Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1293 E. 2022/239 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR


İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE … MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2021

NUMARASI :…
KARAR TARİHİ : 02/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/03/2022

Öz sermaye tespiti talebinin yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı talep eden vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
Talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu Ankara…. kain taşınmazı, … ayni sermaye olarak koymayı planladığını, ilgili mevzuat hükümlerine göre şirkete ayni sermaye konulması istenen taşınmazın ayni sermaye değer tespitinin … Mahkemesince atanan bilirkişi tarafından yapılması gerektiğini ileri sürerek Ankara… ayni sermaye olarak konulabilmesi amacıyla taşınmazın değer tespitinin yapılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; Türk … Kanunu 342. maddesine göre “Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz.”, ayni sermaye konulmak istenen davaya konu taşınmaz üzerinde “yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip … şirketlerinin ilgili taşınmaz üzerinde mülkiyet ve sınırlı ayni hak edinmelerinin yasaklanması” şerhi bulunması nedeniyle TTK’nun 342. maddesi koşullarının oluşmadığı kanaatine varılarak talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Tapu üzerinde bulunan “yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip … şirketlerinin ilgili taşınmaz üzerinde mülkiyet ve sınırlı ayni hak edinmelerinin yasaklanması” şerhinin TTK’nun 342.maddesinde belirtilen haciz veya tedbir olmadığının açık olduğunu,
İlk derece mahkemesinin bu şerhi hatalı olarak “sınırlı ayni hak” olarak yorumladığını, söz konusu bu beyanın rehin hakkı olmadığını,
Talep edenin sahibi olduğu taşınmazın bulunduğu ada/parsel ile ilgili olarak 15.08.2008 tarihli ve 2008/14067 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Tapu Kanunu’nun 35. maddesine istinaden anılan şerhin konulduğunu, taşınmazın bulunduğu mevcut konumu itibariyle 6302 sayılı Kanun’un istisnasını teşkil ettiğini, ülke menfaatlerinin gerektiği durumda yabancı kişilere satılmasının ada/parsel itibariyle sakınca teşkil etmesi nedeniyle, sadece yabancı unsuru taşıyan kişilere satılması yasaklandığını ve bu kaydın tapuya şerh edildiğini,
Davanın açıldığı tarihte taşınmazın …ayni sermaye olarak konulması için değer tespiti istenilmişse de ekte sunulan 08.07.2021 tarihli … unvanı ve türü değişerek “… … … Şirketi” olduğunu, bu nedenle söz konusu taşınmazın değerinin “… … … Şirketi”ne ayni sermaye olarak konulması için tespiti gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; 6102 sayılı Türk … Kanunu’nun 343. maddesi kapsamında öz sermaye tespiti istemine ilişkindir.
… Tapu Müdürlüğü’nden alınan Ankara İli… sayılı taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde; malikinin davacı … olduğu, taşınmazın üzerinde “yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip … şirketlerinin ilgili taşınmaz üzerinde mülkiyet ve sınırlı ayni hak edinmelerinin yasaklanması” ibareli şerhin yer aldığı görülmüştür.
6102 sayılı Türk … Kanunu’nun 342. maddesinde; üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabileceği, hizmet edimlerinin kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacakların sermaye olamayacağı, aynı yasanın 343. maddesinde; konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye … mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçileceği, değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğunun; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342 nci maddeye uygunluğunun belirleneceği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerlerinin; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile Türk Lirası karşılığının tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanacağı, bu rapora kurucuların ve menfaat sahiplerinin itiraz edebileceği, mahkemenin onayladığı bilirkişinin kararının kesin olacağı,
6100 Sayılı HMK’nın 22/07/2020 tarih ve 7751 Sayılı Yasa’nın 35.maddesi ile değişik 353/(1)-a.6.maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” halinde duruşma yapılmadan karar verileceği, düzenlemeleri yer almaktadır.
Sermaye koyulacak şirket yabancı olmadığına göre bu sınırlama sermaye konulmasına engel olmadığı gözetilerek;
Düzenlemeler ile birlikte somut olaya gelince; talep eden yanca taşınmazın yeni kurulacak limited şirkette sermaye olarak konulacağı belirtilerek taşınmazın değer tespitinin yapılması talep edilmiş, ilk derece mahkemesince de açıklanan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, dosya kapsamında alınan bilirkişi heyetinin raporunun gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. 6102 Sayılı TTK’nun 343.maddesi gereğince, konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye … mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçileceği, değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğunun; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342’nci maddeye uygunluğunun belirleneceği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerlerinin; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile Türk Lirası karşılığının tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanacağı düzenlenmiş olmasına rağmen söz konusu raporun yukarıda belirtilen yasa maddesi kapsamında uygun hazırlanmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle ilk derece mahkemesince dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile TTK’nun 343.maddesinde belirtilen ilkeler tek tek irdelenip açıklanmak suretiyle ek rapor alınması, ayrıca ayni sermayeye konulacak sicil kayıtlarının ve ortaklarının dosyaya kazandırılması ve buna göre değerlendirme yapılmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli nitelikteki delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olduğu anlaşılmakla 6100 Sayılı HMK’nın 22/07/2020 tarih ve 7751 Sayılı Yasa’nın 35.maddesi ile değişik 353/(1)-a.6.maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Talep eden vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-Ankara 5. Asliye … Mahkemesi’nin 25/06/2021
tarih ve 2020/305 Esas 2021/495 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Talep eden tarafından yatırılan toplam 59,30 TL istinaf karar harcının istek halinde talep edene iadesine,
5-Talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/(1)-a. ve 362/(1)-g maddeleri gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi.02/03/2022


Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.