Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1104 E. 2023/808 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 20 Esas 2023/ Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1104
KARAR NO : 2023/808

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/04/2021
NUMARASI : 2020/150 Esas 2021/245 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/03/2020
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/05/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı … A.Ş. arasında 20/07/2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını ve davalı şirkete kredi kullandırıldığını, kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine Beşiktaş 26. Noterliğinin 26/07/2019 tarih ve 49741 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kat edildiğini, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsiline yönelik olarak Ankara 17. İcra Müdürlüğünün 2019/11526 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalıların borcun tamamına haksız ve yersiz olarak itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, bu nedenle itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davalı şirket hakkında Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/163 Esas sayılı kararıyla 04/09/2019 tarihinde konkordato kararı verildiğini ve 1 yıllık kesin mühlet kararı alındığını, konkordato talebinde bulunan borçlu hakkında mühlet verilmesiyle birlikte borçlu hakkında takipte bulunulmasının İİK’nun 294.maddesi uyarınca kural olarak yasaklandığını, mühlet kararının verilmesiyle birlikte borçlu hakkında hiçbir takip yapılamayacağı gibi evvelce yapılmış takiplerin de duracağını, bu nedenle davacının bu davayı açmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, icra takibinde 2.178.232,91 TL talep edilmiş olmasına rağmen huzurdaki davada harca esas değerin 2.222.008,06 TL olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davalı borçlu şirket takipten önce konkordato geçici mühleti aldığından ve ilgili yasa hükmü gereğince de borçlu şirket hakkında takip yasağı olmasına rağmen takip başlatıldığı, bu durumda da itirazın iptali davasının açılması şartlarından olan usulüne uygun bir takipten sözedilemeyeceğinden davalı … A.Ş. hakkında açılan davanın reddine, diğer davalılar hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile davalıların 1.915.679,84 TL asıl alacak, 147.917,04 TL işlemiş akdi faiz, 66.256,71 TL işlemiş temerrüt faizi, 2.029,43 TL BSMV, 1.157,82 TL ihtarname masrafına yapmış olduğu itirazın iptaline, kabul edilen asıl alacağı takip tarihinden itibaren yıllık %39 temerrüt faizi uygulanmasına, işlemiş faizi uygulanacak BSMV’nin de davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, %20 inkar tazminatı olarak hesaplanan 383.135,97 TL’nin davalılar …’dan alınmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Davaya konu kredinin Hazine destekli işletme kredisi olduğunu, Kredi Garanti Fonu ile müvekkili banka arasında yapılan protokole göre kredinin kullandırıldığını, Kredi Garanti Fonu’nun garanti ettiği tutarın müvekkili bankaya ödenmesi için süresinde hesap kat ihtarnamesinin gönderilmesi ve kredi kullanan şirket ile kefiller hakkında takip işlemlerinin başlatılması, takip talebi ve ödeme emirlerinin KGF’na sistem üzerinden gönderilmesi gerektiğini, kredi kullanan şirketin takip talebinde borçlu olarak bulunmaması halinde KGF tarafından garanti edilen kısmın müvekkili bankaya ödenmediğini, bu nedenle davalı asıl borçlu şirket hakkında da takip başlatıldığını, bu nedenle müvekkili bankanın kötü niyetli olmasının söz konusu olamayacağını, davalı şirket hakkında davanın reddine karar verildiği tarih itibariyle konkordato tedbir kararı bulunmadığını, bu nedenle asıl borçlu şirket yönünden davanın reddi kararının hatalı olduğunu,
