Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1156 E. 2023/1504 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1156 Esas 2023/1504 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1156
KARAR NO : 2023/1504

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :20/05/2021
NUMARASI :2018/907 Esas 2021/506 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ :
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2018
KARAR TARİHİ : 26/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2023

Taraflar arasındaki alacağa ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankanın müşterisi olduğunu, 2013-2016 yılları arasında farklı tarihlerde toplam 9 tane ticari kredi kullandığını, 2016 yılı şubat ayında müvekkilinin davalı bankadan kullandığı tüm kredileri kapatmak istediğini, müvekkilinin davalı bankaya başvurduğunda davalı bankanın 10.02.2016 tarihli yazı ile 9 kredinin toplam kapama tutarının 112.910,00 TL olduğunu bildirdiğini, müvekkilinin bankaya gittiğini ve 113.500,00 TL parayı banka hesabına yatırdığını, davalı bankanın kapatma işlemlerini yaptığını daha sonra müvekkiline kapatma için 22.200,00 TL daha para gerektiğini, eğer bu parayı yatırmazsa kredi kapatma işleminin gerçekleştirilmeyeceğinin bildirildiğini, müvekkilinin bu parayı yatırdıktan sonra kredi kapatma işlemlerinin tamamlandığını, müvekkilinin istemi üzerine verilen hesap özetinde her kredi için ayrı ayrı kredi temdit komisyonu adı altında para alındığının görüldüğünü, alınan kredi temdit komisyonlarının toplam miktarının 5.973,87 TL olduğunu, alınan bu bedelin hukuka aykırı olduğunu ve hiçbir hizmetin karşılığı olmadığını, müvekkilinden alınan bedellerin tamamen mevzuata ve hukuka aykırı olduğunu, fahiş miktarlar olduğunu, müvekkilinden alınan 22.000,00 TLnin nasıl hesaplandığının belli olmadığını, müvekkilinden 1.050,00 TL ipotek fek masrafı alındığını, hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinden farklı zamanlarda farklı isimler altında yüklü miktarda para alındığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TLnin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 19.03.2021 tarihli dilekçesi ile dava değerini 7.218,15 TL’ye artırmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacının, davalıdan 2013-2016 döneminde 9 adet taksitli ticari kredi kullandığı, davacının 16.02.2016 tarihinde kullandığı 9 adet krediyi vadesinden önce kapattığı, davalı bankanın davacıdan 15.02.2016 tarihinde 113.500,00-TL ve 16.02.2016 tarihinde 22.200,00-TL olmak üzere toplam 135.700,00-TL tahsil ederek dava konusu kredileri TT-2053 numaralı kredinin 13. taksitini (679,75-TL) ve 5.973,87-TL “kredi temdit komisyonu” adı altında masrafları da keserek 128.924,05-TL anapara ve işleyen faiz tutarı ile birlikte kapattığı, dava konusu 9 adet kredinin 128.924,05-TL bedel ile kapatılmasında herhangi bir hata bulunmadığı, 16.02.2016 tarihinde tahsil edilen 22.200,00-TL bedelin kredi kapatma işlemlerinde kullanıldığının tespit edildiği, temdit işleminin bir borcun ifası için ya da bir işlemin yerine getirilmesi için tayin edilmiş bulunan sürenin (vadenin) yeni bir zaman dilimi eklenmek suretiyle uzatılması işlemi olduğu, 15.02.2016 ve 16.02.2016 tarihli işlemlerin temdit işlemi olmadığı, kredilerin vadesinden önce kapatılması işlemi olduğu, mahkemece seçilen 5 bankaya yazılan müzekkereye cevap veren 3 bankanın “kredi temdit komisyonu” adı altında bir ücret kesintisi yapmadıkları, davalı bankanın davacıdan toplam 5.973,87-TL temdit ücreti tahsilatının yerinde olmadığı ve iade edilmesi gerektiği, davacıdan 10.08.2016 tarihinde tahsil edilen 1.050,00-TL ipotek fek ücreti için yapılan araştırmada 5 bankanın cevabi müzekkerelerinden dava konusu ipotek fek ücreti ortalamasının 480,00-TL olması sebebi ile davalı bankanın davacıdan fazladan tahsil ettiği (1.050,00-TL – 480,00-TL) 570,00-TL ‘nin iade edilmesi gerektiği, kullanılan kredilerin 16/02/2016 tarihi itibariyle kapatıldığından bu tarihten itibaren davacının kredi kapsamındaki hayat riskinin sona ermesi nedeniyle kullanılmayan tarihlere ilişkin hayat sigorta pirimlerinin iade edilmesi gerektiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile 5.973,80 TL kredi temdit komisyonunun 16/02/2016 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte, 570 TL ipotek fek ücretinin 10/08/2016 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte, 194,35 TL olan sigorta prim ücretine (toplam 6.738,15 TL) dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinin 34.9.maddesi, yürürlükteki mevzuat ve bankacılık teamülleri ile yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre müvekkili bankanın erken kapama komisyonu talep etmesinin hukuka aykırı olmadığını, davacının ödediği erken kapama komisyonlarının iadesini istemesinin iyiniyetli ifa anlayışına ters düştüğünü, tahsil edilen erken kapama ücretinin fahiş olmadığını, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, davacı tarafından erken kapama ücreti ve sigorta pirimlerinin iadesinin yazılı olarak talep edilmediğini, ipotek fek ücretinin tapuda gerçekleştirilen masraflar dahilinde alındığından iade edilemeyeceğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan alacak davasıdır.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi, çekilen kredilere ilişkin hesap ekstreleri, kesilen komisyonlara ilişkin belgeler, bankalara yazılan müzekkere cevapları, bilirkişi raporları vs deliller dosya arasında mevcuttur.
