Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1210 E. 2022/438 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
….
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/05/2021
NUMARASI :….
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2021
KARAR TARİHİ : 07/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/04/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın feragat nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan ticari kredi alacağının keşide edilen kat ihtarına rağmen ödenmediğini, davalı tarafından söz konusu kredi sözleşmesinin müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, kredi alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itiraza haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dayanak kredi sözleşmesinin kefili olmadığı gibi 17.01.2017 tarihinde davacı banka yetkilileri ile düzenlenen muvafakatname ile müvekkilinin kefaletinin sonlandırıldığını savunarak davanın reddine, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince, davacı vekili 22/02/2021 tarihinde UYAP üzerinden gönderdiği dilekçe ile asıl dosyası olan 2021/98 esas sayılı dosyasında davalı … yönünden davadan feragat ettiklerini beyan ettiği, dosyada mevcut vekaletnameye göre davacı vekilinin davadan feragat yetkisinin bulunduğu, davacı vekilinin HMK’nin 309/4. maddesine uygun feragat beyanı doğrultusunda davanın ve davacının takip yapmakta ve dava açmakta kötü niyetli olmaması nedeniyle kötü niyet tazminatı talebinin reddine, dava ve hüküm tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 5/1 ve 6/1. maddeleri dikkate alınmak suretiyle davalı vekili yararına vekalet ücretine hükmedilmesine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın feragat nedeniyle reddine, davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 5/1. ve 6/1. maddesi uyarınca yarı oranında hesaplanan 2.040,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; feragat tarihinde davalıya henüz dava dilekçesi tebliğ edilmemiş olup feragat tarihinden yaklaşık 1 ay sonra 16.03.2021 tarihinde davalı vekili tarafından dosyaya vekaletname sunulduğunu, feragat beyanı tarihinde davalı vekili bulunmadığından davalı yararına vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiğini, zira feragat beyanının dava dosyasına girdiği andan itibaren hüküm doğuracağından ve feragat tarihinde davalı kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden, karşı taraf vekili lehine vekalet ücreti hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince davalı yararına hükmedilen vekalet ücretinin kaldırılmasını istemiştir. kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, dava dışı şirketin asıl borçlu, davalının müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırıldığı ileri sürülen ticari kredi alacağının davalıdan tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, davadan feragat sebebiyle vekil ile yargılamada temsil olunan davalı yararına vekalet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. (HMK 307) Feragat iradesinin mahkemeye bildirildiği tarihte kesin hükmün bütün neticeleri husule gelir. (HMK 311) Karşı tarafın kabulüne veya mahkemenin muvafakatine de bağlı değildir.(HMK 309/2)
Davacı vekili yargılama sırasında UYAP üzerinden göndermiş olduğu elektronik imzalı 22.02.2021 tarihli dilekçesi ile takip konusu borç yönünden kefaleti bulunmayan … hakkında açılan davada feragat ettiklerini bildirmiştir. Davadan feragat beyanı sunan Av. …’ün vekaletnamesinde davadan feragate yetkisinin olduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili UYAP ortamında, 16.03.2021 tarihinde elektronik imzalı olarak cevap dilekçesini, ayrıca, işbu dosyanın tefrik edildiği anılan mahkemenin 2021/98 tarihli dava dosyasına davalı vekili tarafından vekaletnamenin ibraz edildiğine dair UYAP üzerinden 16.03.2021 tarihli elektronik imzalı dilekçe ve vekaletname sunmuştur. Şu halde davacının davadan feragat ettiği 22.02.2021 tarihi itibarıyla davalı vekili tarafından sunulmuş vekaletname ve cevap dilekçesi bulunmamaktadır. Mahkemece her ne kadar davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmiş ise de, feragat beyanı mahkemeye ulaştığı andan itibaren hüküm ifade edecek olup, vekili tarafından feragatten önce herhangi bir hukuki yardımda bulunulmadığı halde davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Nitekim Yargıtay 6. HD’nin 18.06.2009 tarihli 2009/2586 E.-2009/5855 K. Sayılı kararı, Yrg. 3. HD’nin 30.05.2018 tarihli 2016/19798 E.-2018/6076 K. Sayılı emsal nitelikteki kararları da bu yöndedir. Bu durumda davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile duruşma açılmasına gerek görülmeksizin ilk derece mahkemesince verilen karar davalı lehine hüküm altına alınan vekalet ücreti ve henüz ilk celseden önce davadan önce feragat edildiğinden 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. Maddesi gereği alınması gereken 1/3 maktu karar ve ilam harcı yerine davacı aleyhine hükmedilen tam maktu karar ve ilam harcı yönünden HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereği kaldırılarak davanın esası hakkında yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A) 1-Davacı vekilinin istinaf başvuru sebebinin KABULÜNE,
2-Ankara 14.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/05/2021 tarihli ve 2021/298 Esas-2021/372 Karar sayılı Kararının davalı lehine hüküm altına alınan vekalet ücreti yönünden HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
B) 1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi’nin 22. Maddesi hükmü gereği alınması gereken 1/3 harç oranı 26,9 TL karar ve ilam harcı ile 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 107,6 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Dosya kapsamına yatırılan herhangi bir gider ya da delil avansı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
C) 1-İstinafa başvuran davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf maktu karar harcı ile 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
2-İstinafa başvuran davacı tarafından yatırılan 34,50 TL dosya gönderme ücretine ilişkin istinaf giderinin kaldırma kararının niteliği gözetilerek davacı üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.07/04/2022

….

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.