Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1291 E. 2022/1098 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1291 Esas 2022/1098 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1291
KARAR NO : 2022/1098

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/03/2021
NUMARASI : 2021/71 Esas 2021/179 Karar
DAVACI :
DAVALI :
TEMSİLCİLERİ :

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 28/01/2021
KARAR TARİHİ : 23/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/09/2022

Taraflar arasındaki limited şirketin ihyası istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından sermaye artırımını yapmadığı için ticaret sicilinden 03.02.2015 tarihinde re’sen terkin edilen … Tüp ve Gıda Maddeleri Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin yetkili müdürü olduğunu, şirket üzerine menkul mal varlığı bulunduğundan tasfiyenin usulsüz olduğunu ileri sürerek beyan ederek, … Tüp ve Gıda Maddeleri Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı asil yargılama sırasında ibraz etmiş olduğu 09/03/2021 tarihli dilekçesi ve 10.03.2021 tarihli celsesindeki sözlü beyanı ile … plakalı araçların satışı için şirketin ihyasını talep ettiğini bildirmiştir.
CEVAP
Davalı … Sicili Müdürlüğü yetkili temsilcisi cevap dilekçesinde özetle; ihyası istenilen şirketin sermayesini 10.000,00-TL’ye çıkarmadığı için geçici 7.maddenin (b) bendi kapsamında resen terkin edildiğini, şirketin son sermayesinin 500,00-TL olduğunu, müdürlükçe çıkartılan tebligatın 31/07/2014 tarihinde Hakan … tarafından tebliğ alındığını ve aynı zamanda 07/07/2014 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiğini, Ticaret Sicil Gazetesi’nde 2 ay içerisinde bildirimde bulunulmadığı takdirde münfesih sayılacağının ilanen tebliğ edildiğini, şirketin alacak ve borçlarının müdürlük tarafından bilinmesi mümkün olmadığından davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini, 6102 sayılı yasanın geçici 7/15 maddesi kapsamında 5 yılın sonunda dava açılamayacağını, davada 5 yıllık hak düşürücü sürenin davanın açılmış olduğu 28.01.2021 tarihi itibarıyla dolmuş olduğunu, kabul anlamına gelmemek şartıyla verilecek ihya kararında tasfiye memurunun atanmasının zorunlu olduğunu, yasal hasım olduklarından dolayı aleyhe vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve toplanan tüm delillere göre; ticaret sicilinden re’sen terkin olunan limited şirketin ihyası istemiyle açılan davada, davalı …’nce ihyası istenen şirketin temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ticaret sicilindeki adreslerine bu konuda ihtarat yapıldığına ilişkin tebligat bulunmadığı, bu nedenle sicil işlemi hatalı olmakla birlikte 559 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen geçici 10. maddesi gözetildiğinde asgari sermaye şartını süresinde arttırmadığından münfesihlik durumu ortadan kalkmadığı ve aynı zamanda 6102 sayılı yasanın geçici 10. Maddesi uyarınca sermaye arttırımı için başvuruda bulunulduğunun iddia edilmediği nazara alındığında tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihyası karar verilebileceği, terkin işleminin hatalı olması sebebi ile geçici 7/15. maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilemeyeceği gerekçesiyle ihya isteminin kabulüne, TTK 547/2. maddesi gereğince tasfiye memuru olarak şirket yetkili temsilcisi … T.C. kimlik numaralı …’ün atanmasına, usulüne uygun şekilde de terkin işlemi yapmayan Ticaret Sicil Müdürlüğünün yargılama giderinden sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; TTK’nın geçici 7/4. Maddesi gereği ihtar aynı zamanda Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiğinden ihyası istenen şirkete yapılan tebligatın dolayısıyla terkin işleminin de usulüne uygun olduğunu, müvekkili yasal hasım konumunda olduğundan aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, ticaret sicilinden TTK’nın geçici 7. Maddesi gereğince re’sen terkin olunan limited şirketin ihyası istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK geçici 7/15 maddesinde “ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanların haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilecekleri” düzenlenmiş, aynı maddede “tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek mal varlığının unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazine’ye intikal edeceği” öngörülmüştür.
Somut uyuşmazlıkta davacı ihyası istenen şirketlerin ortağı olup, şirketlerin tasfiye edilmeden sicilden terkin edildiğini ileri sürerek işbu davayı açmıştır. Şirketin terkin tarihi olan 03.02.2015 tarihi ile dava tarihi 28.01.2021 tarihi arasında yasal 5 yıllık hak düşürücü süre geçmekle birlikte davacı ortak, şirketlerin tasfiye edilmemiş mal varlığının bulunduğunu ileri sürdüğüne ve dava konusu tasfiye edilmediği bildirilen iki adet aracın dosyadaki sicil kayıtlarına göre halen ihyası istenen şirket adına tescilli olduğuna göre, ilk derece mahkemesinin kabulünün aksine, tasfiye için 10 yıllık sürede dava açılabilecektir. Nitekim Yargıtay 11. HD’nin emsal nitelikteki 09.05.2022 tarihli 2022/2407 Esas- 2022/3671Karar, 23.03.2022 tarihli ve 2022/248 Esas-2022/2303Karar ve 23.03.2022 tarih ve 2021/5869 Esas- 2022/2253 Karar sayılı kararları da bu yöndedir. O halde, ihyası istenen şirket adına kayıtlı henüz tasfiye edilmemiş iki adet araç bulunduğu anlaşılmış olup davanın açıldığı tarih itibarıyla 10 yıllık hak düşürücü süre dolmadığından dava süresi içindedir.