Müvekkili banka ile davalı şirket ve kefiller arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde temerrütün, temerrüt faiz oranının açıkça belirlendiğini, banka alacağının kredinin aksamalı olarak 03/04/2019 ve 03/05/2019 tarihli taksit bakiyelerine temerrüt faizi işletilerek 03/05/2019 tarihli taksitten sonra kalan ana paraya da 08/07/2019 hesap kat tarihine kadar temerrüt faizi işletilmekte ve gecikmeli taksitlerdeki faiz alacağı da eklenerek müvekkili banka alacağının tespit edildiğini, bilirkişi tarafından takip tarihi itibariyle banka alacağının tespitinde 01/08/2019 temerrüt tarihi itibariyle tespit edilen faiz alacağının ana paraya dahil edilmediğini, bu şekilde yapılan hesaplamanın müvekkili bankanın ana para ve faiz alacağının eksik hesaplanmasına yol açtığını ve mahkemece de aynı şekilde hüküm kurulduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Beşiktaş 26. Noterliğinin 26/07/2019 tarih, 49741 yevmiye no’lu ihtarnamesinin incelenmesinde; ihtar edenin … Bankası, muhataplarının … olup, işletme ihtiyaç kredisi, KGF Hazine destekli işletme kredisi, banka çek sorumluluk tutarı olmak üzere toplam 6.003.250,25 TL borcun bir gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği, KGF Hazine destekli işletme kredisinde asıl alacağın 1.915.679,841 TL, işlemiş akdi faizin 201.351,52 TL, gecikme faizinin 29.831,89 TL, BSMV’nin 8.747,13 TL olmak üzere toplam 2.155.610,38 TL olduğu, ihtarnamenin 30/07/2019 tarihinde tüm muhataplara tebliğ edildiği,
Ankara 17. İcra Müdürlüğünün 2019/11526 sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısısının … Bankası, borçlularının … olup, 6500203268 nolu kredi borcu için 27/08/2019 tarihinde; 2.178.232,91-TL asıl alacak, 45.588,70-TL İşlemiş %39 temerrüt faiz, 2.029,43-TL %5 BSM toplamı 1.157,82-TL İhtarname Masrafı olmak üzere toplam 2.222.008,86-TL alacağın tahsili istemiyle icra takibi başlatıldığı, davalıların borca itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Bankacı bilirkişiden alınan raporda özetle; davacı banka ile davalı …. A.Ş. arasında kredi sözleşmesi imzalandığını ve davalı şirkete kredi kullandırıldığını, diğer davalıların aynı limitle sözleşmenin müşterek ve müteselsil kefili olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlu ve kefiller hakkında Ankara 17. İcra Müdürlüğü’nün 2019/11526 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalı asıl borçlu şirket yönünden Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/163 esas sayılı dosyasında 03/04/2019 tarihinde 3 ay süreyle geçici mühlet kararı verildiğini, geçici mühlet kararının 04/07/2019 tarihinde 2 ay süreyle, 04/09/2019 tarihinde de 1 yıllık süreyle uzatılmak suretiyle devam ettiğini, geçici mühlet kararında şirket aleyhine rehinle temin edilmiş alacaklar dışında tedbiren hiçbir takip yapılmamasına evvelce yapılan takiplerin durdurulmasına karar verildiğini, davaya konu kredinin 26 ay vadeli akdi faizinin %2, temerrüt faizinin ödeme planına göre %39 olduğunu, kredinin ilk iki taksitinin ödendiğini, sonraki taksitlerinin ödenmediğini, kredinin kat edildiği 09/07/2019 tarihi itibariyle banka alacağının 2.076.828,50 TL olduğunu, davalıların 01/08/2019 tarihi itibariyle temerrüt düşürüldüğünü, takibin 27/08/2019 tarihinde yapıldığını, kat tarihi ile temerrüt tarihi olan 01/08/2019 arasında davacı yanın 5.205,64 TL temerrüt faizi, 260,58 TL BSMV talep hakkı bulunduğunu, bu miktarın eklenmesiyle temerrüt tarihi itibariyle banka alacağının 2.082.294,42 TL olacağını, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar davacı bankanın 53.805,21 TL temerrüt faizi, 2.690,26 TL BSMV talep edebileceğini, takip talebinde talep edilen temerrüt faizi ve BSMV’nin hesaplanandan düşük olduğu belirtilmiştir.
İİK’nun 294. (Değişik: 28/2/2018-7101/22 md.) maddesinde; mühlet içinde borçlu aleyhine 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamayacağı ve evvelce başlamış takiplerin duracağı, ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararları uygulanmayacağı, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetlerin işlemeyeceği düzenlenmiştir.
Düzenleme ile birlikte somut olaya gelince; davacı banka ile davalı …. A.Ş. arasında kredi sözleşmesi imzalandığı ve davalı şirkete kredi kullandırıldığı, diğer davalıların aynı limitle sözleşmenin müşterek ve müteselsil kefili olduğu, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlu ve kefiller hakkında Ankara 17. İcra Müdürlüğü’nün 2019/11526 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, davalıların takibe itirazı üzerine takibin durdurulmuş süresi içerisinde eldeki dava açılmıştır.
