Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1224 E. 2021/994 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

…..

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/04/2021
NUMARASI …….
DAVA : Anonim Şirket Hisselerinin Pay Defterine Kaydı Ve Cezai Şart
DAVA TARİHİ : 23/07/2020
KARAR TARİHİ : 09/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/09/2021

Taraflar arasındaki anonim şirket hisselerinin pay defterine kaydı ve cezai şart istemlerine ilişkin dava kapsamında ihtiyati tedbir talebinin kabulüne yönelik olarak verilen ara karara karşı davalılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili 22/02/2021 tarihli talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin sözleşmeden kaynaklı tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği hususu göz önüne alındığında müvekkilinin hak kaybına uğramamasının ve ileride telafisi mümkün olmayan durumlara sebebiyet verilmesinin önüne geçmek amacıyla … A.Ş.’nin hisselerinin üçüncü kişiler adına devir ve temliki’nin önlenmesi için HMK’nın 389. vd. maddeleri kapsamında şirket hisseleri üzerine tedbir konulmasını, … A.Ş.’nin proje finansmanı için ve özellikle müvekkilin de … Şirketi lehine kefaletini ortaya koyduğu ….. ile yapılan Genel Kredi Sözleşmesine göre şirketin borçlandırıcı işlem yapmasının önüne geçilebilmesi için HMK’nın 389. vd. maddeleri kapsamında gerekli tedbirlerinin alınmasını talep ettiğini, 23/07/2020 tarihinde mahkememize ibraz edilen dava dilekçesi ile talep edilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi sonrasında, davalıların dava konusu şirket iş ve işlemlerinde kötü niyetli davranışlar sergilediğini, şirketi zarara uğratma kastı içerisinde bulunduklarına dair bilgi ve belgelere muttali olması hasebiyle söz konusu belgelerin sunmakla; HMK’nın 389 ve devamı maddeleri kapsamında müvekkilinin hakkının elde edilmesini tamamen imkansız hale getireceği ve gecikme halinde ciddi zararların doğumuna sebebiyet vereceğinden … A.Ş. Hisselerinin üçüncü kişilere devrinin ve temlikinin önlenmesi ile şirketin borçlandırıcı işlem yapmasının önüne geçilmesini teminen teminatsız veya takdir olunacak uygun bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 02/03/2021 tarihli ara karar ile dava ve talep dilekçesi içeriği, sunulan deliller, tüm dosya kapsamı itibariyle ve hisse devrine konu bedelin ödenmiş olması hususunun taraflar arasında ihtilaflı olmaması da dikkate alındığında, HMK’nun 389 vd. maddeleri gereğince, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi nedeniyle, davacı vekilinin hisseler üzerine tedbir konulması talebinin kabulü ile, davalı … A.Ş’nin devre konu %50 hissesinin üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için, takdiren teminatsız olarak, dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir konulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle “Davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile; davalı … A.Ş’nin devre konu %50 hissesinin üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için, takdiren teminatsız olarak, dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.
Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen davalılar vekili 04/03/2021 tarihli itiraz dilekçesi ile; 23/07/2020 tarihli ara kararı ile HMK madde 389 vd. Maddelerindeki koşullar oluşmadığından davacının tedbir talebinin reddine karar verildiğini, bunun üzerine davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğunu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 07/12/2020 tarih ve …. Sayılı ilamı ile kararın dava şartlarının eksik olması gereğince tamamen usulü gerekçelerle kaldırılmasına karar verildiğini, daha sonra mahkememizce 08/02/2021 tarihli ara karar ile “dosya kapsamı itibariyle HMK’nun 389.maddesinde belirtilen şartların oluştuğuna dair mahkememize kanaat gelmediği, gibi HMK’nun 390/3.maddesine göre yaklaşık ispat koşullarının da oluşmadığından tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir” şeklinde davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiğini, davacı tarafından 22/02/2021 tarihinde herhangi bir yeni belge ya da yeni iddia dahi ileri sürülmeden önceki iddia ve belgelerle tekrar haksız ve hukuka aykırı olarak ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğunu ve mahkememizce 02/03/2021 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir kararının kabulüne karar verildiğini, kararın açıkca hukuka aykırı olduğunu, tedbir talep eden tarafın dilekçesinde davanın esası hakkında kendisinin haklı olduğunu yaklaşık olarak ispat etmesi gerektiğini, mahkememizce herhangi bir yargılama yapılmadan, bilirkişi raporu alınmadan dosyanın esasına ilişkin karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, verilen kararın kendi içerisinde çelişmekte olup verilen ihtiyati tedbir kararının müvekkili şirketlerin işleyişinin durmasına sebep olabilecek nitelikte olduğunu, davacının tedbir talebinin ne resmi belgeye ne de kesin bir delile dayanmadığını, bu derece büyük zararlara sebep olacak tedbir kararının teminatsız olarak verilmesinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğun belirterek ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; 01/04/2021 tarihli ara karar ile dava ve talep dilekçesi içeriği, sunulan deliller, tüm dosya kapsamı itibariyle ve hisse devrine konu bedelin ödenmiş olması dikkate alındığında, HMK’nun 289 vd. maddeleri gereğince, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verildiği, bu durumda eldeki dosya kapsamı ve sunulan deliller itibariyle, davacı lehine ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat kuralı şartlarının oluştuğu (HMK’nun 390/3.maddesine göre) kanaatine varıldığı, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat kuralının yeterli olduğu, ihtiyati tedbir