Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1155 E. 2023/749 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1155 Esas 2023/749 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1155
KARAR NO : 2023/749

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/04/2021
NUMARASI : 2019/234 Esas 2021/450 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI
VEKİLLERİ :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 13/05/2019
KARAR TARİHİ : 24/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/06/2023

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesi gereği müvekkili tarafından yapılan ödeme sonrası müvekkilinin hesabından haksız ve hukuka aykırı olarak manuel komisyon tahsilatı adı altında fahiş bir komisyon alındığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında talebini 6.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yaptığı işlemlerin yasa, sözleşme ve bankacılık uygulamalarına uygun olarak gerçekleştirildiğini, davacının erken ödeme komisyonuna herhangi bir itirazı olmadığını, müvekkilinin hesabından erken kapama ücretinin mahsup edilmesini talep ettiğini, kendi rızasıyla kredi borcunu ödediğini, taraflar arasındaki kredi ilişkisinin sona erdiğini, müvekkilinin genel kredi sözleşmesi ve ek sözleşme gereği erken ödeme komisyonu talep etme hakkı bulunduğunu, davacının ek sözleşme maddelerini içeren her sayfayı imzaladığını, böylece her maddeyi tasdik ettiğini, müvekkilinin verdiği hizmet karşılığında ücret isteme hakkı bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının 28/12/2012 tarihinde davalı bankaya başvurduğu, 84 ay vadeli %0,94 faizli 20.000.000 TL’lik taksitli ticari kredi kullanmayı talep ettiği, davalı bankanın davacı şirketin taleplerini yerinde görerek davacı şirket lehine 2 yıl ödemesiz toplam 7 yıl vadeli, ödemesiz dönemler her 3 ayda bir faiz ödemeli kalan 5 yılda her 3 ayda bir faiz + anapara ödemeli kredi açılmasını uygun bulduğu, kredinin ilk taksit ödemesinin 28/12/2014, son taksit ödemesinin 28/12/2019 olduğu, tarafların imzaladığı genel kredi sözleşmesinin 2.8.1 maddesinde ve ek sözleşmenin 4. maddesinde kredinin erken ödenmesi halinde erken ödeme komisyonu alınacağı, erken kapama komisyon oranının %2 olarak belirlendiği, davacının krediyi erken kapatması halinde yıllık %2 komisyon ödeyeceğini kabul ederek genel kredi sözleşmesini ve ek sözleşmeyi imzaladığı, erken kapama komisyonun bütün bankalar tarafından alındığı, diğer bankaların aldıkları erken kapama komisyon oranlarının yıllık %2 ile %4 arasında değiştiği, erken kapama tutarının yüksek olmasını komisyon oranının yanında kredinin ödendiği tarihin de belirlediği, davalı banka tarafından alınan erken kapama komisyon oranının yıllık %1’in altında olduğu, davalı banka tarafından alınan erken kapama komisyon oranının yıllık %0,95 olduğu, davalı banka tarafından diğer bankaların aldığı komisyonun yarısından daha az komisyon alındığı, davalının yaptığı uygulamanın davacı yararına olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin kararına esas aldığı ek sözleşmenin 4. maddesinin hesaplamaya uygulanmasının hukuken imkansız olduğunu, hesaba esas alınan formülün uygulanması için 2 şartın birlikte gerçekleşmesi gerektiğini, buna göre ödemenin kredi kullandırımından itibaren 3 yıldan sonra yapılması ve ödemenin proje gelirleri haricinde bir kaynaktan yapılmasının şart olduğunu, davaya konu ödemenin proje geliri kapsamında yapıldığını, müvekkilinin ödemeye konu olan ve satışı yapılan taşınmazın müteahhidi ve proje geliştiricisi olup, söz konusu ödemenin kredinin kullanıldığı projenin bir kısmının satışından elde edildiğini, söz konusu ödemenin proje geliri kapsamında olduğu kabul edilmese dahi ödeme tarihi bakımından hesaplamada kullanılan formülün