Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1171 E. 2021/970 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
….

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ :… BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :18/06/2021
NUMARASI ….
TALEP : Şirkete Temsil Kayyımı Atanması
TALEP TARİHİ : 12/02/2021-24/04/2021
KARAR TARİHİ : 14/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/07/2021

Taraflar arasındaki şirkete temsil kayyım atanması istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen hükme davacılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin … … A.Ş.’nin ortağı olduklarını, davalılar tarafından şirketin zarara uğratıldığını, ayrıca davalıların eylemleri nedeniyle davacılarında zarar gördüğünü iddia ederek davacıların haklarını korumak, kendilerine verilen zararları sorumlulardan tahsil edebilmek için davaya katılmak üzere dava dışı … … A.Ş.’ne temsil kayyımı atanmasını ve kayyımın görevlerinin tanımlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, temsil kayyımı atanması istenen şirketin davada taraf olmadığı, dosyadaki şimdilik var olan bilgi ve belgelere göre yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı gibi dava dışı şirkettin organlardan yoksun kalmadığı ve yönetim boşluğu olmadığı gerekçesiyle davacıların temsil kayyımı atanması talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Kayyımı atanmasını talep eden davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalıların müvekkillerine karşı hasmane bir tutumla şirketten tasfiye etmeye çalıştıklarını, bilgi alma ve defterleri inceleme haklarının ihlal edildiğini, davalıların şahsi çıkarları için şirketi zarara uğrattıklarını, açılan davada davalıların şirkete ait belgeleri ibraz edip etmeyeceklerinden emin olmadıklarını, davalıların şirkete ait kaynakları kendi kurdukları şirkete aktardıklarını, şirketin ticari defterleri üzerinde oynama yaptıklarını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; şirkete temsil kayyımı atanması istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
HMK’nun 389/1 maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 390/3.maddesinde tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
Gerek 6102 Sayılı TTK ve gerekse özel yasalarda limited şirkete temsil kayyımı, atanmasına ilişkin bir hüküm bulunmamakla birlikte 6102 Sayılı TTK’nın 1. maddesinde “Türk Ticaret Kanununun, Türk Medeni Kanununun ayrılmaz bir parçası” olduğuna ilişkin hükmü karşısında konu ile ilgili 4721 Sayılı TMK hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
Türk Medeni Kanunun 426 maddesinde düzenlenen temsil kayyımlığı müessesesi, gerçek kişiler esas alınarak getirilmiş bir kurum olmakla birlikte tüzel kişiler içinde temsil kayyımı atanabileceği gerek öğretide (Türk Medeni Hukukunda Kayyımlık-Mustafa Alper Gümüş-Sh. 103) ve gerekse yargı kararlarında (Yargıtay 11.H.D. 1988 tarih 65-3848 sayı vb.) kabul görmektedir.
Türk Medeni Kanunu’nun 403/2. maddesinde kayyımın, belirli işleri görmek veya malvarlığını yönetmek için atanacağı, 426. maddesinde vesayet makamının, aşağıda yazılı olan veya kanunda gösterilen diğer hallerde ilgilisinin isteği üzerine veya re’sen temsil kayyımı atayacağı, kayyım atamasının yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine bir engel olmayacağı, 427. maddesinde ise bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa kayyım atanacağına ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.
Somut olayda, temsil kayyımı atanması istenen şirketin davada taraf olmadığı, dava dışı şirketin organlardan yoksun kalmadığı ve yönetim boşluğu olmadığı gibi davadaki talebin alacak istemine ilişkin olması hususu gözetildiğinde ilk derece mahkemesince dosyadaki bilgi ve belgelere göre yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin temsil kayyımı atanması talebinin reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinafa başvuran ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar harcı başlangıçta peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14/07/2021

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.