6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde anonim ve limited şirketlerin hangi şartlarda sicilden resen terkin edileceği düzenlenmiştir. Anılan maddenin 1. fıkrası uyarınca 1.7.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler, 559 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 1.7.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması sebebiyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Anılan maddenin 4. fıkrasına göre; Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut olaya gelince, ihyası istenen … Tüp ve Gıda Maddeleri Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin 04/11/2009 tarih ve 7431 sayılı Türkiye Sicil Gazetesi’nden sermayesinin 500,00 Türk Lirası olduğu, ihtarnamenin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 07/07/2014 tarih 721 sayısında ilan ettirilerek sermayesini 6102 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesinde belirtilen sürede sermayelerini asgari tutara yükseltmediğinden bahisle 03/02/2015 tarihinde kaydının ticaret sicilinden re’sen silindiği, ihyası istenen şirketin ortağı olan davacının şirket adına kayıtlı henüz tasfiye edilmemiş iki adet aracın tasfiyesinin yapılabilmesi için eldeki davanın açıldığı, anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesinin 4 fıkrasında; “Kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ilgili ticaret ve sanayi odası veya ticaret, sanayi ya da deniz ticaret odasının internet sitesinde aynen yayımlanır.
Ticaret sicili müdürlüklerince; 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere yapılacak ihtarda; ortaklarından, yönetici veya denetçilerden ya da müdürlerinden tebliğ tarihinden itibaren iki ay içinde tasfiye memurunun bildirilmesi, aksi takdirde, bu madde hükümlerine göre ticaret sicili kayıtlarından unvanın silineceği, şirkete ait malvarlığının unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu açıkça yazılacağı” hükmü yer almaktadır.
Davalı … Müdürlüğünce ihyası istenen şirketin temsil ve ilzama yetkilendirilmiş …’ün ticaret sicilindeki adresine bu konuda ihtarat yapıldığına ilişkin tebligat bulunmamaktadır. Nitekim bu husus davalı … Müdürlüğünce verilen istinaf başvuru dilekçesinde kabul edilmektedir. Ancak 559 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen geçici 10. maddesi gözetildiğinde asgari sermaye şartını süresinde arttırmadığından münfesihlik durumu ortadan kalkmadığından tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilebilecektir. Nitekim mahkemece şirket adına kayıtlı olduğu belirlenen iki adet aracın tasfiyesi ile sınırlı olmak üzere şirketin sınırlı ihyasına karar verilmiştir.
Bu durumda mahkemece, davalı … müdürlüğünün 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde ve 559 sayılı KHK’da öngörülen usul ve şartlar gerçekleşmeden ihyası istenen şirketi ticaret sicilinden usulsüz terkin ile dava açılmasına sebebiyet veren davalı aleyhine HMK’nın 326. Maddesi gereği yargılama giderlerine hükmedilmesi de doğru görülmüş olmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekir ise de davacı asilin yazılı ve imzalı 09.07.2021 tarihli dilekçesi ile açıkça yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasını talep ettiği bildirilmiş olduğundan davacının yazılı kabul beyanı doğrultusunda davalı … Sicili Müdürlüğü temsilcilerinin istinafının kabulü ile duruşma açılmasına gerek görülmeksizin ilk derece mahkemesince verilen karar yargılama giderleri yönünden kaldırılarak HMK’nın 353/1-b-2. Maddesi gereği kaldırılarak yargılama sırasında yapılan yargılama giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına dair davanın esası hakkında yeniden aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-İstinafa başvuran davalı vekilinin istinaf başvurusunun, davacı asilin istinaf incelemesi sırasında vermiş olduğu 09.07.2021 tarihli yazılı kabul beyanı doğrultusunda KABULÜNE,
2-Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18.03.2021 tarihli ve 2021/71 Esas ve 2021/179 Karar sayılı Kararının yargılama giderleri yönünden KALDIRILMASINA,
B) …nün … sicil numarasına kayıtlı … Tüp ve Gıda Maddeleri Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin eksik tasfiye işlemleri ve … plakalı araçların satış işlemi ile sınırlı olmak üzere ihyasına,
TTK. 547/2. maddesi gereğince ihya edilen şirkete … T.C. kimlik numaralı …’ün tasfiye memuru olarak atanmasına,
İhya kararının ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilanına,
2-Harç peşin aldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan 107,40-TL (dava açılış ve posta gideri) yargılama gideri ile davacı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin harcın davacı vekilinin yazılı beyan dilekçesi doğrultusunda üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
C)1- İstinafa başvuran davalı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf maktu karar harcının davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
2-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf başvuru harcı 23,50 TL dosya gönderme ücreti olmak üzere toplam 185,60 TL istinaf giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/09/2022

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.