Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1207 E. 2023/870 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1207 Esas 2023/870 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1207
KARAR NO : 2023/870

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/06/2021
NUMARASI : 2019/536 Esas 2021/456
DDAVACI :
VEKİLLERİ
DAVALI
VEKİLLERİ

DAVA : Alacak ve Blokenin Kaldırılması
DAVA TARİHİ : 25/10/2019
KARAR TARİHİ : 07/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/06/2023

Taraflar arasındaki alacak ve blokenin kaldırılması istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankada bulunun hesabına haksız bloke konulduğundan bunun tespiti ile bloke konulan 137.000,00 TL’nin blokenin konulduğu tarihten itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, bankacılık yasal düzenleme gereği bu tür işlemlerin yapılabilmesi için hesap sahibinin bankayı talimatlandırması gerektiğini, davacı tarafın 01/08/2019 tarihinde bankalarında bulunan hesabındaki tutarın türk lirasına çevrilmesini talep ettiğini, davacı ile yapılan görüşmeler neticesinde kur üzerine anlaşma sağlanmış, 5.180,000 Euro ‘nun 6.1335 kur fiyatı üzerinden işlem yapılmasını talep edildiğini, işlemler yapılırken döviz piyasasında aksiyonlar alındığını, kurdan daha yukarı yönlü hareket etmesi nedeniyle davacı tarafından döviz alıp satım işlemleri internet bankacılığından gerçekleştirildiğini, davacı tarafın iyi niyetten yoksun olarak müvekkili bankayı zararı uğratacak işlemler gerçekleştirdiğini, hazine pozisyon iptalinden kaynaklı müvekkili davalı bankanın 137.000 TL zararın gerçekleştiğini, hazine işlemleri başlatılması nedeniyle gecikme yaşandığını, saat 16:30 itibariyle tüm tanımlamalar yapıldığını, ancak firmanın 16:36 itibariyle internet bankacılığından döviz alım satımı gerçekleştirdiğini, bu nedenle usulsuz ve hukuka aykırı davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; tüm dosya kapsamı, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre bilirkişiden alınan rapora göre, davalı bankanın davacı müşterinin internet bankacığından EUR satışlarını yapması sonucu 137.000,00 TL zarara uğradığını ifade ederek, noter kanalları ihtarname göndererek zararın giderilmesini talep ettiği ve talebi yerine getirmeyen müşterinin mevduat hesabına 137.000,00 TL limitli bloke koyduğunun tespit edildiği, davalı bankanın oluşan kur zararının müşteri sorumluluğunda olmadığı, bilirkişi raporu gerekçeli ve denetemi açık olup karar ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan, buna göre davanın kabulüne bloke konulan 137,000,00 TL tazminatın, bloke konulan 09/08/2019 tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Bankacılık yasal düzenleme gereği bu tür işlemlerin yapılabilmesi için hesap sahibinin bankayı talimatlandırması gerektiğini, davacı tarafın 01/08/2019 tarihinde bankalarında bulunan hesabındaki tutarın türk lirasına çevrilmesini talep ettiğini, davacı ile yapılan görüşmeler neticesinde kur üzerine anlaşma sağlanmış, 5.180,000 Euro ‘nun 6.1335 kur fiyatı üzerinden işlem yapılmasını talep edildiğini, işlemler yapılırken döviz piyasasında aksiyonlar alındığını, kurdan daha yukarı yönlü hareket etmesi nedeniyle davacı tarafından döviz alıp satım işlemleri internet bankacılığından gerçekleştirildiğini, davacı tarafın iyi niyetten yoksun olarak müvekkili bankayı zararı uğratacak işlemler gerçekleştirdiğini, hazine pozisyon iptalinden kaynaklı müvekkili davalı bankanın 137.000,00 TL zararın gerçekleştiğini, hazine işlemleri başlatılması nedeniyle gecikme yaşandığını, saat 16:30 itibariyle tüm tanımlamalar yapıldığını, ancak firmanın 16:36 itibariyle internet bankacılığından döviz alım satımı gerçekleştirdiğini, Hazineden opsiyon alınmasından ötürü internet alım satım gerçekleştirdiği takdirde zarar yazılacağının belirtildiğini ve müvekkili banka tarafından Kahramanmaraş Yenice Noterliğinden takas / mahsup hakkını kullanacağına ilişkin ihtar çekildiğini, davacının da bankacılık hizmet sözleşmesi kapsamında takas / mahpus hakkının bulunduğunu bildiğini, davacının basiretli davranmadığını, usulsuz ve hukuka aykırı davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; davacının davalı bankada bulunun hesabındaki 137.000 TL ‘ye konan haksız blokenin kaldırılması istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Bankacı ve mali müşavir bilirkişilerden oluşan heyetten alınan raporda özetle; davacı müşterinin 01/08/2019 tarihinde saat 14:22 ile 14:26 saatleri arasında hesabına 5.180.000 