uygulanamayacağını, erken ödemenin davalının kabulü ile 3 yıllık süre dolmadan, 3 yıllık süre içinde yapıldığını, ödemenin kredinin 2. yılında gerçekleştirildiğini, söz konusu formülün uygulanmasının 3 yıldan sonra ödemenin yapılması şartına bağlı olduğunu, rapordaki tüm hesaplamaların ek sözleşmenin 4. maddesine atfen yapıldığı için hukuken geçerli olmadığını, protokol gereği 3 yıl içinde proje gelirleri haricinde erken ödeme yapılmasının yasak olduğunu, yapılan ödeme 3 yıl içinde, 2. yılda, yapıldığı sabit olduğuna göre, bu ödemenin bankanın kabulü ile ve proje gelirleri dahilinde yapıldığını, proje geliri haricinde bir ödeme olsa idi 3 yıllık süre içinde olduğu için ilgili maddeye göre ödemenin kabul edilmemesi gerekeceğini, taraflar arasındaki ihtilafın 26/12/2012 tarihli genel kredi sözleşmesi hükümlerine göre çözümü gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan krediler nedeniyle banka tarafından tahsil edilen erken kapama komisyon alacağının tahsili istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Yargılama aşamasında bankacı bilirkişiden alınan 17/03/2020 tarihli bilirkişi raporu, bankacı bilirkişiden alınan 09/11/2020 tarihli kök, 03/02/2021 havale tarihli ek rapor, genel kredi sözleşmesi, ek sözleşme, davacı tarafından davalı bankaya verilen 17/07/2014 tarihli talimat, erken kapama komisyonunun tahsil edildiğine ilişkin banka dekontu dosya içerisinde yer almaktadır.
Taraflar arasında 24/12/2012 tarihli, 35.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi akdedilmiş olup, anılan sözleşmenin erken ödeme başlıklı 2.8.1. Maddesinde bankanın erken ödeme isteğini kabul etmesi halinde, bunun şartlarını bildireceği, maruz kalacağı kar mahrumiyeti, zarar ve maliyetleri erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi, KKDF gibi mali yükümlülükleri müşteriden talep edebileceği hükme bağlanmıştır.
Anılan genel kredi sözleşmesinin yanı sıra taraflar arasında 24/12/2012 tarihli, 24/12/2012 tarihli 35.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinin eki olduğu belirtilen ek sözleşme imzalanmış olup, ek sözleşmenin 4. maddesinde kredili firmanın kredi kullandırımından itibaren ilk 3 yıl proje gelirleri haricinde herhangi bir kaynaktan erken kapama/erken ödeme yapamayacağını, 3. yıldan sonra ise proje gelirleri haricinde bir kaynaktan kredinin erken ödemesinin talep edilmesi halinde ise %2 oranında erken ödeme komisyonunun, erken kapama anında ödeyeceğini, erken ödeme komisyonunun erken ödeme tutarı x kredi vadesine kalan gün sayısı x %2 / 360 formülüne göre hesaplanacağı düzenlenmiştir.
Davacı tarafından davalı bankaya gönderilen 17/07/2014 tarihli talimatla, kullanılan 20.000.000,00 TL kredi riskini … projesi kapsamında inşaatı yapılan B blok otel kısmı satışı sebebiyle … tarafından bankaya gönderilecek olan 15.500.000,00 TL ve erken kapama komisyonu olan 850.000,00 TL’nin şirket hesabından mahsup edilmesini talep etmiştir.
Yargılama aşamasında alınan birinci bilirkişi raporunda, emsal bankaların yıllık %2 ile %4 orasında değişen erken kapama komisyon oranı uyguladığı, ek sözleşmede %2 erken kapama komisyon oranı belirlendiği, bu oran uygulandığında davalının davacıdan 1.656.396,00 TL komisyon alması gerekirken davalının %1’in altında %0,95 oranı üzerinden erken kapama komisyonu olarak 790.476,19 TL aldığı, davalının erken kapama komisyon oranının diğer bankaların komisyon oranının yarısından daha az olduğu yönünde kanaat bildirilmiştir.
Alınan ikinci bilirkişi kök ve ek raporunda, sözleşme uyarınca davalının davacıdan komisyon alabileceği, birinci bilirkişi raporunda %0,95 oranında komisyon alındığı belirtilmişse de, davalının fiilen uyguladığı oranın %5,4 olduğu, bu oranın emsal banka uygulamalarının üzerinde bulunduğu tespit edilmiştir.
