Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1240 E. 2021/1011 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TC. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …..
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

……

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …….
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/06/2016
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/09/2021

Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda ek kararda yazılı nedenlerden dolayı davalılar vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen ek karara karşı davalılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; yürütülmekte olan ceza soruşturması kapsamında sulh ceza hakimliğince müvekkili şirkete, davalıların da aralarında bulunduğu yönetim kurulunun görevine son verilerek CMK’nun 133. maddesi kapsamında yönetici kayyumu atanmasına karar verildiğini,………tarafından yapılan incelemeler sonucunda alınan kararın davalılara ihtarname ile bildirildiğini, ihtarnamede …’nun 21/4 maddesi gereğince, halka açık … … Şirketlerinin ve bağlı ortaklıklarının 01/01/2009-30/09/2015 tarihleri arasında yaptıkları bağışlar ile ilgili olarak, … … Şirketlerinin ve bağlı ortaklıklarının 31/12/2015 tarihi itibariyle uğramış olduğu 170.537.246TL’lik zararın ödenmesinin talep edildiğini, söz konusu ihtarnamelere karşı davalılar tarafından gönderilen cevabi ihtarnamede ihtarnamelerde bahsi geçen … kararına karşı iptal davası açıldığı, bahsi geçen bağışlarla şirketin zarara uğradığı iddialarının gerçek olmadığı, bu nedenle herhangi bir ödeme yapılmasının söz konusu olmayacağının belirtildiğini, davalıların şirketi mevzuata aykırı işlem ve eylemler ile ‘örtülü kazanç aktarımı’ yoluyla doğrudan zarara uğrattıklarını belirterek şimdilik 50.000TL’nin 31/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kayyumların taraf sıfatlarının bulunmadığını, belirsiz alacak davası açılamayacağını, şirket genel kurulunda sorumluluk davası açılması ile ilgili bir karar alınmadığını, … kararına karşı idare mahkemesinde dava açıldığını, … … esas sözleşmesinde bağış yapılmasına ilişkin hüküm bulunduğunu, …’nun denetim raporunda halka açık şirketlerin ilişkili taraflarına yaptıkları bağışların örtülü kazanç aktarımı olarak değerlendirilmediğini, bağışların …… yasal ve genel kurul kararı çerçevesinde gerçekleştirildiğini, genel kurul kararına istinaden yapılan işlemlerde ise örtülü kazanç olmayacağını, bağışın vakfa yapılması nedeniyle ilişkili taraf işlemlerinin somut olayda mevcut olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE EK KARARI
Mahkemece, yargılama aşamasında alınan bilirkişi kök ve ek raporu ile ….’nin yönetim kurulu üyeleri olan davalıların kanuna ve mevzuata aykırı karar ve işlemleri ile 01/11/2011 tarihinde 10.384,62 TL ve 19/12/2011 tarihinde 2.000.000,00 TL tutarındaki bağışların ilişkili kurumlara yapıldığı, şirketin mamelekinde azalma meydana geldiğinin tespit edildiği, 2012-2015 yılları arasında söz konusu bağış tutarlarından dolayı uğranılan zararın 933.019,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 2.943.403,62 TL’nin 2.010.384,62 TL’sine 31/12/2015 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece nispi istinaf karar harcının ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının verilen kesin süre içerisinde ikmaline ilişkin işlem muhtırasının davalılar vekiline tebliğinden itibaren eksik harçların davalılar vekilince ikmal edilmediği gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair ek karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin kararına karşı yasal süre içerisinde adli yardım talebi ile istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, adli yardım kararı verilebilmesi için gereken yasal koşulların varlığı delilleri ile ortaya konmasına rağmen istinaf dairesince adli yardım talebinin reddine karar verildiğini, karara karşı itirazın reddedildiğini, HMK’nun 352. maddesi uyarınca istinaf dairesinin ön inceleme üzerine bir karar vermesi gerekmekte iken dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine kesin olarak karar verildiğini, bu durumun tarafların Yargıtay temyiz kanun yoluna başvuru hakkını engellediğini, dosyanın geldiği aşama itibarıyla istinaf başvurusuna ilişkin ilk derece mahkemesi kararının HMK hükümlerine aykırı olduğunu, mahkemenin dosyadan el çektiğini, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, müvekkillerinin üzerine kayıtlı taşınmazlarla ilgili herhangi bir tasarrufta bulunmalarının söz konusu olmadığını, tüm taşınmazlarla mal varlığını tedbir konulduğunu, buna ilişkin mahkeme kararlarının adli yardım talepli dilekçe ekinde sunulduğunu, istinaf harçlarının yatırılmasının fiilen mümkün olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi ek kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; anonim şirketin yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğundan kaynaklı zararın tazmini istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Dairemizin 09/06/2021 tarih ve …..Karar sayılı kararı ile;