EURO aktardığını, davacı müşterinin davalı … Şubesine EFT yapabilmek için EURO satış talimatını telefonla iletip karşılığında da 6.1335 TL kur fiyatı teklifi aldığını ve 01/08/2019 tarihinde yazılı talimatla 6.1335 TL kurdan bozdurulmasını talep ettiğini, davacı müşterinin saat 16:36’ya kadar işleminin yapılmaması üzerine satışlarını internet bankacılığı aracılığıyla 16:36 ile 17:06 saatleri arasında peyder pey gerçekleştirerek 4.150.000,00 TL satış yaptığını, davalı … …Şubesi’nin 6.1335 TL fiyatla pozisyon açtığı, davacı müşterinin ise internet bankacığından EURO satışlarını yapması sonucu 137.000,00 TL zarara uğradığını, noter kanalı ile ihtarname göndererek zararın giderilmesini talep ettiğini ve talebi yerine getirmeyen müşterinin mevduat hesabına 137.000,00 TL limitli bloke koyduğunun tespit edildiğini, davalı bankanın oluşan kur zararının müşteri sorumluluğunda olmadığı, davacı müşterinin söz konusu işlemin gerçekleşmesi için azami süreden çok daha fazla beklediği belirtilmiştir.
Somut olaya gelince, davacı ile davalı banka arasında bankacılık hizmet sözleşmesi imzalandığı, davalı banka tarafından davacının hesabında bulunan 137.000,00 TL’ye konulan blokenin haksız ve hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle eldeki dava açılmıştır. Dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyetinin raporunda da belirtildiği üzere davacı yanın dosyaya sunulan hesap ekstresinden de anlaşılacağı üzere 01/08/2019 tarihinde 14:22 ile 14:26 saatleri arasında hesabına 5.180.000 EURO aktardığı, söz konusu Euro’nun 6.1335 Kurdan bozulması hususunda davalı bankadan teklif aldığı ve bu miktar üzerinden hesapta bulunan Euro’nun bozdurmasını talep ettiği, davacının hesabına 5.180.000 Euro’yu 14:26’da aktarmasına rağmen davalı bankaca saat 16:36’ya kadar herhangi bir işlem yapılmadığından davacı tarafından söz konusu işlemin 16:36 ile 17:06 arasında 4.510.000 TL’lik satış yapıldığı, davalı bankaca yapılan bu satıştan ötürü 137.000,00 TL zararının bulunduğu iddiasıyla davacının davalı bankada bulunan hesabı üzerine bloke konulmuş ise de, bilirkişi heyetinin raporunda da belirtildiği üzere davacının söz konusu işlemin gerçekleştirilmesi için davalı bankayı azami süreden çok daha fazla bir süre beklediği, buna rağmen işlemin gerçekleştirilmediğinden internet bankacılığını kullandırmak suretiyle işlemini gerçekleştirdiğinden davalı bankanın oluşan kur zararından davacının herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı anlaşılmakla açılan davanın kabulüne yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Öte yandan, ilk derece mahkemesince bloke konulan 137.000,00 TL tazminatın bloke konulan 09/08/2019 tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ise de, söz konusu kararda ticari faiz denilmek suretiyle infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulduğundan, davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının faizi türü yönünden kaldırılması gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni gözetilerek kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının faiz türü yönünden kaldırılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni gözetilerek KABULÜ ile,
Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/06/2021 tarih ve 2019/536 Esas 2021/456 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca faiz türü yönünden KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜ ile
Bloke konulan 137,000,00 TL’nin 09/08/2019 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 9.358,47 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 2.339,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.018,85 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 2.239,62 TL peşin harç il 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.284,02‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan posta, davetiye ve bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.746,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Davanın kabul edilen kısmı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre takdir ve tayin olunan 16.965,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca tarafça yatırılan gider avansından dosyada kalan kısmın talep halinde yatırana iadesine,
B)1-Davalı taraftan istinaf karar harcı olarak alınan 2.344,3‬0 TL harcın talep halinde davalıya iadesine,
2-Kararın kaldırma gerekçesi gözetilerek davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.07/06/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.