Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1091 Esas 2023/1437 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1091
KARAR NO : 2023/1437
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ :ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/04/2021
NUMARASI : 2020/218 Esas 2021/224 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Tazminat (İşletme Devir Hakkı Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 19/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :20/10/2023
Taraflar arasındaki rücuen tazminata ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25/11/1993 tarihinde…’a bağlı merkezi Konya olmak üzere … A.Ş. unvanı altında müvekkili şirketin kurulduğunu, müvekkili kurumun Özelleştirme Yüksek Kurulunun 02.04.2004 tarihli ve 2004/22 sayılı kararı ile özelleştirme kapsamına alınmasının ardından … ile… arasında 24/07/2006 tarihinde “işletme hakkı devir sözleşmesi” imzalandığını, müvekkil ile Başbakanlık Özelleştirme İdaresi arasında 30/10/2009 tarihinde imzalanan Hisse Satış Sözleşmesi ile…’ın müvekkili şirketteki %100 oranındaki hissesinin … A.Ş.’ye satılmak suretiyle müvekkili şirketin özelleştiğini, böylece 30/10/2009 tarihi itibariyle müvekkili şirketin kamu statüsünün sona erdiğini, ihtilaf konusu olayın dava dışı Sağlık Bakanlığına ödenen meblağın davalıdan rücuen tahsiline yönelik olduğunu, ihtilafa konu tarife farkının, (01.01.2006-17.02.2010 tarihlerinde olmasına rağmen taraflarına rücu davasına konu edilen tarih aralığının 01.01.2006- 30.10.2009) İHDS’nin imzalandığı tarih ile satış sözleşmesinin imzalandığı tarih ve dava dışı Sağlık Bakanlığına ödenen meblağların tarihlerinin incelendiğini ve bu nedenle husumetlerinin…’a yöneltildiğini, fiilen dağıtım faaliyetinin… tarafından yapıldığı ve müvekkil şirketin fiilen…’a bağlı olduğu 01/01/2006-30/09/2009 tarihlerinde meydana gelen tarife farkından dolayı müvekkili şirketin bu farkları ödemek zorunda kaldığını, dava dışı Sağlık Bakanlığı tarafından müvekkil şirket aleyhine alacak davası açıldığını, verilen kararın Yargıtay 3. Hukuk Dairesince onaylandığını, davacı vekili tarafından Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14/02/2017 tarih ve 2015/633 E. 2017/36 K. sayılı kararının Nevşehir 3. İcra Müdürlüğü’nün 2018/562 E. sayılı doyası ile ilamlı takibe konulduğunu, müvekkil şirketin bu dosyaya 18/03/2019 tarihinde 37.325,93 TL ödeme yaptığını, bununla birlikte müvekkili şirketçe toplamda 2.561,96 TL masraf yapıldığını, rücuen tazminat davasına konu olan 01/01/2006-30/10/2009 tarihlerinde meydana gelen tarife farkından dolayı her ne kadar müvekkil şirket alacak davasına muhatap olmuş ise de dağıtım faaliyetinin söz konusu dönemlerde… tarafından yapıldığını, İ.H.D.S.’nin 7.4. maddesinde; “Dağıtım faaliyetinin… tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacı ile gerçekleştirilen her türlü iş ve /işlemlerin bütün sorumluluğu…’a aittir. … tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeni ile 3. kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı…’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar TED AŞ tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük… tarafından karşılanır,” hükmünün yer aldığını, bu madde gereğince 24.07.2006 tarihli İHD ile bu tarihten evvelki iş ve işlemlerin sorumluluğunun…’a ait olduğunun açıkça kabul edildiğini, sözleşmenin taraflarının İHD 2.1. maddesinde… ve müvekkili şirket olduğunu, 3. kişilerin ise bu iki şirket dışındaki özel veya tüzel kişiler olduğunun açıkça ifade edildiğini, İ.H.D.S.’nin 7. 6. maddesinde de; ” sözleşmenin imza tarihinden önce Dağıtım Tesisleri ile Dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluğu…’a aittir. Bu dönemde yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı…’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar… tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük… tarafından ödenir” hükmünün düzenlendiğini, … ile…’a bağlı olarak faaliyet gösteren elektrik dağıtım şirketlerinin fiili devir tarihi olan 30/10/2009 tarihine kadar ayrılmaz bir bütün olduğu ve bu döneme ait hakların… tarafından yürütülmesi gerektiği hususunun… Hukuk Müşavirliği görüş yazısında da belirtildiğini, alacak davasın konu olan tarife farkından doğan sorumluluğun…’a ait olduğu hususunda ihtilaf olmadığını, emsal yargı kararları bulunduğunu, öne sürülerek, Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14/02/2017 tarih ve 2015/633 Esas 2017/36 K sayılı kararı ile Nevşehir 3. İcra Müdürlüğü’nün 2018/562 E sayılı dosyası neticelerince ödenen 