Dosya kapsamından, davacı … ‘nin davalı … Bank’tan 2013-2016 döneminde 9 adet taksitli ticari kredi kullandığı, davacının 16.02.2016 tarihinde kullandığı 9 adet krediyi vadesinden önce kapattığı, davalı … Bank dava dosyasına da sunulan banka yetkililer tarafından imzalanmış 10.02.2016 tarihli yazı ile davacıya dava konusu 9 adet kredinin 112.910,00-TL ye kapatılacağını bildirdiği, davalı bankanın davacıdan 15.02.2016 tarihinde 113.500,00-TL ve 16.02.2016 tarihinde 22.200,00-TL olmak üzere toplam 135.700,00-TL tahsil ederek dava konusu kredileri TT-2053 numaralı kredinin 13. taksitini (679,75-TL) ve 5.973,87-TL “kredi temdit komisyonu” adı altında masrafları da keserek 128.924,05-TL anapara ve işleyen faiz tutarı ile birlikte kapattığı, bilirkişi tarafından yapılan hesaplama ile de tespit edildiği üzere dava konusu 9 adet kredinin 128.924,05-TL bedel ile kapatılmasında herhangi bir hata bulunmadığı, 16.02.2016 tarihinde tahsil edilen 22.200,00-TL bedelin de kredi kapatma işlemlerinde kullanıldığı, temdit işleminin bir borcun ifası için ya da bir işlemin yerine getirilmesi için tayin edilmiş bulunan sürenin (vadenin) yeni bir zaman dilimi eklenmek suretiyle uzatılması işlemi olup, 15.02.2016 ve 16.02.2016 tarihli işlemlerin temdit işlemi olmadığı, kredilerin vadesinden önce kapatılması işlemi olduğu, mahkemece yapılan araştırmada seçilen 5 bankadan gelen müzekkere cevaplarında “kredi temdit komisyonu” adı altında bir ücret kesintisi yapılmadığının bildirildiği, davalı bankaca davacıdan alınan temdit komisyon ücretinin kredi temdit hesaplarında muhasebeleştirildiği, böylelikle söz konusu ücretin erken kapama komisyonu olarak alındığına dair davalı savunmasının yerinde olmadığı, yine bankaca tahsil edilen ipotek fek ücreti miktarının daha fazla olduğunun davalı bankaca ispatlanamadığı anlaşılmakla davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin sigorta pirimlerinin iadesine yönelik istinaf itirazlarının incelenmesine gelince; 31.03.2019 tarihli raporunda da belirttiği gibi sigorta şirketlerinin bankadan tamamen ayrı, tüzel kişi tacirler olduğu, davacının hayat sigortası ve emeklilik poliçelerinin … A.Ş. tarafından yapıldığı, davacının öncelikle sigorta primlerini kredileri erken ödediği tarihte bu şirketten talep etmesi gerektiği, davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde delil olarak sunduğu 30.05.2016 tarihli yazılı dilekçenin adi yazılı ve fotokopi olması nedeniyle delil vasfının olmadığı gibi bankaya tebliğ edildiğine dair delil ibraz edilmediği, davalı bankaca da tebliğ edilmediğinin belirtildiği, öte yandan davacı tarafından davalı banka aleyhine 5.10.2018 tarihinde dava açıldığı, dava konusu kredilerin 15.2.2016 tarihinde ödenerek kapatıldığı, kredilerin sigortalarının 2017 yılında bittiği, dava açılmadan önce süresi bitmiş bir sigorta poliçesinden zaten prim iadesinin yapılmadığı, bu nedenle davacı vekilinin sigorta prim bedellerinin kredilerin kapatılmasından sonraki kısımlarının müvekkiline iade edilmesi gerektiği yönündeki talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/05/2021 tarih ve 2018/907 Esas 2021/506 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
6.543,80 TL alacağın 5.973,80 TL’lik kredi temdit komisyonu alacağı kısmına 16/02/2016 tarihinden itibaren, 570,00 TL’lik ipotek fek ücreti alacağı kısmına 10/08/2016 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
194,35 TL olan sigorta prim ücretine yönelik talebin REDDİNE,
2-Alınması gereken 447,00 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 142,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 304,9‬0 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 142,10 nispi harç, ile 35,90 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 178,00 TL harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat, posta ve bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.468,40 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 1.468,34 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davanın kabul edilen kısmı yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre takdir ve tayin olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın reddedilen kısmı yönünden, istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre takdir ve tayin olunan 194,35 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve istekleri halinde yatırana iadesine,
C)1-Davalı taraftan istinaf karar harcı olarak alınan 115,07 TL harcın talep halinde davalıya iadesine,
2-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile dosyanın istinafa gönderim giderinin 48,50TL yargılama gideri olmak üzere toplam 210,60 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 26/10/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi-…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.