Davalı banka tarafından davacıdan 05/08/2014 tarihinde 790.476,19 TL erken kapama komisyonu tahsil edildiği dosya içerisinde yer alan dekont ile sabittir.
Davacı yan genel kredi sözleşmesi kapsamında davalı bankanın kendisinden haksız olarak erken kapama komisyonu tahsil ettiğini iddia etmiş, davalı yan ise yapılan işlemlerin mevzuata ve bankacılık uygulamasına uygun olduğunu savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacı şirket ile davalı banka arasında genel kredi sözleşmesi ve genel kredi sözleşmesinin eki niteliğinde ek sözleşme imzalandığı, davacının davalı bankadan kredi kullandığı, kredinin erken kapatılması üzerine davalının davacıdan toplam 790.476,19 TL erken kapama komisyonu tahsil ettiği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davalının davacıdan erken kapama komisyonu tahsil edip edemeyeceği, tahsil edebilecek ise hangi oran üzerinden tahsil edebileceği, davalının davacıdan fazla erken kapama komisyonu tahsil edip etmediği, etmiş ise davacının davalıdan talep edebileceği alacak miktarı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davacı vekilinin istinaf itirazı incelendiğinde, yukarıda açıklandığı üzere taraflar arasında 24/12/2012 tarihli genel kredi sözleşmesi ile anılan sözleşmenin eki niteliğinde olduğu açıkça belirtilen aynı tarihli ek sözleşme imzalanmış olup, davacı tarafından kredinin kullanıldığı tarihten sonra ilk 3 yıl içerisinde erken ödeme yapılmak suretiyle kredi borcu kapatılmış, davalı tarafından davacıdan 790.476,19 TL erken ödeme komisyonu tahsil edilmiştir.
Genel kredi sözleşmesinin 2.8.1 maddesinde davalı bankanın erken ödeme isteğini kabul etmesi halinde maruz kalacağı kar mahrumiyeti, zarar ve maliyetleri, mali yükümlülükleri müşteriden talep edebileceği düzenlenmiştir.
Anılan sözleşme ile aynı tarihte imzalanmakla birlikte genel kredi sözleşmesinin eki olduğu açıkça belirtildiğinden genel kredi sözleşme tarihinden sonra imzalandığı anlaşılan ek sözleşmenin 4. maddesinde ise erken ödeme komisyonunun her koşulda talep edilebileceği değil, hangi koşulların gerçekleşmesi halinde talep edilebileceği ve oranı hükme bağlanmıştır.
Burada tartışılması gereken husus, davacının erken ödeme yapması halinde her koşulda erken ödeme komisyonunun davalı banka tarafından davacıdan talep edilip edilemeyeceği, ek sözleşmenin 4. maddesinin somut olay üzerinde etkisi, davacının erken ödemeyi proje kapsamında elde ettiği gelirle ödeyip ödemediği, ödemiş ise kredinin kullandırıldığı tarih ile ödeme tarihi arasında geçen sürenin erken ödeme komisyonu üzerinde bir etkisi bulunup bulunmadığıdır.
Davacının davalı bankaya gönderdiği 17/07/2014 tarihli talimatında, kullanılan kredi riskinin … projesi kapsamında inşaatı yapılan B blok otel kısmı satışı sebebiyle … tarafından bankaya gönderilecek olan 15.500.000,00 TL’den tahsili talep edilmiştir.
Anılan talimat, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporları ile davacının kullandığı kredinin proje kullanımı amacıyla çekildiği, kredinin kullandırıldığı tarihten itibaren 3 yıllık süre dolmadan proje geliri ile erken ödeme yapıldığı sabittir. Nitekim davalı yanın aksi yönde bir savunması da bulunmamaktadır.