39.887,89 TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 4628 sayılı kanun ile, enerji sektöründeki özelleştirmelerin 4046 sayılı kanun hükümleri çerçevesinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirileceği hükmünün getirildiğini, Yüksek Planlama Kurulu’nun 17/03/2004 tarihli kararı ile kabul edilen elektrik enerjisi reformu ve özelleştirme stratejisi belgesi çerçevesinde…’ın 02/04/2004 tarihli özelleştirme yüksek kurulu kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alındığını, davacı şirketin de dahil olduğu 20 şirketin Türkiye’deki dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansına sahip olarak 01/03/2005 tarihi itibariyle sermayesinin tamamı müvekkil kuruma ait olmakla birlikte müvekkil kurumdan ayrı birer tüzel kişililiğe sahip olarak faaliyet göstermeye başladığını, davacı şirketinde elektrik dağıtım lisansına sahip… Genel Müdürlüğü’nden ayrı bir tüzel kişiliğe sahip bir anonim şirket olduğunu, 24/07/2006 tarihinde dağıtım varlıklarının işletilmesine ilişkin olarak İHDS imzalandığını, İşletme hakkı devir sözleşmesinin “Üçüncü kişilerin Hak İddiaları” başlıklı 7. maddesinde sorumluluğun taraflardan hangisine ait olacağına ilişkin kriterlerin yer aldığını, kriterler gereğince 3. kişi zararlarından…’ın sorumlu olabilmesi için zarara neden olan olayın dağıtım faaliyetine ilişkin olması ve söz konusu olayın dağıtım faaliyetinin… tarafından yürütüldüğü dönemde yani İHDS’nin imza tarihi olan 24/07/2006 tarihinden önce gerçekleşmiş olması gerektiğini, 24/07/2006 tarihinden sonraki dağıtım faaliyeti davacı şirket tarafından yürütüldüğünden bu tarih sonrası meydana gelen zararlara ilişkin sorumluluğun sözleşmede açıkça belirtildiği üzere …’a ait olduğunu, İ.H.D.S.’nin 7.5 maddesine göre dağıtım faaliyetinin davacı şirketçe yürütüldüğü döneme ilişkin sorumluluğun ve 7.7. maddesine göre sözleşmenin imza tarihinden sonra dağıtım tesisinin işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davacı şirkete ait olduğunu, bu konuda Yargıtay ilamları bulunduğunu, davaya esas teşkil eden davanın konusu Î.H.D.S.’ den sonra 2006-2010 dönemlerinde yapılan haksız tahsilatından kaynaklanan dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde meydana geldiğinden İHDS gereğince iş bu alacağa ilişkin herhangi bir talep hakkı bulunmadığını, davaya konu dosyanın konusunun abonelik sözleşmesinden kaynaklanan hatalı fatura tanzimi sebebiyle istirdat talebi olup, bu talebin İHDS’nin 7. maddesi uyarınca değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, sözleşmenin 7. maddesinde belirtilen 3. kişinin şirket tüzel kişiliği ile bağlantısı olmayan kişi olduğunu, dava dışı abonenin hiçbir şekilde 3. kişi olmadığı, dava konusu kararın 7.2. maddesine göre değerlendirilmesi gerektiğini, bu madde düzenlemesi gereğince davacı şirket tarafından davanın…’a derhal bildirilmesi gerektiğini, davacı davayı bildirmediği gibi icra dosyasına ilişkinde bir bildirimde bulunmadığını, bu davaya esas teşkil eden davanın İHDS’ den sonra 2006-2010 dönemlerinde yapılan haksız tahsilattan kaynaklanan dağıtım faaliyetinin davacı … tarafından yürütüldüğü dönemde meydana gelen iş ve işlemlerden kaynaklı olduğundan davacının iş bu alacağa ilişkin her hangi bir talep hakkı bulunmadığını, iş bu davanın hem İ.H.D. Sözleşmesine hem de Hisse Devir Sözleşmesine aykırı olduğu, öne sürülerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; Nevşehir 2.AHM’nin 2015/633 E.sayılı dava dışı Sağlık Bakanlığı’nın Nevşehir İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı 7 ilçe dahil sağlık kuruluşları ile ilgili davacı …’ça düzenlenen faturalarda hatalı tarife grubu uygulaması yapılarak 32.702,62 TL fazladan bedel tahsil edilmiş olduğunun kurum müfettişince belirlendiği belirtilerek bu bedelin iadesi için Nevşehir 2.AHM nezdinde istirdat davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde 18.156,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, davaya konu tüm sağlık tesislerinin faturalarının 2007 yılı Ocak ayı ile davacı …’ın özelleştirildiği 30/09/2009 tarihi arasındaki döneme ait olduğu bu suretle rücu talebine konu alacağın İHDS’nin akdedildiği 24/07/2006 tarihi sonrasına ait olduğu, ilgili sözleşme hükümlerine göre bu ödemelerden davacı sorumlu olduğundan davanın reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinden özetle; davaya konu alacağın başlangıç tarihini 01.01.2006 olarak belirttiklerini ve söz konusu davanın 01.01.2006 tarihinden başlayarak ilerlediğini, gerek dosyada alınan raporlarda gerekse rücu konusu