Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1108 E. 2021/941 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
….

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/06/2021 (Ön İnceleme Duruşması)
NUMARASI : ….
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 24/02/2021

KARAR TARİHİ : 08/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/07/2021

Taraflar arasındaki menfi tespit davasında mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ön inceleme duruşması ara kararına karşı ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; muris … ile davalı banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, … ve …’in sözleşmenin kefili olduklarını, genel kredi sözleşmesi kapsamında muris …’in 150.000,00 TL’lik ticari finans kredisi ve 1.200.000,00 TL’lik ticari kredi kullandığını, 1.200.000,00 TL’lik kredi için poliçe bedelinin müteveffa …’den alınarak kefil … adına….yaptırıldığını, …. …’in ölümü ile mirasçı olarak …dışındaki mirasçıların kaldığını, hayat sigortası ve ferdi sigorta yapılırken ne müteveffa … ne de kefillere bilgi ve haber verilmediğini, sigorta bedelinin müteveffanın hesabından alındığını, müteveffa ….. için hayat sigortası yapılmadığının da banka tarafından bildirilmediğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 22.maddesinde hayat sigortası yapılmasının zorunlu kılındığını, bankanın hayat sigortası yapılması ile ilgili tüm yükümlülüğü üzerinden aldığını, bu hususta bankaya yetki de verildiğini, ancak banka tarafından müteveffanın 69 yaşında olduğu gerekçesiyle … lehine hayat sigortası yaptırılmadığını, sigortayı kefil … lehine yaptırıldığının bankaca söylendiğini, bankaca sigorta bedelinin tahsil edildiği halde kredi kullanan …. adına hayat sigortası yaptırılmadığını, bankanın kusurlu olduğunu, bu nedenle öncelikle her iki kredinin de geri ödemelerinin dava sonuna kadar ödenmesinin durdurulması ve icra takibine konulmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve müvekkillerinin davaya konu kredilerden kaynaklı borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davanın süresinde açılmadığını, davacı …’in aktif dava ehliyeti bulunmadığını, yetkili mahkemenin bankanın genel müdürlüğünün bulunduğu Şişli / İstanbul olduğunu, vefat tarihinde murisin kullandığı ticari kredilere bağlı herhangi bir hayat sigortası bulunmadığını, hayat sigortasının ihtiyari bir sigorta olduğunu, davacıların hayat sigortasının kefil … adına yapılması nedeniyle poliçeden haberdar olmadıklarını iddia etmelerinin iyi niyetten yoksun olduğunu, sözleşmede zorunlu olarak hayat sigortası yaptırılacağına ilişkin herhangi bir madde bulunmadığını, hayat sigortasının murisin yaşı nedeniyle yapılamamasının müvekkili banka ile bir ilgisi olmadığını, davacıların ihtiyati tedbir taleplerinin yerinde olmadığını, bu nedenle davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; 09/06/2021 tarihli ön inceleme duruşmasının 3 no’lu ara kararı ile İİK’nun 72. maddesi gereğince menfi tespit davalarında icra takibinden önce açılan davalarda takibin durdurulmasına karar verilebileceği, takibin başlatılmasından sonra ise ancak icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinden işbu davada davacının talebinde İİK’nun 72. maddesindeki koşullar oluşmadığından ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
İİK’nın 72.maddesinde borçlunun icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının ispatı için menfi tespit davası açabileceğini, icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkemenin talep üzerine alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere teminat mukabilinde icra takibini durdurması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebileceğini, yasal düzenleme açık iken mahkemece ihtiyati tedbir kararının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan ilk derece mahkemesi ön inceleme duruşması ara kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi ön inceleme ara kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, genel kredi sözleşmesi kapsamında kullanılan kredi nedeniyle İİK’nın 72.maddesi gereğince borçlu bulunmadığının tespiti davasında icra takibi yapılmaması yönünde ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
HMK’nın 389/1. maddesinde; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği,”
HMK’nın 391/1. maddesinde; “Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebileceği,
HMK’nın 391/2. maddesinde İhtiyati tedbir kararında;
a) İhtiyati tedbir talep edenin, varsa kanuni temsilcisi ve vekilinin ve karşı tarafın adı, soyadı ve yerleşim yeri ile talep edenin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası,
b) Tedbirin, açık ve somut olarak hangi sebebe ve delillere dayandığı,
c) Tereddüde yer vermeyecek şekilde, neyin üzerinde ve ne tür bir tedbire karar verildiği,
ç) Talepte bulunanın, ne tutarda ve ne türde bir teminat göstereceği,
yazılır.
HMK’nın 391/3. (28/07/2020 tarihinde değişik) maddesinde; ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı gerekçeli olarak verileceği ve bu karara karşı kanun yoluna başvurulabileceği, yüzüne karşı aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen tarafın da kanun yoluna başvurabileceği, bu başvuruların öncelikle inceleneceği ve kesin olarak karara bağlanacağı,
HMK’nın 392/1. maddesinde; “İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebileceği”,
Aynı yasanın 394. maddesinde “Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebileceği, ihtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı tarafın hazır bulunmaması halinde tedbire ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak kararı veren mahkemeye itiraz edebileceği, itiraz eden dilekçe ile itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazın dayanağı olan tüm delilleri eklemek zorunda olduğu, mahkemenin ilgilileri dinlemek üzere davet edeceği, gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yapılarak karar vereceği, itiraz hakkında verilen karara karşı da kanun yoluna başvurulabileceği” şeklinde düzenlemeler mevcttur.
Anayasanın 141,III hükmüne göre, “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” Gerekçe, kararın denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenebilmesi açısından önemli bir işlev görür.
Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde ihtiyati tedbir talebi üzerine mahkemece 09/06/2021 tarihli celsenin 3 no’lu bendinde davacı vekilinin dava dilekçesindeki ihtiyati tedbir talebinin İİK’nun 72. maddesi gereğince menfi tespit davalarında icra takibinden önce açılan davalarda takibin durdurulmasına karar verilebileceği, takibin başlatılmasından sonra ise ancak icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinden ihtiyati tedbir talep eden davacıların talebinde İİK’nun 72. maddesindeki koşullar oluşmadığından ihtiyati tedbir talep eden vekilinin ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş ise de, davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın, HMK’nın 391/2-3 maddesi kapsamında ara kararın belirtilen unsurları taşır şekilde ve ayrı bir şekilde gerekçeli yazılmaması usul ve yasaya aykırıdır.
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının HMK’nın 391/2-3 maddesine uygun şekilde gerekçeli ara kararın yazılması ve taraflara tebliği ile istinaf yoluna başvurması halinde gönderilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin mahkemenin 09/06/2021 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin gerekçeli ara kararın yazılması ve taraflara tebliğ edilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
2-Kararın niteliği gözetilerek ihtiyati tedbir talep eden davacılar tarafından yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar harcı ve 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 221,40 TL’nin ihtiyati tedbir talep eden davacılara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda HMK’nın 352. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/07/2021

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.