Her ne kadar taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde erken ödeme ile kredinin kapatılması durumunda davalının her halükarda erken ödeme nedeniyle uğradığı zararları tahsil edeceği hükme bağlanmış ise de, anılan sözleşmeden sonra akdedilen ek sözleşmenin 4. maddesi ile özel düzenleme yapılarak davacının kredi kullandırımından itibaren ilk üç yıl içinde proje gelirleri haricinde herhangi bir kaynaktan erken ödeme yapamayacağı, üçüncü yıldan sonra ise proje gelirleri haricinde bir kaynaktan kredinin ödenmesi durumunda ise davalının %2 oranında erken ödeme komisyonu tahsil edeceği düzenlenmiştir. Sonradan akdedilen ek sözleşmenin 4. maddesi, taraflar arasında daha önce akdedilen genel kredi sözleşmesinin 2.8.1 madde hükmünü ortadan kaldıran özel düzenleme niteliğindedir. Ek sözleşmenin 4. maddesine göre ise kredi kullandırımından itibaren ilk üç yıl içinde proje gelirleri haricinde herhangi bir kaynaktan erken ödeme yapılamayacağı düzenlenmiş, proje geliri ile erken ödeme yapılması halinde herhangi bir erken ödeme komisyonu tahsil edileceği düzenlenmemiştir. Aksine ancak 3. yıldan sonra proje geliri haricinde bir kaynaktan kredinin ödenmesi durumunda davalı bankanın erken ödeme komisyonu tahsil edeceği hükme bağlanmıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinden sonra imzalanın ek sözleşmenin 4. maddesinin genel kredi sözleşmesinin erken ödemeyi düzenleyen 2.8.1 madde hükmünü ortadan kaldırdığı, kullandırılan kredi karşısında özel düzenleme niteliğinde olduğu, davacının krediyi kullandığı tarihten itibaren 3 yıllık süre dolmadan, ikinci yılda projeden elde ettiği gelir ile erken ödeme yapmak suretiyle kredi hesabını kapattığı, ek sözleşmenin 4. maddesi gereğince projeden elde edilen gelirle ilk 3 yılda yapılan erken ödeme nedeniyle davalının davacıdan erken ödeme komisyonu talep edemeyeceği, davacıdan 790.476,19 TL erken ödeme komisyonu tahsil edilmekle birlikte ıslah edilen dava değerinin 6.000,00 TL olduğu, davacının faiz talebinin bulunmadığı da gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Burada tartışılması gereken diğer bir husus davacının davalı bankanın … Şubesine gönderdiği 17/07/2014 tarihli talimatında, 850.000,00 TL erken kapama komisyonunun hesabından tahsil edilmesine yönelik talebinin somut olay üzerinde etkisi bulunup bulunmadığıdır.
Davacı tarafından davalı bankanın … Şubesine gönderilen anılan talimatta “Şubenizden kullanmış olduğumuz 20.000.000,00 TL proje finansman kredi riskine … projesi kapsamında inşaatı yapılan B blok otel kısmı satışı sebebiyle … tarafından bankanıza gönderilecek olan 15.500.000,00 TL ve erken kapama komisyonu olan 850.000,00 TL’nin şirketinize ait 94659 no’lu hesabından mahsup edilmesini rica ederiz.” ibarelerine yer verilmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere taraflar arasında akdedilen ek sözleşmenin 4. maddesi gereğince davalı davacıdan erken ödeme komisyonu tahsil edemeyecektir. Davacı ise ilk 3 yıl içinde projeden elde edilen gelir ile kredinin erken ödenmesine yönelik davalı bankaya gönderdiği talimatta, taşınmazın satışı sebebiyle hesaba gönderilecek paranın hesaptan tahsil edilmesinin yanı sıra hesaptan ayrıca 850.000,00 TL erken kapama komisyonunun tahsilini talep etmiştir. Ek sözleşme gereğince davalının davacıdan somut olayda erken ödeme komisyonu talep etmesi mümkün bulunmadığından davacının anılan talebi erken kapama komisyonunun kabulü sonucunu doğurmayacaktır.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında isabet görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/04/2021 tarih ve 2019/234 Esas 2021/450 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın KABULÜNE,
2-6.000,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 409,86 TL karar ilam harcından peşin alınan 44,40 TL ile 85,38 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 280,08 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 950,00 TL bilirkişi ücreti, 113,05 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.063,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı, 85,38 TL ıslah harcı olmak üzere toplamı 174,18 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
C)1-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 54,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 216,10 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/05/2023

Başkan – Üye – Üye Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.