Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1152 E. 2022/398 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1152 Esas 2022/398 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1152
KARAR NO : 2022/398

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMES13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/12/2020
NUMARASI : 2018/503 Esas 2020/722 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 17/07/2018
KARAR TARİHİ : 31/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2022

Taraflar arasındaki şirketin ihyası istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 1975 yılında ölen …’ın mirasçısı olduğunu, murise ait taşınmaz üzerinde … Ticaret A.Ş.’nin 14/04/1964 tarih ve 28 ay süreli ipoteği bulunduğunu, ipotek tesis işleminden sonra geçen süreye rağmen ipoteğin kaldırılmadığını, ipoteğin kaldırılması için açılan davada ipotek lehtarının mahkeme kararıyla infisah edildiğinin anlaşıldığını, mahkemece ihya davası açmak üzere süre verildiğini belirterek … Ticaret A.Ş.’nin ihya edilerek Ticaret Sicil Müdürlüğüne tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, terkin edilen … Tic. A.Ş. lehine davacının miras yolu ile hissedarı olduğu taşınmaz üzerinde terkin öncesi 14/04/1964 tarihinde tesis edilmiş ipotek olduğu, ipoteğin fekki yönünde davacı tarafından terkin edilen … Tic. A.Ş. hakkında açılmış ve derdest bulunan davanın varlığı nedeniyle davacının ihya talep etmekte hukuki yararının bulunduğu, koşulları oluştuğundan derdest dava ile sınırlı olmak üzere şirketin tüzel kişiliğinin ihyası ve ticaret siciline tesciline karar vermek gerektiği, dava dilekçesinde isim belirtilmeksizin … Tic. A.Ş.’nin son tasfiye kurulu davalı gösterilmiş ise de şirketin terkin öncesinde tasfiyeye girmediği, süresi dolduğundan bahisle mahkeme kararına istinaden terkin edilmiş olduğu, tasfiye memuru bulunmadığından karar başlığında gösterilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece ihya kararı dava dosyasıyla sınırlı olarak verilmesine rağmen TTK’nun 547/2. maddesinin göz ardı edilerek tasfiye memuru ataması yapılmamasının hukuka aykırı olduğunu, şirketin mevzuat hükümlerine göre terkin edilmemesi gerektiği kanaatine varılıyor ise şirketin ihyasına karar verilmesi gerektiğini, bu durumda ek tasfiyeye karar verilmeyeceğini, re’sen terkinin hukuka uygun olduğuna kanaat getiriliyorsa TTK’nun 547. maddesi uyarınca ek tasfiyeye karar verilmesi ve tasfiye memuru atanması gerektiğini, süresi dolan şirketin mahkeme kararıyla infisah ettiği tespit edilip sicil kaydının silindiğini, usulüne uygun şekilde sicilden silinen şirketin sonrasında borçları veya sonuçlandırılması gereken hukuki ilişkilerinin gerektirmesi halinde ihyasının talep edilebileceğini, ek tasfiye kararı verilmemesi ve tasfiye memuru atanmamasının hukuka aykırı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; şirketin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabı, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 1989/169 Esas 1989/326 Karar sayılı karar sureti, Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/216 Esas sayılı dosyasının UYAP’tan gelen sureti, ihyası istenen şirkete ilişkin ticaret sicil ilanları dosya içerisinde yer almaktadır.
Davacı yan … Tic. A.Ş.’nin ihyasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı yanın istinaf itirazı ek tasfiye ve tasfiye memuru atanmasına yöneliktir.
6102 sayılı TTK’nun “Ek Tasfiye” başlıklı 547. maddesinde; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirmesi halinde şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verileceği ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirileceği düzenlemeleri yer almaktadır.
Somut olaya gelindiğinde; davacı tarafından … Tic. A.Ş. aleyhine dava açıldığı, yapılan yargılama sırasında davalı olan şirketin sicilden terkin edilmiş olduğunun anlaşılması üzerine mahkemece davacı vekiline anılan şirketin ihyası davası açmak üzere süre verildiği, verilen süre ve yetkiye dayalı olarak şirketin ihyasına yönelik iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
İhyası talep olunan şirketin Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/05/1989 tarih ve 1989/169 Esas 1989/326 Karar sayılı kararıyla 30 yıllık süresi dolduğundan infisah ettiğinin tespitine karar verilmiştir. Anılan karar üzerine Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünce şirket sicilden terkin edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında ihyası talep olunan şirketin son yetkililerinin kimlik bilgileri ve adresleri tespit edilememiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece ihyasına karar verilen şirketin terkin öncesinde tasfiyeye girmediği, süresi dolduğundan mahkeme kararına istinaden terkin edildiği, tasfiye memuru bulunmadığı gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/03/2022

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.