Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1100 E. 2022/224 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

….

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/03/2021
NUMARASI :…
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/07/2020
KARAR TARİHİ : 02/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/03/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar ile imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan alacaklarının ödenmemesi nedeni ile davalılar hakkında başlattıkları icra takibinin davalıların itirazı üzerine durdurulduğunu iddia ederek, itirazın iptali ile % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılara usulüne uygun şekilde davetiyeleri tebliğ edildiği halde davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı vekilinin 05/01/2021 tarihli dilekçesi ve son duruşmada alacaklarının ödenmesi nedeni ile davanın konusunun kalmadığı, davalıdan yargılama gideri, vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı istemediğine dair beyanları dikkate alınarak davanın konusu kalmadığı için esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararında arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına şeklinde hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, HMK m. 331/1 hükmü uyarınca “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” denildiğini, davalılar ile müvekkili banka arasında akdedilen Kredi Sözleşmesi uyarınca davalıların hesabının kat edildiğini ancak vade tarihinde herhangi ödeme yapılmadığını, bu nedenle davalılar aleyhine icra takibi başlatılması zorunluluğunun hasıl olduğunu, icra takibine yapılan haksız itirazın akabinde açıldığını, bir diğer ifadeyle davalılar huzurdaki davanın açılmasına ve dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulmasına sebebiyet verdiğini, henüz tahsil edilmeyen arabuluculuk ücretinin, davanın açılmasına sebebiyet vermiş olmaları nedeniyle davalılardan alınmasına karar verilmesi gerekirken, yargılama giderinin davacı taraf üzerine bırakılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi, Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2019/7405 Esas sayılı dosyası, 23/01/2019 tarihli hesap kat ihtarnamesi, arabuluculuk son tutanağı, nüfus kayıtları, ticaret sicil kayıtları vs.deliller dosya arasında mevcuttur.
Davacı bankaca davalı … ……diğer davalıların kefaleti ile kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığı, davalıların süresinde itirazları üzerine takibin durması nedeniyle işbu itirazın iptali davası açıldığı, davacı vekilince gerek 05/01/2021 tarihli dilekçede gerekse 01/03/2021 tarihli duruşmada takip konusu borç ödendiğinden davanın konusuz kaldığını beyan edilmesi üzerine mahkemece istinafa konu kararın verildiği, arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL ücretin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekilinin istinafı, arabuluculuk ücretinden müvekkilinin sorumlu olmadığına ilişkindir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. maddesi, “Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.” hükmünü içermektedir.
Anılan hükümden anlaşılacağı üzere zorunlu arabuluculuğa başvuru üzerine yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda arabulucuya ödenecek arabuluculuk ücreti Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanmakta olup, bu ücret yargılama giderlerinden sayılmıştır.
Arabuluculuk sona erme tutanağından, tarafların katıldığı sürecin iki saatten az sürdüğü ve ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığı anlaşılmaktadır.
Davacının hüküm altına alınmasını istemediği yargılama giderleri kendisinin yaptığı yargılama giderlerine ilişkin olup, yargılama gideri olan arabuluculuk ücreti ise yargılama sonunda haksız çıkandan tahsil edilerek hazineye irad kaydına karar verilmesi gerekli olan gider niteliğindedir. Bu giderin de davacı tarafça üstlenildiği açıkça belirtilmediğinden, mahkemece davanın, dava tarihinden sonra yapılan ödeme nedeniyle konusuz kaldığı ve bu durumda davanın açılmasına davalıların sebebiyet verdiği gözetilerek arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan davalı taraftan tahsili gerektiği gözetilmeden arabuluculuk ücretinin davacı üzerinde bırakılmasında isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle, mahkemece konusuz kalan esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönündeki kararında arabuluculuk ücretinin davacıya yüklenmesi yönünden isabet görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının arabuluculuk ücreti yönünden kaldırılmasına konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,
2-Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/03/2021 tarih 2020/332 Esas 2021/128 Karar sayılı kararının arabuluculuk ücreti yönünden KALDIRILMASINA, B)1-Konusuz kalan davanın esası hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 95,74 TL’den mahsubu ile bakiye 15,04 TL harcı talep halinde davacıya iadesine,
3-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf vekalet ücreti talep etmediğinden davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
C)1-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 273,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 435,6‬0 TL yargılama masrafının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 02/03/2022

….

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.