edilen davada hesaplanan alacak başlangıç tarihinin 01.01.2006 olması gerekirken mahkemece bu faturaların başlangıç tarihinin 2007 yılının ocak ayı kabul ederek bu husus üzerinde yeterince inceleme ve araştırma yapmadan davayı reddetmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, … ile…’a bağlı olarak faaliyet gösteren elektrik dağıtım şirketlerinin fiili devir tarihi olan 30.10.2009 tarihine kadar ayrılmaz bir bütün olduğu hususu…’ın 2004-2005-2006-2007-2008-2009-2010 ve sonraki yıllarda yayımladığı faaliyet raporlarına da konu olduğunu, ortada ticari bir iş ve sözleşme ile birlikte değerlendirilmesi gerekli yeni bir delil olduğunu, burada davalı… 24.07.2006 tarihinde imzalanan işletme hakkı devir sözleşmesinden sonraki işlemlerinde bizzat kendisi tarafından yapıldığını kabul ettiğini, ayrıca özelleştirmenin 25 Eylül 2008 yılında tamamlandığını ve özelleştirme idaresinin onayına gönderildiğini beyan ettiğini, … ile…’a bağlı olarak faaliyet gösteren elektrik dağıtım şirketlerinin fiili devir tarihi olan 30.10.2009 tarihine kadar ayrılmaz bir bütün olduğu ve bu döneme ait hakların… tarafından yürütülmesi gerektiği hususu… hukuk müşavirliği görüş yazısında da belirtildiğini, bu açıklamanın adaletin tesisi ve sözleşmenin amacını açıkça ortaya koyması açısından önemli olduğunu,davanın karar verilmeden önce ıslah edildiğini fakat gerekçeli kararda ıslahla ilgili hükme yer verilmediğini, bu nedenlerle istinaf başvurusunun kabulünü, usul ve kanuna aykırı mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/633 Esas 2017/36 Karar (bozma öncesi 2011/383 Esas 2014/361 Karar) sayılı dosyanın davacısı Sağlık Bakanlığı davalısı … A.Ş. olup, elektrik faturalarından bazılarında, … Elektrik Tarifeleri Listesinde ‘Ticarethane ve Diğer’ bölümünde Resmi Sağlık Kuruluşlarında uygulanması gereken diğer-1 tarifesi yerine daha yüksek veya düşük başka tarifeler uygulanması sonucunda davacı kurum abonelerinden fazla tahsilat yapıldığı iddiası ile açılan davada verilen davanın kısmen kabulü kararının Yargıtay 3. Hukuk Dairesi tarafından onanmasına karar verildiği, verilen kararın Nevşehir 3. İcra Müdürlüğü’nün 2018/562 sayılı dosyası ile … A.Ş. aleyhine icra takibine konulması sonucu davacının icra dosyasına 18/03/2019 tarihinde 37.325,93 TL ödediği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde; taraflar arasında akdedildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmayan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.1 maddesinde; sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun…’a ait olduğu, 7.4 ve 7.6 maddesinde de; dağıtım faaliyetinin… tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının… olduğu hükme bağlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından yapılan ödemeye konu alacağın İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin imzalandığı tarihten sonra, 2007 yılı Ocak ayı ile 30.09.2009 dönemine ait faturalara dayanmaktadır. Rücuen alacağa dayanak olan Nevşehir 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki davanın davacısı bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumunda ise de İHDS’nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacının ödediği bedeli davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunmamaktadır.
Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi’nin 9.4. maddesinde “…İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla”, 22. maddesinin f bendinde “Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla…” hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi öncelikle uygulanacaktır.
Hal böyle olunca 24.07.2006 tarihli İHDS’nin imza tarihinden sonra gerçekleşen rücuya dayanak ilama konu elektrik faturalarından bazılarında, … Elektrik Tarifeleri Listesinde ‘Ticarethane ve Diğer’ bölümünde Resmi Sağlık Kuruluşlarında uygulanması gereken diğer-1 tarifesi yerine daha yüksek veya düşük başka tarifeler uygulanması sonucunda fazla tahsilat yapılmasından doğan alacaktan kaynaklanan sorumluluğun rücuya dayanak tahsilatların İHDS sözleşmesinden sonraki döneme ait olması nedeniyle davacı şirkette olduğu, dağıtımın… tarafından yürütülen dönemde fazla tahsilat yapılmadığı gözetilerek ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir (Emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 27/10/2022 tarih 2021/3576 Esas 2022/7514 Karar sayılı ilamı).
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 269,85 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.19/10/2023
Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.