Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1116 E. 2023/810 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1116 Esas 2023/810 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1116
KARAR NO : 2023/810

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :17/02/2021
NUMARASI :2017/514 Esas
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/07/2017
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/05/2023

Taraflar arasındaki alacağa ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin 17.05.2013 tarih ve 2013/06 sayılı ortaklar kurulu karan uyarınca 1 yıl süre ile davalı şirketin müdürler kurulu başkanı olarak atandığını, söz konusu atama kararının 30.05.2013 tarih ve 8331 sayılı T.Ticaret Sicili Gazetesinde yayınlandığını, söz konusu kararda verilen yetkiye istinaden müvekkilinin davalı şirketi temsil ve ilzama yetkili olmasının yanı sıra 6102 sayılı kanunun 624. maddesi gereğince alınacak kararlarda üstün oy hakkına sahip kılındığını, müvekkilinin iş hayatındaki başarılı profili nedeniyle davalı şirket nezdinde ortak sıfatına haiz olmaksızın dışarıdan atandığını ve müdürler kurulu başkanı olarak 17.05.2013 – 17.05.2014 tarih aralığında görev yaptığını, müvekkilinin davalı şirket nezdinde yürüttüğü müdürler kurulu başkanlığı sebebiyle sarf ettiği emek ve mesai karşılığı ücrete hak kazandığının sabit olduğunu, Anayasanın 18.maddesi ile angarya yasaklanmış olmasına rağmen müvekkilinin davalı şirkete verdiği fikri ve bedeni hizmet karşılığı ücret ve sair haklarının ödenmediğini, müvekkiline ödeme yapılacağına dair yapılan yazışmalara rağmen davalı şirketin ekonomik durumu gerekçe gösterilerek ödemenin ötelendiğini, davalı şirketin ödemeden imtina eden keyfi tavır ve davranışları karşısında alacağın ikili ilişkilerle tahsilinin gerçekleşemeyeceği kanaatine varıldığından konunun yargıya taşınmadan çözümü için son kez Ankara 24.Noteriiği kanalıyla 20.02.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderilerek müdürler kurulu başkanı olarak sarf edilen emek ve mesaiye karşılık şimdilik 150.000,00 TL’nin ödenmesi hususunun ihtar edildiğini, davalı yanca ihtarname 06.03.2017 tarihinde tebliğ alınmasına karşın bugüne kadar herhangi bir cevap verilmediğinden işbu davanın açılması zarureti doğduğunu iddia ederek davacının, davalı şirket müdürler kurulu başkanı olarak 17.05.2013 – 17.05.2014 döneminde çalışması karşılığı ödenmeyen ücret ve diğer haklarına karşılık fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı vekili 15/05/2019 tarihli dilekçesiyle 10.000,00TL olan dava değerini 81.007,80TL olarak ıslah etmiş ve eksik harcı ikmal etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça keşide edilen ihtarnameye taraflarınca cevap verildiğini, bahse konu cevabi ihtarnamelerinde de zikredildiği üzere davacının “yönetim kurulu başkanı” olarak görev yapmadığını, “müdürler kurulu başkanı” olarak görev yaptığını, dolayısıyla karşı tarafın ücret talebinin hukuki dayanağı bulunmadığını, vekilin ücrete hak kazanabilmesine ilişkin şartların oluşmadığını, karşı tarafın uygulanmasını istediği hükmün davacı bakımından geçerli bir hüküm olmadığını, zamanaşımı itirazları olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davalı şirketin 17/05/2013 tarih 2013/06 sayılı ortaklar kurulu kararı ile davacının, davalı şirketin 1 yıl süreyle resmi daire ve müesseseler ile özel kişiler nezdinde tüm işler ve işlemlerini yürütülmesi ve sonuçlanması, bankalar nezdinde hesap açtırılıp kapattınlması, açtırılan hesaplara para yatırılması, bu hesaplardan para çekilmesi, kredi temini ve kredi hesaplarından para çekilmesi, gerektiğinde bu hesapların kapatılması, senet ve çekleri imzaya, ahzu kabza, sulh ve ibraya, teminat mektupları alınması, şirket amaç ve konusuna uygun olarak menkul ve gayrimenkullerte nakil vasıtaları alım satımı, menkul ve gayrimenkul mallarla nakil vasıtalarının alım satımında gerekli tescil, ferağ ve terkin işlemlerinin ifası, üçüncü şahıslar lehine şirket tüm malları üzerine ipotek, rehin ve ayni haklar tesisi, şirket yönetimi için gerekli personeli dilediği ücretle tayin ve azli, şirketi ilzam edici ve şirket konu ve amacına uygun sözleşmeler akdi gereğince bu sözleşmelerin resmi makamlarda onaylatılması, ihalelere katılıp sonuçların alınması, belge ve sözleşmelerin şirket adına onaylatılması, şirket adına her türlü taahhütlerde bulunulması, ortaklıklar kurulması, ikraz ve sözleşmelerin yapılmasına, velhasıl şirket esas mukavelesinde belirtilen iş işlemlerin takip ve intica, şirketi en geniş manada temsil ve ilzama yetkili kılındığı, bu suretle davacıya geniş yetkiler