Dosya kapsamından da anlaşıldığı üzere Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/163 esas sayılı dosyasında 03/04/2019 tarihinde davalı asıl borçlu şirket yönünden 3 ay süreyle geçici mühlet kararı verildiği, geçici mühlet kararının 04/07/2019 tarihinde 2 ay süreyle, 04/09/2019 tarihinde de 1 yıllık süreyle uzatıldığı, 04/09/2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1 yıllık süreyle kesin mühlet kararı verildiği, 27/11/2020 tarihinde de kesin mühletin 3 ay süreyle uzatılmasına karar verildiği, verilen geçici ve kesin mühlet kararlarında açıkça şirket aleyhine rehinle temin edilmiş alacaklar dışında tedbiren hiçbir takip yapılmamasının evvelce yapılan takiplerin duracağına karar verildiği, davalı asıl borçlu şirket yönünden yapıla takibin 27/08/2019 tarihi olup, Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin geçici mühlet kararı verdiği 03/04/2019 tarihinden sonra takip yapıldığı dosya kapsamıyla sabit olduğundan İİK’nun 67.maddesi gereğince itirazın iptali davası açılabilmesinin koşullarından bir tanesinin de geçerli bir ilamsız takibin bulunmasına bağlı olup, takip tarihi itibariyle 2004 Sayılı İİK’nun 288 ve 294.maddeleri dikkate alındığında davalı asıl borçlu şirket hakkında takipten önce geçici mühlet kararı verildiğinden davalı asıl borçlu şirket hakkında takip yapılması söz konusu olamayacağından davalı asıl borçlu şirket hakkında açılan itirazın iptali davasının takip koşulları bulunmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine yönelik verilen ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Öte yandan, bilindiği üzere itirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olup, temelini oluşturan icra takibine konu edilmeyen hususlarda inceleme yapılamaz. (Emsal mahiyette Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 18/03/2014 tarih ve 2014/2281 esas 2014/5304 karar sayılı içtihatı). Bankacı bilirkişiden alınan dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda da belirtildiği Dairemizin de kabulünde olduğu üzere davaya konu KGF destekli ihtiyaç kredisinin 08/07/2019 tarihinde kat edildiği, kat ihtarında bu krediden kaynaklı olarak davacı bankanın ana para ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.155.610,38 TL talep ettiği, bankacı bilirkişinin raporuna göre de hesap kat tarihi itibariyle banka alacağının 2.076.828,50 TL, davalı kefillerin temerrütünün gerçekleştiği 01/08/2019 tarihi itibariyle de 2.082.294,42 TL olduğu tespit edilmiştir. Takip talebinde davacı banka tarafından işlemiş akdi faiz talep edilmemiş olması ve davacı bankanın temerrüt tarihine kadar işlemiş faizi kapitalize etme hakkı bulunması ile açılan davanın takiple sıkı sıkıya bağlı olması ve HMK’nun 26.maddesi de gözetilerek asıl alacağın 2.082.294,42 TL olması gerektiği, takip talebinde davacı bankanın 40.588,70 TL işlemiş temerrüt faizi ve 2.029,43 TL %5 BSMV talep edilmiş olmakla, bankacı bilirkişi tarafından hesap edilen temerrüt faizinin talep edilen temerrüt faizinden daha düşük olduğu anlaşılmakla taleple bağlılık ilkesi gereğince açılan davanın kısmen kabulü ile davalı kefillerin itirazlarının kısmen iptali ile takip tarihi itibariyle 2.082.294,42 TL asıl alacak, 40.588,70 TL işlemiş temerrüt faizi, 2.029,43 TL %5 BSMV, 1.157,87 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 2.126.070,42‬ TL’ye yönelik yapmış olduğu itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin davalı … A.Ş. Yönünden yapmış olduğu istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin diğer davalılar … yönünden yapmış olduğu istinaf başvurusunun ise HMK’nun 26.maddesi gereğince kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin davalı … A.Ş. Yönünden yapmış olduğu istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin diğer davalılar … yönünden yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nun 26.maddesi gereğince KISMEN KABULÜ ile,
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/04/2021 tarih ve 2020/150 Esas 2021/245 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
2-Davalı … A.Ş. hakkında açılan davanın REDDİNE,
3-Davalı şirket kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre takdir ve tayin olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ne verilmesine,
4-Davalı … A.Ş. Yönünden yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
C)1-Diğer davalılar …’ın Ankara 17. İcra Müdürlüğü’nün 2019/11526 esas sayılı sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile,
Takibin 2.082.294,42 TL asıl alacak, 40.588,70 TL işlemiş temerrüt faizi, 2.029,43 TL %5 BSMV, 1.157,87 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 2.126.070,42‬ TL üzerinden kaldığı yerden aynen devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda %39’u aşmamak üzere temerrüz faizi ve %5 BSMV yürütülmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Hükmedilen tutarın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatı 425.214,08 TL’nin davalılar …’dan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı banka harçtan muaf olduğundan alınması gerekli olan 179,90 TL peşin harç ile 145.231,87 TL nispi karar harcı olmak üzere 145.411,77‬ TL harcın davalılar …’dan müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta, bilirkişi gideri olmak üzere toplam 2.162,50 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 2.069,13 TL’lik kısmının davalılar …’dan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davanın kabul edilen kısmı yönünden, istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre takdir ve tayin olunan 205.303,52 TL vekalet ücretinin davalılar …’dan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar … vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 12.365,82 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalılar …’a verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve istekleri halinde davacıya iadesine,
D)1-Davacı banka harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan dosyanın istinafa gönderim giderinin 31,50 TL yargılama giderinin davalılar …’dan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/05/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.