin 7 yıldır olağan genel kurul toplantısının yapılmadığını, diğer ortağın 30 yıl süre ile müdür olarak seçildiğini, kar payının dağıtılmadığını, müvekkiline fiziksel ve psikolojik şiddet uygulandığını, koruma kararından anlaşılacağı üzere diğer ortağın müvekkiline karşı büyük bir kin ve nefret duyduğunu ileride ortaya çıkabilecek büyük hak kayıplarının önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir talep edildiğini belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına, tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, ortaklıktan çıkma ve çıkma payı, kar payı alacağının ödenmesi istemlerine yönelik açılan davada ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 390/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden, dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilecektir.
Bilindiği ve TTK’nın 638/2. fıkrasında açıklandığı üzere; her ortağın, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabileceği, mahkemenin istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebileceği, hükümlerine yer verilmiştir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
Mevcut düzenlemeler ve yukarıdaki açıklamalarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; eldeki davanın davalı limited şirketin ortağı olan davacının haklı sebebe dayalı olarak ortaklıktan çıkma, çıkma payı ve kar payı istemine yöneliktir. Mahkemece davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin dosya kapsamında yaklaşık ispat ölçütünün sağlanamadığı, alacağın varlık ve miktarının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Karşı taraf davalı şirket …… hisse ise ihtiyati tedbir talep eden davacı …’na aittir. Anılan ortakların anne oğul oldukları dosya içeriğiyle sabittir. Davacı yan limited şirket ortaklığından çıkmaya ilişkin haklı sebebin varlığına dair oğlu olan … aleyhine, annesi olan … lehine verilen Ankara 1. Aile Mahkemesinin …… Karar sayılı koruma kararını delil olarak dosyaya sunmuştur.
6102 Sayılı TTK’nun 638/2. maddesi gereğince mahkemenin dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebileceği düzenlenmiş olup, düzenlemeler gereğince açılan davanın mahiyeti ve Ankara 1. Aile Mahkemesinin koruma kararı da gözetildiğinde davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile tedbire konu edilen davalı şirket adına kayıtlı araçların ve taşınmazların 3. kişilere devir ve temlikinin, taşınır ve taşınmaz üzerinde her türlü borçlandırıcı tasarrufi işlemlerin önlenmesi için HMK’nun 389., 6102 Sayılı Yasa’nın 638/2. maddeleri gereğince ihtiyati tedbir konulmasına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili karşı taraf davalı şirketin banka hesaplarına, şirketin kamu kurumlarında yer alan hak edişlerine ve teminat mektuplarına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş ise de, şirketin ticari faaliyetini engelleyecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden anılan hususlardaki ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki ara kararında isabet görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-b.2 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/08/2021 tarih ve …… Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,
B)1-Davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin KISMEN KABULÜNE,
Davalı şirket adına kayıtlı…….parselde kayıtlı taşınmazın 3. kişilere devir ve temlikinin, anılan taşınır ve taşınmazlar üzerinde her türlü borçlandırıcı tasarrufi işlemlerinin önlenmesi için HMK’nın 389. maddesi gereğince İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA,
2-İhtiyati tedbir talep eden davacıdan takdiren 10.000,00 TL (ilk derece mahkemesi veznesine yatırılmak veya sunulmak üzere) teminat alınmasına, teminatın nakit olarak yatırmak yahut bu miktarda kesin, koşulsuz ve süresiz başka banka teminat mektubu ibraz etmek suretiyle dosyaya depo edilmesine, HMK’nun 393/1. maddesi gereğince tedbir kararının sadece ihtiyati tedbir talep eden davacı vekiline tebliği ile uygulama süresinin başlangıcına ilişkin HMK’nun 393/1. maddesindeki değişikliğin ilk derece mahkemesi tarafından dikkate alınmasına,
3-Müteakip işlemlerin koşulları oluştuğunda teminat iadesi de dahil olmak üzere ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
C)1-İhtiyati tedbir talep eden tarafın yatırdığı 59,30 TL peşin istinaf maktu karar harcının talep halinde ihtiyati tedbir talep eden davacıya iadesine,
2-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafça istinaf aşamasında yapmış olduğu yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonunda dikkate alınmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ihtiyati tedbir talep eden davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 362/(1)-f.maddeleri uyarıca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/09/2021
…..
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.