Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1254 E. 2023/1196 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1254 Esas 2023/1196 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1254
KARAR NO : 2023/1196

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :09/06/2021
NUMARASI :2020/338 Esas 2021/367 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2020
KARAR TARİHİ : 21/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/09/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile davalılar arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye dayalı olarak … şubesinden kredi kullanıldığını, kredi tutarının ödenmemesi üzerine banka alacağı muaccel hale gelip hesap kat edilerek davalılara Beyoğlu 24. Noterliğinden 07/05/2019 tarih 09345 ve 09346 yevmiye numaralı ihtarnameler keşide edildiğini, ihtarnamelerin 08/05/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, verilen süreye rağmen ödeme yapılmadığını, Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2019/6790 sayılı dosyası üzerinden alacağın tahsili için ilamsız takibe geçildiğini, borca ve faize itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu, itiraz üzerine duran takip adına yasa gereği arabuluculuk müessesine başvurulduğunu, 04/11/2019 tarihinde anlaşamama son tutanağının düzenlendiğini, itirazın haksız olduğunu iddia ederek Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2019/6793 sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takibe geçilmiş olup takip dosyasında iki adet taşınmazın nakde çevrildiği ve dava tarihi itibariyle 55.625,00 TL gayri nakit alacak ve 72.063,41 TL vekalet ücreti alacağı olmak üzere dava tarihi itibariyle borcun 1.669.512,56 TL olduğu belirtilerek bu miktar üzerinden itirazın iptali ile, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; bilirkişi raporunda kullandırılan kredilerden kaynaklı faiz oranı hesaplamasının fiilen uygulanan kredi faiz oranı ve sözleşmenin 3.7.1 maddesi kapsamında hesaplandığı, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, hesaplamaların hesap ekstresi, sunulan belgeler ve kredi sözleşmeleri kapsamında yerinde olduğu, asıl borçlu şirkete kullandırılan kredilerin 980.000,00 TL’sinin ipotekle teminat altına alındığı ve Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2019/6790 sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği, ipoteğin kefilin teminatını kapsamadığı, takip tarihi itibariyle borcun işlemiş faiz, BSMV ile birlikte toplam 1.805.953,69 TL olarak hesaplanmış olup asıl borçlu şirket için 980.000,00 TL’lik ipotek sebebi ile İİK’nın 45.maddesi hükmü gereğince ipotekle teminat altına alınmış olan aşan miktar yönünden ilamsız icra takibine geçilebileceği, 980.000,00 TL’nin düşümü ile davalı asıl borçlu şirketin borcunun takip tarihi itibariyle 825.953,69 TL olduğu, davalı borçlu kefil yönünden takip tarihinden sonra dava tarihinden önce 570.000,00 TL’lik 27/01/2020 tarihli tahsilat (ipotekli gayrimenkulün satışı dolayısıyla) nedeniyle takipten sonra dava tarihinden önceki ödeme nedeniyle bu durum da gözetilerek hesaplama yapılması gerektiği, buna göre yapılan hesaplama sonucunda 27/01/2020 tahsilat tarihi itibariyle asıl alacağın 1.676.450,12 TL olduğu, ancak dava dilekçesinde gayri nakit alacak ve vekalet ücreti 1.669.512,56 TL talep edilmiş olup taleple bağlı kalınarak ve gayri nakit alacak yönünden kredi sözleşmesinde kefil için depo talebine yönelik açık bir hüküm bulunmadığından kefilin gayri nakit alacağın deposundan sorumlu olamayacağı, ayrıca vekalet ücreti alacağının alacak hesabına davanın niteliği de nazara alınarak katılamayacağı, feri talep olduğu gerekçeleriyle 1.669.512,56 TL’den 55.625,00 TL gayri nakit ve 72.063,41 TL vekalet ücreti alacağı düşümü ile davalı kefil yönünden talepte nazara alınarak dava tarihi itibariyle 1.541.824,15 TL (1.669.512,56 TL – 55.625,00 – 72.063,41) asıl alacak üzerinden davanın kısmen kabulüne, davalı asıl borçlu şirketin takip tarihi itibariyle 825.953,69 TL asıl alacak kısmından sorumlu tutulmasına, asıl alacağa konu krediler ve faiz oranları da nazara alınarak 525.983,07 TL’sine yıllık %31,80 oranında, kalanına yıllık %40 oranında faiz işletilmesine, (takipten sonrası için takip talebinde BSMV talebinin olmadığı anlaşılmakla) fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olmakla hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 308.364,83 TL icra inkar tazminatının (davalı asıl borçlu …. Ltd. Şti. için hükmolunan miktarın %20’si olan 165.190,74 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava tarihi itibariyle hesaplanarak dava değerine dahil edilen 72.063,41 TL vekalet ücreti ile 55.655,00 TL gayrinakit alacağın da kabulü gerektiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahisili amacaıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi, faiz cetvelleri, hesap ekstreleri vs deliller dosya arasında mevcuttur.
Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2019/6790 sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı – alacaklı vekili tarafından davalı – borçlular hakkında 1.213.891,41 TL, 525.983,07 TL, 2.481,70 TL, 50.750,00 TL asıl alacaklar, 532,12 TL, 183,30 TL BSMV, 10.642,34 TL, 3.666,03 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.808.129,97 TL alacağın tahsili isteğiyle 14/05/2019 tarihinde ilamsız takibe geçildiği, ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süresinde sunulan dilekçe ile borca itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
01/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının takip tarihi itibariyle alacağının 1.213.891,41 TL, 525.983,07 TL, 2.481,70 TL, 50.750,00 TL asıl alacaklar, (bu asıl alacaklardan 50.750,00 TL depo talebine konu gayri nakit alacak olup) 443,48 TL ve 168,32 TL BSMV, 8.869,42 TL ve 3.366,29 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.805.953,69 TL olduğu, alacağın 980.000,00 TL’lik kısmı ipotekle teminat altına alınmış olup, asıl borçlu şirket yönünden bu miktarın düşümü ile borcun 825.953,69 TL olduğu, ipotekli gayrimenkulün satışı dolayısıyla davacı bankanın hesabına takipten sonra davadan önce 27/01/2020 tarihinde 570.000,00 TL tutarında para girişi olduğu, bu miktarın TBK 100 maddesi hesabıyla düşümü sonucu 27/01/2020 tarihine göre yapılan hesaplamada asıl alacağın ticari kredilerden kaynaklı 1.150.467,05 TL ve ticari kredili mevduat hesabından kaynaklı 525.983,07 TL olmak üzere 1.676.450,12 TL olarak hesaplandığını, davacı tarafça dava dilekçesinde depo talep tutarı 55.625,00 TL ve vekalet ücreti 72.063,43 TL dahil dava tarihi itibariyle 1.669.512,56 TL talep edilmiş olup, taleple bağlı kalınarak dava tarihi itibariyle alacağın 1.669.512,56 TL olduğunu bildirmiştir.
Dosya kapsamından, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında 13/08/2012 tarih 770.000,00 TL, 06/11/2015 tarih 1.000.000,00 TL, 07/02/2017 tarih 1.000.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmeleri düzenlendiği, davalı …’ın her üç sözleşmeye de müteselsil kefil olduğu, 06/11/2015 ve 07/02/2017 tarihli sözleşmelerde kefalet limiti, kefalet tarihi ve kefaletin müteselsil olduğu hususunun el yazısıyla yazılmak suretiyle imzalandığı, davalı …’ın davalı şirketin ortağı olduğu, kredi sözleşmeleri kapsamında rotatif krediler, taksitli ticari kredi ve ticari kredili mevduat hesabından kaynaklı kredi kullandırıldığı, 13/08/2012 tarihli sözleşmenin 3.7 maddesi gecikme ve temerrüt faizi başlıklı olup 3.7.1 maddesi uyarınca müşterinin kredi borcunu ödeme tarihinde ödenmemesi veya borcun sözleşme kapsamında muaccel hale gelmesi halinde alacağın muaccel hale geldiği tarihten müşteriye yapılacak ihtarda belirtilen süre sonuna kadar geçecek süreye kadar cari en yüksek kredi faiz oranının %50 fazlası ile gecikme faizi uygulanacağının kararlaştırıldığı, ayrıca davalı asıl borçlu şirkete 25 adetlik çek karnesi verildiği, yasal yükümlülük tutarının 2019 tarihi itibariyle 50.750,00 TL olduğu, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek Beyoğlu 24. Noterliğinden ihtarnameler keşide edildiği, ihtarnamelerin her iki davalıya 08/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamelerde belirtilen 1 günlük sürenin eklenmesiyle temerrüdün 10/05/2019 tarihinde oluştuğu, asıl borçlu şirkete kullandırılan kredilerin 980.000,00 TL’sinin ipotekle teminat altına alındığı ve Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2019/6790 sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği, ipoteğin kefilin teminatını kapsamadığı, takip tarihi itibariyle borcun işlemiş faiz, BSMV ile birlikte toplam 1.805.953,69 TL olarak hesaplanmış olup asıl borçlu şirket için 980.000,00 TL’lik ipotek sebebi ile İİK’nın 45.maddesi hükmü gereğince ipotekle teminat altına alınmış olan aşan miktar yönünden ilamsız icra takibine geçilebileceği, 980.000,00 TL’nin düşümü ile davalı asıl borçlu şirketin borcunun takip tarihi itibariyle 825.953,69 TL olduğu, davalı borçlu kefil yönünden takip tarihinden sonra dava tarihinden önce 570.000,00 TL’lik 27/01/2020 tarihli tahsilat (ipotekli gayrimenkulün satışı dolayısıyla) nedeniyle takipten sonra dava tarihinden önceki ödeme nedeniyle bu durum da gözetilerek hesaplama yapılması gerektiği, buna göre yapılan hesaplama sonucunda 27/01/2020 tahsilat tarihi itibariyle asıl alacağın 1.676.450,12 TL olduğu, ancak dava dilekçesinde gayri nakit alacak ve vekalet ücreti 1.669.512,56 TL talep edilmiş olup taleple bağlı kalınarak ve gayri nakit alacak yönünden kredi sözleşmesinde kefil için depo talebine yönelik açık bir hüküm bulunmadığından kefilin gayri nakit alacağın deposundan sorumlu olamayacağı, ayrıca vekalet ücreti alacağının alacak hesabına davanın itirazın iptali davası olması ve niteliği de nazara alınarak katılamayacağı, bu nedenle takipte talep edilen 1.669.512,56 TL’den 55.625,00 TL gayri nakit ve 72.063,41 TL vekalet ücreti alacağı düşümü ile davalı kefil yönünden talep de nazara alınarak dava tarihi itibariyle 1.541.824,15 TL (1.669.512,56 TL – 55.625,00 – 72.063,41) asıl alacak üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 269,85 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 21/09/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.