verildiği, kararda tüzel kişi ortak … AŞ. adına … ile … ile gerçek kişi ortak … imzalarının mevcut olduğu, TTK’nın 20. Maddesi gereğince tacirlerin işleri karşılığında ücret isteyebilecekleri, TTK 20’deki düzenleme ve Anayasa’nın angarya yasağı ilkeleri birlikte değerlendirildiğinde davacının zikredilen tüm bu yetkileri bila bedel yapmayı kabul ettiği iddiasının ispat yükünün davalı tarafta olduğu, davalı her ne kadar 29/04/2014 tarih 2014/3 nolu karara dayanmak suretiyle davacıya ücret ödenmeyeceğini iddia etmişse de, ilgili kararın davacıya tebliğ edildiği ve davacının da bila bedel çalışmayı kabul ettiğinin ispatlanamadığı, hal böyle olunca davacının, hüküm kurmaya el verişli olduğundan hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere mahiyetindekilerden daha düşük ücret almayacağının kabulü gerektiği gerekçeleriyle davanın kabulüne, 81.007,80 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; TTK.nun 616.maddesi gereğince şirket müdürüne ödenecek ücretin genel kurulca belirlenmesi gerektiğini, ancak müvekkili şirket genel kurulu tarafından davacıya ücret ödenmesi yönünde bir karar alınmadığını, aksine ödenmemesi yönünde karar alındığını, davacının ücret talebinin hukuki dayanağının bulunmadığını, mahkemenin ilgili kanun hükümlerini yanlış yorumladığını, müvekkili şirketin davacıya işi bila bedel yapacağın konusunda tebligat yapma yükümlülüğünün bulunmadığını, somut olayda angarya yasağının uygulanmasının söz konusu olamayacağını, yine TTK.nun 20.maddesinin uygulanma olanağının bulunmadığını, mahkemece zamanaşımı itirazlarının dikkate alınmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davacıya gönderilen ihtarnamenin davalı yanca 06/03/2017 tarihinde tebliğ alındığını, bu süreye 1 haftalık ödeme süresi eklendiğinde temerrüdün 13/03/2012 tarihinde gerçekleştiğini, mahkemece talepleri doğrultusunda temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının faiz başlangıç tarihi yönünden kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; davacının davalı şirkette müdürler kurulu başkanı olarak çalıştığı bir yıllık sürede ödenmeyen alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davalı … Mühendislik Dan. Ve … Hiz. Ltd. Şti.’in ortaklar kurulu’nun 17/05/2013 tarih 2013/06 karar nolu ve 29/04/2014 tarih 2014/3 karar nolu kararları, 20/02/2017 tarihli ihtarname, 04/04/2014 tarihli danışmanlık hizmet sözleşmesi, SGK kayıtları, ticaret sicil kayıtları vs deliller dosya arasında mevcuttur.
19/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının görev yaptığı 17.05.2013 – 17.05.2014 tarihleri arasında davalı şirket çalışanlarına ödenen en yüksek brüt ücretin 6.961,50 TL olduğu, davalı şirket nezdinde Müdürler Kurulu Başkanı olarak görev yapan davacının emir talimatları altında çalışanlardan daha düşük ücret alamayacağı bildirilmiştir.
Dosya kapsamından davacının, davalı şirketin 17/03/2013 tarih ve 2013/06 sayılı ortaklar kurulu kararı ile müdürler kurulu başkanı olarak atandığı, söz konusu kararla davacının davalı şirketin 1 yıl süreyle resmi daire ve müesseseler ile özel kişiler nezdinde tüm işler ve işlemlerin yürütülmesi ve sonuçlanması, bankalar nezdinde hesap açtırılıp kapattınlması, açtırılan hesaplara para yatırılması, bu hesaplardan para çekilmesi, kredi temini ve kredi hesaplarından para çekilmesi, gerektiğinde bu hesapların kapatılması, senet ve çekleri imzaya, ahzu kabza, sulh ve ibraya, teminat mektupları alınması, şirket amaç ve konusuna uygun olarak menkul ve gayrimenkullerte nakil vasıtaları alım satımı, menkul ve gayrimenkul mallarla nakil vasıtalarının alım satımında gerekli tescil, ferağ ve terkin işlemlerinin ifası, üçüncü şahıslar lehine şirket tüm malları üzerine ipotek, rehin ve ayni haklar tesisi, şirket yönetimi için gerekli personeli dilediği ücretle tayin ve azli, şirketi ilzam edici ve şirket konu ve amacına uygun sözleşmeler akdi gereğince bu sözleşmelerin resmi makamlarda onaylatılması, ihalelere katılıp sonuçların alınması, belge ve sözleşmelerin şirket adına onaylatılması, şirket adına her türlü taahhütlerde bulunulması, ortaklıklar kurulması, ikraz ve sözleşmelerin yapılmasına, velhasıl şirket esas mukavelesinde belirtilen iş işlemlerin takip ve intica, şirketi en geniş manada temsil ve ilzama yetkili kılındığı, kararda tüzel kişi ortak … AŞ. adına … ile … ile gerçek kişi ortak … imzalarının mevcut olduğu, söz konusu karar gereğince davacının 1 yıl süreyle davalı şirketin müdürler kurulu başkanı olarak şirket adına tüm iş ve işlemleri yerine getirdiği, dosyada mevcut SGK kayıtlarından anlaşıldığı ve bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere davacının görev yaptığı 17/05/2013-17/05/2014 tarihleri arasında davalı şirket çalışanlarına ödenen en yüksek brüt ücretin 6.961,50 TL olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, bilirkişi raporunda tespit edilen bu miktar ve davacının istinaf dilekçesindeki talebi dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacının, davalı şirketin 17/05/2013 tarihli ortaklar kurulu kararıyla 1 yıl süreyle müdürler kurulu başkanı olarak seçildiği, şirketi temsil ve imza yetkisi verildiği, davacının belirlenen süre içerisinde müdürler kurulu başkanı olarak görevini ifa ettiği, davacıya ödenecek herhangi bir ücret kararlaştırılmadığı, 29/04/2014 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirket adına vekalet işlem yapan personele ayrıca bir ücret ödenmeyeceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 394. maddesi gereğince tutarı esas sözleşme veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı, ikramiye, prim, yıllık kârdan pay ve ücret ödenebilir. TTK’nın 370/2. maddesi uyarınca yönetim kurulu tarafından yönetim yetkisinin müdür olarak üçüncü kişilere devri mümkün olup, şirket yönetimince şirkete genel müdür atanması durumunda da, sözleşmede açıkca öngörülmese de şirket genel müdürlerine de aynı şekilde anılan mali hakların ödenmesi mümkündür. T.C. Anayasası’nın 18. maddesine göre angarya yasaktır. Böylece, yönetim ve temsile dair yetki ve görevlerini yerine getirirken şirket yöneticilerine emeklerine karşı ödeme ve kazandırmalarda bulunulmaktadır. O halde, davacının müdürler kurulu başkanı olarak çalışmasından dolayı genel kurulca alınmış bir hüküm olmasa bile davacı için uygun bir ücret tayin ve takdir olunarak bu tutarın tahsiline karar verilmelidir. Davalı her ne kadar 29/04/2014 tarih 2014/3 nolu karara dayanmak suretiyle davacıya ücret ödenmeyeceğini iddia etmişse de davacının ücret istemeden çalışmayı kabul ettiği ispatlanamadığından ve davacının öngörülen süre boyunca müdürler kurulu başkanı olarak görevini ifa ettiği gözetildiğinde davalı şirketin 29/04/2014 tarihli ortaklar kurulu kararı bu açıdan hüküm ifade etmeyeceğinden (Yargıtay 11. HD. 30/06/2008 tarih 2007/7012 Esas 2008/8654 Karar; 15/05/2008 tarih 2007/4166 Esas 2008/6422 Karar; 28/11/2016 tarih 2015/11702 Esas 2016/9153 Karar; 24/01/2013 Tarih 2012/497 Esas 2013/1601 Karar; 30/11/2022 Tarih 2021/3181 Esas 2022/8502 Karar sayılı emsal ilamları) ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesinde ise, davacı yanca davalıya hitaplı 20/02/2017 tarihli ihtarnamede sarf ettiği emek ve mesai karşılığı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla şimdilik 150.000 TL’nin 1 hafta içerisinde ödenmesi talep edilmiş olup söz konusu ihtarname davalıya 06/03/2017 tarihinde tebliğ edildiğinden verilen atıfet süresinin sonunda davalı 14/03/2017 tarihinde temerrüde düştüğü ve davacının talebi de gözetilerek hükmedilen alacağın 14/03/2017 temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf itirazları yerinde görülmüştür.
Tüm bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının faiz başlangıç tarihi yönünden kaldırılarak takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 1.909,50 TL harçtan peşin alınan 477,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.432,09‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
B)1-Davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf başvurusunun kabulüne,
2-Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/02/2021 tarih 2017/514 Esas 2021/145 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca faiz başlangıç tarihi yönünden KALDIRILMASINA,
3-Davanın KABULÜ İLE,
81.007,80 TL alacağın temerrüt tarihi olan 14/03/2017 itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 5.533,64 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 170,78 TL ve ıslah harcı olan 1.212,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.150,23‬ TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 170,78 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 1.212,63 TL ıslah harcı ile tebligat-müzekkere ücreti 112,60 TL, bilirkişi masrafı 600,00 TL olmak üzere toplam 2.127,41 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı vekil ile temsil olunduğundan kabul edilen miktar üzerinden A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 11.331,01 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerine bırakılmasına,
8-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
C)1-Davacı taraftan istinaf karar harcı olarak alınan 59,30TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 31/05/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.