“Davalılar vekili tarafından istinaf başvuru dilekçesinde adli yardım talep edilerek istinaf başvuru dilekçesi ile birlikte nispi istinaf karar harcı ile istinaf kanun yoluna başvurma harcı yatırılmamıştır. Adli yardım talebi Dairemizin 11/12/2020 tarih ve …. sayılı ara kararı ile HMK’nın 334. maddesi gereği reddedilmiştir. Davalılar vekili tarafından Dairemiz ret kararına yapılan itiraz Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 04/03/2021 tarih ve……. Karar sayılı kararı ile reddedilmek suretiyle adli yardım talebinin reddi kararı kesinleşmiştir. Bunun üzerine Dairemizce 6100 sayılı HMK’nun 344. maddesi gereğince istinaf kanun yoluna başvuru esnasında alınması gerekli olan 50.265,97 TL nispi karar harcı ile 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının ikmali için gereği yapılmak üzere ilk derece mahkemesine müzekkere yazılmış, anılan müzekkere üzerine işlem muhtırası davalılar vekiline 02/04/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, ancak verilen bir haftalık kesin sürede muhtıra ile bildirilen istinaf nispi karar harcı ile istinaf kanun yoluna başvurma harcı yatırılmamıştır.
Tüm bu nedenlerle davalılar vekilinin adli yardım talebinin reddedilmiş olması ve süresi içerisinde harç yatırılmadığından Dairemizce HMK’nun 352. maddesi gereğince HMK’nun 346/1 madde kapsamında istinaf başvurusunun yapılmamasına karar verme yetkisi bulunduğu görüşünde ise de, emsal Yargıtay kararı doğrultusunda 6100 Sayılı HMK’nın 346/1. maddesi gereğince gerekli kararın verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir (Emsal mahiyette Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 26/01/2021 tarih ve 2021/85 Esas 2021/463 Karar sayılı ilamı).” gerekçesiyle davalılar vekilinin adli yardım talebinin reddedildiği ve süresi içerisinde harç yatırılmadığından HMK’nun 346/1. maddesi gereğince gerekli kararın verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
Dairemizin anılan kararı üzerine ilk derece mahkemesince bu kez davalılar vekilinin verilen kesin süreyi içerir işlem muhtırasının usulüne uygun tebliğine rağmen kesin süre içerisinde eksik istinaf harçlarını ikmal etmediği gözetilerek davalılar vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair ek karar verilmiştir.
Emsal Yargıtay uygulaması 6100 Sayılı HMK’nın 346/1. maddesi gereğince eksik istinaf harçlarının ikmal edilmemesi durumunda karar verme yetkisinin ilk derece mahkemesinde olduğuna yöneliktir. Dairemizce emsal Yargıtay uygulaması gözetilerek dosya ilk derece mahkemesine geri çevrilmiştir.
Öte yandan davalılar vekilinin adli yardım talebi davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce incelenmiş olup, adli yardım talebinin reddine yönelik karar itiraz üzerine verilen karar ile kesinleşmiştir. Davalılar vekili ek karara yönelik istinaf talebi ile birlikte maktu istinaf karar harcı ile istinaf kanun yoluna başvurma harcını yatırmış olup, herhangi bir adli yardım talebi ileri sürülmemiştir. Dairemizin daha önceki istinaf incelemesi sırasında verilen adli yardım ret ara kararı kesinleştiğinden, kesinleşen ara karara yönelik istinaf itirazları bu aşamada yeniden değerlendirme konusu yapılamayacaktır.
Hal böyle olunca, mahkemece davalılar vekilinin eksik istinaf harçlarını usulüne uygun gönderilen işlem muhtırasına rağmen yatırmadıkları gözetilerek Dairemizin geri çevirme kararı üzerine davalılar vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına yönelik ek kararında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davalılar vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılması yönündeki ek kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalılar vekilinin ek karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar vekilinin ek karara yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/09/2021

……

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.