hususunda genel hüküm olan HMK’nun 389. vd maddeleri uyarınca hal ve şartların değişmesi durumunda ihtiyati tedbirin mahkemece değiştirilip kaldırılabileceği nazara alındığında, verilen tedbir kararının yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin tedbire vaki itirazının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbirin kabulü ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Mahkemece 08/02/2021 tarihli ara kararı ile davacının tedbir talebinin reddine karar verildiğini, davacı tarafından aynı iddia ve belgelerle yeniden tedbir talep edilmiş olmasına rağmen ve tedbir talebinin reddine karar verilmesinden yaklaşık 3 hafta sonra 02/03/2021 tarihli ara karar ile bu kez davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verildiğini, dosyada hangi belge doğrultusunda ihtiyati tedbir kararı verildiği hususunun anlaşılamadığını, mevcut durumda yeni bir değişim meydana gelmediğini, bu nedenle ihtiyati tedbir talebinin reddi gerekirken kabulü kararının hatalı olduğunu, ayrıca davacının 22/02/2021 tarihli talep dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmeden karar verildiğini, savunma haklarının kısıtlandığını,
Herhangi bir yargılama yapılmadan, bilirkişi raporu alınmadan dosyanın esasına ilişkin karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kendi içerisinde çeliştiğini ve verilen ihtiyati tedbir kararıyla müvekkili şirketlerin işleyişinin durmasına sebep olacak nitelikte olduğunu,
Ayrıca ihtiyati tedbir kararının teminatsız olarak verilmiş olmasının da usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, ihtiyati tedbirin kabulüne ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
HMK’nın 389/1. maddesinde; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği,”
HMK’nın 391/1. maddesinde; “Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebileceği,
HMK’nın 391/2. maddesinde İhtiyati tedbir kararında;
a) İhtiyati tedbir talep edenin, varsa kanuni temsilcisi ve vekilinin ve karşı tarafın adı, soyadı ve yerleşim yeri ile talep edenin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası,
b) Tedbirin, açık ve somut olarak hangi sebebe ve delillere dayandığı,
c) Tereddüde yer vermeyecek şekilde, neyin üzerinde ve ne tür bir tedbire karar verildiği,
ç) Talepte bulunanın, ne tutarda ve ne türde bir teminat göstereceği,
yazılır.
HMK’nın 391/3. (28/07/2020 tarihinde değişik) maddesinde; ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı gerekçeli olarak verileceği ve bu karara karşı kanun yoluna başvurulabileceği, yüzüne karşı aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen tarafın da kanun yoluna başvurabileceği, bu başvuruların öncelikle inceleneceği ve kesin olarak karara bağlanacağı,
HMK’nın 392/1. maddesinde; “İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebileceği”,
Aynı yasanın 394. maddesinde “Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebileceği, ihtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı tarafın hazır bulunmaması halinde tedbire ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak kararı veren mahkemeye itiraz edebileceği, itiraz eden dilekçe ile itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazın dayanağı olan tüm delilleri eklemek zorunda olduğu, mahkemenin ilgilileri dinlemek üzere davet edeceği, gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yapılarak karar vereceği, itiraz hakkında verilen karara karşı da kanun yoluna başvurulabileceği” şeklinde düzenlemeler mevcttur.
Anayasanın 141,III hükmüne göre, “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” Gerekçe, kararın denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenebilmesi açısından önemli bir işlev görür.
Somut olayda, davacı yanca HMK’nın 389 ve devamı maddeleri gereğince davalı … Anonim Şirketi hisselerinin 3.kişilere devrinin ve temlikinin önlenmesi ile şirketin borçlandırıcı işlem yapmasının önüne geçilmesi ve teminen ihtiyati tedbir talep edildiği, mahkemece de sunulan deliller, tüm dosya kapsamı itibariyle ve hisse devrine konu bedelin ödenmiş olması hususunun taraflar arasında ihtilaflı olmaması dikkate alınarak HMK’nın 389 vd. maddeleri gereğince, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi nedeniyle, davacı vekilinin hisseler üzerine tedbir konulması talebinin kabulü ile davalı … A.Ş’nin devre konu %50 hissesinin üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için, takdiren teminatsız olarak, dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş ise de, ilk derece mahkemesinin ara kararında ve itiraz yargılaması sonunda verilen karardan teminatsız tedbir kararına itiraz olduğunun belirtilmesine rağmen gerekçede yer verilmemesinin; HMK’nın 392/1.maddesi gereğince teminat alınmamasının gerekçesinin yazılmaması usul ve yasaya aykırıdır.
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince teminat alınmama gerekçesine ilişkin HMK’nın 391/2-3 ve 392/1. maddelerine uygun şekilde gerekçeli ara kararın yazılması ve taraflara tebliği ile istinaf yoluna başvurması halinde gönderilmesi için dosyanın davalılar vekilinin diğer istinaf sebeplerinin incelenmeksizin ilk derece mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin 07/04/2021 tarihli ihtiyati tedbir ara kararında teminat alınmamasına yönelik gerekçeli ara kararın yazılması için dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
2-Kararın niteliği gözetilerek ihtiyati tedbir talep eden davalılar tarafından yatırılan 118,60 TL maktu istinaf karar harcı ve 324,40 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 442,80 TL’nin ihtiyati tedbir talep eden davacılara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda HMK’nın 352. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/09/2021

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.